Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2020/587 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/383
KARAR NO:2020/587

DAVA :İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:24/06/2019
KARAR TARİHİ:05/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı … A.Ş.’ye ait klimanın bakım ve parça değişimini yaptıklarını, bunun karşılığında da 21.12.2018 tarih ve 5.782,00 TL bedeli fatura kestiklerini, davalının faturaya itiraz etmediğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine de davalı şirket aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı şirketin itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş ve … ya da … mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davanın esasına ilişkin olarak da davacının edimini yerine getirmediğini, davacının gerçekleştirdiği tamirden bir iki saat sonra klimanın tekrar arızalandığını, bunun üzerine klimayı … A.Ş. isimli başka bir firmaya tamir ettirmek zorunda kaldıklarını, davacının değiştirdiklerini söylediği parçaları kendilerine vermediğini, bu nedenle de gerçekten parça değiştirip değiştirmediğini bilmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, ticari defterlerini, banka kayıtlarını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, … A.Ş. fatura ve servis formunu, banka kayıtlarını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş olup yetki itirazının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 89/I’e göre para alacaklarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edilecek olması ve 6100 sayılı HMK m. 10’a göre sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkili olması kuralı gereği reddine karar verilmiştir. Ayrıca … adliyesinde asliye ticaret mahkemelerinin bulunmaması nedeniyle … adliyesi yetki sahası içindeki ticaret mahkemesi davalarına da … (…) Adliyesi asliye ticaret mahkemeleri yetkili olarak bakmaktadır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” mahkememizde açılmış olan davanın bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olduğu anlaşılmakla arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunduğu anlaşılmakla davalıların görev ve husumet itirazları ile zamanaşımı defilerinin incelenmesine geçilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502’ye göre; “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır.” Davacı şirket davalı şirketin klimasının tamir ve bakımını üstlenmiş olup iki taraf arasındaki hukuki ilişki 6098 sayılı TBK m. 502’ye göre vekâlet ve iş görme sözleşmesi niteliğindedir. Aynı maddeye göre; “Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır.”
Davacı şirket verdiği hizmetin karşılığında davalı tarafa fatura düzenlediğini ve faturaya da davalı şirketin itiraz etmediğini belirtmektedir. 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre sekiz gün içinde itiraz edilmeyen faturalar kesinleşir. Ancak taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekil ve vekâlet veren ilişkisi olması nedeniyle bu hukuki ilişkiden kaynaklanan karşılıklı edim yükümlülükleri bulunmaktadır. Davalı taraf davacının edimini yerine getirmediğini, davacının gerçekleştirdiği tamirden bir iki saat sonra klimanın tekrar arızalandığını, bunun üzerine klimayı … A.Ş. isimli başka bir firmaya tamir ettirmek zorunda kaldıklarını, davacının değiştirdiklerini söylediği parçaları kendilerine vermediğini, bu nedenle de gerçekten parça değiştirip değiştirmediğini bilmedikleri itirazlarını ileri sürmektedir.
6098 sayılı TBK m. 505’e göre; “Vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür.” Yani davacı şirket davalı şirketin talimatı doğrultusunda klimadaki arızayı gidermekle yükümlüdür. 6098 sayılı TBK m. 506’ya göre; “Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” Davacı şirket davalıdan aldığı talimata göre işini sadakat ve özenle yürütme yükümlülüğü altındadır. Davalı şirketin itirazı da davacının işini özen ve sadakatle yapmadığı bunun sonucunda da istenilen faydayı sağlamadığı yönündedir.
Davalı şirketin iddialarının araştırılması için öncelikle davalı şirketin dava konusu klimayı tamir ettirdiği dava dışı … A.Ş. isimli firma tarafından düzenlenmiş olan fatura aslını mahkememize sunması istenilmiştir. Fatura aslı mahkememize sunulduğunda düzenleme tarihinin 26.03.2019 olduğu yani davacının fatura tarihinden sonra davaya konu icra takibinden sonra ve mahkememizdeki davadan önce olduğu, fatura üzerinde “26.12.2018 servis ödemesine ilişkin” açıklamasının yer aldığı, hizmet olarak da “… arıza tespit ve teşhis” yazılı olduğu, bedelinin ise 442,50 TL olduğu görülmüştür. Davacı vekili ise bu faturaya itiraz etmiş ve davacının yaptığı tamir hizmeti faaliyeti ile ilgisinin olmadığını belirtmiştir.
Tarafların iddialarının araştırılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve 22.01.2020 tarihli duruşmada alınan ara kararla dosyanın klimadan anlayan elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye 6100 sayılı HMK m. 218’e göre yerinde inceleme yetkisi de verilerek; davacının faturada belirttiği parça değişimlerinin yapılıp yapılmadığının, davacının faturada belirttiği parça değişimleri yapıldıysa bedelinin ne kadar olduğunun, davacının faturada belirttiği parça değişimlerinin klimanın tamiri için doğru ve gerekli değişimler olup olmadığının ve davalının dosyaya sunduğu dava dışı… A.Ş. faturasında belirtilen tamir ve parça değişimi faaliyeti ile karşılaştırılması yapıldığında davalının klimasındaki teknik arızanın davacı tarafından mı yoksa dava dışı… A.Ş. tarafından mı giderildiğinin tespitinin yapılması istenilmiştir.
Hazırlanan 09.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının dosyaya sunduğu faturadaki parça değişimlerinin tespit edilemediği, eski arızalı parçaların ve yerine takılan yeni parçaların bilirkişiye gösterilemediği, dava dışı… A.Ş. tarafından parça değişikliği yapılmadığı, klimanın çalışır durumda olduğu, teknik arızanın dava dışı… A.Ş. tarafından giderildiği tespit edilmiştir.
Hazırlanan 09.03.2020 tarihli bilirkişi raporuna davacı taraf itiraz ederek söz konusu raporun davaya konu 21.12.2018 tarihli fatura öncesinde verilen 25.01.2018, 03.12.2018 ve 12.12.2018 tarihli servis formlarından kaynaklı hizmetlere ilişkin olarak düzenlendiğini, bu nedenle de bu formlara ilişkin olarak dava konusu faturaya ilişkin değerlendirme yapılamayacağını belirtmişse de dava konusu faturada yazılı olan hizmetlerin verildiğini kanıtlayacak bir delili dosyaya sunamamıştır. Örneğin gaz valfinin ve iyonizasyon çubuğunun değiştirildiğini kanıtlayacak bir delili dosyaya sunamamıştır. Davalının iddiaları da parça değişikliğinin yapılmadığı yönündedir.
Hazırlanan teknik bilirkişi raporu sonucunda davacı tarafından parça değişimi yapmadığı anlaşılmış olup parça değişimine dayalı olarak davacı şirketin ücret talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca dava konusu klimada teknik arızanın dava dışı… A.Ş. tarafından giderildiği tespit edilmiştir. Bu da davacının işini sadakat ve özenle yürütme yükümlülüğünü ihlal ettiğini göstermektedir. Bu durumda vekil ve iş gören konumunda olan davacı şirketin ücret isteme hakkı bulunmamakta olup ancak yaptığı zorunlu giderleri talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır ki davacı şirket zorunlu gider kalemi olarak bir talepte bulunmamıştır. Bu gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı şirketin yerine getirmediği hizmet bedelinin karşılığı olarak davalı şirket aleyhine icra takibi başlatmış olması iyiniyetli görülmeyerek davalı lehine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-%20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40-TL maktu karar harcının peşin alınan 69,84-TL harçtan mahsubu ile artan 15,44-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır