Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/607 E. 2021/280 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/607
KARAR NO:2021/280

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:14/11/2019
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirkete … sayılı abonman … sayılı kati poliçe kapsamında Nakliyat … Sigorta Abonman Poliçei ve ona tekaddüm eden … … hükümleri kapsamında sigortalı bilgisayar monitörü, tv vd. elektronik cihaz emtiası içeren konteyner, 31.03.2018 tarih … sayılı taşıma irsaliyesi / faturası tahtında…’ndan sigortalının … Mah. … Sokak … … / … adresindeki deposuna taşınmak üzere davalı akdi-fiili taşıyıcının ve sürücünün taşıma taahüdü altında … / … plakalı araca tam ve sağlam teslim edildiğini, emtia yüklü araç sürücüsü … tarafından, 29.03.2018 tarihi sabah saat 07.00 sularında sigortalı şirket deposuna ulaştığını, teslimat için deponun açılmasının beklendiğini, 08.30 sularında depo açıldıktan sonra araç sürücüsünün aracı; başıboş, korumasız, güvenlik önlemleri olmayan yol kenarına, deponun 10 mt kadar ilerisine bıraktığını, depo görevlileri ile görüşmek üzere içeri girdikten sonra kimliği bilinmeyen kişiler tarafından konteynerden 89 adet MONİTÖR çalındığını, taşıyıcının; olayın nasıl ve ne surette meydana geldiği, ziyanın/olayın; kendisinin önleyemeyeceği bir durumdan kaynaklandığını ispat yükümlülüğü altında bulunduğu aksi halde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun yasal düzenleme gereği olduğunu, olayın meydana gelmesinde davalı yan/sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, sürücü; olayın meydana gelmesinde pervasız hareket ettiğini, zararın meydana gelmesine sebebiyet verildiğini, hasar ihbarı sonrasında yapılan ekspertiz çalışması neticesinde çalınan Philips marka 89 adet monitörün bedeli ve %10 ilave bedel toplam 8.960,14 USD karşılığı 35.720,51TL sigorta tazminatı ( 30.336,50 TL 05.06.2018 tarihinde 5.384,01 TL 21.09.2018tarihinde ) sigortalıya tediye edildiğini, meydana gelen hasardan davalı taşıyıcı TTK Md.875 vd. hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu, sigortalı ile Müvekkil Şirket arasında münakit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve T.T.K.’nın 1472 maddesinin amir hükmüne göre sigorta tazminatı ödediğinden sigortalısının haklarına halef olduğunu aynı zamanda BK temlik hükümlerine göre sigortalının haklarını-alacaklarının temlik alındığını, davalı taşıyıcı davalı sürücü taşıma işini üstlenmiş akdi/fiili taşıyıcı diğer davalı haksız fiil sorumlusu araç sürücüsü olup toplam 35.720,51 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte rücuen tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına kayden icra takibine geçilmiş her iki borçlunun itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının ikame edildiğini, davalı borçluların takip öncesi faize yaptığı itirazın haklı ve yerinde olduğunu, bu nedenlerle davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı İcra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile TAKİBİN; asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi yönünden devamına, yargılama harç ve masraflarının, dava vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmenin kurulması aşaması konusundaki beyanlarına katılmak mümkün ise de, hırsızlık olayının gerçekleşmesine ilişkin açıklamalarına katılmanın mümkün olmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı sigortalı arasındaki taşıma sözleşmesi gereği, müvekkil şirket çalışanı diğer davalı müvekkil Yaşar Kaya’nın sevk ve idaresindeki aracın, olayın meydana geldiği varış noktasına vardıktan sonra, dava dışı sigortalı şirketin yetkilileri sabah sevkiyatlarını henüz çıkaramadıklarını, dolayısıyla konteyneri henüz boşaltamayacaklarını belirterek, depolarının da dolu olması nedeniyle, aracın deponun önüne çekilmesini istediklerini, daha sonra diğer davalı müvekkil araç sürücüsü konteynerin boşaltılmasıyla ilgili olarak, dava dışı sigortalı şirketin yetkilileri ile görüşmek araçtan indiği sırada, söz konusu olayın gerçekleştiğini, buna paralel olarak, olaydan sonra müvekkil şirket ile sigortalı şirketin yetkilileri, olayla ilgili yaptıkları görüşmelerde, sigortalı şirketin kusurunu kabul ederek, sorumluluğu üzerine aldığını, hatta sigortalı şirket genel müdürü …, davacı sigorta şirketine hitaben yazdığı yazıda, sorumluluğu kabul ettiğini ve tazminatın müvekkil şirkete rücu edilmemesini istemiştir. taraflar arasında sözleşme ve sigortalının kabulüne göre, olayın meydana geldiği anda eşyalar hakkında emir ve talimat verme yetkisinin davacı tarafın sigortalısına ait olduğu gibi, buna ilişkin sorumluluğun da davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait olduğunu, Eşsöyleyişle olayda müvekkillere atfı kabil bir kusur mevcut olmadığından, müvekkili şirketin dava konusu bedelden sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağını, bu nedenle iddiası gereği, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının dava dışı sigortalısı şirket ile davalı şirket arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında yapılan taşıma işi sırasında meydana gelen hırsızlık sebebi davacının sigortalısına ödediği sigorta tazminatına yönelik halefiyet hükümlerince davalı şirket ve taşıma yapılan aracın sürücüsü hakkında başlatılan icra takibine davalıların itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği, faizin türü ve miktarı ve tarafların kusur durumunun tespitinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
16/06/2020 tarihli celsede davalı tanığının dinlenilmesine karar verilmiş olmakla;
Tanık … …; ” Ben davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … A.Ş’nin ithalat ihracat müdürü olarak görev yapmaktayım. Dava konusu olayı hatırlıyorum. Biz davalı şirketle nakliye hususunda iş yapıyorduk, davalı şirket bizim satın almış olduğumuz bilgisayar monitörlerini ambarlı gümrük müdürlüğünden teslim aldı. Ayazağadaki depomuza teslim etmek üzere yola çıktı, biz davalı şirkete tırın sabah yol yasağı başlamadan erken saatte gelmesi talimatını verdik. Çünkü yoğunluğu önlemek ve işlerimizin aksamamasını sağlamak istedik, davalı şirketin şoförü mesaiden önce saat 7, 7:30 civarı getirmiş ve beklemeye başlamış, bizim depo 8:30’da açılır, 8:30’da mesai başlayınca davalı şirketin şoförü diğer davalı sevkiyata başlayıp başlamayacağını sordu. Biz de yerimiz müsait olmadığı için biraz daha beklemesini söyledik, bunun üzerine davalı araca doğru ilerlediğinde çığlık attı. Dorsenin üzerinde bulunan konteynırın kilitli ve mühürlü olan kapağı büyük makasla kesilerek konteynırdaki eşyalar çalınıyordu, biz varana kadar hırsızlık yapan araç uzaklaştı. Peşlerinden gitmemize rağmen yakalayamadık, davalı şirketin çalışanı bizim talebimiz üzerine beklemiştir ve ne zaman sevkiyat yapacağını bize sorduğu sırada hırsızlık meydana gelmiştir. Bizim daha önceki depomuz uygun olduğu için ürünler gelir gelmez teslim sağlanıyordu, ancak bu depomuzda yer durumu müsait olmadığı için davalı şirket çalışanını bu şekilde beklettik olaya ilişkin görgüm bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu somut olayda tüm dosya kapsamı incelenmiş olup nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; davalı … Şirketi’nin ve davalı …’nın dava konusu olayda TTK 882 maddesi gereğince sınırlı sorumlulukla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu mütalaa edildiği, dava konusu olayda TTK 882 maddesi gereğince hesaplanan 21.042,79TL değerince tazmin ödemeye mütalaa edildiği, davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı … A.Ş arasında Nakliyat Abonman Sözleşmesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta poliçesi bulunduğunu, taşıma sırasında poliçeye konu malların 29/03/2018 tarihinde çalınmak suretiyle tamamen zayi olduğunu, meydana gelen bu riziko sonrasında davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 35.720,51 TL ödeme yaptığını, rizikonun meydana gelmesinde sorumlu bulunan davalı fiili taşıyıcı ve sürücü hakkında başlatılan icra takibine, davalıların itirazının haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar fiili taşıyıcı şirket ve şirket çalışanı sürücü vekili, olayda müvekkillerine atfı kabil olan bir kusur bulunmadığını, çalınma hadisesinin dava konusu malın dava dışı alıcının (sigortalının) bulunduğu varış nokatasına ulaştıktan sonra, yükün tahliyesi ile ilgili yetkililer ile görüşme sırasında vuku bulduğunu, bu durumda taşıyıcının sorumlu olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 10. Maddesine göre araç bildirilen adrese varış yaptıktan sonra tüm sorumluluğun iletilen adresteki firmaya ait olduğunu, davacının kendilerinin de sigortacısı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından ve dava dışı sigortalı şirket yetkilisi olan tanık beyanından; Davalı taşıma şirketi ile davacının sigortalısı arasında taşıma sözleşmesi imzalandığı, sigortalıya ait malın, 29/03/2018 tarihinde davalı sürücü tarafından sigortalıya ait depoya getirildiği, mesainin başlamasının beklendiği, mesai başladığında davalı sürücünün sevkıyata başlanıp başlanmayacağını sormak için sigortalı şirket yetkilerinin yanına gittiği, bu sırada dorse kapısının mührü kesilerek malların çalındığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına toplam 35.720,50 TL ödeme yaptığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu ihtilafsızdır.
Dava konusu taşımada sözleşmenin 10. maddesinde öngörülen düzenleme itibari ile araç bildirilen adrese varış yaptıktan sonra tüm sorumluluk iletilen adresteki firmaya aittir. Bu noktadan sonra talimat vermek ve yükü boşaltma sorumluluğu teslim alana geçer.
Türk Ticaret Kanunu’nun ”Taşıyıcının sorumluluğu, zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk” başlıklı 875/2. Maddesi ”Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı yada eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; taşımanın yapıldığı aracın olay tarihinde malların alıcısının (dava dışı sigortalının) talimatı ile erken saatte emtianın teslim edileceği adrese ulaştığı ve araç sürücüsü davalı, yükü teslime hazır olduğu halde, yer durumu müsait olmadığı için teslim alınmadığı, talimat gereği mesainin başlamasını beklediği, mesai başladığında sevkıyatın başlayıp başlamayacağını sormaya gittiği, bu sırada hırsızlık olayının meydana geldiğinin anlaşılmasına göre; davalı taşıyıcıya yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda zararın meydana gelmesinde bir kusur izafe edilemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 411,90TL harçtan mahsubu ile artan 352,60TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.358,08TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır