Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/609 E. 2020/917 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/609
KARAR NO:2020/917

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/11/2019
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACININ TALEBİ:

Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı … Ltd. Şti. ile 01.05.2017 tarihli elektrik satış sözleşmesi yaptıklarını, davalı şirketin sözleşmenin sona ermesini beklemeden …’inci Noterliğinin 13.03.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin nasıl feshedileceğinin sözleşmenin 7’nci maddesinde yazılı olduğunu, bu madde de yazılı olan sürelere davalının uymadığını, bu nedenle de aynı maddeye göre cezai şart kararlaştırıldığını, cezai şart faturasının davalıya gönderildiğini, faturanın ödenmemesi üzerine …. Noterliğinin 29.07.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesini gönderdiklerini, ihtarnameye olumlu cevap alamamaları nedeniyle de …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından sözleşmede yazılı olan erken fesih nedeniyle öngörülen cezai şartın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalıya gönderilen 229,50 TL tutarlı fatura bedelinin tahsili için de yine sözleşmenin 4.7 maddesine dayanarak …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın her iki takibe de itiraz ettiğini bu nedenle de itirazın iptali ile takiplerin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenmiş abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davalı taraf, …. İcra Dairesinin … ve … sayılı dosyalarını, 01.05.2017 tarihli elektrik satış sözleşmesini, ceza faturasını, 11.02.2019 tarihli elektrik faturasını, ihtarnameleri, ticari defterleri, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.

Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenmiş abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

Dosya içerisine alınan …. İcra Dairesinin … ve …. İcra Dairesinin … sayılı dosyaları incelendiğinde; …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 50.482,60 TL fatura alacağı, 6.057,91 TL icra cezai şart ve 1.093,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.634,30 TL talep edildiği, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında da 229,57 TL fatura alacağı, 27,55 TL icra cezai şart ve 6,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 263,24 TL talep edildiği görülmektedir.

Taraflar arasında 01.05.2017 tarihli elektrik satış sözleşmesi yapılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında yapılan sözleşmenin süresinden önce fesih nedeniyle cezai şart alacağı ve uyuşmazlığın doğduğu andan itibaren davalı tarafa gönderilen ihtarname bedellerinin tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin başlangıç tarihi 01.05.2017 olup sözleşmenin “Sözleşme veya Taahhütname Başlangıç/Bitiş Tarihi” başlıklı 1’inci maddesinde tedarik başlangıç tarihi 01.06.2017 olarak belirlenmiş, sözleşme bitiş tarihi de “Tedarik başlangıç tarihinden itibaren 24 ay sonrasıdır” olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla sözleşme 24 ay süreli olarak yapılmıştır. Buna göre sözleşmenin bitiş tarihi 01.06.2019 tarihidir. Davalı taraf, …’inci Noterliğinin 13.03.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshetmiştir. İhtarnamede “Sözleşmenin bitiş 31.05.2019 tarihinden itibaren söz konusu 01.05.2017 tarih ve … abone sayılı enerji satış sözleşmesini feshedeceğimizi, sözleşmeyi yenilemeyeceğimizi” ifadesine yer verilmiştir. Sözleşmenin bitiş tarihi olan 01.06.2019 tarihi dikkate alındığında davalının gerçek iradesinin fesih mi yoksa sözleşmenin süresinin bitimi sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceği mi olduğunun incelenmesi ve bundan sonra davacı tarafın taleplerinin haklılığı konusunda hüküm kurulması gerekmektedir.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Sona Ermesi” başlıklı 7.1 maddesinin ikinci fıkrasında “Sözleşmeden kaynaklanan fesih hakları saklı kalmak kaydıyla, herhangi bir taraf, iş bu sözleşme süresinin dolmasından en az üç ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini, madde 4.6’ya göre hesaplanan veya faturalarına eklenen teminatını tamamlayarak noter kanalı, elektronik imzalı kayıtlı posta adresi veya güncel geçerli imza sirküleri / beyanı ile birlikte ıslak imzalı fesih dilekçesiyle yazılı olarak bildirmediği takdirde, taraflar sözleşmenin % 1 indirim ile bir yıl daha uzamasını kabul ederler.” hükmü getirilmiştir. Sözleşmenin bu hükmüne göre sözleşmenin bitiminden sonra sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin bildirimin sözleşme süresinin dolmasından en az üç ay önce yapılması gerekmektedir. Sözleşmenin 24 aylık süresi 01.06.2019 tarihinde dolacağından bildiriminde en geç 01.03.2019 tarihinde yapılmış olması gerekmektedir. Davalı tarafın gönderdiği …’inci Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi 11.03.2019 tarihli olup 13.03.2019 tarihinde davacı şirkete ulaşmıştır. Dolayısıyla sözleşmenin “Sözleşmenin Sona Ermesi” başlıklı 7’nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin bildirimin sözleşme süresinin dolmasından en az üç ay önce yapılmasına ilişkin koşul davalı tarafça yerine getirilmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın davacı tarafa gönderdiği ihtarnamede geçen “(…) enerji satış sözleşmesini feshedeceğimizi, sözleşmeyi yenilemeyeceğimizi” ifadesinin sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin bildirim olarak kabulü hukuken mümkün değildir. Ayrıca ihtarnamede sözleşmenin bitiş tarihi olarak 31.05.2019 tarihi belirtilmiş olup bu tarih sözleşmenin bitiş tarihi de değildir. Dolayısıyla davalı tarafın davacıya gönderdiği …’inci Noterliğinin 13.03.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesi sözleşmenin fesih bildirimidir. Sözleşmenin hangi koşullarda feshedileceği yine sözleşmenin değişik maddelerinde belirtilmiş olup davalı taraf davacıya gönderdiği ihtarnamede fesih gerekçesi de belirtmemiştir. Sadece başka bir firma ile anlaşacakları gerekçesini bildirmiştir. Davalı tarafın başka bir firma ile anlaşacak olmaları ise haklı fesih nedeni sayılamaz. Bu durumda davacı şirketin sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshinden kaynaklı talep haklarını kullanmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Davacı şirketin sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshinden kaynaklı talep haklarının da hukuka uygunluğu yönünden ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.

Davacının talep hakları taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.2, 7.1 ve 7.2 maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelerin her bir talep yönünden ayrı ayrı ve birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.2 maddesinde “Tedarikçi (…) Abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde, icralık her faturanın % 12’si kadar ceza bedeli talep edecektir.” hükmü; 7.1 maddesinde “Sözleşme, sözleşmede anılan hallerin dışında ve sözleşme süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme imzalanmasının ardından tedarikçi tarafından herhangi bir dönem faturası çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın, abone tarafından sözleşme süresi içerisindeki sözleşmedeki fesih koşulları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte fesih edilmesi, (…) abone her bir sayaç için ayrı ayrı hesaplanmak üzere son on iki dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder. (…) Abonenin işbu sözleşme ile birden fazla Aboneliğine elektrik tedarik edilmesi halinde, ceza koşulu her abonelik için ayrı ayrı yukarıdaki şartlarda uygulanır ve toplu veya sayaç bazlı olarak faturalanır. Her bir sayaç için ayrı ayrı değerlendirilmek üzere sayaç başına ceza tutarının 500,00 TL’nin altında kaldığı durumlarda her sayaca en düşük 500,00 TL cezai tutar uygulanır.” hükmü; 7.2 maddesinde de “Abonenin, sözleşmenin her hangi bir hükmünü ihlal etmesi (…) halinde tedarikçinin aboneyi portföyden çıkarma hakkı vardır. Tedarikçinin aboneyi portföyden çıkarması, abonenin aynı abonelik için başka bir şirket ile sözleşme imzalaması, (…) taahhüt süresinden önce abone için … üzerinden tedarikçi değişiklik talebinde bulunması halinde, sözleşmeyi sözleşmeden doğan her türlü sair hakları saklı kalmak üzere fatura alacakları ile birlikte sözleşme m. 7.1 de anılan ceza şartı (…) bütün bu borçlara ait gecikme zammını m. 4.2 de ki belirtilen oranda uygulama hakkı vardır.” hükmü düzenlenmiştir.

İcralık faturalar için sözleşmenin 4.2 maddesinde ön görülen % 12 oranında ki miktar bu madde de “ceza bedeli” olarak, 7.2 maddesinde de sözleşmenin 4.2 maddesine yollama yapılarak “gecikme zammı” olarak düzenlenmiştir. Davacı ise % 12 oranındaki talebini icra takibinde açıkça “cezai şart” olarak belirterek sözleşmenin 4.2 maddesi kapsamında ceza koşulu talep etmekte olup, sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamında “gecikme zammı” talebinin olmadığı anlaşılmaktadır.

Sözleşmenin bu üç maddesi birlikte incelendiğinde iki ayrı ceza koşulu düzenlendiği görülmektedir. Sözleşmenin haksız feshi durumunda son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar ve 500,00 TL’nin altında olmamak üzere ceza koşulu belirlenmiştir. Sözleşmenin hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda da son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar ve 500,00 TL’nin altında olmamak üzere ceza koşulu ve icralık faturalar için % 12 oranında ceza koşulu ödeneceği düzenlenmiştir. Ayrıca sözleşmenin 4.2 maddesinde ki % 12 oranında ceza koşulunun gecikme zammı olarak da talep edilebileceği sözleşmenin 7.2 maddesinde düzenlenmiştir.

Öncelikle fatura alacağı ile cezai şart talebinin birlikte talep edilebilip edilemeyeceğinin incelenmesi gerekmektedir. 6098 sayılı TBK m. 179’a göre; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.” Bu madde hükmüne göre sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden ötürü davacı ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartın ifasını talep edebilecektir. Bunun aksinin sözleşmede kararlaştırılması da mümkündür. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.2 maddesinde “fatura alacakları ile birlikte sözleşme m. 7.1 de anılan ceza şartı (…) bütün bu borçlara ait gecikme zammını m. 4.2 de ki belirtilen oranda uygulama hakkı vardır.” düzenlemesi getirilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü belirlenen cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla davacı hem sözleşmenin haklı neden gösterilmeden feshi nedeniyle fatura alacaklarını hem de sözleşmenin süresinden önce haklı neden gösterilmeksizin feshi nedeniyle cezai şartı talep edebilecektir.

Sözleşmenin 4.2 maddesinde icralık faturalar için % 12 oranında ceza koşulu ve 7.1 maddesinde de sözleşmenin haksız feshi durumunda son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar ve 500,00 TL’nin altında olmamak üzere iki farklı ceza koşulu belirlenmiştir. Bu ceza koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sözleşmenin haksız feshi durumunda son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar ve 500,00 TL’nin altında olmamak üzere belirlenen ceza koşulu 6098 sayılı TBK m. 179’da düzenlenmiş olan ceza koşulu hükmüne uygun olup davacının bu ceza koşulunu talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.

Diğer ceza koşulu olan icralık faturalar için % 12 oranında ceza koşulu alınacağına ilişkin hükmün ise sözleşmenin feshinden sonra sözleşmenin feshine neden olan sebep nedeniyle davalı taraftan talep edilen fatura bedellerinin tahsil edilememesi durumunda icra aşaması için getirildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 4.2 maddesinde öngörülen ikinci ceza koşulunun talep edilebilmesi sözleşmenin feshinden sonra davacıya gönderilecek ihtarnamenin sonuçsuz kalması ve davacının icra aşamasına geçmesi ile hukuken talep edilmesi mümkün hale gelecektir. Davacının davalının haksız fesih ihtarnamesinden sonra davalı tarafa …. Noterliğinin 29.07.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesini gönderdiği ve bu ihtarnameden sonuç alamaması üzerine de icra takibi başlattığı anlaşılmakla sözleşmenin 4.2 maddesinde yazılı olan % 12 oranındaki ikinci ceza koşulunu da talep hakkının doğduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında talep ettiği 6.057,91 TL icra cezai şartı asıl alacak miktarı olan 50.482,60 TL’nin % 12’sine karşılık gelmektedir. Ancak sözleşmenin 4.2 maddesi “Tedarikçi (…) Abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde, icralık her faturanın % 12’si kadar ceza bedeli talep edecektir.” hükmünü getirmiş olup % 12 oranında ceza koşulunun hesaplanacağı miktar sadece icra yoluyla tahsil edilmek zorunda kalınan fatura bedelidir. Sözleşmenin haksız feshi durumunda son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar öngörülen ceza koşulu tutarı olan 50.482,60 TL için sözleşmenin 4.2 maddesindeki ceza koşulunun uygulanması hukuken mümkün değildir. Bu gerekçelerle …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacının 6.057,91 TL tutarında ceza koşulu talep etmekte hukuki yararı yoktur.

Davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında talep ettiği 50.482,60 TL fatura alacağı, sözleşmenin 7.2 ve 7.3 maddelerine göre davacının talep etmekte hukuki yararı olan son 12 dönem faturalarının en yüksek tutarının iki katı kadar ve 500,00 TL’nin altında olmamak üzere belirlenen ceza koşulunu içermektedir. Davacının dosyaya sunduğu davalıya ait son 12 dönem faturaları incelendiğinde en yüksek tutarlı olanın 11.02.2019 tarih ve 25.241,31 TL bedelli olanı olduğu bunun iki katının da 50.482,62 TL yaptığı anlaşılmakla davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından talep ettiği ceza koşulu da 50.482,60 TL olup, 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi ilkesi uyarınca ceza koşulu hesaplaması için bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.

Davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında talep ettiği 229,57 TL ise ödenmemiş fatura alacağı olup fatura alacağını da davacının talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu icra dosyasında talep edilen alacak kalemi fatura alacağı olması nedeniyle sözleşmenin 4.2 maddesinde ki % 12 oranında ceza koşulunu da davacının talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.

6098 sayılı TBK m. 120’ye göre; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.” Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.2 maddesine göre aylık gecikme faizi % 5 olarak belirlenmiş olup bu oran yıllık % 60 oranına karşılık gelmektedir. (aylık % 5 x 12 ay = % 60) İcra takibinin yapıldığı tarihte yıllık avans faiz oranı % 19,50 olup bunun yüzde yüz fazlası % 39 olduğundan taraflar arasında belirlenen aylık % 5 oranından yıllık % 60 oranındaki faiz oranının uygulanması hukuken mümkün değildir. 6098 sayılı TBK m. 120/II’ye göre uygulanacak en yüksek gecikme faiz oranı % 39 olup bu oran üzerinden faiz hesabının yapılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosya hesap bilirkişisine verilmiş ve takip tarihine kadar faiz hesabının yapılması istenilmiştir.

Hazırlanan 01.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından 50.482,60 TL tutarlı asıl alacak miktarı için talep edebileceği işlemiş faiz miktarının yıllık % 39 oranında 701,22 TL olduğu tespit edilmekle; bu dosya yönünden itirazın kısmen iptaline ve asıl alacak miktarı olan 50.482,60 TL ile işlemiş faiz miktarı olan 701,22 TL toplamı olan 51.183,82 TL üzerinden yıllık % 39 gecikme faizi ile devamına yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Hazırlanan 01.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından 229,57 TL tutarlı asıl alacak miktarı için talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 0,25 TL olduğu tespit edilmekle; bu dosya yönünden itirazın kısmen iptaline ve asıl alacak miktarı olan 229,50 TL, ceza koşulu olarak 27,55 TL ve işlemiş faiz miktarı olan 0,25 TL toplamı olan 257,30 TL üzerinden yıllık % 39 gecikme faizi ile devamına yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davalının davacı ile yaptığı sözleşme hükümlerine göre haksız fesih durumunda ödemek zorunda olduğu ceza koşulunu bildiği halde ve ödemediği fatura alacağı bulunduğu halde aleyhinde başlatılan icra takibinin tamamına itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

Koşulları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-…. İcra dairesi’nin … sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile takibin 50.482,60-TL asıl alacak miktarı ile 701,22-TL yıllık %39 oranında işlemiş faiz miktarı toplamı olan 51.183,82-TL üzerinden yıllık %39 gecikme faizi ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 51.183,82-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Koşulları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-…. İcra dairesi’nin … sayılı dosyası yönünden davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile 229,57-TL tutarlı asıl alacak miktarı ile 0,25-TL yıllık %39 oranında işlemiş faiz ve 229,50-TL ceza koşulu toplamı olan 257,30-TL üzerinden yıllık %39 gecikme faizi ile devamına,
6-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.513,94-TL nispi karar harcının peşin alınan 700,58-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.813,36-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.000,00-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 250,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 888,49-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 751,38-TL ( 44,40-TL BH, 700,58-TL PH, 6,40-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.487,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸