Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/571 E. 2022/58 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/571
KARAR NO :2022/58

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:20/11/2018
KARAR TARİHİ:09/02/2022
K
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Bankası A.Ş. Temsilcisi davalı … ile tanıştığını, davalının müvekkiline vadeli işlem ve opsiyon piyasası işlemleri için telkin, tavziye ve yönlendirilmelerle çok kısa sürede yüksek miktarda kazanç elde edilebileceği yönünde teşvik edici söylemlerde bulunduğunu, müvekkilinin hesap açılmasına rağmen ilk işlem günlerinde telefon uygulamasının kurulamaması sebebiyle yapılan işlemlerden haberdar olmadığını, SPK 11l-37.1 sayılı “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” 27/1C maddesindeki düzenlemelere aykırı hareket edilerek deneme hesabı açılmadan işlemlere başlandığını, … piyasasının barındırdığı yüksek riskin müşteri tarafından gerçek anlamda idrak edilebilmesi için düzenlemeler çerçevesinde deneme hesabının açılmasının ve işletilmesinin hayati önem taşıdığını, kendisinin banka çalışanları tarafından yönlendirildiğini ve böylelikle yatırım kuruluşlarının sundukları hizmetlerin müşterilere uygun olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla düzenlenen uygunluk testinin basit bir prosedür gibi şeklen yerine getirildiğini, davalı Banka’nın temsilcisi davalı Burak Kaplanoğlu tarafından açıları yatırım hesabımdaki işlemler için müvekkilinin doğrudan yönlendirildiğini, davalının asıl görev tanımı “yatırım danışmanı” (yani davacının danıştığı hususlara cevap vermesi) olmasına rağmen genel olarak aktif rol aldığını, davalı Burak Kaplanoğlu’nun … işlemlerinde kendisine kritik kararlar aldırdığını ve yatırım hesabını bizzat yönettiğini. sürekli kazanma garantisi verdiğini, bu durumun SPK (III-37.1 sayılı “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere ilişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’nin 27/B maddesindeki düzenlemelere aykırı olduğunu, bu hususun dosyadaki delillerden de görülebileceğini, düzenlemelerde açıkça yasak olmasına rağmen, kendisine danışmanlık ve portföy yöneticiliği hizmeti verildiğini, davalı …. … Bankası A.Ş.’ye 28.06.2018 tarihinde … yevmiye no’lu ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ihtarnamenin işleme alındığını fakat kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı bankanın kendilerinden talep edilen bilgi ve belgeleri vermekten imtina ettiğini, iddia ederek; sermaye piyasası mevzuati başta olmak üzere kanuna aykırılığın ve bu aykırılıklardan doğan toplam Zararın tespitini ve öncelikli olarak zararının tamamının, tarafların müşterek kusurlu olduğu kanaatine varılır ise fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalıların kusur oranına isabet eden kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini, hükmedilecek tazminata ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin işletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile diğer davalı … A.Ş. arasında Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi’nin imzalandığını, işbu sözleşmeye davalı … … Bankası A.Ş.’nin taraf olmadığını, T. … Bankası A.Ş.’nin söz konusu sözleşmede sadece sözleşmenin tarafı olan … … A.Ş.’nin acentesi olarak hareket ettiğini, davaya konu olayda T. … Bankası A.Ş.’nin acente olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu sebeple bankaya İzafe edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, bankaya husumet atfedilemeyeceğini, davacının uzun süredir hisse senedi alım-satım işlemleri gerçekleştirdiğini, işlem yapma süresi ve şeklinden davacının son derece tecrübeli olduğunun ve hisse senedi işlemlerinin riski hakkında bilgi sahibi olduğunun anlaşıldığını, davacının belli dönemlerde kazançlı işlemler gerçekleştirdiğini, fakat davacının itirazını zarar ettiği işlemler gerçekleştirdiğinde ileri sürmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olarak karşılanabileceğini, davacıya … A.Ş. tarafından düzenli olarak cari hesap ekstresi gönderildiğini, gün sonlarında hesabında gerçekleşen işlemlere ilişkin kar/zarar bilgilendirmesinin kendisine yapıldığını, bu sayede davacının gerçekleştirilen işlemlerin kar/zarar miktarından haber olduğunu davacının talimatlarıyla gerçekleştirilen işlemlere icazet verdiğini, beyan ederek; davacının iradesi dışında yapıldığını iddia ettiği işlemlerden haberdar olunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabulü ile içtihatlarda belirtilen tüm hususların var olduğu gözetildiğinde davacının haksız davasının reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından 24.05.2018 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım Aracılığı Çerçeve Sözleşmesi, Yatırım ve Hizmet Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasına İlişkin Risk ve Fiyat Bilgilendirme Formu, Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi ve Yatırım Danışmanlığı Tanıtım Formu, Yerindelik Testi (Test sonucu : E- Çok Yüksek Riskli), Türev, Alım Satım İşlem Aracılık Sözleşmesi, Pay ve Pay Benzeri Diğer Menkul Kıymetlere İlişkin Risk ve Fiyat Bilgilendirme Formu, Uygunluk Testinin (Test Sonucu : E Çok Riskli) imzalandığını, davacının 28.05.2018 tarihinde 230.000 TL ve 30.05.2018 tarihinde 165.000 TL teminat yatırdığını, işlemlerini 05.062018 tarihi itibariyle sonlandırdığını ve 08.06.2018 tarihinde 249.952 TL bakiyeyi vadesiz hesabına aktardığını, davacının söz konusu süre zarfında 7.301,18 TL komisyon ödediğini, davacıya çok kısa sürede ev parasi kazanabileceği yönünde davalı şirket çalışanları tarafından bir tavsiye veya taahhütte bulunulmadığını, davacının bu beyanının asılsız olduğunu, davacının, kaldıraçlı işlemler için deneme hesabı açılması gerekliliği bakımından dayanak gösterdiği yönetmeliğin ilgili maddesinde bahsi geçen deneme hesabının sadece … işlemleri için söz konusu olduğunu, davacının işlemleri dava dilekçesinde yer aldığı gibi … işlemleri olduğundan bu işlemleri için deneme hesabı açılma zorunluluğunun bulunmadığını, davacının, aracı kurumların kaldıraçlı işlemler sundukları müşterilerine söz konusu işlemler için bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti veremeyeceği yönündeki iddiasının da sadece … işlemleri için geçerli olduğunu, … işlemleri için böyle bir zorunluluk bulunmadığını, davacının uygunluk testini doldurduğu esnada hangi şıkları işaretlemesi gerektiğinin söylendiği yönündeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının uygulanan testleri okuduğunu ve risk algısı ile iştahına göre soruları cevapladığını, davacının davalı şirket çalışanı Burak Kaplanoğlu ile aralarında geçen Whatsapp yazışmalarının delil sözleşmesine aykırı olduğunu, davacı ekte bu kayıtlara yer verdiğini beyan etmişse de dilekçesinin ekinde bu belgelere yer verilmediğini, davacıya Burak Kaplanoğlu tarafından portföy yöneticiliği hizmeti verilmediği gibi bu yönde bir sözleşme de düzenlenmediğini, davacının 24.05.2018 tarihinde uygulanan yerindelik testi sonucuna göre aylık gelirinin 15.000 TL’nin üzerinde, sermaye piyasası işlemlerine ayırabileceği tutarın 250.001-1.000.000 TL, yatırım süresinin de 6-12 ay olduğunu, ayrıca davacının “Çok yüksek getiri isterim ve çok yüksek riskli ürünlere yatırım yapabilirim, gelişmiş yatırım ürünlerinin riskleri konusunda bilgiliyim ve bu ürünlere yatırım yapabilirim” seçeneklerini işaretlediğini, davacının kısa vadede çok yüksek getirilere ulaşmanın cazibesine kapılarak dahil olduğu bu işlemlerde riskin yüksek olduğunu çok iyi bildiğini, sözleşmelerde yer alan uyarıları özgür iradesi ile okuduğunu, imzaladığını ve bin girsflasını aldığını el yazısı ile teyit ettiğini, dosyadaki kayıtlara yollama yapılarak davalı şirketin temsilcisi/yatırım danışmanı tarafından davacının yönlendirildiğinin iddia edildiğini, ancak davacıya piyasa riskleri doğrultusunda tüm olasılıkların aktarıldığını, davacının zararımın borsa endekslerinde öngörüldüğü şekilde hareket etmemesinden ve piyasa risklerinden kaynaklandığını, piyasa risklerinden aracı kurumun sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Burak Kapanoğlu vekili cevap dilekçesinde özetle; deneme hesabı açılması zorunluluğunun … işlemleri için yasal bir zorunluluk olduğunu, … işlemleri için deneme hesabı açılması zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacıya deneme hesabı açılmadan işlemlerine başlanmış olmasında bir kusur veya yasaya aykırılık bulunmadığını, davacının dayanak gösterdiği ve dilekçesinde yer verdiği III.37.1 sayılı Tebliğ’in 27/C maddesinin “kaldıraçlı işlemler” için zorunluluk getirdiğini, … işlemlerinin bu madde tanımı ve kapsamına girmediğini, bu nedenle davacının deneme hesabının açılmadığı ve deneme işlemlerin yapılmadığı iddiasının yasaya aykırı olmadığını ve bu iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının … … Şubesi’nde yapmış olduğu yüz yüze görüşmede vadeli işlemler ve opsiyon borsasında yatırım yapmak istediğini beyan ettiğini ve akabinde aynı şubede sözleşmelerin imzalandığını, uygunluk ve yerindelik testlerinin davacıya 24.05.2018 tarihinde uygulandığını, kendisine hiçbir şekilde telkin veya baskıda bulunulmadığını, davacı ile tüm yatırım işlemlerinin kayıtlı telefon aracılığıyla gerçekleştirildiğini, davacıya hiçbir şekilde kar ve kazanç garantisi verilmediğini, tam tersine birçok sözleşmede bu işlemlerin ne kadar riskli olduğu yazıldığı gibi risk bildirim formlarında da davacının tüm yatırımını ve hatta daha fazlasını kaybedebileceğinin ve şirket yatırım uzmanlarının tavsiyelerinin doğrulamaya muhtaç olduğunun özellikle belirtildiğini, tüm görüşmelerin kayıtlı hatlardan yapıldığını, davacı tarafın kayıtlı hatlar dışında yapılan görüşmelere ilişkin iddialarıyla ilgili olarak hiçbir kayıt sunamadığını, işlemlere ilk başlandığı sırada yatırım hesabına para aktaran davacının daha sonra kendi iradesi ile bir kez daha (hem de ev parası olduğu iddia edilen tutarı) para aktarmasının o ana kadar gerçekleşen tüm işlere ilişkin muvafakat ettiğini gösterdiğini, bunun davacının işlemlerden memnun olduğunun göstergesi olduğunu ve bu şekilde davacının tüm işlemleri kabul etmiş sayılacağını, davacıya portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı hizmeti verildiği iddiasının soyut ve gerçek dışı olduğunu, yapılmış tüm yatırım işlemlerinde davacının onayı alındığından zarar edildi ise dahi davacı tarafından onaylanan işlemler nedeniyle kayba uğranıldığını, bu nedenle davalı şirkete yüklenecek kusur ve sorumluluğun da bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 09/06/2021 tarihli ara karar ile toplanan deliller ile banka kayıt ve defterleri üzerinde tarafların kusur oranlarının tespiti varsa zarar miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
02/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacıya, davalı şirket yetkilisi tarafından vadeli işlem ve opsiyon piyasası/ … işlemleri için telkin, tavsiye ve yönlendirilmelerde, çok kısa sürede yüksek miktarda kazanç elde edilebileceği yönünde teşvik edici söylemlerde bulunulmadığı, yapılan yorum ve tavsiyelerin incelenen mevzuatta açıklandığı gibi yatırımcı talebi doğrultusunda belli bir kişiye veya mali durumları, risk ve getiri tercihleri benzer nitelikteki bir gruba yönelik olarak yönlendirici nitelikte olduğu, vadeli işlem ve opsiyon piyasası işlemlerinin barındırdığı yüksek riskin davacı tarafından gerçek anlamda idrak edilebilmesi için deneme hesabının açılmasına ilişkin düzenlemenin … işlemlerine özgü olduğu; keza bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti verilemeyeceği yönündeki kısıtlamanın da sadece … işlemleri için geçerli olduğu, bu sebeple somut olayda yatırım danışmanlığı faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek öneri ve yorumların sermaye piyasası düzenlemelerine uygun olduğu, davalı şirket temsilcisinin dolaylı veya dolaysız bir yönlendirme veya tavsiyesinin yatırım danışmanlığı faaliyeti çerçevesinde değerlendirilebileceği, sermaye piyasası mevzuatı gereği imzalanması gerekli form ve belgelerin davacı tarafından imzalandığı; davacının, … işlemlerinin risklerine vakıf olarak dava konusu işlemleri gerçekleştirdiği, bu meyanda gerek sermaye piyasası mevzuatı gerek somut olaydaki işlemlerin gerçekleştirilme şekli dikkate alındığında, husule gelen zarar nedeniyle davalılara atf-ı kabil bir kusurdan söz edilemeyeceği, somut olayda kaybın davacının kendi iradesi ile yaptığı yatırım tercihlerinden kaynaklandığı, davacının kaybı kendi iradi yatırım tercihi ile meydana geldiğinden, kusuru bulunmayan davalıların kayıptan sorumlu tutulamayacakları sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında imzalanmış Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım Aracılığı Çerçeve Sözleşmesi Genel Hükümler, Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım Aracılığı Çerçeve Sözleşmesi Özel Hükümler, Türev Araçlar Alım Satım İşlem Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davalının işlemleri sebebiyle zarara uğranıldığı iddiası ile bunun tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Opsiyon sözleşmesi, iki taraf arasında yapılan ve alıcıya, ödeyeceği belli bir tutar (opsiyon primi) karşılığında, belirli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), bugünden belirlenen bir fiyat (kullanım fiyatı) üzerinden opsiyona dayanak teşkil eden bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi satın alma veya satma hakkı tanıyan, satıcıya da alıcının bu sözleşmeden doğan hakkını kullanması durumunda sözleşmeye dayanak teşkil eden malı, kıymeti, veya finansal göstergeyi satma veya alma yükümlülüğü getiren sözleşmedir.
Opsiyon sözleşmeleri, yüksek kâr elde etme imkanı yanı sıra, hızlı bir şekilde ve yüksek oranda zarara uğrama olasılığının bulunduğu sözleşmelerdir. Uzun pozisyon sahibi(opsiyon alan) için opsiyonun riski, ödemiş olduğu prim ile sınırlı iken, kısa pozisyon sahibi(opsiyon satan) için risk sınırsız olabilmektedir. Dayanak varlığın fiyatı, kullanım fiyatı, vadeye kalan gün sayısı, volatilite (oynaklık), piyasa faiz oranı, opsiyon fiyatına etki eden faktörlerdir.
Bariyerli opsiyonlar ise, sözleşmeye konu varlığın spot piyasa fiyatının önceden belirlenmiş bir fiyata ulaşması durumunda aktifleşen veya geçersiz (inaktif) hale gelen opsiyonları ifade eder. Önceden belirlenmiş fiyat olarak ifade edilen fiyat, “bariyer” olarak adlandırılmaktadır. Knock-in bariyerde, işlem başında geçerli olmayan (inaktif) bir opsiyonun, spot piyasada bariyer seviyesinden işlem geçmesi koşulu ile aktifleşeceği anlamına gelir. İşlemin aktifleşmesi durumunda opsiyon satıcısının opsiyon vade tarihinde kullanım fiyatından yükümlülüğü oluşmaktadır. Knock-out bariyerde ise, başta aktif olan bir opsiyonun, spot piyasada bariyer seviyesinden işlem geçmesi koşulunun gerçekleşmesi durumunda geçersiz hale geleceği, opsiyon satıcısının bu opsiyona ait yükümlülüğünün sona ereceği anlamına gelir.
Taraflar arasındaki Türev Ürünler Çerçeve Sözleşmelerinde, bu piyasalarda yapılan yatırımların müşteri için büyük kayıp riski taşıyabileceği ayrıntılı olarak açıklanmış ve davacılar, türev işlemlerin ifası için gereken tüm kanuni hak ve yetkileri haiz ve gereken dokümanlara sahip olduklarını, türev işlemler nedeniyle alınan kararların kendisine uygun ve kendi yararına işlemler olup olmadığı hususunda kendi bağımsız değerlendirmelerine dayandığını, bankadan aldıkları hiçbir yazılı ve sözlü bilgiye dayanmadıklarını ve türev işlemlerin şartlarına dair yapılan açıklamaların bu işlemi gerçekleştirmek için yatırım danışmanlığı veya tavsiye olarak dikkate alınmadığını, türev işlemlerin şartlarını ve risklerini anlayabilecek ve değerlendirilebilecek durumda olduklarını, ayrıca türev işlemlerin finansal ve diğer risklerini de gözönüne alabilecek kapasitede olduklarını ve gözönüne aldıklarını, türev işlemlerin konusu sermaye fon ya da varlıklarını işlem neticesinde tamamen yitirebileceklerini ya da borçlu kalabileceklerini tamamen bildiklerini kabul ve beyan etmişlerdir. Yine türev ürünler çerçeve sözleşmesinin eki kabul edilen opsiyon işlem dekontlarında, opsiyon işlemlerinin müşterinin talimatlarına uygun olduğu belirtilmiş ve müşteri tarafından imzalanmıştır.
Tezgahüstü piyasaların kendisi ile ilgili bir düzenleme genellikle yoktur. Bankalar, sigorta şirketleri gibi bu piyasada işlem yapan kuruluşların kendileri farklı düzenlemelere tabidir ve yaptıkları işlemler tabi oldukları yasalara, kurallara uygun olmalıdır. Bu kapsamda bankalar, Bankacılık Kanunu’na tabidir ve tezgahüstü piyasalarda bu kanuna ve ilgili diğer kanunlara uygun olmayan işlemler yapamazlar. Tezgahüstü piyasada yapılan opsiyon işlemleri bankacılık sektörüne has işlemler olmayıp, klasik bankacılık işlemi değildir. Dolayısıyla opsiyon işleminin diğer tarafı da klasik banka müşterisi olarak değerlendirilemez. Bu nedenle bankanın bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğünün kapsamı buna göre belirlenecektir. Sözleşmelerdeki, müşterinin bilgilendirilmesine ve kabullerine ilişkin düzenlemeler, sözleşme ekindeki “muhtemel riskler kabul beyanı” , 24/05/2018 tarihli yerindelik testi, 24/05/2018 tarihli pay ve pay benzeri diğer menkul kıymetlere ilişkin risk ve fiyat bilgilendirme formu ve opsiyon işlem dekontları ile bilirkişi raporuna göre davacının 2018 yılında … Bankası nezdinde de opsiyon işlemleri yapmış olmaları, davacının ses kayıtlarında anlaşıldığı üzere kredili ev almak için ayırdığı nakit tasarrufunu …’ta değerlendirmek istediği, bu nakdi … işlemlerinde teminat olarak kullanılması için aynı teminat hesabına aktardığı, ses kayıtlarına göre davacının bu işleminde davalı taraflarca bir yönlendirme olmadığı kendi iradesi ile bu işlemi gerçekleştirdiği, yine … işlemleri öncesinde, davalı yanın temsilcisi tarafından davacı müşteriye işlemlerinin içeriği, fiyat hareketlerinin kaldıraç etkisiyle doğacak sonuçları hakkında bilgi aktarıldığı ve bir örnek üzerinden konunun somutlaştırıldığı, davacının açıklamalar sonrasında “anladım”, “biliyorum” – şeklindeki ifadelerle açıklamaları teyit ettiği, davalı şirket yetkilisinin bu kapsamda üzerine düşen yükümlüğü yerine getirdiği davacının zararında herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca zarar edilen pozisyonlar nedeniyle teminat çağrılarına icabet edilerek nakit teminat için bloke ve rehin teminat mektubu tevdi edilmesi ve nakdi teminat tamamlama işlemleri karşısında, sözleşme kapsamında yapılan işlemlerin bazılarından kar, bazılarından da zarar eden eden davacıların, davaya konu 2018 yılında yapılan opsiyon işlemlerinin kapsamını ve niteliğini bildiği ve davalı bankanın yükümlülüklerini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Opsiyon sözleşmelerinde, potansiyel kayıp riski sınırsız olduğundan risk derecesi yüksek olan tezgah üstü türev ürünlerde işlem yapılacağı zaman uzman kişilerden destek alınması oldukça önemlidir.
Opsiyon işlemlerinde davacıların karşısında Banka bulunmaktadır, yani banka aracı ya da danışman kurum değil bizatihi işlemin tarafıdır. Dolayısıyla Bankadan kendisinin zararına olacak şekilde işlem tesis edilmesi beklenmez. Bu halde türev işlemlerde yüksek risk bulunduğuna ve hesap sahibinin, türev işlemlere ilişkin yatırımlar yapmadan önce kendisine iletilen analizlerin sübjektif olacağını düşünerek bizzat araştırma yapması gerekir. Sonuç olarak opsiyon işlem dekontunda da belirtiltiği gibi opsiyon işlemlerinin davacıların talimatlarına uygun düzenlenmiş olup, davacıların finansal tecrübeye sahip olmadıkları, dava konusu opsiyon işlemleri hakkında aydınlatılmadığına dair iddiaları ve hileli hareketler nedeniyle hataya düşüldüğü ile davacıların bilgisi ve iradesi dışında işlem tesis edildiği hususları ispatlanamamıştır.
Banka sözleşmelere doğrudan taraf olup, aracı ya da vekil değildir. Dolayısıyla bankanın vekalet hükümlerine göre sorumlu tutulması mümkün değildir. Zir bir kimsenin aynı hukuki ilişki de hem asil hemde kendisi ile menfaat çatışmasına neden olacak şekilde vekil olması mümkün değildir. Zaten Türev Ürünler Çerçeve Sözleşmelerinde türev işlemlerin şartlarına dair yapılan açıklamaların bu işlemi gerçekleştirmek için yatırım danışmanlığı veya tavsiye olarak dikkate alınamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu doğrultuda bankanın hak ve yükümlülükleri çerçeve ve opsiyon sözleşmeleri ile sınırlıdır.
Bilirkişi raporunda 08/06/2018 tarihinde davacının toplam zararının 218.008,79 TL olduğu belirtilmektedir. Somut olayda yapılan bu işlemlerin, bankanın kasten davacıları zararlandırmak amacıyla yaptığı ispatlanamadığı gibi bu işlemlerin opsiyon işlemlerinin niteliğine ve tezgahüstü türev işlemlere yönelik uygulamalara aykırı olduğuna ilişkin bir kanıt da bulunmamaktadır. Kaldı ki türev ürünlere ilişkin olarak her aşamada tarafların mutabakatı ile ters işlemle pozisyon kapama işlemi yapılabilir. Davalı banka ileri tarihlerde gerçekleşecek piyasa koşullarını tam ve kesin olarak öngörmesi mümkün olmadığından, vade başlangıcındaki tahmin ve öngörülerin gerçekleşmemesi tek başına kasıtlı olarak yapılan zararlandırıcı işlem olarak kabul edilemez.
Davalı bankanın ve yatırım şirketinin yapılan işlemler nedeniyle bir özen kurumu olduğu açık olup, özensiz davrandığına ilişkin bir husus kanıtlanmamış olup davacını ilgili belgeleri ve sözleşmeleri imzaladığı, bu kapsamda … işlemlerinin riskleri hakkında bilgi sahibi olarak(ses kayıtlarında şirket temsilcisi tarafından bilgi verildiği), dava konusu işlemleri gerçekleştirdiği, uğramış olduğu zarar nedeniyle davalıların kusurlu olduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın tüm davalılar yönünden reddi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan toplam 50,00-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI … A.Ş.’YE VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır