Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2020/275 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/418
KARAR NO : 2020/275

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Gazetesi’nin 07/04/2019 tarihli nüshasında ve internet sayfasında “…Savaşı” başlığıyla yayınlanan yayının müvekkillerinin haklarını ve itibarını zedelediğini, yayının tek amacının müvekkillerine iftira atmak olduğunu, müvekkili …’ın yeni paralel devlet olarak nitelendirilen yasa dışı örgütün başı olmakla itham edildiğini, müvekkillerinin haklarına tecavüz teşkil eden ve ticari itibarını zedeleyen söz konusu ifadeler nedeni ile davaya konu haksız haber sebebi ile her bir müvekkili için ayrı ayrı 100.000 TL olmak üzere 200.000 TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 07/04/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekilinin … tarafından sorulan sorulara gazeteci kimliği ile cevap verdiğini, vermiş olduğu cevaplarda zaman zaman yer alan “bana göre” ifadesi, aksettiği ifadelerin yorum niteliğinde olduğunun açık ve net gösterdiğini, topluma mal olan “…” ifadesinin ilk defa müvekkili tarafından kullanılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, röportajda yer alan ifadeler nedeniyle haksız fiilden kaynaklı bir zarardan söz edilemeyeceğini, zararın ispatlanamadığından davanın reddi gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davaya konu röportajın ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için her iki tarafının da tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bu tür ticari davalara ise, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde, o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır (TTK m.5/2).
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde davacıların kişilik hakkının basın yoluyla zedelendiği iddia edilmiş olup davacıların tacirlik sıfatına, ticari iş ve ticari itibarına karşı kişilik hakkı ihlaline yönelik iddia ve vakıa somut olayda bulunmamaktadır. Şu halde, somut talebe konu uyuşmazlığın, bir kısım tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu ve tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmadığı anlaşıldığından, talebi incelemeye Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
HMK’nın 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca benzer nitelikteki davalarda 14/11/2019 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas … Karar ve 25/04/2019 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Esas … Karar sayılı kararlarında Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararlarda görev yönünden bir eksiklik tespit etmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Asliye Ticaret Mahkemesince davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli (Nöbetçi) Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 Mad. Gereğince Davanın usulden REDDİNE
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır