Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/524 E. 2020/369 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/524
KARAR NO : 2020/369

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 08/06/2016 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereği muaccel hale gelen komisyon alacağının bulunduğunu, davalı şirket tarafından herhangi ödeme yapılmadığını, buna ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından… Esas numaralı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edilmesi üzerine davalı şirketin takibe, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, işbu davayı açma zarureti doğduğunu, davanın kabulüne, istanbul … icra Müdürlüğü’nün… Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davanın kimin tarafından ikame edildiğinin anlaşılamadığını, davacı tarafından arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, Davacı ile müvekkili arasında akdedilmiş bir komisyon sözleşmesinin bulunmadığını, Davacı, müvekkili ile ihracat ilişkisi olan … firmasının Türkiye temsilcisi olduğunu iddia ettiğini, bu iddiayı ispatlaması gerektiğini, Müvekkili ile …Şti. arasındaki ticari ilişki komisyon ilişkisi olmadığını, hesaplamanın neye göre yapıldığının belli olmadığının, davacı tarafça talep edilen komisyon alacağının ne şekilde hesaplandığı açıklanması gerektiğini, davanın önce usulden değerlendirilerek reddİne, davanın esasına girilmesi halinde yapılacak yargılama akabinde davanın esastan reddİne, davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü nİyet tazmİnatina mahkûm edilmesine ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı taraf takibin 72.000,00 USD komisyon alacağı, 12.960,00 USD KDV olmak üzere 84.960,00 USD toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Müdürlüğü kayıtları celp edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup davacı taraf 08/06/2016 tarihli protokol başlıklı sözleşmeye dayanarak komisyon alacağını talep etmektedir. 21/08/2019 tarihli dava dilekçesinde davacı olarak “…Şti.” gösterilmiş, davalı taraf cevap dilekçesinde “davanın kimin tarafından ikame edildiği anlaşılamamaktadır” şeklindeki itirazı ve bunun devamında hem … yönünden hem de… Şti. Yönünden husumet itirazında bulunmuştur. Davacı taraf bu itiraz üzerine cevaba cevap dilekçesinde “Davacı taraf …Şti. olup, … ise müvekkil şirketin yetkilisidir” şeklinde açıklamada bulunduğu görülmüştür. Bu noktadan hareketle husumet itirazı incelendiğinde öncelikle davacı taraf …. Şti’nin getirtilen sicil kayıtları uyarınca davacı şirketin eski ünvanının … Şti. olduğu, 01/04/2016 sicil gazetesine göre …’ın… ile birlikte şirket müdürü oldukları ve müştereken şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları anlaşılmaktadır. Davacı taraf komisyon alacağını talep ederken dayanak olarak 08/06/2016 tarihli protokol başlıklı sözleşmeye atıf yapmaktadır. 08/06/2016 tarihli protokol incelendiğinde ise …’ın herhangi bir şirket kaşesi olmadan ve münferiden protokolü imzalamış olduğu, oysaki adı yazılı belgedeki imzanın …’ın şahsi sorumluluğunu doğurduğu çünkü imzanın şirket kaşesi üzerine atılmadığı ve ayrıca şirketi temsilen atılmış olsa bile …’ın münferiden şirketi temsile yetkili müdür olmadığı, tüm bu nedenlerle sözleşmede imzası ve iradesi bulunmayan davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 4.753,10 TL harçtan mahsubu ile artan 4.698,70 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan

Üye

Üye

Katip