Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/473 E. 2021/952 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/473
KARAR NO :2021/952

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:25/07/2019
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın kendisi aleyhinde …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatığını, takibe konu senedi davalının sahte olarak düzenlediğini, kendisinin dava dışı … … üyesi olduğunu, davalının da bu kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğunu, bunun dışında aralarında bir hukuki ya da ticari ilişki olmadığını, kooperatife verilen imzalı yazının üzerinin amacı dışında doldurularak takibe konulduğunu, davalının ortağı ve temsilcisi olduğu dava dışı … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin diğer kooperatif üyeleri hakkında da benzer senetler düzenleyerek takip yaptığını, yargılamalar sonucunda bu senetlerin de sahte olduğunun anlaşıldığını, bu gerekçelerle borçlu olmadıklarının tespitini ve davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde; 6100 sayılı HMK m. 201’e göre senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, davaya konu senedin bütün kurucu unsurları taşıdığını, kıymetli evrakta soyutluk ilkesinin geçerli olduğunu, borçlunun senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, üzerindeki yazılara itiraz ettiğini, bu gerekçelerle davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 15/03/2021 tarihli ara karar ile dava konusu dosyada mevcut senetle birlikte Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek imzalı belgenin sonradan ekleme yapılarak senet haline dönüştürülüp dönüştürülmediğinin tespitinin yapılmasına karar verilmiştir.
03/08/2021 tarihli ATK raporunda; İnceleme konusu senedin üst, sağ ve sol kenarının forme kesim olmadığı, “Adı Soyadı-Adresi-Telefon” bilgilerini içeren ve “imza” içeren bölümler ile bu bölümler arasında yer alan senedin ödeme günü, bedeli, içeriği ve düzenleme tarihine dair yazılar bulunan bölümün aynı paralel hattı takip etmediği ve senet metninin bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş diğer yazılara göre daha küçük puntolarla sıkıştırılmış olarak farklı zamanlarda farklı toner dağılımına sahip bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla oluşturulmuş olduğu dolayısıyla senedin evvelce mevcut yazı ve imzalardan yararlanılarak oluşturulmuş olduğu hususlarını bildirir sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığını ve bononun sahte olarak düzenlendiğini iddia etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 778/1.d – 677.maddeleri uyarınca bir kambiyo senedi bonoda kendisine atfedilen imzanın sahte olduğunu ileri süren ve bu iddiasını kanıtlayan kişi kambiyo senedi bonodan dolayı sorumlu tutulamaz. Bu husus senedin hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak def’ilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilir. Ancak senetteki imzasını inkar etmeyen bir kişi diğer imza sahiplerinden birinin imzasının sahte olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz. Bu husus kambiyo senetlerinde imzaların bağımsızlığı ilkesinin gereğidir.
Dosya kapsamında hamil konumundaki davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, iş bu davanın süresi içerisinde açıldığı, takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı, borçlu tarafından senet metninin sahte olarak düzenlendiği iddiası nedeniyle Adli Tıp Kurumundan senedin sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı konusunda imza ve yazı incelemesine yönelik rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce imza örnekleri toplandıktan sonra dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu’nun yapmış olduğu incelemede inceleme konusu senedin üst, sağ ve sol kenarının forme kesim olmadığı, “Adı Soyadı-Adresi-Telefon” bilgilerini içeren ve “imza” içeren bölümler ile bu bölümler arasında yer alan senedin ödeme günü, bedeli, içeriği ve düzenleme tarihine dair yazılar bulunan bölümün aynı paralel hattı takip etmediği ve senet metninin bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş diğer yazılara göre daha küçük puntolarla sıkıştırılmış olarak farklı zamanlarda farklı toner dağılımına sahip bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla oluşturulmuş olduğu dolayısıyla senedin evvelce mevcut yazı ve imzalardan yararlanılarak oluşturulmuş olduğu, raporda, davacının bonoların tanzim tarihinden önceki tarihli samimi imzalarını içeren mukayese konusu belge asılları ile karşılaştırma yapıldığı, raporu düzenleyen bilirkişilerin konusunda uzman ve adli tıp ve grafoloji uzmanı olan üyeler oluşu da dikkat alındığında yeniden ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına gerek bulunmaması ve bilirkişi heyeti raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi gözetilerek; bu rapor hükme esas alınarak imzanın davacıya ait olmadığı hususunda yeterli kanaate varılmış olup bu itibarla takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu 05/02/2015 düzenleme tarihli 05/05/2015ödeme tarihli 150.000,00TL bedelli bononun sahte olarak düzenlendiği, senetteki imzaların başka bir belge kullanılarak elde edildiği, senedin sahte olarak oluşturulmadığını iddia eden alacaklı olduğundan bu iddiayı ispat külfetinin de davalı alacaklıya ait olduğu, davalının bu iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle bonodan dolayı davacının herhangi bir sorumluluğunun olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının konulan sunduğu 05/02/2015 düzenleme tarihli 05/05/2015ödeme tarihli 150.000,00TL bedelli bonodan kaynaklı alacaktan dolayı başlatılan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Ayrıca davalı tarafça dava konusu bonolara istinaden davacı hakkında icra takibi başlatılmışsa da, yapılan bu takibin kötü niyetle yapıldığının davacı tarafça ispat edilememesi nedeniyle kötüniyet kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 10.246,50-TL nispi karar harcından peşin alınan 2.561,63-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭7.684,87‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 18.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭3.774,78‬-TL’nin ( 44,40-TL BVH, 6,40-TL VH, 2.561,63-TL Peşin Harç, 202,35-TL Tebliğ ve Posta, 960,00-TL ATK Fatura ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Mehmet Aktaş’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır