Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/396 E. 2020/197 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/396
KARAR NO : 2020/197

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:

Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, …AVM içinde 1. katta bulunan mağazanın dava dışı …A.Ş.’den kiralandığını, bu mağazanın davalı ile yapılan mağaza ve bayilik sözleşmesi kapsamında “…” işletme adı ile bayiliği ve işletmesinin davalı …Ltd. Şti.’ye verildiğini, davalının 2016 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarının kira bedellerini ödemediğini, bunun üzerine …fatura düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, borcun ödenmemesi üzerin de İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe davalı şirketin itiraz etmesi üzerin de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı şirkete altı tane teminat mektubu verdiklerini, davacı şirketin bu teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, teminat mektuplarının toplam tutarının 508.195,60 TL olduğunu, bu miktarın davacının alacağının tamamını karşıladığını, davacının İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin …, …, … ve … Esas sayılı dosyalarında da dava açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, 12.02.2015 tarihli kira sözleşmesini, … mağaza işletme ve bayılık sözleşmesini, … fatura dökümlerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, teminat mektuplarını, davacı tarafın sigorta poliçesini, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin …, …, … ve… Esas sayılı dosyalarında ki banka yazı cevaplarını, ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299’a göre; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında imzalanan Mağaza İşletme Sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin “Sözleşme Konusu Mecur” başlıklı 1’inci maddesinde “Şirket … … adresinde bulunan 41 Burda alışveriş merkezinde … A.Ş.’den kiraladığı mağazanın iş bu sözleşme uyarınca işletmeciye işletme hakkını vermektedir.” yazılı olduğu, “Sözleşmenin Bütünlüğü” başlıklı 2’nci maddesinde de “Şirketin asıl sözleşme ile asıl kiralayana karşı yüklendiği kira ve her türlü gider dahil olmak üzere her türlü borç, taahhüt ve mükellefiyetine tamamen vakıf olduğunu ve asıl asıl kiralayana karşı işletmeci ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, (…) kabul ve beyan eder.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Sözleşmede yer alan bu iki hüküm taraflar arasında yapılan sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu ve 6098 sayılı TBK m. 322’de yer alan “Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.” hükmüne göre de alt kiracılık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Davacının takip talebinde borcun kaynağını kira bedeli ve KDV olarak gösterdiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz dosyasında İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas;… Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmeden önce bu mahkemece 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 07.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının 58.285,94 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre de davalının davacıya 58.285,94 TL borçlu olduğu tespitinde bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı ve davalı defterlerindeki kayıtların birbirini doğruladığı anlaşılmakta olup bu durum davacı lehine delil oluşturmaktadır.
Davacı tarafın davalıdan almış olduğu teminat mektuplarının her biri ilgili bankalardan sorulmuştur. Gelen yazı cevaplarında teminat mektuplarının davacı tarafından nakde çevrildiği bildirilmiş, teminat mektuplarının bir örneği de yazı cevabı ekinde dosyaya gönderilmiştir. Teminat mektuplarının incelenmesi sonucunda mektupların tamamının mal alımlarından dolayı davacıya verildiği, davalı şirketin davacı şirketle olan alt kira ilişkisini, kira borcunu ve kiralanan yerin zorunlu masraflarından kaynaklanacak alacakları kapsamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından nakde çevrilen teminat mektuplarının davalı tarafın borcuna mahsubu talebi kabul edilmemiştir.
6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” Dava konusu uyuşmazlık alt kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağına ilişkindir. Kira bedelinin ne zaman ödeneceği sözleşmede yazılı değildir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 117’ye göre borcun ifa edileceği günün birlikte belirlenmiş olması koşulu gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir. Dosya içerisine alınan İstanbul 36. İcra Dairesinin 2017 / 3412 sayılı dosyasında davacı taraf 47.064,25 TL asıl alacak ve 1.919,81 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 48.984,06 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak davaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin 6102 sayılı TTK m. 18/III’e uygun şekilde ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden ise davanın kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının kendi ticari defterlerine göre de davacıya borçlu olduğunu, davacıya verdiği teminat mektuplarını da kira borçlarına karşı değil ticari ilişki nedeniyle verdiğini bilebilecek durumda olmasına karşın kendisi aleyhine başlatılan icra takibine itirazda bulunması iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın alt kira ve bayilik sözleşmesinde kira parasının hangi tarihte ödeneceğini belirlemedikleri halde davalıya temerrüte düşürmek için 6102 sayılı HMK m. 18/III’e göre ihtarname göndermesi gerekirken doğrudan icra takibi başlatması ve kira borcu için faiz talep etmesi iyiniyetli görülmediğinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul… İcra Dairesi’nin …sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 47.064,25 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 47.064,25 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 1.919,81 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.214,96-TL nispi karar harcının peşin alınan 836,53-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.378,43-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 863,30-TL ( 700,00-TL BK ücreti, 163,30-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 829,47-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 855,63-TL ( 14,50-TL BH, 836,53-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.918,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.919,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸