Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2019/760 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/454
KARAR NO: 2019/760

DAVA : Yargılamanın İadesi
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Yargılamanın İadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz … Esas… Karar sayılı 06/02/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararın taraf vekillerinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin …Esas … karar sayılı 07/02/2019 tarihli kararı ile kesin olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargılamanın iadesini talep eden 12/07/2019 tarihli yargılanmanın ye…enmesi dilekçesinde özetle; 25/06/2019 tarihli dilekçede bahsetmiş olduğu Bilirkişilerden Prof. Dr. S… ile ilgili, T.C. İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığından Resmi yazı ile istemiş olduğu 2015-2016 yıllarında Prof. Dr. … in Bilirkişi listesinde olmadığını T.C. İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığın’dan 28/06/2019 tarih ve … Muh. Sayılı yazıları ile tarafına bildirildiğini, bu nedenle Prof. Dr. …’in Bilirkişi olarak atanması CMK madde 64 ün 2. Ve 5. Fıkralarına aykırılık gösterdiğini, bilirkişi olarak atanan Prof. Dr. …’in imzası bulunan raporun mahkeme tarafından harfiyen kabul edildiğini, bu raporun gerçeği yansıtmamakta olup yargılamayı Sayın mahkemenizi de yanlış karar vermeye yönlendirdiğini, ayrıca gönderici müşteri ismi, alıcısı … olan ve içinde onaylı sözleşmelerin bulunduğu kargolar ile ilgili hiç bir şekilde dosya da liste ve belge olarak taşıma irsaliyesi bulunmadığını, bunun yanı sıra iade geldiği öne sürülen belgelerde davacı Avukatlarından Av….’ın 21/08/2014 tarihli beyanlarında ek olarak belirttiği listelerde 852 (yaklaşık 300 adet in de kaşe ve imza yok) adet iade kargolar ile ilgili bulunan iade gerekçesi, iade gelen kargoların taşıma belgeleri ve irsaliyelerinde bulunmadığını, dolayısı ile bu iade kargoların gerçek anlamda müşterilere gitmeden karşı şube tarafından iade olarak taşıma irsaliyesi düzenlenerek tarafına getirildiğini, aynı şekilde onaylı gelen kargoların da getirilirken yeniden bir taşıma irsaliyesi düzenlenerek göndericisi müşteri ismi alıcısı … veya … olacak şekilde düzenlenerek getirilmesi gerektiğini, (1105 adet kargo için, bunun 260 adet inin zaten belgesi yok) 1105 adet onaylı olduğu belirtilen kargolar ile ilgili dosyada bir beyan ve belge bulunmadığını, davacı tarafın 28/01/2019 tarihli dilekçelerinde 1105 adet onaylı kargo listesi incelendiğinde son sütunlarda gönderici sütunu bulunmadığını ve bu sütunlarda gönderici ismi … Bilgisayar olarak yazdığını, halbuki davacı firmanın müşteriye sözleşmeleri imzalatırken kargo poşetini açmak zorunda ve içindeki sözleşmeleri imzalatıp bir nüshasının müşteriye bırakıp ve kimlik fotokopisini alarak yeni bir poşete koyup bu defa gönderici ismi müşterinin ismi, alıcısına ise … Bilgisayar veya … yazarak firmamın Mersin de bulunan adresini de yazarak bir taşıma belgesi düzenlemek zorunda olduğunu, halbuki davacı firmanın onaylı getirdiğini iddia ettiği listenin kendilerinden alıp müşteriye götürdüğü liste olduğunu, dolayısı ile onaylı kargoların tarafına veya firmasına getirilip teslim edildiğine dair bir Taşıma İrsaliyesi veya Teslim Tesellüm makbuzunun dosya muhtevyatında ve delillerinde bulunmadığını, bunun yanı sıra dava dosyasında bulunan 15/07/2014 tarihli Bilirkişi Kurulu raporu ve Ayrık Bilirkişi Raporu veren …’ın da 1105 adet kargonun teslim edilmediğini beyan ettiklerini, yani Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı listesinde olmayan Prof.Dr….(… de yok) ve … in sipariş rapor verdiklerinin açıkça ortada olduğu, bu bilirkişiler ile ilgili İstanbul CBS Genel Soruşturma Bürosunca … S. No lu dosyada soruşturmanın da devam ettiğini, ayrıca 15/07/2014 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda davacının edimini tamamen yerine getirmediğinin açıkça ortaya koyulduğunu, ayrıca Bilirkişilerin usulsüz atanmasından dolayı sorumlu Hakim hakkında İstanbul CBS … S. Dosyasına suç duyurusunda bulunacağını, çünkü bu davanın normal Ticari bir dava olmadığını, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Kumpas amacı ile işlemiş olduğu bir suç olup, Bilirkişiler ve Hakimin bu kumpası ört bas etmek amacı ile örgütün isteklerine hizmet ettiklerini, daha önceki …’in Avukatlarından Av. … FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeliğinden firari olup yurt dışında olduğunu,, diğer Av….’ın ise FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeliğinden ceza evinde tutuklu bulunduğunu, bu bilirkişilerin dosya da görevli iken alınan raporlar olduğu da göz önünde bulundurulduğunda bilirkişilerin Terör Örgütünun finans kaynağını aklamaya çalıştıklarının açıkça görüleceğini, … ve …ile ilgili kayıtların İstanbul CBS…S. Dosyası içeriğinde mevcut olduğunu, bu dosyanın bilirkişilerin soruşturulduğu dosya olduğunu, bu nedenlerden dolayı, Yerel Mahkemenin vermiş olduğu kararın bu iki bilirkişinin vermiş olduğu rapora göre noktasından virgülüne kadar aynı olup bu nedenle yargılamanın yeniden yapılmasını talep etmiştir.
Yargılamanın ye…enmesi dilekçesine karşı taraf vekilince cevap verilmemiştir.

DELİLLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosyası incelenmek üzere uyap üzerinden celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının yargılamanın iadesini talep ettiği,HMK 374 ve 375. Maddelerinde yargılamanın iadesi sebeplerinin düzenlenmiş olduğu, davacının yargılamanın iadesi talebini daha önce mahkememizde yargılaması yapılan … E.-… K. sayılı ilamı ile verilen karar da hükme esas alınan bilirkişi raporlarında bilirkişilerin sahte ve gerçeğe aykırı rapor verdiği iddiasına dayandırmakta, mahkememiz dosyasında bilirkişilerin bilerek mahkemeyi yanılttıklarını, bundan dolayı dosyamız bilirkişileri hakkında C.Başsavcılığı’na görevi kötüye kullanmak suçundan suç duyurusunda bulunduğundan bahisle yargılamanın ye…enmesini talep etmektedir.
HMK’nun 375/1 f maddesi uyarınca bilirkişinin hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunmuş olmasının sabit olmasının gerektiği, belirlenmiş, maddenin 2.fıkrasında ” Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” de…mektedir.
Yargılamanın iadesi talep edilen dosyada rapor sunan bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ise de ; talep tarihinde maddede belirtilen anlamda bir ceza mahkemesi kararı da yoktur. HMK 375 .maddesinde sayılan koşulların gerçekleşmediği ,suç duyurusunda bulunmanın bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu yönünde sabit bir delil oluşturmadığı, bu haliyle yasal şartları oluşmadığından yargılamanın iadesi talebinin ön inceleme safhasında esasa girilmeden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılamanın ye…enmesi talebinin HMK 375 e, f ve g maddelerinde kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararına dayalı istenebileceği belirtildiğinden HMK 375/2 ve 379/2 maddeleri uyarınca esasa girilmeden REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan alınması gerekli 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuna,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin yargılamanın iadesini talep edenden alınarak KARŞI TARAFA VERİLMESİNE;
Dair, yargılamanın iadesini talep edenin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır