Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/642 E. 2023/726 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/642
KARAR NO :2023/726

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/11/2019

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS … KARAR

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:01/04/2021
KARAR TARİHİ:02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş. ile dava dışı borçlu …Sis. Paz. İnş. ve Gıda San. Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği borçlu şirkete çek taahhüt kredisi, şirket kredi kartı, teminat mektupları, taksitli ticari kredi kredileri açılıp kullandırıldığını, itiraz eden davalılar …, …, …’ın Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine 03.09.2019 tarihi itibarı ile hesabın kat edildiğini, borçlulara …. Noterliğinin 09.09.2019 tarihli, … yevmiye numaralı borcun ödenmesi ihtarlarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarnamelerin keşide edilerek gönderildiğini, davalı borçlular hakkında talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, ödeme emrini tebliğ alan davalı borçluların yetkiye, tüm borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, haksız itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, itirazın iptali davası açmadan önce 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı TTK’ nın 4. maddesi çerçevesinde Arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunduğundan, … başvuru numarası ile arabuluculuk başvuru yapılmış olup belirli gün ve saatte yapılan görüşme neticesinde anlaşma sağlanmadığını, öncelikle, davalı borçluların yetki itirazının yerinde olmadığını, davalıların itiraz dilekçelerinde yetki itirazının ileri sürüldüğünü, ancak müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hangi mahkeme ve icra müdürlüğünün yetkili olacağının açıkça düzenlendiğini, davalıların imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinde sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun madde 31.1 ‘de açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla borçluların yetki itirazının kabulünün mümkün olmadığını ve …. İcra Müdürlüğü’nün takip konusunda yetkili olduğunu, davacı bankaırı, taraflar arasındaki sözleşme gereği kendi edimini yerine getirerek davalılara kredi/krediler kullandıryrerır. davalı borçlularr ise kullandığı kredileri sözleşmeye aykırı bir şekilde geri ödemediğini, müvekkil ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan sözleşmeler ve taahhütname uyarınca borçlu şirkete krediler açılıp kullandırıldığını, ancak kredinin geri ödemesinin zamanında yapılmadığını, dolayısıyla davalıların borçlu sıfatına haiz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin alacağının dayanağı olan 09.09.2019 tarihli ihtarnamenin, hesap özeti de eklenmek suretiyle borçluların banka kayıtlarında mevcut olan adresine gönderildiğini, takibe konu alacak miktarının bu ihtarnameler ve hesap özetinde açıkça belirtildiğini, bu ihtarnamelerin borçlulara tebliğ edildiğini ancak davalı taraflarca ödeme yapılmadığını, böylece alacağın muaccel hale geldiğini ve borçluların temerrüdünün gerçekleştiğini, borcunu zamanında ödemeyerek takip başlatılmasına sebebiyet veren davalının asıl alacağının yanı sıra faiz ve fer’ilerden de sorumlu tutulması gerektiğinin açık olduğunu, asıl alacağa uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz ile B.S.M.V. faiz oranlarının da, ilgili kanun maddelerine, MK m. 2’ ye, TCMB’ye müvekkili banka tarafından bildirilen faiz oranlarına ve tarafların imzaladığı sözleşmelerin hükümlerine uygun olduğunu, kredinin geri ödemesini zamanında yapmayarak icra takibi başlatılmasına sebebiyet veren borçlunun takibin ferilerine yönelik itirazlarının da kabul edilemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmeler ile; kredi miktarı, faiz ve faiz oranları, muacceliyet ve temerrüt gibi konularda çıkan uyuşmazlıklarda bankanın defter, belge ve kayıtlarının HMK m. 193 gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğunun da davalılar tarafından kabul edildiğini, anlaşılacağı üzere; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden Şirket Kredi Kartı, Teminat Mektupları, Taksitli Ticari Kredi kullanan ancak ödemelerini zamanında yapmayan ve muacceliyet ihtarına uymayan borçluların icra takibine yaptığı itirazını haklı kılacak hiçbir sebep olmadığını, itirazların alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, banka defter ve kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi ile gerçek durumun ortaya çıkacağını, dolayısıyla itirazın iptali ile haksız itirazlarıyla davacının alacağına kavuşmasına engel olan davalıların %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçlu şirkete Çek Taahhüt Kredisi, Şirket Kredi Kartı, Teminat Mektupları, Taksitli Ticari Krediler kullandırıldığını, müvekkili ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine 03.09.2019 tarihi itibarı ile borçlu şirketin kredi hesabının kat edilerek …. Noterliğinin 09.09.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek gönderildiğini, ihtarnamede öngörülen süre içerisinde borcun ödenmediğinden alacaklarının muaccel hale geldiğini, talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine; …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının yetkiye, tüm borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı bankanın dayanak olduğunu belirttiği Genel Kredi Sözleşmesi’nin hükümlerinden bahsettiğini, müvekkillerine işbu sözleşmenin nüshasının dahi verilmediğini, bu nedenle dava dilekçesine de eklenen bu yönde bir suret olmamakla birlikte müvekkillerininde bu yönde bir irade beyanları mevcut değilken yetki yönünden takip ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkillerinin adresinin; Uğur Mumcu Mah. 2280. Sk. No:1/1 Sultangazi/İstanbul olduğunu, ilgili takip ve davanın yetkisiz olarak T.C. İstanbul İcra daireleri ve İstanbul Ticaret Mahkeme’sinde başlatıldığını, yetkili icra daireleri ve yetkili mahkemenin Gaziosmanpaşa Adliyesi Ticaret Mahkemeleri ile Gaziosmanpaşa İcra Müdürlükleri olduğunu, müvekkilleri bilgilendirmeksizin, bilgi verme yükümlülüğü yerine getirilmeden sadece matbu evrak üzerinde belilrtilen boşluk alanlara söylenen ifadeler yazdırılarak kefil ilişkisi kurulmaya çalışıldığını, müvekkillerin kendi el yazıları ile ortaya koydukları bir kafillik irade beyanları bulunmadığının dava dilekçesine ekli evraklarla da sabit olduğunu, müvekkillerine sadece boşluk alanların doldurulması sureti ile kefillik iradelerini ortaya koyduklarını kabul etmenin hakkaniyete ve kanuna aykırılık oluşturduğunu, müvekkillerinin hiçbirinin kefil oldum ve/veya benzeri yönde el yazısı ile bir beyanlarının mevcut olmadığını, yazılı olan beyanları okuduklarına dair bile bir beyanları olmadığını, kredi sözleşmesinin her sayfasında dahi paraf ya da imza ile mevcut olmayıp, müvekkillerinin bilgisi dışında bir düzenleme olduğunun açık olduğunu, kefalet ilşkisinin yok hükmünde olduğunu, irade sakatlığıyla haksız yere müvekkillerinin borç yükümlülüğü altına sokulmaya çalışıldığının açık olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’na uygun bir kefalet sözleşmesinin tüm müvekkilleri açısından kurulmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinin 4. maddesinde belirtildiği üzere temerrüt halinde uygulanacak faiz oranının fahiş olup, müvekkillerince kabulünün mümkün olmadığını, Ülkenin durumu ve hatta dünya ekonomisinin durumu açıkken dava dilekçesinde belirtilen bir oranda faiz talebi gabin hükümlerine girmekle iptali ve/veya en azından günümüz şartlarına uyarlama gerektirdiğinin açık olduğunu, tüm bu gerekçelerle ile itiraz dilekçesinde de belirttikleri beyanlarını tekrar ederek huzurdaki davanın reddini, resen dikkate alınacak nedenlerle, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin oluşu sebebi ile yetki itirazımızın kabulüne, dosyanın Gaziosmanpaşa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın redine, takibin iptaline, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Asıl dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı bankanın GKS’den kaynaklı alacağının varlığı ve miktarının ne olduğu, icra takibine davalılarca yapılan itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
Birleşen dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, yapılan itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava konusu genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, ekstrelerin fotokopileri dava dosyasına sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan …. Noterliği’nin 09/09/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ve tebliğ şerhi asılları mahkememizin 7501 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı şirketin davalılar aleyhine taksitli kredilerden kaynaklı 1.501.276,67 TL, şirket ihtarname gideri masraftan kaynaklı 1.461,61 TL olmak üzere toplam 1.893,171,11 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı, ancak …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas … Karar sayılı ilamı ile; davacı …… Tic. A.Ş hakkında takibin iptaline dair 08/06/2020 tarihinde karar verildiği, davalının temyizi üzerine Yargıtay 12. HD 12/01/2022 tarihli ilamıyla kararın onanarak kesinleştiği, bu nedenle dosya borçlusu yönünden takibin iptali ile kapatılmasına dair 01/09/2022 tarihli karar tensip tutanağının icra dosyasında bulunduğu görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince asıl dava yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/05/2021 tarihli kök, 09/10/2021 tarihli ek, 22/02/2022 tarihli 2.ek ve 13/05/2022 tarihli 3.ek bilirkişi raporunun alındığı, rapora yapılan itirazların ek raporla giderilemeyeceği anlaşılmakla; Mahkememizce verilen ara karar gereğince asıl ve birleşen dava yönünden yeni bir bilirkişiden raporu alınmasına karar verilmiş olup 04/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile birleşen dosya davalısı kredi lehtarları (asıl borçlu) … San. Tic. A.Ş firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözlemeyi diğer davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefilin kefalet limiti ve sorumluluğu bakımından; davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 3.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 835.751,58 TL olduğu nazara alındığında hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı (07/12/2015 T. 2015/… Esas ve 2015/… s.K uyarınca) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin söylenebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklarının asıl dava yönünden; davalı kefil ……A.Ş ile davalı kefil … yönünden toplam alacak tutarının ticari krediler yönünden 1.493.539,90 TL, şirket kredi kartı yönünden 98.839,72 TL olduğu, davalı kefillerden … yönünden ise toplam alacak tutarının ticari krediler yönünden 1.487.018,53 TL, şirket kredi kartı yönünden 98.816,70 TL olduğu, birleşen dosya yönünden; toplam alacak tutarının ticari krediler yönünden 1.493.539,90 TL şirket kredi kartı yönünden 98.839,72 TL olduğu, gayri nakdi çek taahhüt bedelinin depo talibi yönünden; bir adet çek taahhüt bedeli 3.600,00TL’nin asıl ve birleşen dosya davalıları tarafından depo edilmesi gerektiği, dava tarihinden sonra tazmin olunan teminat mektubu bedeli yönünden toplam alacak tutarının 250.000,00 TL olduğu, davacının takip talebinde bedelinin depo edilmesi istenilen, teminat mektubu dava tarihinden sonra 18/12/2019 günü tazmin edildiği, bahse konu 250.000,00 TL’lik tazmin bedeline tazmin tarihi 18/12/2019’dan itibaren işleyecek %44,40 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte asıl ve birleşen dosya davalılarından istenebileceği, … mevzuatı bakımından takip edilmesi gereken süreç yönünden; …’nun kefaletiyle davalı asıl borçlu … … Tic. A.Ş firmasına taksitli kredi kullandırıldığı, … – … A.Ş’nin dava tarihi 28/11/2019’dan sonra olmak üzere 19/10/2022 tarihinde davacı bankaya 430.693,31 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, davacı bankanın … A.Ş ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen iş bu bedelin davalı şirket ile kefilden tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen (430.693,31 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı bankanın … A.Ş ile imzalanan ek kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/…-2015/… ve 2016/…) kapsamında davalı asıl borçlu firma ve davalı kefillerden …’nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, çünkü bahse konu ödemelerin davalı asıl borçlu firma veya davalı kefiller tarafından yapılmadığı, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebileceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 430.693,31 TL’nin davalı firmanın kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı banka ile birleşen dosya davalısı davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … San. Tic. A.Ş arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları davalı kefillerin kredi tarihinde borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşıldığından TBK 584.madde gereği eş muvafakatine gerek olmadığı, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 11/01/2017 tarihli sözleşme nedeniyle 3.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 22. maddesinde faiz oranı olarak bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %100 fazlasının ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı banka tarafından TCMB’ye bildirdiği tabela niteliğindeki gösterge faiz oranları uygulanarak davacı tarafça takip talebinde ihtiyaç kredileri için %45, şirket kredi kartı için %36 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bilirkişi tarafından davalı şirkete kullandırılan taksitli kredilere fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %15,60 ve %22,20’ye sözleşmenin 22.maddesi tatbik edildiğinde bulunan ve bilirkişi tarafından hesaplanan %44,40 olarak belirlenen temerrüt faiz oranının geçerli olduğu kanaatine varıldığından ticari kredi yönünden bu orana itibar edilmiştir. Şirket kredi kartı yönünden TCMB 2013/10 Sayılı tebliğ ile eklenen madde 3/A gereği temerrüt döneminde deklere edilen akdi faiz %24 ve temerrüt faizi %28,80 oranlarına itibar edilmiştir.
Davacı tarafça …. Noterliği’nin 09/09/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile; 835.958,22 TL nakdi alacak, 1.037.630,00 TL gayri nakdi alacak yönünden hesabın 03/09/2019 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 24 saatlik mehil süresi bitimine müteakip davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefil …A.Ş ve …’ın 17/09/2019, davalı kefiller …’in tebligatların iade edilmesi sebebi ile takip tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan ve mahkememizce hükme esas alınan 04/10/2023 tarihli bilirkişi raporuna itibarla talep edilebilecek ticari krediler yönünden 1.474.487,51TL asıl alacak, 18.145,14 TL işlemiş faiz, 907,25 TL BSMV olmak üzere toplam 1.493.539,90 TL, şirket kredi kartı yönünden 96.264,07 TL asıl alacak, 1.114,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.378,08 TL ile 1.461,64 TL masraf olmak üzere genel toplam olan 1.592.379,62 TL (davalılar … ticari krediler yönünden 1.474.487,51TL asıl alacak, 11.934,31 TL işlemiş faiz, 596,71 TL BSMV olmak üzere toplam 1.487.018,53 TL alacak; şirket kredi kartı yönünden 96.264,07 TL asıl alacak, 1.090,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.355,06 TL ile 1.461,64 TL masraf olmak üzere genel toplam olan 1.585.835,23 TL’sinden sorumlu olmak üzere), gayri nakdi alacak yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu 250.000,00 TL teminat mektubunun yargılama sırasında nakde dönüştüğü anlaşıldığından ve davacı vekili tarafından verilen süre içerisinde tazmin olunan teminat bedelinin tazmin tarihinde uygulanan akdi faiz oranlarına ilişkin belge sunulmadığı için yapılan ihtar doğrultusunda kredi lehtarına fiilen uygulanan en yüksek akdi faize göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek tazmine konu 250.000,00 TL’nin davalılardan nakden tazminine ve tazmin tarihi itibariyle yıllık %44,40 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, gayri nakdi çek taahhüt depo talebi yönünden sözleşmenin 23. ve 12.maddesine göre kefillerin depodan sorumlu oldukları anlaşılmakla 3.600,00TL gayri nakit alacağın depo edilmesine, fazlaya ilişkin depo talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı … arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesine göre yargılama giderleri tamamen davalı … üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden; davalı … San. Tic. A.Ş yönünden takip …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile 12/01/2022 tarihinde kesinleşen karar nedeniyle iptal olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi 01/04/2021 olup takipten önce davalı şirket hakkında konkordato dosyasında mühlet kararı verildiği, takip yasağına rağmen davacı tarafça takip başlatıldığı anlaşıldığından haklılık durumu nedeniyle davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmekte ise de; davalı … San. Tic. A.Ş arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesine göre yargılama giderleri tamamen davalı … San. Tic. A.Ş üzerinde bırakılmıştır.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine, davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine, karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-)Asıl dosya yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)Nakdi kredi alacakları yönünden; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında;
1-Davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
a)Ticari krediler yönünden 1.474.487,51TL asıl alacak, 18.145,14 TL işlemiş faiz, 907,25 TL BSMV olmak üzere toplam 1.493.539,90 TL alacak;
b)Şirket kredi kartı yönünden 96.264,07 TL asıl alacak, 1.114,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.378,08 TL ile 1.461,64 TL masraf olmak üzere genel toplam olan 1.592.379,62 TL üzerinden takibin devamına, (davalılar … ticari krediler yönünden 1.474.487,51TL asıl alacak, 11.934,31 TL işlemiş faiz, 596,71 TL BSMV olmak üzere toplam 1.487.018,53 TL alacak; şirket kredi kartı yönünden 96.264,07 TL asıl alacak, 1.090,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.355,06 TL ile 1.461,64 TL masraf olmak üzere genel toplam olan 1.585.835,23 TL’sinden sorumlu olmak üzere) fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Ticari krediler yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %44,40 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Şirket kredi kartı yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
4-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen nakdi alacağın kabul edilen kısmının %20 oranına tekabül eden 318.475,93 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalılar … 317.167,05TL’sinden sorumlu olmak üzere),
5-Davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
B)Gayri nakdi alacak yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu 250.000,00 TL teminat mektubunun yargılama sırasında nakde dönüştüğü anlaşıldığından tazmine konu 250.000,00 TL’nin davalılardan nakden tazminine ve tazmin tarihi olan 18/12/2019 tarihinden itibaren yıllık %44,40 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
-Nakdi alacak talebi yönünden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 125.852,95 TL nispi karar harcından peşin alınan ve nakdi alacağa ilişkin kısma isabet eden 19.300,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 106.552,42 TL harcın davalılardan (Davalılar … 106.173,93 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına;
-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 19.621,18 TL (44,40 TL BVH, 6,40 VSH, 19.570,38 TL Peşin Harç) harcın davalılardan (Davalılar … 19.182,02 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 6.502,50 TL ( 602,50 TL Tebliğler ve postalar, 5.900,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul red oranına göre takdiren 6.473,82 davalılardan (Davalılar … 6.450,83 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesi gereğince davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
-Kabul edilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 219.390,37 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (Davalılar … 218.866,82 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
-Reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.161,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … dışında kalan davalılara (Davalılar … için 8.127,95 TL verilmesine) verilmesine,
C)Gayri nakdi çek taahhüt bedeli depo talebi yönünden; davalıların itirazının 3.600,00TL gayri nakit alacağın davacı banka nezdinde faizsiz bir hesapta depo edilmek üzere iptaline, fazlaya ilişkin depo talebinin reddine,
-Gayri nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcının peşin alınan ve gaydi nakdi alacağa ilişkin kısma isabet eden 3.534,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.264,39 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Kabul edilen gayri nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap olunan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Reddedilen gayri nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … dışındaki davalılara verilmesine,
-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.110,28 TL’nin davalılardan, (Davalılar … 1.105,72 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) 209,72 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
II-)Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 19.330,25 TL harçtan mahsubu ile 19.060,40 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.250,00 TL ( 250,00 TL Tebliğler ve postalar, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesi gereğince hesap olunan 200.043,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluklarında, 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır