Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/512 E. 2021/117 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/512
KARAR NO:2021/117

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/08/2019
KARAR TARİHİ:16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ‘nın, davacı şirketce sigortalı … plakalı araçla 24.01.2017 günü…’de seyrederken yola devrilen elektrik direğine çarptığını, 5.810,00TL hasar oluştuğunu ve bu miktarın davacı şirketçe 23.03.2017 tarihinde sigortalısına ödendiğini, zararın rücuan tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapılmışsa da davalının itiraz ettiğini, kazada davalı kurumun kusurlu olduğunun anlaşıldığını, ve bu nedenle itirazın iptaline ve en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, yola devrilen direğin hangi kuruma ait olduğunun belli olmadığını eğer elektrik direği ise bu direğin bakım ve onarımından 24.07.2006 tarihinden beri … A.Ş ve … Genel Müdürlüğü arasındaki imzalanan işletme hakkı devir sözlemesine göre anılan kurumların olduğunu, dava konusu olayda direğin onarım taşınması, bakımı gibi olaylardan ilgili belediye başkanlığının sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddini istediklerini ve … ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesini istediklerini, davalı kurumun kayıtlarında yola devrilen bir direk bilgisi olmadığını, 3.kişinin kusurundan kaynaklanması halinnde kendilerinin kusursuz ve sorumsuz olacaklarını, davacının kusuru ispat etmesi gerektiğini, kazanın meydana geldiği yere ilişkin olarak ilgili kurumlardan bilgi ve belge istediklerini belirttiklerini ve davacının en az %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı … şirketinin sigortalısına ait aracın davalının sorumluluğunda olduğu iddia edilen devrilen direğe çarpması sonucu meydana gelen hasarı karşılaması neticesinde ödediği hasar miktarına yönelik başlattığı icra takibine davalının itirazının haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu hasar dosyası fotokopisi, sigorta poliçesi fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı araca ait hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davalı kuruma yüklenebilecek bir kusur oranının bulunmadığı, davacı şirketin davalı kurumdan talep edebileceği bir maddi zararın olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, dava dışı sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, sigortalıya ait aracın hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır