Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/539 E. 2021/787 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/539
KARAR NO : 2021/787

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.07.2016 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın asli kusur ile müvekkil … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili …’in yaralandığını ve sürekli olarak sakat kaldığını, müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik tazminatı olarak 4.500,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00-TL, geçici bakıcı gideri tazminatı olarak 500,00-TL, tedavi süresince muhtemel ve fatura edilmeyen tedavi giderleri tazminatı olarak 500,00-TL ve Adli Tıp Rapor ücreti 1.200,00-TL olmak üzere toplam 7.200,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/10/2020 tarihli kusur raporunda her ne kadar plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın asli kusurlu, davacı sevk ve idaresindeki aracın tali kusurlu olduğunun tespit edildiğinin iddia edilmiş ise de salt davacının beyanı esas alınarak plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araca asli kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, davacınını savcılıkta kazaya karışan aracın … plaka sayılı araç olduğunu belirttiğini, söz konusu plakalı aracın değil de plakası ve sürücüsü belirlenemeyen araç sebep ise bu durumun ispatının gerektiğini, davacının davaya konu talepleri için ispat yükününü yerine getiremediğini beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6098 sayılı TBK kanunu madde 53’e göre tazminat davasına ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, trafik kayıtları, hastane evrakları, hasar dosyası ve sigorta poliçesi celp edilmiştir.
Mahkememizce 23/09/2020 tarihli celsede dosyanın kusur incelemesi için ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş,
14/10/2020 tarihli ATK raporunda; Plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 13/11/2020 tarihli ara karar ile davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilirkişi Kurul Raporunda; Nedensellik ilişkisine göre kişinin değerlendirme sonucu tespit edilen sekellerinin 28.07.2016 tarihli kaza ile nedenselliğinin bulunduğu, sürekli isgöremezlik oranına göre kişinin meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %29,2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin kişinin olay sırasında oluşan arızaları ve tedavi süreci dikkate alındığında, iyileşme süresinin 90 güne kadar uzayabileceği, bu sürenin 60 gününde kişinin başkasının bakımına muhtaç olduğu, sürekli bakıma muhtaçlık adı geçen yönetmeliğin 15. maddesi çerçevesinde, kişinin sürekli bakıma muhtaç olmadığı, SGK kapsamı dışında fatura edilemeyen tedavi giderleri bakımından borçlar kanunu hükümleri çerçevesinde, yerleşik yargısal kararlara göre, tedavi giderlerinin, yalnızca “hastane ve hekim masrafları” ile sınırlı olmayıp yaralanan kişinin bütünüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar geçecek sürede yaptığı ve ilerde yapacağı doğrudan veya dolaylı tüm masrafları kapsadığı, bu çerçevede hastane, hekim, ameliyat, ilâç gibi SGK kapsamındaki tedavi giderlerinin yanı sıra, sağlık hizmetlerine ulaşım, yeme-içme, üzel diyet, konaklama, evde özel bakım, pansuman, fizik tedavi, rehabilitasyon, özel hastane muayene farkı vb. SGK kapsamı dışında kalan giderlerin iyi niyet çerçevesinde yapılan tedavi ve bakım giderleri olarak değerlendirileceği göz önüne alındığında, ortaya çıkan bu kaçınılmaz masrafların hepsinin belgelenmesi güç olduğundan, ayrı ayrı hesaplamak yerine hakkaniyete uygun bir şekilde toplu olarak belirtilmesinin daha bilimsel olacağı, Bu çerçevede 28.07.2016 tarihli trafik kazasında yaralanan …’in kaza yeri, ikametgahı, tedavi olduğu sağlık kuruluşu, yaralanmasının ağırlık ölçüsü ve tedavi süreci dikkate alındığında, SGK kapsamı dışında kalan, kaçınılmaz masrafların 3.000,00-TL olarak kabul edilmesinin uygun olduğu ve raporun geçerlilik süresinin sürekli olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 17/02/2021 tarihli celsede davacının sürekli ve geçici iş göremezlik ile bakıcı giderinin hesaplanması için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş,
02/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …’in %29,2 oranında malul kaldığını ve maddi zararının 135.123,73-TL’ den ibaret olduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce 21/06/2021 tarihli celsede davacının sağlık harcamalarının SUT hükümlerinin tespiti için dosyanın doktor bilirkişiye tevdine karar verilmiş,
14/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu trafik kazasının 28/07/2016 tarihinde yani 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle– eğer ödenmesi gereken sağlık giderleri var ise – söz konusu değişikliğe göre “Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri “geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde”, başka bir ifadeyle Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda Tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekeceği, bu meblağı aşan miktardan veya belgelenmemiş diğer harcamalardan kusurluların sorumlu olacakları, dosyaya sunulan tüm Hasta Anamnez Dökümlerinde hastanın kurumunun BAĞ-KUR olarak yazıldığı ve Medula Takip Numarası alındığı, başka bir ifadeyle, tetkik, tahlil ve tedavi giderlerinin dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmış olduğu, ayrıca davacı tarafından dosyaya kendisi tarafından yapılmış tedavi giderleri ile ilişkili olarak herhangi bir belgenin ibraz edilmemiş olduğu, dolayısıyla dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun kanunun kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiği ve belgelenmemiş diğer harcamalardan davalı … Hesabının sorumlu olduğu, dava dosyası içerisinde davacının protez, tekerlekli iskemle, korse vb. herhangi bir tıbbi malzeme kullandığına dair herhangi bir bilgi ya da belge sunulmamış olduğu, Sayın Mahkemeye sunulan ve dosya kapsamında tarafımdan incelenerek yukarıda özetlenen belgelere göre; davacıların tetkik, tedavi, tıbbi malzeme ve ilaç masraflarının dava dışı …’na fatura edilerek bu kurum tarafından karşılanmış olduğu anlaşıldığından, tedavi masraflarına yönelik herhangi bir hesaplama yapılmadığı, ancak, her ne kadar davacı tarafından hastanelere ulaşım giderlerine yönelik herhangi bir belge ibraz edilmemiş olsa da, yukarıda verilen Yargıtay kararları doğrultusunda, hastanelere gidiş geliş sayıları açısından dosyadaki belgeler dikkate alınarak takdiren hesaplama yoluna gidildiği, dosya içerisinde hasta yakınlarının ulaşım giderleriyle ilgili herhangi bir belge bulunmadığı, hastanın ikamet ettiği yer ile nakledileceği hastane arasındaki mesafeye göre taksi ücretlerinin değişeceği, oysa dosya içerisinde nakil mesafesine yönelik herhangi bir hesaplama yapılmadığı, ayrıca, ambulans içerisinde hastaya müdahale edilmesi ve tıbbi tedavi yapılması mümkün olduğundan ambulansla ulaşımın hastalar açısından en doğru ulaşım şekli olacağı dikkate alınarak, ulaşım giderlerinin resmi ambulans ücretleri üzerinden hesaplanmasının en makul ve hakkaniyete en uygun hesaplama şekli olduğu görüş ve kanaati ile hesaplamanın resmi ambulans ücretleri (SUT, Sağlık Uygulama Tebliği) ücretleri üzerinden yapıldığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 16/10/2020 – 8941 tarih ve sayılı raporunda; “Plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, Davacı Sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu” görüldüğünden, davacının alacağının %75 kusur oranına göre hesaplandığı, davacı …’in davalı … HESABI’ndan belgelenmemiş ulaşım giderleri açısından yasal faizi hariç 534,60 TL alacaklı olduğu, bu meblağın %9 yasal faizinin 39,03 TL olduğu, Adli Tıp Muayene ve Rapor Ücretlerinin toplamının 1.523,00 TL olduğu, bu meblağın %9 yasal faizinin 77,70 TL olduğu görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekili 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarının arttırmış ve ıslah harcını yatırmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle … Hesabına karşı açılmış maddî tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK’nın 91/1 maddesi uyarınca, işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre, sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) yaptırmaları zorunludur. Ancak işletenin 91.madde gereğince, mali sorumluluk sigortası yaptırmaması durumunda, üçüncü kişilerin uğradıkları zararların karşılanması amacıyla … Hesabı kurulmuştur.
28/07/2016 günü davacın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın … plakalı araca çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52. Maddesinde ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101. Maddesinde yer alan kuralları ihlal etmiş olduğu ve anlaşıldığından meydana gelen kazada sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen otomobil sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, kusura ilişkin raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, Nedensellik ilişkisine göre kişinin değerlendirme sonucu tespit edilen sekellerinin 28.07.2016 tarihli kaza ile nedenselliğinin bulunduğu, sürekli isgöremezlik oranına göre kişinin meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %29,2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin kişinin olay sırasında oluşan arızaları ve tedavi süreci dikkate alındığında, iyileşme süresinin 90 güne kadar uzayabileceği, bu sürenin 60 gününde kişinin başkasının bakımına muhtaç olduğu, sürekli bakıma muhtaçlık adı geçen yönetmeliğin 15. maddesi çerçevesinde, kişinin sürekli bakıma muhtaç olmadığı, SGK kapsamı dışında fatura edilemeyen tedavi giderleri bakımından borçlar kanunu hükümleri çerçevesinde, yerleşik yargısal kararlara göre, tedavi giderlerinin, yalnızca “hastane ve hekim masrafları” ile sınırlı olmayıp yaralanan kişinin bütünüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar geçecek sürede yaptığı ve ilerde yapacağı doğrudan veya dolaylı tüm masrafları kapsadığı, bu çerçevede hastane, hekim, ameliyat, ilâç gibi SGK kapsamındaki tedavi giderlerinin yanı sıra, sağlık hizmetlerine ulaşım, yeme-içme, üzel diyet, konaklama, evde özel bakım, pansuman, fizik tedavi, rehabilitasyon, özel hastane muayene farkı vb. SGK kapsamı dışında kalan giderlerin iyi niyet çerçevesinde yapılan tedavi ve bakım giderleri olarak değerlendirileceği göz önüne alındığında, ortaya çıkan bu kaçınılmaz masrafların hepsinin belgelenmesi güç olduğundan, ayrı ayrı hesaplamak yerine hakkaniyete uygun bir şekilde toplu olarak belirtilmesinin daha bilimsel olacağı, Bu çerçevede 28.07.2016 tarihli trafik kazasında yaralanan …’in kaza yeri, ikametgahı, tedavi olduğu sağlık kuruluşu, yaralanmasının ağırlık ölçüsü ve tedavi süreci dikkate alındığında, SGK kapsamı dışında kalan, kaçınılmaz masrafların 3.000,00-TL olarak kabul edilmesinin uygun olduğu ve raporun geçerlilik süresinin sürekli olduğu belirtildiği, mahkememizce raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edilerek dosya maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırıldığı, 28/07/2016 tarihli raporda; davacı …’in davalı … HESABI’ndan belgelenmemiş ulaşım giderleri açısından yasal faizi hariç 534,60 TL alacaklı olduğu, bu meblağın %9 yasal faizinin 39,03 TL olduğu, Adli Tıp Muayene ve Rapor Ücretlerinin toplamının 1.523,00 TL olduğu, bu meblağın %9 yasal faizinin 77,70 TL olduğu görüşünü bildirilmiş ve bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeni ile mahkememizce hükme esas alındığı görülmektedir.
Davacı vekilinin 13/04/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre arttırdığı ve eksik kalan harcı da tamamladığı görülmektedir.
Tüm bu bilgiler kapsamında, mahkememizce taleple bağlı kalınarak davacının davasının kısmen kabulü ile,121.851,89-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 9.255,65-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 534,60-TL tedavi giderleri, 1.200,00-TL ATK ücreti olmak üzere toplam 132.842,14-TL’nin davacının davalıya başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 8. iş günü olan 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın geçici bakıcı gideri talebinin reddine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
121.851,89-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 9.255,65-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 534,60-TL tedavi giderleri, 1.200,00-TL ATK ücreti olmak üzere toplam 132.842,14-TL’nin davacının davalıya başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 8. iş günü olan 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın geçici bakıcı gideri talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 9.074,45-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah ile alınan toplam 486,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 8.588,05-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Bilge TOK’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.286,34-TL’nin davalıdan, 33,66-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.162,60-TL ( 1.500,00-TL BK ücreti, 323,00-TL ATK Faturası, 25,75-TL Talimat, 313,85-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 2.107,37-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 537,20-TL (44,40-TL BH, 44,40-TL PH, 6,40-TL VH, 442,00-TL IH) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 16.570,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.481,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸