Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/712 E. 2020/705 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/712
KARAR NO:2020/705

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:25/12/2019
KARAR TARİHİ:23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Müvekkilinin davalı taraf ile sözleşme yapılması sırasında müvekkiline 15.000,00-TL kapora ödemesi yaptığını ve davalı tarafın mezkur işlerini almaktan vazgeçtiğini ve sözleşme için kapora iadesini talep ettiğinini, yapılan görüşmeler neticesinde müvekkiline ait bir kısım malların davalıya ait şirkete devri ve kalan kısmında nakit olarak ödenmesi hususunda anlaşma yapıldığını, Bunun üzerine yaklaşık 8.000,00-TL müvekkili tarafından davalının … Şubesi nezdinde bulunan hesabına iade edildiğini, davalı tarafından 15.05.2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü aracılığı ile icra takibi başlatıldığını, takipsiz bırakılan icra takibi bilahare yenilendiğini ve 2016/20055 Esas numarasını aldığını beyan ederek müvekkilinin söz konusu icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Müvekkilinin davacı taraftan söz konusu paranın iadesini talep ettiğini ve uzun süredir olumlu yanıt alamadığını, davacının iddialarının yersiz olduğunu ve icra dosyasına konu yapılan tebligatlarda her hangi bir usulsüzlük olmadığı, davacının icra dosyasından iddia ettiği tarihten çok daha önce haberdar olması gerektiği zamanaşımı yönünden davacının davayı açmakta hiçbir menfaati bulunmadığını, davacı tarafın borçtan kurtulmak davayı ikame ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı TBK 177’ye göre cayma parasından kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine karşı 2004 sayılı İİK madde 72’ye göre menfi tespit davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Delillerin toplanması aşamasında davacı vekili 23/10/2020 tarihli dilekçesi ile davalı tarafla yapılan protokol gereği davadan feragat ettiklerini, yine davalı vekili 23/10/2020 tarihli dilekçesi ile feragata bir diyeceklerinin olmadığını, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafların kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311 maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde 6098 sayılı TBK madde 504’de “vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.” hükmüne göre yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de 6100 Sayılı HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17-TL harçtan mahsubu ile artan 201,77-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.23/10/2020

Katip …

Hakim …