Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/73 E. 2020/99 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/73
KARAR NO : 2020/99

DAVA : ÇEK İPTAL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 10/10/2013
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Şti. isimli şirketin yetkilisi olduğunu, bu sebeple … Şti. adlı şirketin yetkilisi … isimli şahsa aralarındaki iş ilişkisinden dolayı … Bankası …şubesinin … numaralı hesabından keşideli 15.12.2012 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli … numaralı çeki verdiğini, örnek elmas… Şti yetkilisi … dava konusu çeki düşürmek suretiyle zayii ettiğini, bunun üzerine … İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…E. Sayılı dosyası ile zayii sebebiyle çek iptali davası açtığını ve Mahkemece verilen ödeme yasağı kararını ilgili bankaya ibraz ettiğini, Dava sonunda çekin iptaline karar verilmiş olup kararın kesinleştiğini, Müvekkilin iptal edilen çek bedelini …’e ödediğini, daha sonra davaya konu çeki bir şekilde eline geçirmiş olan davalı İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş Sayılı kararı ile müvekkil hakkında ihtiyati haciz kararı aldırdığı ve İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile bu kararı infaz ettirdiğini, Müvekkil o esnada 25.220,00 TL parayı icra veznesine depo etmek zorunda kaldığı, müvekkilin mağduriyetinin önlenmesi bakımından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasındaki icra işlemlerinin durdurulması ve icra dosyasına depo edilmiş paranın ödenmemesi açısından takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettikleri” beyanla, tedbir talebinin kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyada yapılan tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasına ve icra dosyasına depo edilen paranın davalıya ödenmemesine, davanın kabulü ile müvekkilin davalıya 25.220 TL borçlu olmadığının tespitine icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çekin keşidecisinin davacı olduğunu, çekte davacının yetkilisi olduğunu … Ştinin ise kaşe ve imzası bulunmadığını, davacının, dava dışı bir şirketin yetkilisi olması, yaptığı tüm işlemlerin yetkilisi olduğu şirketi temsilen yapıldığını göstermeyeceğini, ödemenin iptal edilen çek için yapıldığını ispat edilememiş olduğunu, Davacı, çek iptal kararının ibrazından sonra çek bedelinin banka aracılığı ile ödendiğini iddia ettiği ve bir adet banka dekontu sunduğu, dekont incelendiğinde Ödeyen kişinin dava dışı şirket olduğunu, Ödemenin çek için yapıldığına ilişkin bir açıklama olmadığını, Alıcının da çek iptal davası açan şahıs değil, bunun yetkilisi olduğu şirket olduğunu, TTK 646. maddesine göre iyiniyetli bir ödeme olmadığı” beyanla, açılan davanın reddine, davacının % 20’den aşağı icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava … Bankası …Şubesi’ne ait 15.12.2012 tarih, 25.000 TL bedelli … nolu hesaba ait … nolu çekle ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2012 tarih, … Esas, … Karar sayılı çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin çek iptal kararının iptali davadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizdeki asıl dava menfi tespit ve çekin istirdadı talebine, birleşen davanın çek iptal kararının iptali davasıdır. Dosyada toplanan tüm deliller talep, cevap, bilirkişi raporu, takip dosyası, çek iptal kararı ve Mahkememizin kabulüne göre; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı …ve dava dışı… aleyhine, …Bankası… Şubesi’ne ait 15.12.2012 tarihli 25.000 TL bedelli … nolu çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takibe başlanıldığı, takibin dayanağı çekin keşidecisinin …olduğu, hamiline düzenlenen çekin … tarafından takip alacaklısı …’ye ciro edilmiş olduğu, davalı … tarafından takibe başlanıldığı, davacı tarafın iddiasına göre davacının …Şti’nin şirket yetkilisi olduğu davaya konu çekin … isimli dava dışı kişiye verildiği, bu kişi tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyası ile çekin iptaline karar verildiği, çek iptal kararı doğrultusunda keşideci olarak ödemenin …’e yapıldığını beyan ettiği, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı kararı ile davaya konu çekin 11.07.2012 tarihinde iptaline karar verilmiş olduğu, kararın 23.07.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının … olduğu, Çek İptal davasının 23.02.2012 tarihli olduğu, takibin ise Çek İptal Kararının kesinleşmesinden sonra 19.12.2012 tarihinde başlatıldığı, davanın açılmasından sonra davalı tarafa çek iptal kararının iptali davası açmak üzere süre verilmiş olduğu, davalı tarafça çek iptal kararının kaldırılması talebine ilişkin davalı … tarafından, davalı … aleyhine açılan davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Sayılı kararı ile Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, her iki davada temel uyuşmazlığın, çekte ciro silsilesine göre yetkili hamil görünen asıl davada davalı … ile birleşen dosya davalısı …’in meşru hamil olup olmadığı konusunda olduğu, bunun yanında asıl dava davacısı keşideci …’in, çek iptal kararı sonrasında çek iptal kararının davacısı …’e yaptığı ödemenin iyi niyetli olup olmadığı, yapılan ödemenin kendisini borçtan kurtarıp kurtarmadığı noktasında olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça çekin dosyaya sunulan faturalar dolayısıyla dava dışı şirkete verildiğine ilişkin ve çek üzerinde dava dışı şirketlerle ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davacının şirkette ortaklığının bulunmadığı, sadece yetkisinin bulunduğunun tespit edildiği, …’e davacı tarafından yapılan ödemenin davaya konu çeke ilişkin olduğuna dair dekontta herhangi bir açıklamanın yer almadığının tespit edildiği, 6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca çekin hamilin elinden herhangi bir şekilde çıkması sonucunda yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap ettiği ve iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun kanıtlanması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğu, somut olayda çeki elinde bulunduran ve takibe koyan davalı birleşen dosya davacısı …’nin kötü niyetini ve ağır kusurunu ortaya koyan bir delilin davacı tarafça ortaya konamadığı, kanıtlanamayan asıl dava yönünden çekin istirdadı şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, keşideci ( Davacı ) tarafından çek iptal kararı doğrultusunda …Şti. Adına yapılan ödemede davacının iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan ödemenin kendisini borçtan kurtaramayacağı, 6102 Sayılı TTK’nun 646. Maddesi gereğince davacının ödemeyle borçtan kurtulduğunun kabul edilemeyeceği, davalı – birleşen dosya davacısı …’nin yetkili ve aynı zamanda meşru hamil olduğunun kabulü karşısında, birleşen davanın kabulü ile çek iptal kararının iptaline karar verilmesinin gerektiği, Menfi Tespit ve Çek İstirdadı talebine ilişkin açılan davada İİK’nın 72/4 Maddesi gereğince “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü nazara alınarak icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklı davalıya ödenmemesi için borçlu davacının ihtiyati tedbir kararı almış ve infaz edilmiş olması şartının somut olayda gerçekleşmesi nedeniyle davalı – alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılarak asıl davanın reddine ve birleşen davanın da kabulüne yönelik olarak hüküm kurulmuştur.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN BOZMA KARARI:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, “Asıl dava, çek hamilinin başlattığı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, birleşen dava ise zayi nedeniyle çek iptali kararının iptali istemine ilişkindir. Somut olayda birleşen dosya davalısı …, dava konusu çekin hamili olduğunu iddia ederek zayii kararı almış ve asıl dava davacısının iddiasına göre, zayi kararının keşideciye ibrazı üzerine çek bedeli asıl dava davacısı tarafından birleşen dosya davalısı …’in ortağı olduğu şirket hesabına ödenmiştir. Çeki elinde bulunduran ve çekin yasal hamili olduğunu savunan asıl dava davalısı … ise bu çeke dayalı olarak davacı …aleyhine takip başlatmıştır. 6762 sayılı TTK’nın 564/1 maddesi gereği çek iptali kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak dermeyan edebilir. Aynı hükme 6102 sayılı TTK’nın 652/1. maddesinde de yer verilmiştir. Buna göre, çek iptali kararı alan kişi bu karara istinaden iptal edilmiş senetteki hakkını dermeyan edebilir, kendisine müracaat edilen borçlu da hile ve ağır kusuru bulunmadığı müddetçe iptal kararı alan kişiye yaptığı ödeme ile borcundan kurtulur. Asıl davanın davacısı da, iyiniyetli olduğunu, kendisine iptal kararı ibraz edene yaptığı ödeme ile borcundan kurtulduğunu iddia etmiş, delil olarak da anılan çeke dayanarak takip yapan asıl dava davalısı … ile çeki bu kişiye ciro eden Sami Yıldırım hakkındaki soruşturma dosyasının celbini talep etmiştir. Ancak, mahkemece bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış, anılan soruşturma dosyası getirtilip incelenmemiştir. Bu durumda, asıl dava davacısının, zayi nedeniyle çek iptali kararını ibraz edene ödeme yaparken ancak iyiniyetle hareket etmiş olması halinde borcundan kurtulacağı nazara alınıp davacı tarafından belirtilen soruşturma dosyasının celbedilerek incelenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.

YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
Yargıtay 11. HD’nin bozma kararına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra bozma kararına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken asıl dava olan menfi tespit davası 30.10.2018 tarihinde davacı tarafın mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK m. 150’ye göre işlemden kalkmış, üç içinde de yenilenmediği için davanın açılmamasına karar verilmiştir. Aynı dosya içerisinde devam eden çek iptali kararının iptali dosyası ise 6100 sayılı HMK m. 167’ye göre ayrılarak mahkememizin … Esas sayılı dosyasında ayrı esas alarak yargılamaya devam edilmiştir.

Yargıtay’ın bozma kararına gerekçe oluşturan menfi tespit davasının davacısının yapmış olduğu suç duyurusuna ilişkin savcılık dosyası ve bu dosyanın getirtilmesi ve incelenmesi gerektiğine ilişkin tespiti menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması nedeniyle devam eden çek iptali kararının iptali davası için hukuki etkisi kalmamıştır. Ancak ilgili savcılık dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.

Davalı taraf 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 818/I-s maddesinin göndermesiyle 764’üncü maddesine göre çek iptali davası açmıştır. Davalının bu davayı açabilmesi için TTK m. 790’a göre yetkili hamil olduğunu kanıtlamak zorundadır. Dosya içerisine alınan bilgi ve belgelerden davalının çek iptali kararı aldığı çekin yetkili hamili olmadığı bu nedenle de TTK m. 764’e göre çek iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından davacının …Bankası… Şubesi’ne ait 15.12.2012 tarih, 25.000 TL bedelli … nolu hesaba ait … nolu çekle ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2012 tarih, …Esas,… Karar sayılı çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin çek iptal kararının iptaline yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-…Bankası … Şubesi’ne ait, 15/12/2012 tarih, 25.000,00-TL bedelli, … no’lu hesaba ait, … no’lu çekle ilgili olarak İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2012 tarih, … Esas, … Karar sayılı çekin zayi nedeni ile iptaline ilişkin çek iptal kararının iptaline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40-TL maktu karar harcından peşin alınan 426,95-TL harcın mahsubu ile artan 372,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.750,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 117,15-TL’nin ( 24,30-TL BVH, 3,75-TL VH, 54,40-TL Peşin Harç, 34,70-TL Tebliğ ve Posta ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır