Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/61 E. 2019/186 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/61
KARAR NO : 2019/186
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 06/02/2019
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TTK 34.maddesi kapsamında davalı … Sicil Müdürlüğünün pay devrinin tescili talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını, müvekkilinin… Sicil Müdürlüğünün… sicil nurasıyla kayıtlı bulunan … Şti adlı firmanın ortağı olduğunu, müvekilinin şirket hisselerini … Noterliği’nin 07/01/2019 tarih ve …yevmiye sayılı “Limited Şirketi Pay Devir Sözleşmesi” ile …’e devrettiğini, hisse devir sözleşmesinin…Noterliği’nin 09/01/2019 tarih ve… yevmiye sayılı ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiğini, taraflarınca hisse devrinin tescil edilmesi için …Sicil Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğunu, davalı kurumun hisse kaydına İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından haciz olduğu gerekçesiyle başvurunun reddedildiğini, müdürlüğün vermiş olduğu ret kararının hukuka uygun olmadığını, TTK 34.maddesi kapsamında kararın iptali için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle arz TTK 34.maddesi kapsamında şirket hisse devrine ilişkin tescil talebinin reddine dair verilmiş bulunan kararın kaldırılmasını, mahkeme masraflarıyla birlikte ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davanın, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34’de gösterilen usule uygun olarak açılmadığını, davaya konu olayda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 anlamında bir “red kararı” bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 hükmünde; “İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebileceklerini, bu itirazın mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanacağını, ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişinin de dinleneceğini, bunların mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” şeklinde olduğunu, bu hüküm çerçevesinde, gerekli düzeltmenin öncelikle sicil müdürlüğünden talep edilmesi gerektiğini,, talebin reddi halinde kararın tebliğinden itibaren 8 gün içinde ilgili Ticaret Mahkemesi’nde red kararına itiraz mahiyetindeki davanın açılması gerektiğini, davacının, verilmiş bir “red kararı” dahi yok iken huzurdaki davayı açtığını, bu tip davalarda “red kararı”nın kanaatlerince “dava şartı” niteliğinde olup, davanın öncelikle bu yönden reddinin gerekeceğini, davaya konu hisse devri kararının tescili talebinin Müvekkil Sicil Müdürlüğü tarafından iade edilmesinin hukuka uygun olup; Müvekkil Sicil Müdürlüğünün Mevzuata uygun bir değerlendirme yaptığını, iptaline karar verilmesini talep ettiği Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.01.2019 tarihli yazısının davacıyı bilgilendirme amaçlı olup, bu yazıda tescil işleminin gerçekleştirilebilmesi için tamamlanması gereken eksiklikler ve yasal gereklilikler kendilerine hatırlatıldığını, bilindiği üzere; Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 28’inci maddesinde, ticaret siciline ait tescil, değişiklik ve silinmeler ile diğer iş ve işlemlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre yapılacağının hükme bağlandığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün, yukarıda da belirtildiği üzere, kendisine yöneltilen tescile ilişkin talepleri, yasal şartların oluşup oluşmadığı yönünden incelemekte ve yasal şartlar oluştuğu takdirde tescil talebini yerine getirdiğini, davacı şirketin sicil kayıtlarında yapılan incelemede, davacının alacaklısı tarafından, İstanbul…’üncü İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası kapsamında 29.06.2018 tarihinde, davacının tek ortağı olduğu şirketteki hisselerine haciz konulduğunu ve ilgili icra müdürlüğü tarafından bu hususun Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirildiğini ve müvekkilin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce bu hususun tescil edildiğinin tespit edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre şirket kayıtlarında haciz, tedbir veya kısıtlayıcı bir şerh olması durumunda şerhi koyan kurum, icra dairesi ya da mahkemeden ilgili tedbir, haciz ya da kısıtlayıcı şerhin kaldırıldığına dair Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı gelmediği müddetçe işlem yapılmasının mümkün olmadığını, mevcut durumda, davacı tarafından Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğüne belirtilen hususlara ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı için hukuki nedenlere dayanılarak davacının müvekkil Sicil Müdürlüğüne yönelttiği tescil talebinin, söz konusu eksikliğin giderilmesi için kendisine iade edildiğini, müvekilin mevzuata uygun bir değerlendirme yaptığını ve bu eyleminin hukuka uygun olduğunu, netice itibariyle, müvekkil Sicil Müdürlüğünün, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, gerçekleştirilen eylemin, mevzuat ile hükme bağlanmış yasal gerekliliklerin söz konusu şirkete hatırlatılmasından ibaret olduğunu, bu nedenle davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan müvekkilin, “yargılama giderleri”nden ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle; öncelikle dava şartı yokluğu nedeni ile usul yönünden ve esas açısından da haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasında kayıtlı …Şti’deki hisselerinin…Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ” Limited Şirketi Pay Devir Sözleşmesi ” ile …’a devrettiği, devrin tescili talebinin, …Müdürlüğü’nün14.01.2019 tarihli kararı ile red edildiği iddasıyla kararın kaldırılarak, devrin tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise davacının alacaklısı tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası kapsamında davacının ortağı olduğu şirketteki hisselerine haciz konulduğu, tescilin yapılabilmesi için haczin fekedildiğine dair eksikliğin tamamlanmasına karar verildiği, sicil müdürlüğünün kararının TTK’nun 34. Maddesine uygun bir red kararı olmadığı iddiasıyla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, TTK’nın 34. maddesi gereğince ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraza ilişkindir.
… Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve… yevmiye sayılı ” Limited Şirketi Pay Devir Sözleşmesi “nin incelenmesinde …’nun…l Ticaret sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasında kayıtlı … Şti’deki hisselerinin …’a devrettiği, şirket hisselerinin 3. kişilere devrine ilişkin İhtiyati Tedbir kararı bulunmadığı, hisseler üzerinde haciz olmasının devre engel teşkil etmediği, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.01.2019 tarihli kararının yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün14.01.2019 tarihli kararının kaldırılmasına, … Tc. Kimlik numaralı davacı …’nun İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şti’deki hisselerinin… Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve… yevmiye sayılı ” Limited Şirketi Pay Devir Sözleşmesi ” ile 99391012846 Tc. Kimlik numaralı, … Pasaport numaralı …’a devrinin tesciline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harçtan mahsubuna,
3-Davalı, dava açılmasına neden olmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …