Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2020/480 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/467
KARAR NO:2020/480

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:24/07/2019
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … vasıtasıyla ev yaptırmak istediğini ve kooperatife üye olduğunu, kooperatife üye olma sürecinde müvekkilinden gerekli olan belgelerle birlikte imza sirkülerine benzer belgeler alındığını, müvekkilinin adı geçen kooperatife üye olurken “…Kooperatifinin bundan böyle yapılacak iş ve işlemlerinde tüm genel kurul toplantılarında örneği bulunan tatbiki imzamı kullanacağımı beyan ederim.” ibareli belgeyi, ad, soyad, adres ve telefon bilgileriyle birlikte imzaladığını, ilgili belgede sayfanın ortasında beyan edenin ad, soyad, adres ve telefon numaraları sayfanın en alt kısmında ise 3 adet imza bölümüne yer verildiğini, belgede ad soyad bölümü ile imza bölümü arasında yaklaşık 6-7 cm’lik boşluk bulunduğunu, davalının kooperatifin eski başkanı olup kooperatife ait tüm belgelerin aslının kendi uhdesinde tutup, kooperatifin yeni yönetime teslim edilmediğini, daha sonra beyan metni ile imza arasındaki 6-7 cm’lik boşluk kısmına senet metli yerleştirerek sahte senedin davaya konu icra takibine konu edildiğini, davalının 21.05.2017 tarihinde genel kurulda azledildiğini ve zimmet sebebiyle hakkında soruşturma yürütüldüğünü, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasında kooperatife ait tüm belgelere el konulduğunu, ancak el konulan belgeler arasında sahte senet nedeniyle dava açan yaklaşık 30 kişinin belgelerine rastlanılmadığını, bu hususun müvekkiline ait ıslak imzalı formalarını davalının sahtecilik fiiliyle sahte senet oluşturduğunu açık bir şekilde gösterdiğini, sunulan belgeler incelendiğinde beyan ve imza arasındaki bölümün sonradan eklendiği, davalı tarafından beyan kısmının çıkartılarak imza sirkülerinin senet haline getirildiğinin açık bir şekilde ortada olduğunu, icra takibi ekinde bulunan ve bono olduğu iddia edilen belgede üç farklı imzanın olmasının da davalının takibe konu bonoyu sahtecilik neticesinde oluşturduğunun açık kanıtı olduğunu, zira ciro ve kefil dışında senette üç imzanın bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı yanca sadece müvekkiline karşı değil, kooperatif üyesi yaklaşık 30 kişiye karşı sahtecilik sebebiyle oluşturduğu senetlerin dayanak gösterilerek icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından müvekkilinden imza sirküleri olarak alınan ve müvekkilinin ıslak imzası bulunan belgedeki boşluğun bono olarak doldurulduğunu ve icra takibine konu edilerek müvekkilinin haksız bir icra takibi ile karşı karşıya bırakıldığını, İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde takibin iptali taleple dava açıldığını, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda senetlerin sahte olarak tanzim edildiğinin açık bir şekilde tespit edildiği, yine … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen kararın gerekçesinde “…bononun sahte oluşturulduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de yargılamanın genel mahkemeye ait olduğu görülmekle bu yöndeki talebin reddine,…” denilerek, takibe dayanak senedi sahte olduğunun vurgulandığını, davacı yanca başlatılan icra takibi kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, takip ve takibe dayanak sahte senet nedeniyle İİK 72.madde uyarınca teminatsız veya mahkemenin uygun göreceği bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili tarafından icra dosyasına yatırılan teminat bedellerinin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olay bakımından HMK madde 201 uyarınca davacının senede karşı ileri sürdüğü iddiaları senetle ispatlama zorunluluğu bulunmadığını, davacının İcra İflas Kanunu 169 vd. maddelerinde belirlenen usul ve düzenlemeler ışığında da borçlu olmadığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığını, dava konusu senedin sahteliği iddiasının mesnetsiz olduğunu, iş bu dava konusu bono, iş bu emre muharrer senet kelimesini, kayıtsız şartsız belirli bir bedel ödeme vaadini, 19.05.2015 tarihli vade gününü, davalı şirket adına ödemeyi, 19.01.2015 tarihli düzenleme tarihi ve İstanbul düzenleme yerini, davacı …’un imzasını içerdiğini, bu sebeple TTK m.776 uyarınca bononun zorunlu tüm unsurları eksiksiz olarak karşıladığını, davacı vekilinin icra takibine konu bono hususunda herhangi bir kanuni dayanak göstermeksizin ibarelerin yer aldığı yerlere, imza sayısına, kağıt formatına dikkat çekip senedin sahteliğini iddia etmesinin açıkça haksız ve asılsız olduğunu, borcunu inkar eden davacının dilekçesinde sunduğu sözde imza sirkülerinin icra takibinden sonra davacı borçlu tarafından bizzat düzenlenip yine davacı tarafından imza altına alınarak mahkemeye ibraz edildiğini, davacı tarafın sözde imza sirküsünün aslını dosyaya ibraz etmesini, aksi halde alelade ve sonradan düzenlenmiş fotokopi bir belge ile borca itiraz etmiş olacağını, davacı iddiasında senetteki borcun olmadığını dile getirmiş olmakla birlikte davacının borca itirazlarının tamamen haksız ve mesnetsiz durumda olduğunu, bu nedenlerle davacının hukuka aykırı beyanlarına ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın arabuluculuk şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, davanın esastan reddini, davacı aleyhine asıl alacak miktarının %20’den aşağı olmamak üzere TTK m.72’ye göre tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; davacının kooperatif üyeliği için verdiği imza sirkülerine davalı tarafından senet metni yerleştirilerek sahte senet oluşturulup oluşturulmadığı, davacının bu senetten dolayı davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
… İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzeriden celp edilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosya uyap üzeriden celp edilmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan ve 01/06/2020 tarihinde Mahkememize gönderilen 19/05/2015 ödeme günlü 75.000,00TL bedelli …’a ait Senet Aslı Mahkememiz … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince imza incelemesi için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; senet üzerinde yapılan incelemede, alt satırda yer alan ” imza imza imza” yazıları ile üst satırdaki “Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazılarının birbirine paralel ve aynı puntoda yazıldığı, ancak orta bölümde yer alan “İş bu emre….” ibareleri ile başlayan metin kısmının, alt satırdaki “imza imza imza” ve üst satırdaki “Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazılarından yazı puntosu yönünden farklı olduğu, satır aralıkları yönünden de paralel olmadığının tespit edildiği, orta bölümde yer alan ” İş bu emre….” ibareleri ile başlayan metin kısmının alt satırdaki ” imza imza imza” ve üst satırdaki ” Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazılarından yazı puntosu yönünden farklı olduğu, satır aralıkları yönünden de paralel olmadığı tespit edildiğinden borç bildirir metin yazılarının, senetteki diğer yazı ve imzalarla birlikte ve sırası dahilinde yazılmış olmayıp, alt satırdaki ” imza imza imza” ve üst satırdaki ” Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazıları ve atılı imzalar mevcut iken, bilgisayar yazısı marifetiyle sonradan oluşturulduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konulan senedin, kooperatif üyeliği için verdiği imza sirkülerine davalı tarafından senet metni yerleştirilerek oluşturulan sahte senet olduğunu ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığını iddia etmekte olup, yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucu bilirkişi raporuna göre; senette, alt satırda yer alan ” imza imza imza” yazıları ile üst satırdaki “Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazılarının birbirine paralel ve aynı puntoda yazıldığı, ancak orta bölümde yer alan “İş bu emre….” ibareleri ile başlayan metin kısmının, alt satırdaki “imza imza imza” ve üst satırdaki “Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazılarından yazı puntosu yönünden farklı olduğu, satır aralıkları yönünden de paralel olmadığı, borç bildirir metin yazılarının, senetteki diğer yazı ve imzalarla birlikte ve sırası dahilinde yazılmış olmayıp, alt satırdaki ” imza imza imza” ve üst satırdaki ” Adı Soyadı, Adresi, Telefon” yazıları ve atılı imzalar mevcut iken, bilgisayar yazısı marifetiyle sonradan oluşturulduğu, bu bağlamda senetin sahte olduğu; davacının, dava konusu senetin sahteliğini mutlak def’i olarak herkese karşı ileri sürme hakkının bulunduğu; bu kapsamda, davacının, dava konusu senetten dolayı sorumluluğunun bulunmadığı; bu nedenlerle, davacının, işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan dava sübut bulduğundan davanın kabulüne; davalı tarafından davacının kooperatif üyeliği için verdiği imza sirküleri ile sahte senet oluşturarak takip başlatılması sebebi ile davalının kötüniyetli hareket ettiği kanaatine varılmakla talep edilen kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve takibe dayanak 19/01/2015 keşide 19/05/2015 ödeme tarihli 75.000,00TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.123,25TL karar harcından peşin alınan 1.280,82TL harcın mahsubu ile eksik 3.842,43TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 2.330,32TL ( 44,40TL BVH, 6,40TL VSH, 1.280,82TL Peşin Harç, 73,10TL tedbir talebi harcı, 125,60TL posta ve tebliğler, 800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.550,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır