Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/575 E. 2022/410 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/575
KARAR NO 2022/410

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:01/11/2019
KARAR TARİHİ:21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak davacı müvekkilinin alacağı talep edildiği, davalı ödeme merini tebellüğ ettiğini, müvekkilinin davalı hakkında yaptığı takibe konu edilen 10/07/2019 tarihli, 54.752,00 TL Bedelli fatura içeriğinde belirtilen hizmetlerin davalıya verilmesinden doğan bakiye alacağı dayandığını, davalının faturadan kalan bakiye borcunu tüm uyarılara rağmen ödememesi nedeniyle 51.007,83 TL alacak için icra takibi yaptığını, davalı yapılan takibe borcu olmadığı yönünde itiraz ederek takibi durduğu için takibin devamını, alacağın tahsili için bu davanın açılması zorunluluğu doğduğu, davalının ticari ilişkiden kaynaklanan borcunun miktarını bilmemesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin alacağı likit alacak niteliği olduğunu, alacak likit olmasına rağmen takibe itiraz edildiğini, davalı borçlunun kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, Mahkememizce verilen 17/06/2020 tarihli celse kararı ile dosyanın SMM bilirkişiye tevdi ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 49.398,00 TL ana para alacağı olduğunun tespit edildiği, davacı şirket 10/07/2019 tarihli … no’lu 54.752,00 TL tutarlı fatura muhteviyatı malı ve hizmeti davalı tarafa teslimine ve faturanın tebliğine ilişkin bir belge ibraz edememişse de davalı şirketin 20/06/2019 tarihinde davacı şirkete banka aracılığı ile 5.000,00 TL ödeme yapmış olmasından taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, bahsi geçen ödemenin de fatura borcuna karşılık yapıldığının anlaşıldığı, davacının icra ve inkar tazminatı, vekalet ücreti, dava masrafları ve diğer benzeri taleplerin mahkememizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 6098 sayılı TBK madde 502. ve devamı hükümlerine göre vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış, icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
Yargılama sırasında davalı … İç Ve Dış Ticaret A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş ve tasfiye sürecine başlanılmıştır.
Kural olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 191. maddesi gereğince, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesi uyarınca da masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Belirtilen hükümler gereğince; iflasın açılmasıyla taraf sıfatı ve dava takip yetkisi artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229. maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Dairesine aittir.
Müflis, iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi dava ehliyetini de kaybettiği söylenemez. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki taraf sıfatı ve dava takip yetkisi artık müflise değil, iflâs idaresine ait olacaktır. İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, İİK’nın 194. maddesi gereğince müflisin davacı ve davalı bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durması öngörülmüştür.
İİK’nın 194. maddesine göre; “Acele haller müstesna olmak üzere iflasın açılması ile kural olarak müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilir”
İflasın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, usul işlemleri farklılık arz eder.
Müflisin davalı olduğu davalarda ise; iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, (İİK md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı çekişmeli alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplantısında karar verilir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan mahkemenin asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına karar vermesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar vermesi gerekir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/7164 E- 2019/3248 K. sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamından, … … 3. İcra Dairesi’nin 2020/… İflas dosyası cevabi yazında sıra cetvelinin kesinleş olduğu hususu da dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Yargılama giderleri ve sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 616,05-TL harçtan mahsubu ile artan ‭535,35‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.540,85‬-TL’nin ( 44,40-TL BVH, 6,40-TL VH, 616,05-TL Peşin Harç, 174,00-TL Tebliğ ve Posta, 700,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan MÜJGAN BAYRAM ÇETİN’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır