Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2020/277 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/476
KARAR NO : 2020/277

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin… Televizyon kanalının sahibi, diğer davacının ise şirketin muhabiri olduğunu, 05/04/2019 tarihinde …TV’de yayınlanan “… ile…Mahallesi” programına davalı …’ın konuk olarak katıldığını, programın bir kısmında muhabir …’ın yayın yaptığı esnada …’ın yayına yaptığı müdahalelerin görüntülerine arka planda yer verildiğini, davalı …’ın müvekkiline ithafen müvekkilinin ve dolayısıyla çalıştığı kurumun haklarını ve itibarını zedeleyen, açıkça hakaret, iftira içeren, müvekkilleri bir suç örgütüne üye olmakla suçlayan ifadelerin kullanıldığını, müvekkillerin töhmet altında bırakılarak kişilik haklarına ve ticari ilişkilerine zarar verildiğini, bu nedenle müvekkilleri adına ayrı ayrı 50.000’er TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından söylenen sözlerde suç örgütü yakıştırması olmadığını, asıl amacın eleştirileri susturarak bir dokunulmazlık sağlamak olduğunu, eleştirinin konusunun bir siyasi partinin yandaşı gibi davranmak olduğunu, müvekkilinin bir eylemi eleştirdiğini, dava konusu sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Radyo vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davadan …’a yapılan tebligat ile haberdar olduklarını, yapılan eleştiri ve yorumların basın özgürlüğü kapsamında yer aldığını, davacıların iyi niyetten uzak davalının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin görevli olmadığını, usul yönünden davanın reddi gerektiğini, mahkeme görev yönünde aynı kanaatte değilse arabulucuya başvurulmamış olup dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafların bulunduğu konum itibariyle siyasi tartışmalarda ağır ve sert de olsa eleştirilere katlanmak zorunda olduğunu, yayında söylenen sözlerin direkt olarak davacıyı hedef almadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için her iki tarafının da tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bu tür ticari davalara ise, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde, o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır (TTK m.5/2).
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde davacıların kişilik hakkının basın yoluyla zedelendiği iddia edilmiş olup davacıların tacirlik sıfatına, ticari iş ve ticari itibarına karşı kişilik hakkı ihlaline yönelik iddia ve vakıa somut olayda bulunmamaktadır. Şu halde, somut talebe konu uyuşmazlığın, bir kısım tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu ve tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmadığı anlaşıldığından, talebi incelemeye Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
HMK’nın 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca benzer nitelikteki davalarda 14/11/2019 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi … Esas 2019/1574 Karar ve 25/04/2019 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Esas … Karar sayılı kararlarında Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararlarda görev yönünden bir eksiklik tespit etmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Asliye Ticaret Mahkemesince davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli (Nöbetçi) Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 Mad. Gereğince Davanın usulden REDDİNE
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır