Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/656 E. 2021/328 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/232
KARAR NO:2021/358

DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:09/07/2015
KARAR TARİHİ:20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında implant ( diş protezi ) alımı konusunda sözlü olarak anlaşma sağlandığını, ödemenin 10 adet senet karşılığı gerçekleşmesi konusunda mutabakata varıldığını, davalı firmanın 2013 yılına ait Nisan ve Mayıs aylarına ait iki adet senedi işleme koyarak icra takibi başlattığını, davanın kabulü ile müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı firma aleyhine % 20 den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu senetlere … isminin sonradan yazıldığı iddiasının hukuki geçerliliği olmayan ve yazılı delil ile ispatlanması gereken soyut ve sonuca etkili olmayan iddilar olup, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve yersiz olarak açılan davanın ve davacı taleplerinin tümünün reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı tarafa TAHMİLİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; tarafların implant ürünleri alımı konusunda yaptıkları sözlü anlaşma gereği verilen 10 adet senetten dolayı … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi nedeniyle fazladan takibe konulan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya fotokopisi celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu 15/05/2013 – 15/06/2013 1.500USD bedelli 2 adet senet aslı celp edilerek Mahkememiz … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu senetlerin fotokopileri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince yazı ve imza incelemesi yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup; 18/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu her iki senedin alt ve üst kenarlarının formal kesim, sağ ve sol (İç yan-dış yan) kenarlarının perfore oldukları, senetler üzerinde fiziksel olarak kazıntı, silinti; kimyasal olarak silinti yapıldığına işaret edecek herhangi bîr bulgu, emare gözlenmediği gibi senetler üzerindeki metinler üzerinde sürşarj tamamlama, üstten gitme gibi bulgularda tespit edilmediği, inceleme konusu senetler üzerinde yer alan rakam ve yazılardan vade gösterir bölümlerde kî (15.05.2013-15.06.2013) rakamları; miktarın rakamla gösterildiği bölümdeki (1500 rakamları ve kapatma işaretleri); senet sıra numarası belirten (11-12) rakamları ile borçlu imzalarının aynı evsafta (kalem renk tonu ve kalem ucu kalibresi) kalem ile düzenlenmiş oldukları; bu evsaf benzerliğinin mukayese amaçlı gönderilmiş beş adet senedin yukarıda söz konusu edilen bölümlerinde de tespit edildiği, dolayısı ile gerek inceleme konusu senetler (iki adet) gerekse mukayese amacı ile gönderilen senetlerdeki (beş adet) söz konusu edilen bölümlerin aynı evsafta bir kalem ile tanzim edilmiş oldukları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın 29/06/2018 tarihinde reddine karar verildiği, davacılar vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas 2020/.. Karar sayılı 05/03/2020 tarihli kararı ilamı ile; ” 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Tarafların davada ileri sürdükleri iddia ve savunmalarının bir kısmının hiç bir şekilde değerlendirilmemiş olması halinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli ve esasa etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirimemiş olması nedeniyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına” karar verilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp sözleşmenin sözlü bir şekilde yapıldığı taraflarından beyan edildiği, davalı …nin incelenen 2012-2013 hesap dönemleri yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununu ticari defterlere ilişkin hükümlerine uygun tutuldukları ve sahipleri lehine delil niteliğinde olduklarının tespit edildiği, davalının incelenen yasal ticari defterlerinde davacıya sattığı implant (diş protez) karşılığında davacı adına düzenlediği 29.276,64TL tutarlı faturanın 2012 yılı yevmiye defterinde 14.05.2012 tarih ve 448 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, yine bu faturanın karşılığı olarak davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 13 adet senedin davalı yevmiye defterinin 25.05.2012 tarih ve 485 nolu yevmiye maddesinde kayıt gördüğünün tespit edildiği, davalının davacı adına düzenlendiği emtia satışına ilişkin 29.276,64TL tutarlı faturanın KDV öncesi 27.108,00TL satış tutarının 2012 Mayıs ayı döneminde Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne BS formu ile beyan edildiğinin tespit edildiği, davalının incelenen yevmiye defteri kayıtları ve muavin defter kayıtlarının sonunda 04.12.2013 tarihi itibariyle davacının 4.678,84TL borç bakiyesinin oluştuğunun tespit edildiği, davalı Uysal Medikal Ltd. Şti’nin davalıdan tahsil edemediği 4.678,84TL alacağı için 27.01.2015 tarihide ilamsız icra takibi başlatırken, TL alacağını takip tarihindeki kurdan hesaplayarak 1.997,00 Dolar olarak asıl alacak ve ayırca bankalarca dövize uygulanan en yüksek faiz oranından 318,56 dolar işlemiş faiz talep ettiği görülmüş ise de davalının davaya cevap dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı, 3095 sayılı kanuna göre yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır denildiği, nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; davalının davacıya yaptığı satışa istinaden davacı adına düzenlediği 29.276,64TL faturaya karşılık davacının verdiği senet sayısının 13 adet olduğu, davacının 4.678,84TL ödenmemiş borç bakiyesinin olduğu, davalının incelenen yasal ticari defter kayıtlarında tespit edildiğinden söz konusu bakiyenin icra takibindeki karşılığı olan 1.997,00USD’nin davalı alacaklıya ödenmesi gerekeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, davalı ile implant alımı konusunda sözlü olarak yapılan sözleşme gereği 10 adet senet düzenlendiğini takibe konu 2 senette kefil ismine yer verildiği, … isminin yanlış yazıldığını ve bedelin 1.500 USD olarak belirtildiğini iddia ederek borçlu olmadıkları iddia etmiş ise de gerek takibe konu senetler gerekse taraflar arasında verildiği ve ödendiği belirtilen senetler üzerinde yapılan karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi sonucunda takibe konu senetlerde ve verildiği kabul edilen senetlerde vade tarihlerinin, bedel kısmının sıra no’larının ve borçlu imzalarının aynı evsafta kalemle tanzim edildiği, 12 senedin bu anlamda birbiriyle örtüştüğü, zaten borçlu imzalarının inkar edilmemiş olduğu, bedel kısımlarının sonradan doldurulduğu iddiasını alınan bilirkişi raporuyla çürütülmüş olduğu, takibe konu senetlerde farklı borçlandırma yapılmış olmasının senetlerin kambiyo senedi vasfı taşımadığı anlamına gelmeyeceği, istinaf ilamından sonra yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının ihtara rağmen defter ibrazından kaçındığı, davalının davaya konu icra takibinde belirtilen miktar kadar davacıdan alacaklı olduğu tespit edildiğinden; davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 91,33TL harçtan mahsubu ile artan 32,03TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır