Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/635 E. 2021/73 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/635
KARAR NO:2021/73

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/11/2019
KARAR TARİHİ:02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Ltd. Şti ile davalı … A.Ş arasında akdedilen güvenlik hizmet sözleşmesi gereği uzun süredir hizmet verildiğini, davalı borçlu şirketin iş bu hizmete karşılık gelen para borcunu yerine getirmekten kaçındığını, 28.02.2019 tarihli, … numaralı 54.980,75TL bedelli 31.01.2019 tarihli … numaralı 54.980,75TL bedelli faturaların ödemelerinin kısmi olarak gerçekleştirildiğini borçlu şirketin kısmi ödemelerinin mahsubu neticesinde 50.638,60TL daha borcu olduğunu, kalan bakiyenin ödenmemesi nedeniyle 28.05.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünde … Esas numarasıyla kayıtlı icra takibi başlatıldığını, bu takibin davalının mesnetsiz itirazı üzerine durdurulduğunu, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin faizi ile birlikte devamını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olması ve söz konusu alacağın likit olması dolayısıyla borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği iddiası ile davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin asıl alacak, faizi ve tüm ferileri ile birlikte devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş ile davalı taraf … A.Ş arasında 28.06.2017 tarihinde Güvenlik ve Bina Disiplini Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, akdedilmiş olan sözleşmenin 28.02.2019 tarihinde feshedildiği, davacı şirketin kadrosunda yer alan güvenlik görevlileri …, …, …, …, …, … ve …’ın iş akdinin davacı şirket tarafından 28.02.2019 tarihinde feshedildiğini, söz konusu kişilerin davalı şirket ve davacı şirket ile birlikte sorumlu tutarak arabuluculuk yoluna başvurduklarını, davacı şirketin söz konusu kişilerin hak ve alaaklarını iş akdini feshettiği dönemde ödemediğini, işçilerin her iki iş verene de başvurarak haklarını alabilmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesindeki hüküm gereğince mümkün olduğundan davalı şirketin söz konusu kişilerin arabuluculuğuna başvurarak kendisini de taraf gösterdiğini, söz konusu kişiler ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinde … adlı kişi harç diğer kişiler ile anlaşma sağlanarak ödemelerin davalı şirketçe yapıldığını, yapılan ödemelerin …’a 7.500,00TL, …’a 8.000,00, …’a 2.750,00TL, …’a 4.500,00TL, …’a 7.000,00TL, …’e 6.000,00TL olduğu, ayrıca her bir arabuluculuk görüşmesi neticesinde arabuluculuk ücreti tarifesi gereğince arabulucuya ödenmesi gereken 680,00TL arabuluculuk ücretinin davalı şirket tarafından ödendiğini, davacı şirket tarafından iş akdinin feshedilen işçilere arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanarak toplamda 35.750,00TL hak ve alacaklar toplamı ile KDV dahil arabulucuya toplam 4.080TL ödenen arabuluculuk ücretini davacı şirkete karşı ifa etmekle yükümlü olduğu para borcundan mahsup ettiğini, davalı şirketin davacı şirkete söz konusu mahsubun gerçekleşebileceğini “…iş akdini feshettiği işçilerin hak ve alacaklarını ödemesi gerektiğini, aksi durumda kendisine ödenecek hizmet bedelinden iş akitleri sonlanan işçilerin hak ve alacaklarının mahsup edileceği…” beyanlarını içeren ihtarnamesi ile ihtar ettiğini, davacı şirketin 22.02.2018 tarihinde temlikname sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede “… Temlik edenin cari hesap alacağından iş bu temlikname tarihi itibariyle 2018 Ocak ayına ait ve sonrası tahakkuk edecek… Nolu SGK işyeri sicil numarasında işlem gören dosyaya ilişkin SGK pirim ve diğer borçlarının temlik alan tarafından ödeneceği..”nin kararlaştırıldığını, davacı şirketin davalı şirketten hak ettiği alacaklarını maaş ve sigorta borçlarının ödendiğini gösterir belgeyi ibrazı şeklinde olduğunu, bu ibraz sonrası davacı şirketin varsa bir alacağı ödendiğini, davacı tarafın herhangi bir alacağının olmadığını bildiği halde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kötü niyetli bir şekilde davalı şirkete karşı icra takibini başlatıldığını ve süresi içerisinde itiraz ile icra takibinin durduğunu, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklının kötü niyetli kabul edilmesi gerektiğini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiği savunmasında bulunduğunu, davanın reddini, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibinin iptalini, kötü niyetli davacı alacaklının haksız ve mesnetsiz bir şekilde icra takibi başlatılması nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağına yönelik davacının başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, faize ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği, tarafların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacı şirket çalışanlarının iş akdinin haksız feshinden dolayı başvurdukları arabuluculuk görüşmeleri kapsamında işçilere yaptığı ödemelerin taraflar arasındaki sözleşme ve temliknameler gereğince davacının alacağından mahsubunun mümkün olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu taraflar arasında imzalanmış güvenlik hizmet sözleşmesi fotokopisi, cari hesap hesap hareketleri, faturalar ve …. Noterliği’nin 22.01.2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ şerhli onaylı sureti fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davalı vekili tarafından delil dilekçesi ekinde; davacı tarafa gönderilen …. Noterliği’nin 30.01.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin fotokopisi, davacının kadrosunda yer alan çalışanlara imzalatılmış ibranamelerin fotokopisi ve arabulucuk görüşmelerinde anlaşılan bedellerin ödendiğine ilişkin deliller, 22/02/2018 tarihli temlikname başlıklı davacının imzası bulunan belge Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
İstanbul SGK’ya müzekkere yazılarak davacı şirketin kadrosunda yer alan çalışanların SGK hizmet cetveli, işe giriş ve ayrılık bildirgeleri celp edilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından davalıya verilen hizmet sonrası 28.02.2019 tarihli fatura düzenlenmiş olduğu, davalı şirketin 28.02.2019 tarihli fatura karşılığında davacıya ödeme yaptığını gösterir delil sunmadığı, davalı şirketi asıl işveren olarak alt işveren davacı şirket çalışanlarına karşı davacıyla birlikte müteselsil sorumluluğu kapsamında davacının işçilerine ödediği tutarlar ile ilgili rücu hakkı olacağı, dosya kapsamında sunulan 28.06.2017 tarihli sözleşmede, davalı tarafından davacının çalışanlarına ödeme yapılması ile ilgili bir madde tespit edilememiş olup, 22.02.2018 tarihli temlikname ile davacının cari hesap alacağından, 2018 Ocak ayına ait ve sonradan doğacak personel maaş ve diğer alacakları ile 2018 Ocak ayına ait ve sonrası tahakkuk edecek SGK pirim ve diğer borçların davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 23.05.2019 tarihinde takibe başlandığı, takibe konu asıl alacak tutarının 50.638,60TL ve işlemiş faizin 1.886,81TL olduğu, davacı tarafça sunulan muavin dökümünde bakiye tutarının 50.638,60TL olduğu, davalı tarafından davacı adına ödendiği iddia edilen, toplam 35.750,00TL kıdem tazminatı tutarı ile ilgili 21.05.2019 tarihli banka dekont sureti sunulmuş olduğu, toplam 17.088,73TL SGK pirimleri ile ilgili tarihsiz ödeme talimatları sunmuş olduğu, arabulucuk tutanakları üzerinde kararlaştırılmış olan, arabulucuya ödenecek ücret tutarlarının toplamının 4.080,00TL olduğu, davalı tarafın asıl işveren olarak, davalının yapmış olduğu ödemelerin bakiye tutardan mahsup edilemeyeceği kararına varılması durumunda asıl alacak 50.638,60TL ve takip tarihi itibariyle işlemiş faizin 1.886,81TL olduğu, davalının dava dışı işçilere yapmış olduğu 35.750,00TL kıdem tazminatı tutarının mahsup edileceği kararına varılması durumunda asıl alacak 14.888,60TL işlemiş faizin 554,75TL olduğu, davalının dava dışı işçilere yapmış olduğu 35.750,00TL kıdem tazminatı tutarı ve arabulucu tutanaklarında yazılı toplam 4.080,00TL tutarın mahsup edileceği kararına varılması durumunda asıl alacak 10.808,60TL işlemiş faizin 402,73TL olduğu, davalının dava dışı işçilere yapmış 35.750,00TL kıdem tazminatı tutarı ve SGK pirimleri ile ilgili tarihsiz ödeme talimatlarında yer alan 17.088,73TL ve arabulucu tutanaklarında yazılı toplam 4.080,00TL tutarın mahsup edileceği kararına varılması durumunda bakiye alacak tutarı olmadığı, icra inkar tazminatı talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davalı şirket ile imzalanan güvenlik hizmet sözleşmesi gereği davalıya uzun süredir hizmet vermekte olduklarını, taraflarınca düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından kısmen ödendiğini, faturaların iade edilmediğini, ödenmeyen bedele yönelik davalıya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise; sahibi olduğu alışveriş merkezinde görevli olan ve davacı şirket tarafından iş akitleri feshedilen davacı şirket çalışanlarının, iş hukukundan kaynaklanan hak ve alacaklarını işçilerle yapılan arabuluculuk görüşmeleri sırasında ödediklerini, bu ödemeleri ve ödedikleri arabuluculuk ücretlerini sözleşme gereği davacıya ödemeleri gereken hizmet bedelinden mahsup ettiklerini, taraflar arasında akdedilen 2018 tarihli temliknamelerde bu hususun belirtildiğini, bu bağlamda davacıya borçlu olmadıklarını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket aleyhine 50.638,60 TL asıl alacak, 1.886,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.525,41 TL üzerinden takip başlatmıştır. Takibin dayanağı, güvenlik hizmet sözleşmesine müstenit ödenmemiş muhtelif faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiyesidir. Davalı tarafın itirazı üzerine takip durmuş, davacı taraf süresinde işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Taraflar arasında güvenlik hizmeti sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalının davacıya cari hesaptan kaynaklanan borcu olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı taraf, kendisine ait alışveriş merkezinde çalışan ve davacı şirket tarafından işten çıkarılan davacı şirket çalışanları ile ilgili olarak arabuluculuk görüşmeleri kapsamında 35.750,00TL kıdem tazminatı ödemesi, 17.088,73TL Sgk ödemesi ve 4.080,00TL arabuluculuk ücreti ödemesi yaptığını, davacıya olan borcuna karşılık, bu ödemeleri mahsup ettiğini, davacıya borcu olmadığını iddia etmektedir. Davalının sadece 35.750,00 TL kıdem tazminatına ilişkin banka dekontu sunduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı taraf, imzaladığı 22/02/2018 tarihli temlikname gereğince davalının ödeyeceği Sgk primlerinin cari hesaptan düşüleceğini kabul etmiş ise de; davalının Sgk’ya yaptığı ödeme ve arabuluculuk ücreti ödemesine ilişkin dosyada delil mevcut değildir. Davalı taraf Sgk’ya yaptığı ödemeyi kanıtlayamamıştır, bu sebeple davalının Sgk ödemesine yönelik mahsup talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Her ne kadar davalı taraf, kıdem tazminatı ödemesi yaptığını kanıtlamış ve asıl işveren olarak davacı çalışanlarının fesih ile ilgili alacaklarından sorumlu ise de; dava dışı işçilerin işten ayrılma bildirgelerinde işten ayrılma nedeni olarak işveren tarafından haklı sebeple fesih olarak bildirim yapıldığı, bir kısım işçinin davacıya ait işyerinden ayrıldıktan sonra aynı adreste işe başladığı (asıl işverene ait iş yerinde başka alt işverene bağlı çalışmaya devam ettiği) bu durumun işyeri devri niteliğinde olduğu ve iş akdinin feshinin söz konusu olmadığı anlamına geldiği görülmektedir. Bu bağlamda; davalının arabuluculuk görüşmeleri sırasında ödediği işçilik alacakları yargılamaya muhtaçtır. Davacının iş akitlerini feshetmekte haklı olup olmadığı, işyeri devrinin söz konusu olup olmadığı, işçilerin alacağa hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın miktarı yargılamayı gerekmektedir. Davalının ödediği işçi alacaklarını ve bu kapsamda yaptığını iddia ettiği ve ödemeyi de kanıtlayamadığı arabuluculuk ücretini davacıya olan borcundan mahsup etmek istemesi haklı değildir.
Tüm dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporundan; davacının davalıdan dava konusu icra takibinde talep edilen miktar kadar alacaklı olduğu, davalının mahsup talebinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile; takibin 50.638,60TL asıl alacak ve 1.886,81TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.525,41TL alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.588,01TL karar harcından peşin alınan 602,16TL harcın mahsubu ile eksik 2.985,85TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.565,96TL ( 44,40 BVH, 6,40TL VSH, 602,16TL Peşin Harç, 113,00TL posta ve tebliğler, 800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.628,30TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır