Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 E. 2023/417 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/541
KARAR NO:2023/417

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/08/2019
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı ve davalı arasındaki, 14.05.2018 tarihli, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, sözleşme ekindeki makinelerin davalı tarafça satın alınması ve davacıya finansal olarak kiralanması kararlaştırıldığını, davacı tarafından sözleşmeden doğan tüm yükümlülükler eksiksiz ve süresinde yerine getirdiğini, sözleşme eki proforma gereğince, davalı tarafça satıcı firmaya yapılacak ödemelerin yarısı üretimden önce kalan yarısı ise 60 gün sonra yapılacağını fakat davalı tarafın sözleşme eki proforma gereğince …. Firmasına yapılması gereken ödemelerin süresinde yapılmaması nedeniyle davacıdan kur farkı adı altında bedeller tahsil edildiğini,davalı tarafça 15/08/2018 tarihinde yapılması gereken 55.000,00 USD tutarlı ödemenin yaklaşık bir ay sonra (12/09/2018) tarihinde yapıldığını, bu gecikmenin davacıya gerek kur farkı gerekse üçüncü şahıslara olan taahhütlerinde gecikme ve zarar olarak yansıdığını,davalının makinelerin bedelini ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğini bu sebeple makinelerin teslimi geciktiğini, davacının üretim kaybı yaşadığını, üçüncü şahıs firmalara olana taahhütlerini yerine getirebilmek için ve gecikmenin de daha fazla uzamaması için makineleri uçak kargo ile getirtmek zorunda kaldıklarını, davacının, davalı tarafça sözleşmeye uygun davranılması halinde deniz yolu ile getirebileceği makine ve ekipmanları, uçak kargo ile getirmek zorunda kaldığını,kısmi davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davacınını haksız surette tahsil edilen kur farkı alacağına mahsuben 1.000,00TL nin ihtarname tarihi olan 22/11/2018 tarihinden itibaren, davacının ödemek zorunda kaldığı uçak kargo ücretine mahsuben 1.000,00USD nin ihtarname tarihi olan 22.11.2018 tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili tahsil tarihindeki kur üzerinden davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı şirket ve davacı şirket arasında imzalanan finansal kiralama, faktöring ve finansman şirketleri kanununu çerçevesinde 14.05.2018 tarihli … sayılı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak, sözleşme konusu makinelerin finansal kiralamasının kabul edilmiş sayıldığını, finansal kiralama sözleşmesi 04.06.2018 tarihinde finansal kiralama 1 nolu tadil sözleşmesi ile tadil edilerek proforma fatura değişikliğine gidildiğini, işbu tadil sözleşmesi de 05.06.2018 tarihinde …-R1 tescil numarası ile finansal kurumlar birliğine tescil edildiğini, davacı şirketin başvurusu üzerine oluşturduğu kredi kararında ve sözleşmeye ekli ödeme planında belirtilen net fonlanan bedel üzerinden sözleşme sözleşme konusu makinenin finansal kiralama yoluyla finansmanın sağlaması için taahhütte bulunduğunu, sözleşmeye konu makinenin satıcısı Çin’de bulunduğunu, makinenin satış bedeli Amerikan Doları, finansal kira taksitleri ise TL olarak belirlendiğini, finansal kiralama sözleşmesine ekli … sayılı ödeme planında sözleşmenin imza tarihi itibarıyla kiralara baz maliyet 208.351,34TL, net fonlanan bedel ise 6.022,77TL olarak belirlendiğini, davalı şirket, finansal kiralama sözleşmesine konu edilen makinenin iktisap edilmesi ve davacıya kiralanmasına geçecek süre içinde ekipmanın satın alma bedelinde oluşabilecek artışlarda veya dövizdeki kur artışı nedeniyle satın alma bedeli ve ithalat işlemlerin TL karşılığında meydana gelen bir artış veya kur farkı nedeniyle ilave bir sorumluluk üstlenmesinin söz konusu olmadığını, davacı şirketin dava dilekçesinde ödemenin 15.08.2018 tarihinde yapılması gerektiğini ama bu hususun doğru olmadığını, davalı şirket finansal kiralama sözleşmesine konu makinenin ithalatını yapacak olması nedeniyle yükleme öncesi satıcı firmadan ithalat konu makinenin ithalatını yapacak olması nedeniyle yükleme öncesi satıcı firmadan ithalat prosedürü gereği malın faturası, menşei belgesi, CE uygunluk belgesi, test raporu belgesini istemesinin doğal olduğunu, ödeme planında davalı şirket tarafından satıcı firmaya yapılacak ödemenin döviz olduğunu, finansal kira taksitleri TL olarak belirlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra döviz kurlarında meydana gelen artıştan dolayı davalı şirketin bir kusur veya sorumluluğunun olmadığını bu nedenlerden dolayı haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesine göre davalının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, finansal kiralamaya konu makinenin satın alınmasında gecikmeye sebep olup olmadığı, davacının ödediği kur farkını ve uçak kargo ücretini davalıdan talep edip edemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… Bankası Anonim Şirketine müzekkere yazılarak davacı şirket tarafından 10/09/2018 tarihinde yapılan 92.000TL’lik ödeme dekontunun bir sureti celp edilmiştir.
… Bankası Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı şirket tarafından 13/06/2019 tarihinde yapılan 16.000TL ödeme dekontunun bir sureti celp edilmiştir.
…. Noterliğine müzekkere yazılarak 10/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı … sayılı ödeme planının onaylı sureti, 10/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı … sayılı ödeme planının onaylı sureti, 05/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname sureti celp edilmiştir.
İstanbul … Gümrük Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 29/08/2018 tarihli … sayılı Gümrük Beyannamesine ilişkin evrakların ve beyannameye konu fatura celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 27/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Dosya eki CE sertifikası incelendiğinde belgenin 22.08.2018 tarihli olduğu ve tarihe kadar davalının ödemede geciktiğinden söz edilemeyeceğini, davacının sözleşmenin 6/c ve d hükümlerine göre CE uygunluk belgesi eksikliği sebebiyle yaşanılan gecikmeye dayalı olarak davalıdan talepte bulunamayacağı, davalının ödeme yapabileceği en erken tarihin kurban bayramı tatili bitiminde 27.08.2018 günü olduğu, ancak davalının parayı 11.09.2018 tarihinde transfer ederek 15 gün geç ödeme yapmış olduğu, …’nin 1. Partiden kaynaklı talep edebileceği kur farkının 1.133,00TL olduğu, 2. Partiden kaynaklı olarak talep edebileceği kur farkının ise 1.490,50TL olduğu, bu durumda davacıdan toplam 2.623,35 TL kur farkı talep edebilecekken 108.000TL kur farkı tahsil ettiği dikkate alındığından, 105.376,65TL kur farkının fazladan tahsil edilmiş olduğu, davalı …’nin taşınan ilk parti eşyayı deniz yolu ile taşıttığı ve 5.295,33TL ödediği, ikinci partinin ise havayolu ile davacı tarafından taşıtıldığı ve davacının 101.066,89TL ödediği, havayolu taşıma işi hakkında davalı … nin muvafakatine ilişkin herhangi bir belge ifade bulunmadığı, dolayısıyla havayolu taşıma işinin davacı yanın tek taraflı seçimlik ifası olduğu ve davacı tarafça ödenen navlun bedeline karşı davalı … nin sorumlu olmaması gerektiği, ancak eşyanın sevki davalı … ye ait olduğundan ilk deniz yolu taşıması referans alınarak davalı … nin bu taşımada ödediği navlun bedelinin 850 USD olduğu, ikinci makine ithal tarihi gözetilerek kur ile navlun bedelinin 5.304,00TL kısmından davalı … nin sorumlu olması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 16/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Dosyaya sunulan CE belgesi 22.08.2018 tarihli olup, CE belgesi eksikliğinin 27.08.2018’de tamamlandığı dikkate alındığında, bu tarihe kadar gerçekleşen gecikmenin davalının kusurundan kaynaklanan bir gecikme olmadığı, nitekim malların Türkiye gümrüğünden geçebilmesi için 2006/42/EC uyarınca düzenlenmiş CE işaretine sahip olması gerektiği karşısında, malların maliki olan finans kuruluşunun mallar henüz satıcının elindeyken teslimata ilişkin rizikoları bertaraf etmek istemesinin hukuka ve uluslararası ticaret hayatına uygun olduğu, Sözleşmenin 6.maddesine göre malların nakliyesine ilişkin tüm masrafların davacıya ait olduğu ve bu durumda davacının, kural olarak nakliye masraflarını davalıdan talep edemeyeceği, ancak davalının, kusurlu hareket ederek ödemeyi zamanında yapmaması sebebiyle nakliye masraflarının artmasına ve davacının zarara uğramasına sebep olması halinde, bu zararı tazminle yükümlü olacağı, anılan çerçevede davacının, böyle bir talepte bulunabilmesi için gecikmenin, davalının ödemeyi süresinde yapmamasından kaynaklanması gerektiği, somut olayda gecikmenin iki sebebi olduğunun görüldüğü, bunların; CE belgesinin bulunmaması ve satıcı tarafından eksikliğin giderilmesinin beklenilmesi, CE belgesi tamamlandıktan sonra ödemenin mazeretsiz olarak 15 gün bekledikten sonra yapılması şeklinde tespit edildiği, davalının CE belgesi eksikliğini mallar henüz satıcının elinden çıkmadan gidermiş olmasının, davacının zararının artmasını engellediği, aksi halde CE işareti bulunmayan malların gümrükte bekletilmesi veya geri gönderilmesi gündeme geleceğinden zararın daha da artmasının kaçınılmaz olduğu, bu sebeple CE belgesi eksikliği tamamlanana kadar (27.08.2018) geçen süredeki gecikmeye davacının katlanması gerektiği, 27.08.2018 tarihinden ödemenin tamamlandığı 11.09.2018 tarihine kadar geçen sürede davalının ödemeyi bekletmek için haklı bir sebep bildirmediği, burada davalının ödemeyi geciktirmekte kusurlu olduğu, bu kusur sebebiyle davacının uğradığı zarar varsa bunun ortaya konması halinde davalıdan tazminin talep edilebileceği, ayrıca davacının uğradığı bu zararın uçak kargo kullanmak zarureti doğurup doğurmadığının belirlenmesi gerektiği, buna göre, davacı, davalının ödemeyi sebepsiz yere 15 gün geciktirmesi sebebiyle uçak kargo kullanmak mecburiyetinde kalmışsa, uçak kargo ile deniz kargo arasındaki farkın (deniz kargo bedelini aşan kısmın) davacıya ödenmesi gerektiği, kur farkı hakkında tüm safahata yer verilerek yapılan inceleme sonucu ile “kök raporda” ayrıntılı şeklide yer verildiği görülmüş olup, konu hakkında kök rapordaki kanaatlerimizi değiştirecek bir husus bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 15/05/2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle;Gerek kök raporumuzda gerekse ek raporumuzda sözleşme hükümleri kapsamında yaptığımız değerlendirmeler yapılan itirazları karşılar nitelikte olup yapılan değerlendirmeler ve varılan sonuçlar muhafaza edildiğinin kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi gereğince, davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ve finansal kiralamaya konu malın geç teslim alınmasından dolayı uğranılan zararın tazmini talebidir.
Davacı taraf, 14.05.2018 tarihli, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, sözleşme ekindeki makinelerin davalı tarafça satın alınması ve davacıya finansal olarak kiralanmasının kararlaştırıldığını, davacı tarafından sözleşmeden doğan tüm yükümlülükleri eksiksiz ve süresinde yerine getirdiğini, sözleşme eki proforma gereğince, davalı tarafça satıcı firmaya yapılacak ödemelerin yarısı üretimden önce kalan yarısı ise 60 gün sonra yapılacağını fakat davalı tarafın sözleşme eki proforma gereğince …. Firmasına yapılması gereken ödemelerin süresinde yapılmaması nedeniyle davacıdan kur farkı adı altında bedeller tahsil edildiğini,davalı tarafça 15/08/2018 tarihinde yapılması gereken 55.000,00 USD tutarlı ödemenin yaklaşık bir ay sonra (12/09/2018) tarihinde yapıldığını, bu gecikmenin davacıya gerek kur farkı gerekse üçüncü şahıslara olan taahhütlerinde gecikme ve zarar olarak yansıdığını,davalının makinelerin bedelini ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğini bu sebeple makinelerin teslimi geciktiğini, davacının üretim kaybı yaşadığını, üçüncü şahıs firmalara olan taahhütlerini yerine getirebilmek için ve gecikmenin de daha fazla uzamaması için makineleri uçak kargo ile getirtmek zorunda kaldıklarını, davacının, davalı tarafça sözleşmeye uygun davranılması halinde deniz yolu ile getirebileceği makine ve ekipmanları, uçak kargo ile getirmek zorunda kaldığını iddia etmiş davalı taraf ise;ödeme planında davalı şirket tarafından satıcı firmaya yapılacak ödemenin döviz olduğunu, finansal kira taksitleri TL olarak belirlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra döviz kurlarında meydana gelen artıştan dolayı davalı şirketin bir kusur veya sorumluluğunun olmadığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun olup, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve bu nedenle hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; Dosya eki CE sertifikası incelendiğinde belgenin 22.08.2018 tarihli olduğu ve tarihe kadar davalının ödemede geciktiğinden söz edilemeyeceğini, davacının sözleşmenin 6/c ve d hükümlerine göre CE uygunluk belgesi eksikliği sebebiyle yaşanılan gecikmeye dayalı olarak davalıdan talepte bulunamayacağı, davalının ödeme yapabileceği en erken tarihin kurban bayramı tatili bitiminde 27.08.2018 günü olduğu, ancak davalının parayı 11.09.2018 tarihinde transfer ederek 15 gün geç ödeme yapmış olduğu, …’nin 1. Partiden kaynaklı talep edebileceği kur farkının 1.133,00TL olduğu, 2. Partiden kaynaklı olarak talep edebileceği kur farkının ise 1.490,50TL olduğu, bu durumda davacıdan toplam 2.623,35 TL kur farkı talep edebilecekken 108.000TL kur farkı tahsil ettiği dikkate alındığından, 105.376,65TL kur farkının fazladan tahsil edilmiş olduğu, davalı …’nin taşınan ilk parti eşyayı deniz yolu ile taşıttığı ve 5.295,33TL ödediği, ikinci partinin ise havayolu ile davacı tarafından taşıtıldığı ve davacının 101.066,89TL ödediği, havayolu taşıma işi hakkında davalı … nin muvafakatine ilişkin herhangi bir belge ifade bulunmadığı, dolayısıyla havayolu taşıma işinin davacı yanın tek taraflı seçimlik ifası olduğu ve davacı tarafça ödenen navlun bedeline karşı davalı … nin sorumlu olmaması gerektiği, ancak eşyanın sevki davalı … ye ait olduğundan ilk deniz yolu taşıması referans alınarak davalı … nin bu taşımada ödediği navlun bedelinin 850 USD olduğu, ikinci makine ithal tarihi gözetilerek kur ile navlun bedelinin 5.304,00TL kısmından davalı … nin sorumlu olması gerektiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacıdan 105.376,65TL kur farkının fazladan tahsil edilmiş olduğu ve eşyanın sevki davalıya ait olduğundan ilk deniz yolu taşımasında davalının ödediği bedel dikkate alınarak ikinci makine ithal tarihi gözetilerek kur ile navlun bedelinin 5.304,00TL olarak kabulüne karar verilerek, navlun bedeli yönünüden 25/09/2018 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurları da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-105.376,65TL’nin 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili tahsil tarihindeki kur üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-863,25USD’nin 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.545,15TL nispi karar harcının, peşin ve ıslah ile alınan 1.899,25TL harcın mahsubu ile geri kalan 5.645,90TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.568,18 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 718,28TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 1.950,05 TL (44,40TL BHV, 6,40TL VSH, 116,75TL peşin harç, 1.782,50TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 606,80TL (306,80TL tebliğler ve posta ve talimat, 3.300,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.582,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 70,00TL (70,00TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 0,48TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 9,01TL’sının davacıdan, 1.310,99 TL’sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır