Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/540 E. 2021/657 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/540
KARAR NO:2021/657

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :28/08/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Davalı aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra dosyası kapsamında davalıya gönderilen ödeme emrinin 30.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının kendisine tebliğ edilen ödeme emrine 05.11.2018 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, işbu dava açılmadan evvel … Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, akabinde yapılan oturumlarda anlaşma sağlanamadığını ve neticede 03.07.2019 tarihli anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalının yapmış olduğu itirazda borca ve ferilerine itiraz ettiğini, yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibine konu çekin borçlu-keşidecisi … …. Ve Tic. Ltd. Şti. davacıya alacağı temlik eden … Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.’nin ise lehtar olduğunu, ekte sunulan 11/07/2018 tarihli Alacağın Temliki Sözleşmesi ile … Gıda San ve Tic. Ltd. Şti. çok keşidecisi … …. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘den olan alacağım davacı …’a temlik ettiğini, davalı borçlunun itiraz dilekçesi ekinde sunduğu vekaletnameden de görüldüğü üzere takibe konu çek keşidecisi … …. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ni … ve …’nın şirket unvanı altında atacağı müşterek imzası ile temsil edeceklerinin belli olduğunu, davalı …’ın tek başına çeki düzenlediğini, imzaladığını ve temlik edene teslim ettiğini, davalının bunu bilmesine rağmen işbu senede sadece kendisi imza attığını, dolasıyla takibe konu olan çekten dolayı müşterek yetkili iki kişinin imzasının bulunmaması sebebiyle … …. Ve Tic. Ltd. Şti. hukuken sorumlu olmadığından çek üzerindeki imzayı atan davalı …’ın tek başına attığı imza keşideci şirketi borca sokmaya yeterli olmadığından takibe konu çekten şahsen sorumlu olduğunu, icra takip dosyasındaki takip talebinde ve davalı borçluya gönderilen ödeme emrinde “TTK 678. maddesi gereğince çekteki imza şirketinin tek başına borca sokmaya yeterli olmadığını, imzayı atan da bu madde gereğince şahsen sorumlu olduğunu ve çeki erdeki imzada davacı borçlu …’a ait olduğunu, bahisle davacı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı” kanuni dayanağı ile birlikte açıkça yazıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yetkisiz imza başlıklı 678. maddesinde “Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olduğunu, yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.” hükmünün yer aldığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin E. 2016/19373, K. 2017/11054 ve 20.09.2017 tarihli ekteki kararında, TTK’nun 778 2. maddesinin (e) bendinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK’nun 678. maddesinde; “Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsm temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur…” hükmünün yer aldığını, somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlunun Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre şirketin temsilcisi olmadığının anlaşıldığını, bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan muteriz borçlu olduğunu, bonoyu düzenleyen şirketin adına attığı imzadan dolayı kişisel olarak sorumlu olacağının tabii olduğunu, yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlunun, bonodan dolası düzenleyen sıfatıyla sorumlu olduğunu, adı geçen hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığını, o halde, mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” hükmünün yer aldığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin E. 2016/3634. K. 2016/19506 ve 22.09.2016 tarihli ekteki kararında, “6102 Sayılı TTK’nun 372. maddesi gereğince; şirketin ünvanı altına atılan imzanın şirketi sorumlu kılabilmesi için imzanın şirket adına imza yetkisini haiz kişiler tarafından atılmasının zorunludur. Ayrıca, aynı Kanun’un 818. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken 678. maddesi gereğince; “temsile selahiyetli olmadığı halde” temsilci sıfatı ile imza eden kişinin çekten dolayı şahsen sorumlu olduğunun kabulünün gerektiğini, (HGK’nun 03.12.2014 tarih, 2013/12-1344 E., 2014/994 K. sayılı kararı), bahsi geçen TTK 678. maddesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları birlikte değerlendirildiğinde icra takibine konu çek keşidecisi … şirketinin müşterek imza ile temsil edilmesi gerektiği halde bunu bilen davacı borçlu çeke sadece kendi imzasını attığını ve bu haliyle çekteki tek imzanın da keşideci şirketi borca sokmaya yeterli olmadığını, tek imzayı atan davalı borçlunun çek bedelinden şahsen sorumlu olacağının açık ve net olduğunu, buna rağmen borçlu …ı’ın borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesinin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, ayrıca davalı borçlunun, borca hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini, imzaya itiraz etmediğini, davalı borçlu tarafın icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ekindeki vekaletnameden ve ekte sunulan İmza Sirkülerindeki imzalardan da anlaşıldığı üzere işbu çekteki imzanın davalı borçlu …’a ait olduğunun açıkça görüldüğünü, ekte sunulan Temlik Sözleşmesinden görüleceği üzere davacı alacaklı …’ın, icra takibine konu çekin meşru alacaklısı olduğunu, davacı alacağının davacı borçlunun düzenleyerek imzaladığı çeke dayalı sabit, belirli bir alacak olduğunu, bu haliyle likit bir alacak olduğunu, davalı borçlunun likit alacağa haksız olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, itiraz eden davalı borçlu çek keşidecisi olan Limited Şirketin müşterek imzayla yetkilisi olan bir tacir olduğunu, buna rağmen borca itiraz etmiş olmasının, kötü niyetinin açık delili olduğunu, bu haliyle takibe konu borcun likit bir borç olduğunu ve davalı borçlu likit borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek davacı alacaklının alacağını tahsilini engellemeye çalıştığını, Davalı borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz etmesi sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinin gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeni ile davacı lehine davalı aleyhine asıl alacağın % 20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmişse de davalı yanca mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesinin ibraz olunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
15/09/2020 tarihli raporunda bilirkişi; Dava dışı … …. Ltd. Şti. ve … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin incelenen 2017 yılı ticari defter kayıt ve belgelerine göre, dava dışı … …. Ltd. Şti.’i diğer dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti. adına 2 adet toplamı 7.070,00 TL. bedelli fatura düzenlemiş ve her iki tarafında ticari defterlerine işlediği görüldüğünü, dava dışı … …. Ltd. Şti. ticari defterlerine göre, dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden 10.11.2017 tarihinde 17.03.2018 vade tarihli, 9119435 numaralı 4.550,00 TL. ve 31.03.2018 vade tarihli 9119436 numaralı toplamı 9.550,00 TL. olan 2 adet çek almış, 101 Alınan Çekler Hesabına işlemiş ve fatura alacağından düştüğünü, dava dışı … …. Ltd. Şti. 7.070,00 TL. fatura alacağı – 9.550,00 TL. tahsilat – 2.480,00 TL. dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne borçlu hale geldiğini, dava dışı … …. Ltd. Şti. diğer dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne olan 2.480,00 TL. borcunu ticari defterlerinde 331.01 Ortaklara Borçlar Hesabına virmanlamış ve dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne olan borcundan düştüğünü, dava dışı … …. Ltd. Şti.’nin diğer dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden 31.12.2017 tarihi itibari ile borç-alacak bakiyesi kalmadığını, dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Ştİ. ticari defterlerine göre, dava dışı … …. Ltd. Şt’ı.’ne 10.11.2017 tarihinde 17.03.2018 vade tarihli, 9119435 numaralı 4.550,00 TL. ve 31.03.2018 vade tarihli 9119436 numaralı toplamı 9.550,00 TL. olan 2 adet çek vermiş, 103 Verilen Çekler Hesabına işlemiş ve fatura borcundan düştüğünü, dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti. diğer dava dışı … …. Ltd. Şti. adına 14.09.2017 tarihli 93235 sıra numaralı 404,00 TL. bedelli ve 06.10.2017 tarihli 93401 sıra numaralı 101,00 TL. olmak üzere toplamı 505,00 TL. olan 2 adet fatura düzenlemiş ve dava dışı … …. Ltd. Şti.’ne olan borcundan düştüğünü, dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti., 7.070.00 TL. fatura borcu – 10.055,00 TL. ödeme – 2.985,00 TL. dava dışı … …. Ltd. Şti/nden alacaklı hale geldiğini, dava dışı … …. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin diğer dava dışı … …. Ltd. Şti.’nden 31.03.2018 tarihi itibari ile 2.985,00 TL. alacak bakiyesi bulunmadığını, davacı … ile dava dışı … …. Ltd. Şti. arasında 11.07.2018 tarihli Temlik Sözleşmesi imzalanmıştır. Temlik sözleşmesine göre, davacının icra takibine konu etmiş olduğu … seri numaralı, 31/03/2018 tarihli 5.000,00 TL. bedelli çek davacı tarafa dava dışı … …. Ltd. Şti. tarafından temlik edildiğini, davacı taraf …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 5.000.00 TL. asıl alacak, 395,41 TL. faiz olmak üzere toplam 5.395,41 TL. alacak talebinde bulunduğunu,dDavacı taraf icra takibine konu alacağa karşılık, keşidecisi … …. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2018 vade tarihli 5.000,00 TL. bedelli 9119436 numaralı çeki dayanak olarak sunmuş ve yıllık %19,50 Avans faizi talebinde bulunduğunu, davacı tarafın 23.10.2019 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 547,60 TL işlemiş faiz (talep 395,41 TL.) alacağının olduğu görüldüğünü, sonuç itibariyle; davacı tarafın icra takip dosyasına dayanak olarak sunmuş olduğu keşidecisi … …. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2018 vade tarihli 5.000,00 TL. bedelli 9119436 numaralı çekten dolayı alacaklı olup olmadığının mahkememiz takdirinde olduğu, mahkememiz davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu kanaatinde ise, davacı tarafın davalı taraftan 5.000,00 TL. asıl alacak ve 395,41 TL. (hesaplanan 547,60 TL.) faiz olmak üzere toplam 5.395,41 TL. alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 5.000,00 TL asıl alacak, 395,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.395,41 TL alacağın ve asıl alacağa yıllık %19,50 avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, itirazın iptali istemine ilşkin olup, dava konusu takibin ilamsız takip olduğu görülmektedir.
31/03/2018 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, … numaralı çek aslı mahkememizce celbedilmiştir.22/02/2017 tarihli … ilanında çek keşidecisi … Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin … ile …’nın şirket ile ilgili işlemlerde müşterek imza ile yetkili olduklarının belirtildiği, ancak takipe dayanak yapılan çekte şirket yetkilisi olarak tek imzanın bulunduğu görülmektedir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yetkisiz imza başlıklı 678. maddesinde “Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca 6102 Sayılı TTK’nun 372. maddesi gereğince; şirketin ünvanı altına atılan imzanın şirketi sorumlu kılabilmesi için imzanın şirket adına imza yetkisini haiz kişiler tarafından atılması zorunludur. Ayrıca, aynı Kanun’un 818. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken 678. maddesi gereğince; “temsile selahiyetli olmadığı halde” temsilci sıfatı ile imza eden kişinin çekten dolayı şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.(HGK’nun 03.12.2014 tarih, 2013/12-1355 E., 2014/994 K. sayılı kararı)
15/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya alacağı temlik eden … ile takip konusu çek keşidecisi …şirketlerine ait ticari defterler üzerinden yapılan incelemede, takip konusu 31/03/2018 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, … numaralı çekin alacağını temlik eden çek lehtarı … …. Ltd. Şti. ile takip konusu çek keşidecisi … Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine işlendiği, takip konusu çekin … ile …şirketleri arasındaki mal alım satımından dolayı çek keşidecisi …tarafından çekte lehtar olarak görünen … şirketine ödeme olarak teslim edildiği , temlik eden çekte lehtar olarak grünen … ile çek keşidecisi … Süt arasında ticari ilişki bulunduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle), çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Yine aynı Kanun’un 809/1. maddesi gereğince de; çekin, ibraz müddeti içinde muhatap bankaya ibrazı, protesto veya buna denk işlemle belirlendiği takdirde, yasal şekilde ibraz edildiğinin kabulü gerekir.
Kambiyo senedi niteliğinde olmayan belgelerdeki (adi senetlerdeki) hakkın ciro yolu ile devri mümkün olmayıp, böyle bir hak, ancak alacağın temliki suretiyle devredilebilir.
Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını haiz olmayıp adi yazılı senet niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı üzere tek başına imzaya yetkili olmadığı halde temsilci sıfatıyla çek keşide eden davalı çekten dolayı şahsen sorumlu olmaktadır.11/07/2018 tarihli Temlik sözleşmesinde çek lehtarı … ile takip alacaklısı davacı … arasında 31/03/2018 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, … numaralı çek alacağının TBK’nun 184. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temlik edildiği, senetteki hakkın takip alacaklısı (alacağı temlik alana) geçtiği, davacının alacağını ispatladığı anlaşılmakla davanın kabulü ile asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20si oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 5.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 1.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 341,55 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama ile alınan toplam 58,80 TL harcın mahsubu ile eksik 282,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 957,30 TL ( 44,40 TL PH, 14,40 TL TH, 44,40 TL BH, 6,40 TL VH, 750,00 TL Bilirkişi ücreti, 97,70 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu Erol Kıraç’a 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11’e göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır