Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2022/117 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/450
KARAR NO:2022/117

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:14/11/2016
KARAR TARİHİ:02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağından ötürü 10.08.2009 keşide tarihli bonoya dayanarak …. İcra Müdürlüğü’nde … E. Sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlattıklarını ancak borçlu davalının senedin devir ve temlikinin yapılamayacağı gerekçesiyle takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, takibin durması neticesinde davalının davacı aleyhine bono tutarı ve ferileri kadar sebepsiz olarak zenginleştiğini, tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL’ye vaki itirazın iptaline ve vade tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasını, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … … 1188 Ada 21 Parselde kayıtlı 94/10000 arsa payını haiz olup 5 normal kattan ibaret olan P Blok 20 nolu bağımsız bölümü dava dışı …Tic. A.Ş.’den 380.000 TL karşılığında satın aldığını, bedelini … Bankası’ndan sağlanan kredi ve 185.000 Euro bedelli çekle ödediğini, davaya ve icra takibin konu edilen senedi dava dışı şirketle varılan şifahi mutabakat sonucunda kredi başvurusu sonuçlanana ve satış işlemleri bitinceye kadar kapora olarak verdiğini, satış bedelinin ödenmesinden sonra senedi istemesine rağmen dava dışı şirketin senedi vermediğini, üstüne senedi iade edeceği vaadiyle yüklü tahsilatlar yaptığını, nihayetinde senedi kaybettiğini söylediğini, aradan zamanın geçmesiyle de müvekkilin adı geçen senedin varlığını unuttuğunu, daha sonra ise satıcının kendisine 02.11.2012 tarihinde … 15. Noterliği’nin 2012/38898 yevmiye numaralı ihtarnameyle tediye talebinde bulunduğunu, bunun üzerine davalının … 12. Noterliği’nin 07.11.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle tediye talebini kabul etmediğini, daha sonra davacının usulsüz cirolarla elde ettiği senede dayanarak icra takibi başlattığını, takibe itiraz sonrasında ise işbu davayı açtığını, dava açmak için gerekli olan sürenin geçirildiğini, dava konusu olan senedin adi senet hükmünde olduğunu, cironun adi belge üzerinde yapıldığını, bu nedenle davacının alacaklı sıfatına sahip olmadığını, davalının herhangi bir borcunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, haksız takibin ve takip mesnedi adi senedin iptalini, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davacı aleyhine en az %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, muhakeme masraflarıyla vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 23/11/2017 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
14/02/2018 tarihli raporunda bilirkişi;
Dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmış ve rapor hazırlanmıştır. Raporda dava dışı şirketin 2009 yılı mübrez defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalıya ilgili taşınmazı 380.000 TL bedelle sattığı, faturada yazılı olan bedelin tamamının çekle tahsil edildiği, davalının defter kayıtlarına göre başka bir borcunun görünmediğini, buna rağmen dava dışı şirketin defterlerde yer almayan 241.509,00 TL’lik senedi hangi borç karşılığında / amaçla aldığının ve hangi borç karşılığı/ amaçla … Yatırım Tic. Ltd. Şti.’ne ciro edildiğinin tespit edilemediği, senedin kapora için verildiğine dair defterlerde herhangi bir bilginin bulunmadığı belirtilmiştir.
28/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda ise, davacının davalıyı ancak takip tarihi itibariyle temerrüde düşürebileceği, bu durumda davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacağın 100.000,00 TL, yasal faizin ise 32.104,11 TL olabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;

İstem; itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflarca gösterilen ve ibraz edilen deliller toplanıp incelenmiş, bu bağlamda tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak ilgili taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri gösterir tapu kayıtları celbedilmiş, … Bankası’ndan dava dışı şirkete yapılan ödemeleri gösterir tüm bilgi ve belgeler celbedilmiştir.
Görevsiz mahkemece dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmış, faiz için ayrıca ek rapor alınmış, taraflara yemin delili hatırlatılmasına rağmen taraflar bu delile dayanmak istemedikleri görülmüştür.
Tapu kayıtlarının tetkikinde davalının söz konusu taşınmazı 11.05.2009 tarihinde satış suretiyle edindiği, bankadan gelen belgeler incelendiğinde davalının 07.05.2009’da bankanın … şubesinde 120 ay vade ile 379.065,00 TL tutarında 7811820 no.lu konut finansmanı kredisine ilişkin hesap hareketlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmış ve rapor hazırlanmıştır. Raporda dava dışı şirketin 2009 yılı mübrez defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalıya ilgili taşınmazı 380.000 TL bedelle sattığı, faturada yazılı olan bedelin tamamının çekle tahsil edildiği, davalının defter kayıtlarına göre başka bir borcunun görünmediğini, buna rağmen dava dışı şirketin defterlerde yer almayan 241.509,00 TL’lik senedi hangi borç karşılığında / amaçla aldığının ve hangi borç karşılığı/ amaçla … Yatırım Tic. Ltd. Şti.’ne ciro edildiğinin tespit edilemediği, senedin kapora için verildiğine dair defterlerde herhangi bir bilginin bulunmadığı belirtilmiştir.
Ek raporda ise, davacının davalıyı ancak takip tarihi itibariyle temerrüde düşürebileceği, bu durumda davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacağın 100.000,00 TL, yasal faizin ise 32.104,11 TL olabileceği belirtilmiştir. Görevsiz mahkeme tarafından aldırılmış olan kök ve ek raporun usul ve yasaya uygun denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takibe konu senet nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. TTK 778 hükmüne göre TTK’nın poliçe bölümünde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeye ilişkin TTK 732 hükmü ile zamanaşımına ilişkin TTK 749 hükmü bonolar hakkında da uygulanır. Bu durumda TTK 779 uyarınca bononun düzenleyeni poliçenin kabul edeni gibi sorumlu olmakta, bu nedenle poliçe bölümünde kabul eden bakımından getirilen düzenlemelerin niteliğine uygun düştükçe bononun düzenleyeni hakkında da uygulanacaktır.
Bu durumda TTK 749/1 hükmü dikkate alındığında vade tarihi 10.08.2009 olan bonodan doğan taleplerin düzenleyene karşı vade tarihinden itibaren üç yıl sonra yani en geç 10.08.2012 tarihine kadar ileri sürülmesi gerekir. Bu tarihin geçirilmesinden sonra kambiyo senedi mahiyetindeki bono artık adi senede dönüşür. Bu durumda hamil, düzenleyene karşı ancak kambiyo ilişkisi dışındaki temel ilişkiden doğan taleplerini yahut TTK 732 hükmünde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerini ileri sürebilir. Davacının sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerini ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda bu taleplerin bononun zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl içinde ileri sürülmesi gerekir. Bu açıdan davacının talebini süresinde ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda tartışılması gereken ikinci husus, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2018 tarih, 2016/15157 E. Ve 2018/1171 K. Sayılı “Somut olayda çekin keşidecisi davacı T…. T…, lehdarı dava dışı R…. Y…, hamili ise davalı bankadır.Bu durumda ispat külfeti davacı tarafta olup sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.” içtihadında da vurgulandığı üzere, davalının davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleşmediğini kanıtlaması gerekmektedir. Davalının dava dışı şirketten 380.000 TL karşılığında bir taşınmaz satın aldığı, satış bedelinin ödenmesi için dava dışı şirkete 185.000 Euro bedelli çek ibraz ettiği, ayrıca … Bankası’ndan konut finansmanı kredisi çektiği, davalının yaptığı bu ödemelerin taşınmaz satış bedelini fazlasıyla karşıladığı anlaşılmakta, dava dışı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi heyeti raporu da bu durumu teyit etmektedir. Dava konusu senet hakkında ise dava dışı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir kayıt ya da bilginin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davadışı şirketin defterlerinde yer almayan senetin hangi gerekçe ile diğer şirkete ciro edildiği tespit edilememiştir. Her ne kadar senet üzerinde kapora , teminat v.s. mahiyetinde olduğuna dair bir kayıt bulunmasa da davadışı şirketin defterlerinde yer almayan senedin sözkonusu şirketten davalının yakın tarihlerde satın aldığı taşınmazın kaporası-teminatı mahiyetinde verildiği, aradan uzun bir süre geçtikten sonra kıymetli evrak vasfını yitiren senedin gecikmeli olarak işleme konulmasının hayatın olağan akışına aykırı oduğu, bu kanıyı güçlendirdiği bu nedenle davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediği sonucuna ulaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından aleyhe tazminata hükmolunmamış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 1.047,25-TL harçtan mahsubu ile artan ‭966,55‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır