Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2019/778 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/394
KARAR NO : 2019/778

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2011
KARAR TARİHİ : 22/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Likit Petrol Gazı (LPG) dağıtım firması olduğunu, davalı … Şti.’nin 22.11.2006 tarihli Otogaz LPG Bayi Sözleşmesi gereğince … adresinde müvekkilinin LPG Otogaz bayiliğini üstlendiğini, söz konusu bayilik sözleşmesinin 11. Maddesi gereğince sözleşme 22.11.2011 tarihinde sona ereceğini, davalı şirketin sözleşmesinin ekinde imzaladığı satış taahhütnamesi gereği de müvekkilinden aylık 15 ton LPG almayı taahhüt ettiğini, bu miktarda alım yapmaması halinde 2. Madde gereğince müvekkiline verilen teminatın 5 katını tazminat olarak ödemeyi taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin 8. Maddesi gereği davalı şirketin müvekkiline 20.000 TL teminat verdiğini, Davalının müvekkili şirketten taahhüdüne uygun olarak LPG alımı yapmadığı gibi bayilik sözleşmesini … Noterliği’nin 14.05.2009 tarih ve… sayılı ihtarı ile tek taraflı olarak süresinden önce feshettiğini, davalının bayilik sözleşmesinin hitam tarihine kadar edimlerini yerine getirmediğini, davalı yönünden sözleşmenin ihlalinin söz konusu olduğunu, müvekkiline kar kaybı ve tazminat alacaklarını ödemekle yükümlü olduğunu, davalının, sözleşme süresince müvekkilinden toplam 235,76 ton LPG aldığını, aylık 15 ton LPG almayı taahhüt eden davalının 5 yıl bayilik süresince 900 ton LPG alması gerektiğini, buna göre davalının 664,24 ton eksik LPG alımı olduğunu, müvekkilinin davalı ile yürüttüğü ticaretten dolayı ton başına 420,00 TL kar elde ettiğini, hal böyle olunca da eksik LPG adımından dolayı müvekkilinin 278.980,00 TL kar kaybı olduğunu beyanla; müvekkilinin 278.980,00 TL kar mahrumiyeti alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalması şartıyla şimdilik 1.000,00 TL’yi, 15.06.2009 temerrüt tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini, müvekkilinin 100.000,00 TL tazminat alacağından fazlaya ilişkin hakların saklı kalması şartıyla şimdilik 9.000,00 TL temerrüt tarihi olan 17.06.2009 tarihinden İtibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açtığı davasında dava değerini net olarak belirlediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği olarak müvekkili tarafından her türlü yükümlülüğün yerine getirilmesine rağmen daha sonra davacının … A.Ş. ile olan sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle dava dışı… ile arasında problemlerin baş göstermeye başladığını, sözleşmenin feshinden sonra… A.Ş. tarafından müvekkiline ihtar gönderildiğini, 05.01.2009 tarihli ihtarname ile davacı… şirketi ile olan sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki sözleşmede tarafların sözleşme yapmasına neden olduğu … A.Ş. ile davacı arasında sözleşmenin feshi ve devamında kesin hüküm ile intifa hakkı…A.Ş. de olan taşınmazda… Şirketinin iş yapmamasına karar verildiğini ve akdin ifasının imkansız hale geldiğini beyanla, mesnetten yoksun ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, delillerin ve mali kayıtların incelenmesi için bilirkişi heyeti oluşturulmuş, alınan raporda şu hususlara yer verildiği görülmüştür. „Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle, cezai şart bedeli ve kar mahrumiyetinin sözleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Davacı… A.Ş.’nin 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait ticari defterlerinin tasdik durumlarına göre, davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacı yanın incelenen 2006 yılı ticari defterlerinde, davalı ile olan hesap hareketlerini …nolu cari hesap kodunda takip etmekte olduğu, düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, yapmış olduğu tahsilatları ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu görülmüştür. Davacının 2006 yılı Yevmiye Defterinde yapılan inceleme neticesinde, takip ve dava konusuna dayanak cari hesaba ilişkin hareketleri ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydedilmiş olduğu görülmüştür. Davacının 2006 yılı ticari defterlerine göre 30.12.2006 tarihi itibariyle davalı yandan 8.764,81 TL cari hesap alacağı olduğu görülmüştür. Davacı yanın incelenen 2007 yılı ticari defterlerinde, davalı ile olan hesap hareketlerini … nolu cari hesap kodunda takip etmekte olduğu, düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, yapmış olduğu tahsilatları ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu görülmüştür. Davacının 2007 yılı ticari defterlerine göre 27.12.2007 tarihi itibariyle davalı yandan 305,95 TL cari hesap borcu olduğu görülmüştür. Davacının 2008 yılı ticari defterlerine göre 31.12.2008 tarihi itibariyle davalı yandan 4.732,10 TL. cari hesap alacağı olduğu görülmüştür. Davacının 2009 yılı ticari defterlerine göre 02.05.2009 tarihi itibariyle davalı yandan cari hesap alacağı ve borcu olmadığı bakiyenin sıfır (0) olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedildiği anlaşılan dosyaya mübrez 22.11.2006 tarihli Sözleşmede davacının takip ve dava konusu yaptığı faturayı ilgilendiren maddeler bakımından yapılan incelemede; sözleşmenin “Teminat” başlıklı 8. Maddesinde; Bayii… tarafından kendisine ariyet olarak teslim edilen malzemeleri ile iş bu sözleşmenin teminatı olarak ve… tarafından sözleşme sebeplerine istinaden akdin feshi veya bayiinin sözleşme süresi bitmeden tek taraflı olarak akdin feshi veya bayiinin başka bir LPG dağıtım firmasından LPG ikmali hallerine karşılık…’ın doğduğu veya doğacak her türlü alacağına zarar ye ziyanına kar mahrumiyeti ve cezai şarta karşılık teminat olmak üzere 60.000 YTL’lik Banka Teminat Mektubu veya Gayrimenkul İpoteği bu sözleşmenin imza tarihinde…’a verileceği, bayii ayrıca iş bu teminatı her yıl …’nin açıklayacağı enflasyon oranı kadar artırmayı ve bu oranda ek teminat vermeyi kabul ve taahhüt edeceği, taraflar bir önceki takvim yılı içinde gerçekleşen LPG satışından .dolayı…’ın elde ettiği brüt kar ortalamasının kar mahrumiyeti olarak vasıflandırılmasını kabul ettiği, BAYİİ anlaşmasının sona ermesi halinde kendisine teslim edilen ariyet konusu malzemeleri sağlam ve eksiksiz olarak…’a 3 gün içerisinde iade edileceği, aksi halde sözleşme için verilen teminatı…’ın doğması muhtemel zararlara karşılık nakde çevrilmesini BAYİİ gayri kabili rücu ettiği; sözleşmenin “Süre” başlıklı 11. Maddesinde; bu anlaşma 22.11.2006 tarihinde iki nüsha olarak tanzim ve imza edildiği, 5 yıl süre ile 22.11.2011 tarihine kadar geçerli olduğu, taraflar sözleşmenin sona erme tarihinden altı ay önce bir araya gelerek sözleşmenin yenilenmesi veya sona erdirilmesi hususunda mutabakata varılacağı, eğer sözleşmenin yenilenmesi konusunda mutabakat oluşmuşsa sona erecek sözleşmenin hitam tarihinden başlamak üzere yeni bir sözleşme imzalanacağı, şayet sözleşmenin sona erdirilmesi hususunda mutabık kalınmışsa sözleşme, hitam tarihi olan 5 yıllık sürenin sonuna kadar yürürlükte kalacağı, hükme bağlanmıştır.
Davalı … Şti. tarafından davalı muhatap tutularak …Noterliğinin 22.05.2009 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderilen ihtarnamede özetle; müvekkil şirket ile muhatap şirket arasında akdedilen sözleşmenin hitam tarihlerine kadar sözleşme ile taahhüt ettiği edimleri yerine getiremediğinden sözleşmenin taraflarınca ihlalinin söz konusu olduğunu, bayi hesaplarının katedildiğini, teminat olarak verilen 20.000,00 TLnin sözleşme gereği müvekkil şirket lehine irad kaydedildiğini, sözleşme fiilen sona erdirildiğinden taraflarına ariyet olarak verilen ve nezdinde bulunan 6.000 USD değerindeki 1 adet 10 metre küp yer altı LPG stok tankı, 6.500 USD değerindeki 1 adet çift tabancalı dispenser, 2.500 USD değerindeki 1 adet kademeli pompa, 4.000 USD değerindeki 1 tk mekanik tesisat, 1.500 USD değerindeki 1 tk. Elektrik panosu ve G.K.K. Sistemi ve 5.000 USD değerindeki 1 adet fiyat panosunu 7 gün içinde müvekkile iade etmesini; Sözleşme ve satış taahhütnamesinin 2. Maddesi gereği verilen toplam 20-000,00 TL tutarındaki teminatın beş katı olan 100.000,00 TL’yi cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu miktarı on gün içerisinde müvekkile ödenmesinin ihtar edildiğini, müvekkilden derhal LPG alımına başlandığı taktirde, başkaca herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmadan ariyet mallarının iadesinin yanında, sözleşme ve ek protokollerden kaynaklanan sair ve dava hakkının saklı tutulduğunu, ihtaren bildirildiği anlaşılmaktadır. İhtarnamenin muhatap … Şti. adına gönderilen ihtarnamenin yetkili …‘ın imzasına 06.06.2009 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Davacının sunmuş olduğu faturalardan davalıya 30.04.2009 tarihine kadar ne kadarlık otogaz satışı yapmış olduğu belirlenmiş, icmalde görüldüğü üzere davacının 30.04.2009 tarihine kadar mübrez fatura ve ibraz edilen ticari defterlerden, davacının davalı tarafa 247,880 ton otogaz satışı yapmış olduğu anlaşıImaktadır. Davada, davacı yanın 2 adet talebinin mevcut olduğu bunların birincisinin, eksik alımdan dolayı tazminat alacağı, İkincisinin ; eksik alımdan dolayı kar mahrumiyeti alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya incelenmesinde davalı tarafın davacı tarafa 20.000,00 TL tutarlı teminat mektubu verdiği görülmüştür. Davacı yan ile davalı yan arasında 22.11.2006 tarihli Satış Taahhütnamesi akdedilmiş olduğu ve Satış Taahhütnamesinin 2. Maddesinde aynen; “Bayii, 1. Maddede taahhüt ettiği LPG ihtiyacının tümünü iş bu sözleşme süresince 11. Maddede yazılı mücbir sebepler dışında…’tan almak zorundadır. Bayii başka bir şirket veya şahıstan LPG alamaz. Böyle bir LPG alımı veya taahhüt edilen miktarın…’tan alınmaması halinde sözleşme… tarafından feshedileceği gibi Bayii, üçüncü şahıs veya firmadan aldığı…’tan eksik aldığı LPG nedeniyle…a verdiği teminat tutarının (beş) 5 katı kadar tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” denilmekte olduğu tarafımızdan görülmüştür. Davacının birinci talebi tazminat alacağının hesaplanması bakımından, Davalının (Bayiin) işbu sözleşmenin 12.5 maddesinde hüküm altına alınan cezai şart taahhüdü onun sözleşme süresini ihlal etmesi şartına bağlanmıştır. O nedenle, dava konusu sözleşmeye konulan söz konusu cezai şart hesaplaması aşağıdaki gibidir.
Satış Taahhütnamesine göre beş yıllık sürede 12×51 * 60 Ay olarak düzenlendiği, davalı yanın davacı yandan her ay ortalama 15 ton, sözleşme süresince 900 ton LPG almayı taahhüt etmiş olduğu ancak dava dosyasında da belirttiğimiz üzere davalı yanın davacı yandan, toplam sözleşme süresince 247.880 ton LPG alımı yapmış olduğu tarafımızdan gölülmüştür. Davalı yan, ek protokolde 5 yıl (60 ay) için aylık 13 tondan 900 ton alım için taahhütte bulunmuş ancak 247.88 ton LPG alımında bulunmuştur. Buna göre davalı yan (900 ton LPG – 247.880 ton LPG =) 652.120 Ton eksik LPG alımı yapmış olduğu tarafımızdan görülmüştür. Ek protokolün 2. Maddesine göre davalı yanın eksik aldığı miktar için…a verdiği teminat tutarının (beş) 5 katı kadar tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Bu bağlamda davalı yan tarafından davacıya verdiği 20.000 TL tutarlı teminat mektubunun 5 katı olan 100.000 TL tazminatı davacı yana ödemesi gerektiği kanaatine varılmış olup, takdir mahkemeye aittir.
İkinci talep olan kar kaybı alacağının hesaplanması bakımından ise, davacı yan dava dilekçesinde ton başına 420 TL kâr elde ettiğini beyan etmiştir. Ancak dava dosyası incelemesinde davacı yanın ton başına 420 TL tutarlı kar elde ettiğini gösteren belge ve bilgiye rastlanılmamıştır. Davacı yanın ton başına kârının 420 TL kâr elde ettiği var sayılır ise davacı yanın eksik alımdan dolayı davalı yandan; 420 TL x 652,120 = 273.890,40 TL davacı yanın davalı yandan kâr mahrumiyeti alacağı olduğu kanaatine varılmış olup takdiri mahkemeye aittir. Neticede, yapılan incelemelerde davacı yanın davalı yandan; 100.000 TL tazminat alacağı ve 273.890,40 TL kâr mahrumiyeti alacağı olarak toplam 373.890,40 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup takdiri mahkemeye aittir.
Davacının Faiz Talebi bakımından ise, davacı yan tarafından davalı yana gönderilen … Noterliğinin 22.05.2009 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 100.000 TL tutarlı cezai şart ve kar kaybının 7 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş olup, ihtarname davalı yana 06.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu duruma göre davalı yanın 16.06.2009 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanın 16.06.2009 temerrüt tarihinden 15.09.201l dava tarihine kadar oluşan faiz alacağının hesaplanması ile artık 100.000 TL Tazminat Alacağı, 273.890,40 TL Kar Mahrumiyeti Alacağı, 126.610,56 TL Faiz toplamı 500.500,96 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati“ 04.09.2013 tarihli raporla bildirilmiştir.
Kök rapora tarafların beyanları ve itirazları üzerine alınan ek raporda özetle „mahkemenin müzekkeresine cevaben …’ın 06.01.2012 tarih ve…-24 sayılı yazısında; Rafineri ürünü LPG’nin 22.05.2009 tarihindeki satış fiyatı oluşumunun; trafineri Satış Fiyatı: 605,47 TL/ton, Ö.T.V. : 930,00 TL/ton, Gelir Payı : 3,80 TL/ton, Satış Fiyatı : 1.539,27 TL/ton (K.D.V. hariç) ve Satış Fiyatı : 1.816,34TL/ton (K.D.V.li) olduğu bildirilmiştir. Davacının ifade ettiği, Ek-7 belgesinde de aynı fiyatlar vardır. Davacının delil listesine ekli Ek-8 belgesinde; davacının 30.04.2009 tarih ve 310616 sıra no.lu fatura ile davalıya 2.360 Kg LPG satışı yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Mezkur satış faturasında LPG Otogaz Satış Fiyatının 1,06 TL olduğu tespit edilmiştir. (Ton başına 930,00 TL/Ton ÖTV ve 3,80 TL/Ton Gelir Payı Malîye Bakanlığı tarafından maktu olarak belirlendiğinden bu rakamlar …’ın bildirdiği rakamlarla aynıdır). Bu itibarla davacının ton başına kârı; Birim Satış Fiyatı : 1.060,00 TL/Ton; Bîrim Alış Fiyatı : 605,47 TL/Ton (… Rafineri Satış Fiyatı), ve Ton Başına Kar 454,53 TL/Ton olduğu hesap edilmiştir. Kök raporda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere; davalı yanın 5 yıl (60 ay) için aylık 15 tondan 900 ton alım için taahhütte bulunmuş ancak 247.88 ton LPG alımında bulunmuştur. Buna göre davalı yan (900 ton LPG – 247.880 ton LPG =) 652.120 Ton eksik LPG alımı yapmış olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede davacının 5 yıllık sözleşme süresi için kar kaybı; 454,53 TL/Ton (Ton başına kar) x 652,12 Ton (Eksik alım miktarı) = 296.408,10 TL olarak hesap edilmiştir. Ancak davacı dava dilekçesinde ton başına 420,00 TL kar ettiğini beyan ettiğinden taleple bağlıdır.
Davacı yanın 16.06.2009 temerrüt tarihinden 15.09.2011 dava tarihine kadar oluşan faiz alacağının hesaplanmasında, iki seçenekli olarak; ilkinde davacının talebi ile bağlı olarak ton başına 420 TL üzerinden 273.890,40 TL kar mahrumiyeti ve 100.000 TL tazminat alacağı olmak üzere ceman 373.890,40 TL ve ikincisinde dosyaya sunulu belgeler üzerinden davacının ton başına 454,53 TL kâr elde ettiği kabul edildiğinde 273.890,40 TL kâr mahrumiyeti ve 100.000 TL tazminat alacağı olmak üzere ceman 373,890,40 TL üzerinden yapılan faiz hesaplamaları bakımından neticede; Dosyaya sunulu belgeler üzerinden davacının ton başına 454,53 TL kar elde ettiği kabul edildiğinde davacının kar mahrumiyeti 296.408,10 TL, 100.000 TL tazminat alacağı ve bunlara bağlı 134.235,73 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 530.643,83 TL alacaklı olacağı; davacının dava dilekçesinde ton başına 420 TL kâr elde ettiği yönündeki ifadesindeki talebi ile bağlı olarak kâr mahrumiyeti, kök raporda da hesap edildiği üzere, davacının kâr mahrumiyeti 273.890,40 TL, 100.000 TL tazminat alacağı ve bunlara bağlı 126.610,56 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 500.500,96 TL alacaklı olacağı sonucuna varılmıştır.
Diğer yönlerden de, davalı vekili, kar kaybı ile cezai şartın aynı anda talep edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin ifasının hukuki ve fiili olarak imkansız hale gelmesi sebebiyle fesih beyanında bulunulduğu, belirtilen bu nedenlerle davalı şirketin herhangi bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını ifade ederek, düzenlenen kök rapora ilişkin itirazda bulunmuştur. Davacı… Petrol ve davalı … arasında 22.11.2006 tarihinde, 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere Otogaz LPG Bayi Sözleşmesi akdedilmiştir. Anılan sözleşme konusunun,…’ın kendi mülkünde olan ‘Teslim Tesellüm Tutanağı”nda yazılı malzemeleri, bayiinin adresindeki tesisine ariyet olarak vermesi ve bayiinin sadece…’tan satın aldığı LPG’yi ilgili mevzuat hükümlerine göre yalnızca ihtiyaç sahibi kara nakil vasıtalarının tanklarına dolum yapma işi olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinden anlaşılmaktadır.
Manisa…Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen,… A.Ş.’nin, …Şti.’ye karşı açmış olduğu elatmanın önlenmesi davası, 2009 / 347 K. sayılı kararında; “Davacı ile… arasındaki sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle davacı tarafça intifa hakkı sahibi olarak ve davalı ile arasında imzalanmış olan sözleşmeye istinaden davalının, davacının bildirdiği şirket ve bayilerden akaryakıt alma zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı… ise sözleşmeyi feshedip bu durumu da davalıya bildirdiğinden davalı davacı ile arasındaki sözleşmenin 2 ve 18 maddeleri gereğince davacının muvafakatini almadığından başka bir yerde akaryakıt tedarik etme şansı bulunmadığından intifa hakkı sahibinin de taşınmaz üzerinde bulunan tesislerin kaldırılmasını isteme hakkı bunduğundan davanın kabulü şeklinde hüküm kurmak gerekmiştir” denilerek dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine karar verildiği tarafımızca görülmüştür.
6098 sayılı TBK md.136/1’de (818 sayılı B.K.md. 117) “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer” denilmektedir. İfa imkansızlığı, borcun doğumundan sonra ifanın elde edilemez hale gelmesidir. Ancak borçlu, sözleşmenin kurulduğu sırada edimin sonradan imkansız hale geleceğini tahmin edebiliyorsa, kusurlu sayılır ve TBK md. 112’ye göre sorumlu olur.“ Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; …A.Ş. ve… Petrol arasında akdedilen sözleşmenin feshedilmesinin, anılan bu sözleşme ile bağlantılı, dava konusu Otogaz LPG Bayii Sözleşmesinin feshedilmesi sonucunu doğurması, davalı şirket açısından önceden ön görülemeyen, mücbir sebep niteliğinde bir olgu olmadığından, borcu sona erdiren sebeplerden biri olan ifa imkansızlığı sonucuna yol açmayacağı kanaatindeyiz. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2007/6745 E. 2008/1104 K., 12.02.2008 tarihli kararında, “Taraflar arasındaki sözleşmenin 21. maddesinde “Sözleşmenin şirketçe; feshi halinde bayinin hem bu maddede kararlaştırman miktardaki cezai şartı, hem de ayrıca şirketin her türlü alacağını, zarar ve ziyanı ve kar mahrumiyetini ödemeyi de kabul ettiği hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemece, anılan sözleşme uyarınca davacının cezai şart dışında ayrıca kar mahrumiyeti de isteyebileceği gözetilmeden, bu yöne İlişkin talep hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmektedir. Sözleşme düzenlemelerinden de, taraflar arasındaki ortak iradenin hem cezai şart hem de tazminat (kar kaybı) istenebileceği yönünde olduğu sonucuna varılmaktadır. Diğer taraftan, davacının sözleşmenin 12.5 maddesine dayalı olarak talep ettiği cezai şart ile LPG miktarının tutturulamamasına dayalı kar mahrumiyetinin farklı hususlara ait olduğu, sözleşmenin olağan süresi sonunda bitmesi durumunda dahi, LPG alım miktarlarının tutturulamaması halinde yine sözleşmeye dayalı olarak kar kaybı talep edilebileceği, dolayısıyla da sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle istenen cezai şart ile kâr mahrumiyetinin ayrı ayrı istenebileceği düşünülmektedir. Netice olarak da; kök raporda yapılan tespit, değerlendirme ve açıklamalara ilave olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; a) Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle, cezai şart bedeli ve kar mahrumiyetinin sözleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan talebinden ibaret olduğu, c) Dosyaya sunulu belgeler üzerinden davacının ton başına 454,53 TL kâr elde ettiği kabul edildiğinde davacının kar mahrumiyeti 296.408,10 TL, 100.000 TL tazminat alacağı ve bunlara bağlı 134.235,73 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 530.643,83 TL alacaklı alacağı, d)Davacının dava dilekçesinde ton başına 420,00 TL kar elde ettiği yönündeki ifadesindeki talebi ile bağlı olarak kâr mahrumiyeti, kök raporda da hesap edildiği üzere, davacının kâr mahrumiyeti 273.890,40 TL, 100.000 TL tazminat alacağı ve bunlara bağlı 126.610,56 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 500.500,96 TL alacaklı olacağı“ görüşü“ 10/02/2014 tarihli ek raporla bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının, davalı ile olan lpg bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süresinden önce sona erdirilmesinde fesih neticesinde zarara uğrayan taraf olduğu, tacir olan davalının davacı ile akdettiği sözleşmesinden dolayı üstlendiği yükümlülüklerden biri olan süreye bağlı lpg alım taahhütnamesini yerine getirmediği taktirde cezai şart ve kâr mahrumiyeti kalemlerini ayrı ayrı ödemeyi kabul edip üstlendiği ve sözleşmeye göre 900 ton lpg satın alması gerekirken 620 ton eksik satın alması nedeniyle davacının bu eksik miktar bakımından kar mahrumiyetine uğramasına sebebiyet verdiği, davacının ise yapılan yazışmaya göre ton başına 454,53 TL kar elde etmesine karşın ton başına 420 TL olan talebi ile bağlı olduğu ve buna göre davacının kâr mahrumiyeti 273.890,40 TL olarak hesaplandığı, diğer taraftan ihlal halinde 20.000 TL teminat mektubunun 5 katı cezai şart ödeyeceğini tacir davalı üstlendiğinden bu kalem bakımından da 100.000 TL ödemekle mükellef olduğu ve davalı tarafın bu iki kalemin birlikte talep edilemeyeceğine itirazının da, gerek kar mahrumiyeti ödemeyi üstlenmesi ve gerekse de TTKda tacirin cezai şarta bağlı olarak tabi olduğu hükümlerin varlığı gözetildiğinde iki kalemin birlikte istenemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme olmadığı ve akit serbestisine göre davalının basiret yükümlülüğü altında bunları akdedip üstlenmesi karşısında bu savunmaya itibar edilemediği ve buna göre, yeterli ve tutarlı görülen bilirkişi heyet raporuna da itibar edilmesi uygun görülerek neticede, Davacının davalıdan 273.890,40 TL kar kaybı, 100.000 TL cezai şart alacağı toplam 373.890,40 TL alacaklı olduğuna; alacağın kâr kaybı kalemi bakımından dava dilekçesinde talep edilen 1.000 TLsine ihtarname tebliği ve mehile göre hesaplanan 16.6.2009 temerrüt tarihinden itibaren, dava dosyasında ıslah vaki olduğundan ıslahla arttırılan 272.890,40 TLsine 8.4.2014 ıslah tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına; cezai şart alacağı kalemi bakımından da, dava dilekçesinde talep edilen 9.000 TL için talebi gibi 17.6.2009 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, ıslahla arttırılan 91.000 TL’ lik alacağı bakımından ise 8.4.2014 ıslah tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 03.10.2017 tarihli 2016/10221 esas 2017/6546 karar sayılı ilamıyla ” Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/10/2009 karar tarihli …E. … K.sayılı dosyasında dava dışı …AŞ tarafından davacı ve davalı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasında davalıya ait istasyonda…’a ait LPG tesisisin davalı şirketçe bulundurulmak ve kullanmak suretiyle dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine ve LPG tesisinin kal’ine satış ve sevk işlemlerinin durdurulmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, aynı mahkemece 13.05.2009 tarihinde verilen ihiyati tedbir kararının da icra müdürlüğünce infaz edilerek davalıya ait istasyonda LPG satışının durdurulmasına karar verildiği, davalının bu ihtiyati tedbir kararına dayanarak davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan ihtiyati tedbir kararı sözleşmenin ifasını imkansızlaştırmıştır. Burada davalının kontrolü ve kusuru dışında gerçekleşen sebeple sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, davalının sözleşmenin 10.maddesi uyarınca feshinde haklı olacağının kabulü gerekirken feshin haksız olduğundan bahsedilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya ve Yargıtay Bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde açılan dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart tazminatının tahsili istemine ilişkin olup Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasından verilen karar ve ihtiyati tedbirin infazı neticesinde LPG satışı durdurulmuş olup davalının iradesi ve kusuru dışında sözleşmenin ifası imkansızlaşmıştır. Bu nedenle davalının sözleşmeyi feshi haklı nedene dayanmakta olup davacı tarafça kar mahrumiyeti ve cezai şart tazminatı talep edilemeyeceğinden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 6.632,85 TL harçtan mahsubu ile artan 6.588,45 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Bozmadan önce verilen … Esas, …Karar, 18/12/2014 tarihli karar nedeniyle 19.177,60 TL harcın tahsili için yazılan 13/11/2014 tarih ve 2014/98 harç tahsil numaralı müzekkereye konu 19.177,60 TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davalı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 28.383,42 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 131,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …