Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2020/903 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/477
KARAR NO:2020/903

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:26/07/2019
KARAR TARİHİ:22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterisinden aldığı ürünü davalı kargo şirketi aracılığıyla gönderdiğini, ancak ürünün karşı tarafa ait kargoda kaybolduğunu, büşteri … ve Tic. A.Ş.’ye ulaştırmak üzere karşı tarafın kargosuna verilen … takip numaralı kargoda 1.330,99 TL bedelli ürün bulunduğunu, karşı taraf ile arabuluculuk görüşmesinden netice alınamadığını, bu nedenle kaybolan ürün bedeli tutarında tazminatın tahsili amacıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketinin sektörde ilk ve tek … Merkezlerine sahip kargo şirketi olduğunu, bu çağ değiştiren teknoloji sayesinde saatte 65 bin kargoyu yüksek hızda ayrıştırıp, el değmeden hatasız olarak hat araçlarına yükleyerek teslimat sağlandığını, davacı, her ne kadar dilekçesinde Müvekkil Şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işi neticesinde zarara uğramış olduğunu, Müvekkil Şirketin kusuru olduğunu iddia ederek bunun Müvekkil Şirket tarafından tazmin edilmesini talep etmiş ise de, mezkur taşımaya ilişkin olarak Müvekkil Şirketin Davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkil şirkete bildirilmediğini, hiçbir şekilde içeriğin dava dilekçesinde beyan edildiği gibi olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının bir an için taşınmak üzere Davacının iddia ettiği ürünlerin teslim edildiği düşünülecek olsa dahi Müvekkil Şirketin içerik hususunda esaslı şekilde ve kasten yanıltıldığını, kargonun içerik beyanı Müvekkil Şirkete doğru bir şekilde yapılmamış, teslim sırasında yapılması gereken içerik beyanı paket olarak belirtildiğini, davacı tarafından taşınan eşyanın “1 ADET” olarak bildirildiğini, taşınan kargonun içeriği ve değerinin gönderen tarafından tam ve doğru olarak beyan edilmediğini, hatta müvekkil Şirkete bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadığını, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, talep edilen tazmin talebinin fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsendiğini, davacının Müvekkil Şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından esasa ilişkin diğer itiraz ve beyanlarımız göz önünde bulundurularak davanın esastan reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davalı kargo şirketi aracılığıyla müşterisine gönderdiği ürünün kaybolması neticesinde kaybolan ürün bedelinin tazmin edilip edilmeyeceği hususundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; ürün faturası, kargo sonuç evrakı dosyaya sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850 ve devamı maddelerine göre taşıma işlerinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı taraf, müşterisine teslim edilmek üzere davalı kargo firması aracılığı ile gönderilen ve davalı firma tarafından kaybedilen ürünün bedelini talep etmektedir. Uyuşmazlık davalı tarafın kargonun kaybolmasında hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
6102 sayılı TTK m. 875/I’e göre; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” Bu madde kapsamında taşıyıcıya getirilen sorumluluktan kurtuluş yolu ise aynı yasanın 876’ncı maddesinde “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya konu ürünün davalı kargo firmasında teslim edildikten sonra kaybolması, özen sorunu olduğunu göstermektedir. Bu durumda davalı kargo şirketi 6102 sayılı TTK m. 876’ya göre zararın kendisinin en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana geldiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Dolayısıyla sorumluluktan kurtuluş kanıtı getirme yükümlülüğü davalı kargo firmasında olup davalı kargo firması, sorumluluktan kurtuluş kanıtı sayılabilecek bir delili dosyaya sunamamıştır. Taşınan eşyanın alıcıya ulaşmamasının uygun ve kabul edilebilir bir açıklamasını yapamayan davalı taşıyıcının ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davanın kabulüne karar verilerek zayi olan malın bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1.130.99 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 90,92TL karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile eksik 46,52TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 173,70TL ( 44,40 BVH, 6,40TL VSH, 44,40TL Peşin Harç, 78,50TL posta ve tebliğler,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.330,99TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır