Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/379 E. 2021/861 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/379 Esas
KARAR NO:2021/861

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:21/06/2019
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İşbu sebeple davalı şirketin 29.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan 3 ve 4 numaralı kararlarının aşağıdaki sayılacak usulsüzlükler ile hukuka ve dürüstlük kuralına aykırılıklar nedeniyle öncelikle TTK m. 447 uyarınca butlanına karar verilmesi; Sayın Mahkeme aksi kanaatteyse TTK m. 445 uyarınca iptaline karar verilmesini arz ve istirham ederiz. Şöyle ki; Müvekkilimiz …, sermayesi 300.000-TL olan Davalı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’nin 30.000-TL nispetinde hissedarıdır.29.03.2019 tarihli Genel Kurulda alınan 3 numaralı kararın BUTLAN sebepleri:1-29.03.2019 tarihli Genel Kurulda 3 numaralı kararda: “2018 dönem karının müdürler kurulunun alacağı karar dairesinde dağıtılmasına” ilişkin karar alınmıştır. Alınan bu karar açıkça TTK m. 447 hükmü uyarınca batıldır. Sayın Mahkemenin de çok iyi bildiği üzere TTK m. 616’da Genel Kurulun devredilmez yetkileri düzenlenmiştir. Bu hüküm emredici nitelikte olup aksine karar alınan davalı şirketin 3 numaralı genel kurul kararı hukuka aykırıdır. TTK m. 616/1,e uyarınca, kar payı hakkında karar verilmesi genel kurulun devredilmez yetkilerindendir. Ancak davalı şirket genel kurulunda alınan 3 numaralı kararda açıkça KARIN DAĞITIM KARARININ GENEL KURUL DEĞİL DE MÜDÜRLER KURULU TARAFINDAN ALINACAĞI, kararlaştırılmıştır.29.03.2019 tarihli Genel Kurulda alınan 3 numaralı karar öncelikle TTK m. 447 ve devamla genel hükümler uyarınca batıldır.TTK m. 391/1, d: “Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar batıldır” hükmünü havidir. Genel kurulda kanuna aykırı olarak Genel Kuruldan Müdürler Kuruluna (Limited Şirket olduğu unutulmamalıdır) yapılan yetki devri gereği, ileride Müdürler Kurulu tarafından alınacak her karar TTK m. 391/1, d uyarınca batıl olacaktır.Dolayısıyla Zaten hukuka aykırı olarak yapılan yetki devrinin sonucu müdürler kurulu tarafından alınan her karar batıl olacaktır.Tüm bunlar kanuna aykırılık taşıdığı gibi çoğunluk hissedarlar tarafından azınlık %10 hissedar olan müvekkilimizin zarara uğraması adına kötü niyetle, dürüstlük kuralına aykırı alınan kararlardır.Müvekkilimizin ilgili şirket müdürüne karşı açmış olduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasında devam eden sorumluluk davası mevcuttur. İşbu davadan sonra davalı şirket müvekkilin haklarını kötü niyetle ihlal etmiş hem kanuna hem de dürüstlük kuralına aykırı kararlar almıştır. 29.03.2019 tarihli Genel Kurulda alınan 4 numaralı kararın BUTLAN sebepleri:29.03.2019 tarihli Genel Kurulda 4 numaralı kararda : “Şirket müdürlerine 14.000-TL net maaş ödenmesine…” ilişkin karar alınmıştır. Alınan bu karar sermayenin korunması ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmekte olup BATILDIR. Fütursuzca yapılan huzur hakkı artışı çoğunluk hissedarların keyfiyetinden başka hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Bunun yanında kar elde etme gayesi ile kurulan ve sermayenin korunması genel ilkesi prensibinde hareket etmek zorunda olan davalı şirket, şirketler hukukunun temel ilkelerine aykırı karar olarak, kötü niyetle hareket etmiştir.2017 yılına nispeten 4 katı artış gösteren huzur hakkı payı açıkça sermayenin korunması ilkesine ve beraberinde dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmektedir. Davalı şirket tarafından yapılmaya çalışılan, hukuki haklarını arayan müvekkilimiz aleyhine şirkete zarar vermek pahasına, ticari basiretten ve hukukun temel ilkelerinden uzak kararlar almaktır.Bu sebeple 29.03.2019 tarihli Genel Kurulda alınan 4 numaralı kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve sermayenin korunması ilkesine halel getirdiği sabittir. Öncelikle butlanını sayın Mahkeme aksi kanaatteyse TTK m. 445 uyarınca dürüstlük kuralına aykırılığından bahisle iptalini Sayın Mahkemeden arz ve istirham ederiz.C. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ:Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz hususlar ışığında, davalı şirket tarafından 29.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan 3 ve 4 numaralı kararlar hem kanunun emredici hükümlerine hem dürüstlük kuralına hem de şirketler hukukuna hakim temel ilke olan sermayenin korunması ilkesine aykırı olarak alınmıştır.İşbu sebeplerle TTK m. 449 uyarınca, 29.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan 3 ve 4 numaralı kararların yargılama sonuna kadar yürürlüğünün durdurulmasını Sayın Mahkemeden arz ve istirham ederiz.Öncelikle, İhtiyati tedbir talebimizin kabulü ile 29.03.2019 tarihli 2018 yılı Olağan Genel Kurul’da alınan 3 ve 4 numaralı kararların yürürlüğünün durdurulmasına,29.03.2019 tarihli Olağan Genel Kurulda alınan 3 numaralı kararın TTK m. 447 hükmünce butlanının tespitine, Sayın Mahkeme aksi görüşteyse aynı kararın TTK m. 445 hükmünce iptaline karar verilmesini,29.03.2019 tarihli Olağan Genel Kurulda alınan 4 numaralı kararın TTK m. 447 hükmünce butlanının tespitine, Sayın Mahkeme aksi görüşteyse aynı kararın TTK m. 445 hükmünce iptaline karar verilmesini,Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … San. ve Tic. Ltd. Şti. uzun yıllardır süt sektöründe hizmet vermekte olup, çeşitli ülkelerden ithalat yapmakta ve hammadde temini ile ilgili çalışmaktadır.29.03.2019 tarihli Genel Kurulun 3 numaralı kararı ile, hukuka uygun olarak 2018 dönem karının müdürler kurulunun alacağı karar dairesinde dağıtılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından kar dağıtım kararının, TTK Madde 616/1 gereğince Genel Kurulunun devredilemez yetkileri arasında olduğu ve davaya konu Genel Kurulda alınan 3 numaralı kararın TTK’nın 391/1 d fıkrasına aykırılık teşkil ettiği beyan edilmiştir. TTK’nın 447. Maddesinde limited şirketlerde Genel Kurulun;”a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan” kararları batıl olarak sayılmıştır. Buna rağmen davacının işbu madde hükmüne göre değil de aynı kanunun 391. maddesinde Anonim şirketler için düzenlenen hükme göre değerlendirme yapması hukuka aykırı olmakla birlikte hiçbir hukuk ve mantık zemininde kabul edilebilir değildir. TTK’nın 394. Maddesinde; “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir.” denilmiştir. Huzur hakkı, düzenli olarak toplantılara iştiraki sağlamak ve toplantı yapmayı teşvik etmek üzere toplantı başına ödenen mali bir bedel olarak tanımlanmıştır. 2018 yılında huzur hakkı verilmiş ancak şirket işleri ile ilgilenmeyen ortaklara ödeme yapılmasının şirketin zararına neden olduğu anlaşıldığından 2019 yılında huzur hakkı ödenmemesine karar verilmiş ve Genel Kurulda alınan 4 numaralı karar ile sadece şirket müdürü Mehmet Kaya Göçmen’e ücret ödenmesi kararlaştırılmıştır. Ödenmesi kararlaştırılan bedel, huzur hakkı değil maaş niteliğindedir.Davacı tarafından faaliyet raporunda şirkette ayrıca bir karlılık durumu görülmediğinden verilen maaş hissedarların keyfiyeti olarak algılanmışsa da şirket müdürüne maaş verilmesi açıklamış olduğumuz üzere usule, yasaya ve şirketler hukukunun temel ilkelerine uygundur.Müvekkil şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen hem şirketin hem de şirket alacaklılarının korunması amacıyla şirket sermayesini koruyan hükümlere uygun davranışlar sergilemektedir.Sayın Mahkemeniz tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesi şirketin zarara uğramasına sebebiyet vereceğinden öncelikle ihtiyati tedbir talebinin reddi ile haksız bir şekilde ikame edilmiş olan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Öncelikle davacının İhtiyati tedbir talebinin reddine,Haksız davanın reddine,Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, ….ATM … E.sayılı dosyası, ….ATM … E.sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dosyada mahkememizce 27/10/2020 tarihinde bilirkişi incelemesi yönünde ara karar oluşturulduğu, ücretlerin yatırılması için davacı vekiline 1 hafta süre verildiği, ara kararın tebliğine rağmen ücretlerin yatırılmadığı, davacı vekilince 09/11/2020 tarihli dilekçe ile adli yardım talep edildiği, yaptırılan zabıta araştırmasından sonra mahkememizce 04/12/2020 tarihli ara kararla inandırıcı ve somut deliller ibraz edilmediğinden adli yardım talebinin reddine karar verildiği, 04/02/2021 tarihli duruşmada bilirkişi ücretlerinin ve delil avansının yatırılması için son kez ve kesin olmak üzere süre verildiği, gerekli ihtaratların yapıldığı fakat buna rağmen bilirkişi ücretlerinin yatırılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 20/05/2021 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesine dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek mevcut delil durum itibariyle karar vermek üzere sözlü yargılama ihtaratı yapılmıştır.
Davacı vekili sadece ….ATM ‘nin … E.sayılı dosyasına ve ….ATM … E.sayılı dosyasına dayanarak davanın kabulünü talep etmektedir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, genel kurul kararlarının butlanı veya iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş ve ….ATM ile ….ATM dosyalarına dayanmış ise de mahkememizde açılan davada 29/03/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3 e 4 no’lu kararların butlanı veya iptali istenmekte olup 3 no’lu karar 2018 yılı dönem karının dağıtılmasına ilişkin, 4 no’lu karar ise huzur hakkına ilişkindir. Bilirkişiler tarafından genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetveli ve ilgili kayıtlar üzerinde muhalefet şerhleri olup olmadığı, içerikleri, toplantı tutanağında belirlenen toplantı ve karar nisapları, yetki devri olup olmadığı, alınan kararların içerikleri yönünden mali ve hukuki inceleme yapılması gerekirken ne ticari defterler ne de genel kurul toplantı tutanakları karşılaştırmalı olarak incelenememiştir. ….ATM ‘nin … E.sayılı dosyası Limited Şirket müdürünün sorumluluğu ve azli davası, … ATM ‘nin … E.sayılı dosyası ise 09/12/2019 tarihli ortaklar kurulu toplantısı dayanak alınarak şirket sermayesine iştirak ve ödenmeyen kar paylarının ödenmesi sebebiyle açılan davadır. Her üç davanın da, konusu da, niteliği de, dayanak noktaları da farklıdır. Davalar yönünden ve özellikle mahkememizde açılan genel kurul kararlarının iptali davasında yaptırılarak olan bilirkişi incelemelerinin farklı kayıt ve belgeler üzerinde yapılması gerektiği, farklı dönemleri kapsadığı, dava sebeplerinin farklı olduğu nedenleriyle ….ATM ve ….ATM dosyalarına dayanarak ve hiç bilirkişi incelemesi yaptırmadan kararların denetlenmesinin mümkün olmadığı ve sadece soyut iddialara dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin hukuken imkansız olduğu, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İspatlanamayan Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …