Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2021/1086 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/376
KARAR NO:2021/1086

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ:28.01.2008

…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS, … KARAR SAYILI BİRLEŞEN DOSYASI

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ:21/05/2021
KARAR TARİHİ:30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16/07/2007 tarihinde … … A.Ş adına kayıtlı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … … … Skokaktaki kaldırıma çıktığını, o esnada kaldırımda yürümekte olan müvekkili …’ı duvara sıkıştırarak yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, vücudunda kırıklar oluştuğunu ve ameliyat edildiğini beyanla; fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, 1.000 YTL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile, müvekkili … için 45.000 YTL, müvekkili … için 15.000 YTL, … için 15.000 YTL olmak üzere toplam 75.000 YTL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren davalı araç maliki şirket açısından yasal faizi ile dava sigorta şirketi açısından avans faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tazmin ve tahsiline karar verilmesini, yargılama, harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalının adresi … olduğundan öncelikle dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davalı …’ın reşit ve mümeyyiz olmadığından adı geçen davacı hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesini, dava dilekçesindeki poliçenin dava konusu hasarı kapsamadığını, … plakalı aracın diğer davalı … … Hiz.A.Ş lehine müvekkili şirket nezdinde … plakalı ZMM poliçesi ile teminat altına alındığını, aynı zamanda …nolu kasko poliçesiyle teminat altına alındığını, müvekkili şirketin dava konusu zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığını ispat edilmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve kabul etmediklerini beyanla; öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacılardan … tarafından açılan davanın husumetten reddine, davanın esastan yapılacak inceleme ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, aynı şekilde ticari dava olmadığını, Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden görev itirazında bulunduklarını, kazayı yapan sürücünün kaza tutanağına ve diğer emniyet ifade tutanaklarına geçen beyanına göre kaza sürücünün başka bir araç tarafından sıkıştırılması sonucunda meydana geldiğini, müvekkili şirketin sigorta şirketine yaptırdığı, … nolu zorunlu mali mesuliyet, … numaralı 3.şahıs mali sorumluluk ve … numaralı grup kapak poliçeleri olduğunu, ve bu sigortaların şimdilik dava konusu edilen tüm maddi ve manevi tazminat taleplerini karşıladığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini talebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava devam ederken müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararların 20.05.2021 tarihli bilirkişi raporuna ile 657.324,79-TL olarak belirlendiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında daha önce 267.652,02-TL talep edildiğini, müvekkilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bakiye 389.672,77-TL maddi zararının huzurdaki dava ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirme talepli olarak talep etme mecburiyeti doğduğunu beyanla; 389.672,77-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dosyada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, Müvekkilinin davaya konu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını ve davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/04/2014 tarihli ıslah dilekçesinde; her türlü fazla hakları saklı tutularak ıslahen, tedavi giderleri, yol masrafları ve zarar gören müvekkili …’ın henüz doğan bebeği … için tutmak durumunda kaldığı bakıcı için katlanılan giderler yönünden davayı atiye bıraktıkları bu talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı sigorta şirketinin belirtilen poliçelerde yazılı teminat limitleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydıyla 267.652,02 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek (aracın ticari olduğu hususu da gözetilerek ) avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydıyla müvekkili … için 45.000 TL müvekkili … için 15.000 TL, müvekkili … için 15.000 TL olmak üzere toplam 75.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, haksız fiil (trafik kazası) nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların davalı araç işleteninden ve sorumluluk sigortacısından müştereken ve müteselsilen tahsili istemi ile açılmış tazminat davasıdır.
Dosyanın … 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas-… karar sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilerek mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Tarafların gösterdiği deliller toplanmış, davalı sigorta şirketi nezdindeki tüm poliçelerin onaylı örneği, kaza tarihi itibariyle davacının çalıştığı kurumdan aldığı ücreti gösterir bordrolar, davacının tedavi gördüğü hastaneden ödeme makbuzları ile birlikte tüm tedavi evrakları ve kazaya karışan aracın trafik kaydı celp edilip incelenmiş, ayrıca davacıların mali durum araştırması için ilgili emniyet müdürlüklerine yazılmış, davacı tanıkları dinlenmiş, ….Asliye Ceza Mahkemesinin … (eski ….Suh Ceza Mahkemesinin …) sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, dosyanın Yargıtay 12.Ceza Mahkemesinin … esas-… karar sayılı 28/05/2014 tarihli kararı ile onandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının dava dilekçesindeki iddialarının değerlendirilmesi bakımından davacının geçirdiği kaza nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığı, maluliyeti yok ise iş ve güçten kaldığı sürenin belirlenmesi bakımından İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünden rapor alınmasına karar verilmiştir.
23/05/2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; davacı …’ın hali hazır durumu ile E cetveline göre %16 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, halen tedavisi devam ettiği anlaşıldığından, tedavisi bittiğinde yeniden muayenesi ile maluliyet oranın tayini gerekebileceği belirtilmiştir. Adi Tıp raporu doğrultusunda davacı vekili tarafından …’ın iyileşme durumun aşama aşama takip edilerek, uzman doktordan son durumu hakkında alınan raporun mahkememize sunulması üzerine daha önceki Adli Tıp Raporu doğrultusunda dosya yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilerek yeni rapor alınmıştır.
14/12/2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacı …’ın geçirdiğe trafik kazasına bağlı gelişen hareket kısıtlılığı arızasının zaman içerisinde iyileştiği ve E cetveline göre %4 oranında maluliyet oranı olduğu ve bu oranın sürekli olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce İddia savunma toplanan tüm deliller ile Adli Tıptan alınan rapor sonucu değerlendirilerek davacının tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise davacılar bakımından ayrı ayrı değerlendirilerek, faize ilişkin hususlara da dikkat edilerek hesaplanması bakımından bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş bu yönden sunulan 01/04/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu mahkememizce denetlenmiştir.
01/04/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kişinin düz işçi olarak %4, uzman olarak %13,2 oranındaki maluliyet oranının sürekli olduğu, iyilişme süresinin 16/07/2007 tarihinden itibaren 6 ay ve ikinci ameliyatlardaki 1 ay ilaveten 7 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği kabul edilerek inceleme yapıldığı ve bu cihetle 16/07/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %13,2 oranında malul kalan davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 267.652,02 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce ….Asliye Ceza Mahkemesinin … (eski ….Suh Ceza Mahkemesinin …) sayılı dosyasında alınan ek rapor ve mahkemezce alınan tarihli bilirkişi kök raporunun tartışılması ve taraf itirazlarının kök rapora itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönden sunulan 07/04/2015 tarihli bilirkişi ek raporu mahkememizce denetlemiştir.
07/04/2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; davacı …’ın %4 maluliyete göre indirime tutulmayan nihai ve gerçek maddi zararının 87.358,99 TL olduğu, davacı …’ın %13,2 maluliyet oranına göre indirime tutulmayan nihai ve gerçek maddi zararının 264.082,67 TL olduğu belirtilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, dosya içeriği delil ve belgeler, Adli Tıp Kurumu raporları ve alınan bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirilmiş, dava konusu 16/07/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının Adli Tıp Kurumunun nihai raporunda da belirlendiği üzere % 4 oranında malul kaldığı, davacının %4 maluliyete göre indirime tutulmayan nihai ve gerçek maddi zararının 87.358,99 TL olduğu, davalı … … A.Ş’ nin kazaya neden olan aracın sahibi ve işleteni sıfatı ile sürücüsünün kusurundan kaynaklanan zarardan sorumlu olacağından, davalı davalı … Sigorta A.Ş’nin ise aynı aracın ZMMS sigortacısı sıfatı ile ve poliçedeki limit doğrultusunda davacının maddi zararından sorumlu olacağından, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı …’ın 87.358,99 TL alacağının (davalı sigorta şirketinin 60.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacağın olay tarihinden itibaren ( davacının dava tarihinden önce başvurusu olmadığından dava tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla,davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun dava tarihinden başlamak üzere) yasal faiz yürütülmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, davacının hiçbir kusurunun olmaması, %4 oranında malül kalması göz önüne alınarak ve meydana gelen olay ve tedavi süresi de değerlendirilerek , olayın meydana geldiği tarih ve paranın satın alması gücü de değerlendirilerek, geçirdiği trafik kazası sonucu çektiği sıkıntıların bir ölçüde giderilebilmesi için davacı … ile diğer davacı eşi … ve kızı … yararına hükümde belirlenen tutarda manevi tazminatın davalı … … A.Ş ‘den tahsiline karar verilmiş, karar davacı ve davalı … … A.Ş. vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/7357 Esas – 2019/3273 Karar sayılı 20.03.2019 tarihli bozma ilamına göre ” 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı … Hizm. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, ATK tarafından düzenlenen 23.05.2011 tarihli raporda, davacı …’ın hali hazır durumu ile E cetveline göre %16 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, halen tedavisi devam ettiği anlaşıldığından tedavisi bittiğinde yeniden muayenesi ile maluliyet oranın tayini gerekebileceği belirtilmiş; bu rapor üzerine alınan 14.12.2012 tarihli ATK raporunda, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul edilerek maluliyetinin %4 ve iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiş; yine doktor bilirkişinin yer aldığı 13.03.2014 tarihli raporda davacı “uzman” olarak kabul edilerek ve meslek grup numarası (23) esas alınarak davacının maluliyetinin %13,2 olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 12.03.2015 tarihli ek raporda davacının %4 malül olduğu kabul edilerek (87.358,99 TL) hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamından davacının uzman olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece meslek türünün buna göre belirlendiği %13,2 maluliyet oranının hesaplamada esas alındığı 13/03/2014 tarihli rapora göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Dava konusu kazayı yapan araç için, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ve ihtiyari mali sorumluluk teminatı içeren kasko poliçesi düzenlendiği dosya kapsamı ile sabit olup davacı vekilinin, dava dilekçesinin içeriğinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından tüm bu poliçelere dayanmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigortacı, ZMSS poliçesi kapsamında sakatlanma halinde kişi başına teminat limiti 60.000,00 TL; ihtiyari mali sorumluluk içeren kasko poliçesiyle de, bedeni ve maddi ayrımı yapılmaksızın manevi tazminat dahil limit 75.000,00 TL olarak saptanmıştır. Bu nedenle mahkemece davalı sigorta şirketinin İMSS kapsamında sorumluluğu konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken sadece zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden hareket edilerek bu poliçedeki limit tutarı olan 60.000,00 TL ile sorumluluğuna karar verilerek … kapsamında bir değerlendirme yapılmamış olması bozmayı gerektirmiştir. 4-Zarara neden olan araç, ticari araç olup bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 5-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 6-Davacının manevi tazminat talebi kısmen kabul edilmiş olup, reddedilen kısım yönünden davalı … Hiz. A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken reddedilen manevi tazminat yönünden davacılar lehine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Bozulan dava dosyası mahkememize tevzi edilerek yeniden esas alınarak yargılamaya devam edilmiş, yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
ATK’nın 14/12/2012 tarihli 3.İhtisas Kurulu’nun raporu ile dosyadaki 01/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen maluliyet oranları farklı olduğundan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, maluliyet, sürekli-geçici iş göremezlik oranlarının tespiti konusunda ATK’dan rapor alınmış, alınan 21/07/2020 tarihli raporda ” … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;1. … kızı 1981 doğumlu …’ın 16.7.2007 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen sol ayak bileğindeki hareket kısıtlılığı arızasının zaman içerisinde iyileşerek kaybolduğu cihetle 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup 1 kabul olunursa; Gr1 XII (32a…….1)A %5, E cetveline göre %4(yüzdedörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2. Meslek grup numarası Grup 23 kabul olunursa; Gr23 XII (32a…….1)F %16,E cetveline göre %13,2(yüzdeonüçvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,3. İyileşme süresinin 16.7.2007 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ” görüşü bildirilmiştir.
Davacının maddi zararının tespiti için bilirkişiden rapor alınmış, alınan 30/11/2020 tarihli raporda ” 1) Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 5.963,20 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 265.474,85
TL olmak üzere nihai ve gerçek maddi zararları toplamının 271.438,05 TL olduğu, ancak; davacının
toplam maddi zarar talebinin 267.652,02 TL’na ıslah olunduğu,
2) Davacının 5.963,20 TL olan geçici iş göremezlik maddi zararını ZMSS (Trafik) poliçesi tedavi gideri
teminatından; 265.474,85 TL olan sürekli iş göremezlik maddi zararının 60.000,00 TL’ nı ZMSS (Trafik)
poliçesi sakatlık teminatından; ve 75.000,00 TL’nı İMM (Kasko) poliçesi bedeni zarar teminatından talep
edebileceği;
3) Davalı işleten davalının zararlarının tamamından sorumlu olmakla beraber ZMSS ve İMM poliçelerinin
teminat limitlerini aşan kısmından da sorumlu olacağı,
4) Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 28.01.2008 dava tarihi, davalı işleten
yönünden ise 16.07.2007 kaza tarihi olduğu ve faiz nev’inin avans faizi olduğu
” görüşü bildirilmiştir.
2021 yılı asgari ücretler dikkate alınarak hesaplama yapılarak rapor düzenlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, alınan 24/02/2021 tarihli raporda ” 1) Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 5.963,20 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 626.677,42
TL olmak üzere nihai ve gerçek maddi zararları toplamının 271.438,05 TL olduğu, ancak; davacının
toplam maddi zarar talebinin 632.640,62 TL’na ıslah olunduğu, 2) Davacının 5.963,20 TL olan geçici iş göremezlik maddi zararını ZMSS (Trafik) poliçesi tedavi gideri
teminatından; 626.677,42 TL olan sürekli iş göremezlik maddi zararının 60,000,00 TL’ nı ZMSS (Trafik)
poliçesi sakatlık teminatından; ve 75,000,00 TL’nı İMM (Kasko) poliçesi bedeni zarar teminatından talep
edebileceği;
3) Davalı işleten davalının zararlarının tamamından sorumlu olmakla beraber ZMSS ve İMM poliçelerinin
teminat limitlerini aşan kısmından da sorumlu olacağı,
4) Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 28.01.2008 dava tarihi, davalı işleten
yönünden ise 16.07.2007 kaza tarihi olduğu ve faiz nev’inin avans faizi olduğu, 5) İşbu ek raporda hesaplanan sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarının kök raporda hesaplanan
tutardan fazla olmasının kök raporda 17. Hukuk Dairesi 15/11/2018 T., 2016/14618 E. , 2018/10761 K.
sayılı dikkate alınarak bozma kararı öncesindeki verilere göre hesaplama yapılmışken, işbu ek raporda
ara kararı gereği 2021 yılına kadar tüm asgari ücretlerin hesaplamada dikkate alınmasından
kaynaklandığı
” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ve Davalı … A.Ş. Vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmış, alınan 20/05/2021 tarihli raporda ” a) 1. SEÇENEKTE; Bozma ilamı öncesindeki hükme en yakın tarihli ücretler esas alındığında;
davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 5.963,20 TL ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi
zararı 273.099,48 TL olmak üzere toplam maddi zararının 279.062,68 TL olduğu, ancak; davacının
toplam maddi zarar talebinin 267.652,02 TL’na ıslah olunduğu,
2. SEÇENEKTE; İşbu rapor tarihindeki ücretler esas alındığında; davacının geçici iş göremezlik
nedeniyle 5.963,20 TL ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 651.361,59 TL olmak üzere
toplam maddi zararının 657.324,79 TL olduğu, ancak; davacının toplam maddi zarar talebinin
267.652,02 TL’na ıslah olunduğu, b) Davalı sigorta şirketi vekilince … 5 İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ödeme
yapıldığının ispatı halinde ve o takdirde; maddi tazminat asıl alacak ödemeleri toplamının her iki
seçenekte de hesaplanan toplam maddi tazminat tutarlarından tenzilinin gerekeceği; c) Davalı sigorta şirketince bozma ilamı öncesinde kurulan hükme göre icra dosyasına ödeme
yapıldığının ispatı halinde; anılan hükümde %4 malûliyet esas alınarak hüküm kurulduğundan ve ödeme
gerçekleşmiş ise %4 maluliyete göre ödeme yapılmış olacağı hususu sabit olup, davacının malûliyeti
%13,2 olduğuna göre; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan ödemenin en az 3,3 kat eksik olduğu;
ödeme tarihindeki verilere göre hesap yapılması halinde yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki maddi
zarar arasında açık nispetsiz olacağı sonucuna varılacağının aşikar olduğu,
d) Davalı sigorta şirketince yapıldığı iddia edilen ödemeler gerçekleşmiş ve asıl alacak ödemeleri
yönünden ZMSS (Trafik) poliçesi ve (KASKO) poliçesi limitleri tüketilmiş ise davalı sigorta şirketinin
sorumluluğuna gidilemeyeceği; ödeme içeriğine dair ayrıntılı açıklama ve belge bulunmadığından
tarafımda değerlendirme yapılamadığı,
e) Davalı işleten davalının zararlarının tamamından sorumlu olmakla beraber ZMSS ve İMM poliçelerinin
teminat limitlerini aşan kısmından da sorumlu olacağı,
f) Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 28.01.2008 dava tarihi, davalı işleten
yönünden ise 16.07.2007 kaza tarihi olduğu ve faiz nev’inin avans faizi olduğu
” görüşü bildirilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilerek getirtilmiş incelemesinde … A.Ş. Tarafından davacılara 3 kez ayrı ayrı olmak üzere toplamda 270.707,33 TL ödeme yapıldığı, bunun 154.393,25 TL’sinin maddi tazminat ödemesi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, trafik kazasına dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 16.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı araç sürcüsü … asli, tam ve %100 kusurlu olup araç maliki/işleten davalı … … A.Ş. Ve aracın ZMMS ve İMMS sigortacısı … bu kusur oranı nispetinde haksız fiilden kaynaklı zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davacılardan …’ın maluliyet oranına ilişkin her ne kadar önceki kararda %4 maluliyet oranı esas alınarak karar verilmiş ise de davacıların temyizi üzerine ve davacı yararına yargıtay bozma ilamının (2) bendinde davacının uzman olarak çalıştığı, meslek türünün buna göre belirlendiği %13,2 maluliyet oranının hesaplamada esas alındığı 13.03.2014 tarihli rapora göre karar verilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğu, maluliyet oranı baz alınarak yapılan bozmaya göre mahkememizce yeniden ATK’dan rapor alındığı, 21.07.2020 tarihli ATK raporuna göre …’ın bakıcı maluliyet oranının %13,2 ve iyileşme sürecinin kaza tarihinden 4 aya kadar uzayabileceği tespit olunduğu buna göre belirlenen maluliyet oranlarına göre hesaplamaya yapılması için dosyanın yeniden aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, bu aşamada bilirkişi tarafından esas alınması gereken asgari ücret tarifesi yönünden taraflar arasında ihtilaf oluştuğu, davalı … tarafından kaza tarihindeki davacılar tarafından karar tarihine en yakın asgari ücret tarifesini esas alınması gerektiğinin iddia edildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/8879 Esas – 2019/3815 Karar sayılı ve 28.03.2019 tarihli ilamında “Cismani zarar halinde lazım gelen zarar ve ziyan başlıklı 818 sayılı BK 46 Md.’nin 2. Fıkrası gereğince gerçek zararın belirlenmesi bakımından karar tarihine en yakın tarihlerdeki ölçütlerin kullanılması gerekmektedir. Asgari ücret, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re’sen gözönünde tutulması zorunludur.” tespitlerine yer verildiği, yine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2000/4100-4206 E-K 25.05.2000 tarihli, 2000/7119-7414 E-K 31.10.2000 tarihli ilamlarında “Kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez. Bu nedenle bozmadan sonra asgari ücretlerde bir artış olmuşsa bu artışlarında hesaplamada gözönünde tutulması gerekir.” tespitlerine yer verildiği, Yargıtay içtihatları gözönüne alındığında somut davada karar tarihine en yakın asgari ücret tarifesinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği, kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu hususta usuli kazanılmış hak olmayacağı ki zaten yargıtay bozma ilamında davacı yararına bozma yapılmış olduğu, bu nedenlerle 20.05.2021 tarihli bilirkişi raporunun 2. Seçeneğinin hükme esas alınması gerekeceği, …’ın geçici iş göremezlik tazminatının 5.963,20 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 651.361,59 TL olup toplamda 657.324,79 TL maddi tazminat talep edebileceği, Yargıtay bozma ilamının (3) bendinde yer verildiği gibi davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi kapsamında sakatlanma halinde kişi başına teminat limiti 60.000,00 TL, İMMS poliçesi ile bedeni ve maddi ayırımı yapılmaksızın manevi tazminat dahil limit 75.000,00 TL olduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ilk hükümle birlikte verilen maddi, manevi tazminat istemleri, işlemiş faiz bedelleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti bedellerinin tahsilinin talep edildiği, … tarafından toplamda 270.707,33 TL ödeme yapıldığı, bunun 154.393,25 TL’lik kısmının maddi tazminat ödemesi olduğu, davalı … ZMMS ve İMMS poliçesi kapsamında kendi sorumluluğuna düşen tüm maddi ve manevi tazminat bedellerini ödemiş olduğundan bu davalı yönünden dava konusuz kalmış olup hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalı … … A.Ş. Yönünden önce maddi tazminat davası değerlendirilecek olursa yapılan ödemenin tenzili ile birlikte sorumlu olacağı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1365 E-2021/406 K sayılı ve 01.02.2021 tarihli ilamda bozmadan sonraki yargılamanın devamı sırasında güncelleme yapılmadan doğrudan ödenen bedelin sürekli iş gücü kaybı tazminatından düşülmesiyle ” tespitinde bulunulması dikkate alınarak yapılan ödemenin doğrudan tenzili ile bakiye kalan 502.931.54 TL tazminat miktarından sorumlu olduğu, asıl davadaki dava ve ıslah dilekçeleriyle talep edilen 267.657,02 TL’nin kabulüne ve birleşen dava dilekçesiyle talep edilen 389.672,77 TL maddi tazminatın kısmen kabulü ile 235.279,52 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazminine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı … A.Ş. ek davanın ve ıslah taleplerinin zamanaşımına uğradığını iddia etmişler ise de açılan dava cismani zarara dayalı belirsiz alacak davasıdır. Açılan dava ile ilk dava tarihinde zamanaşımı kesilmiştir. Kısmi davalarda sadece dava edilen kısım için zamanaşımı kesilirken, belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. Md. Gözönüne alındığında bu durum söz konusu değildir. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60 Md’de ” Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namıyla nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarar ve failine ıttıla tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz. Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti, daha uzun müruru zamana tabi cezayi müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruruzaman tatbik olunur.” hükmü yer almaktadır. 2918 sayılı yasa ve bu kanun hükmü bilikte değerlendirildiğinde kısa, uzun ve ceza zamanaşımı süreleri söz konusu olup bu bağlamda zamanaşımını kesen sebepleri düzenleyen 818 sayılı B.K. 133/2 ve 135/1 Md.’lerinin gözönüne alınması gerekecektir. Davanın açılmasıyla zamanaşımı süresi kesilecek kesilen zamanaşımı süresi davanın devamı süresince her bir yargılama işleminden ve hakimin her emir ve hükümden sonra yeniden işlemeye başlayacaktır. Yapılan kısmi ödemeler ve açılan icra takipleri zamanaşımı süresini kesmektedir. Somut davada açılan icra takibine yapılan ödeme mevcut olup bu husus olmasaydı dahi zamanaşımı süresi zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren başlayacağından ve somut dava belirsiz alacak davası olup zarar miktarı ancak 20.05.2021 tarihli aktüerya raporuyla öğrenildiğinden, raporun tebliğ tarihleri de gözönüne alındığında gerek ek dava gerekse ıslah talepleri yönünden zamanaşımı süreleri kesilmiş olup yeniden işlemeye başlayan süreler dolmadığından zamanaşımı itirazları hükümde dikkate alınmamıştır.
Manevi tazminat davasına gelince Yargıtay bozma ilamının (5) bendinde vurgulandığı üzere manevi tazminat miktarları fazla olduğu belirtilmiş olduğundan kazanın oluş şekli, yaralanan davacının tedavi süreci, çekilen elem ve ızdırap davacının eşinin duyduğu üzüntü ve davacı çocuk yönünden annenin tedavi süreci boyunca mahrum kaldığı sevgi ve şefkat gözönüne alınarak taraflar arasında zenginleşme ve fakirleşme yaratmayacak şekilde sosyo-ekonomik durumları dikkate alınarak davacı … için 25.000,00 TL, davacı eş … için 5.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 32.000,00 TL manevi tazminat hükmedilmiş fakat davalı … A.Ş. bu manevi tazminat bedellerini ilk hükme göre ödemiş olduğundan ödenen bedellerin infaz aşamasında dikkate alınması gerekeceği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizde açılan … esas sayılı asıl dava dosyası yönünden
1-Davalılardan ZMMS ve İMMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş. Yargılama sırasında poliçe limiti sınırları içinde dava konusu tazminatı ödemiş olduğundan bu davalı yönünden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … … A.Ş. Yönünden açılan maddi tazminat davasının KABULÜNE,
Geçici ve sürekli iş görememezlik tazminatı toplamı olan 267.652,02-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tazminine,
3-Davalı … … A.Ş. Yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
… için 25.000-TL , … için 5.000-TL ve … için 2.000-TL olmak üzere 32.000-TL toplam manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
Manevi tazminata ilişkin yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 20.469,23 TL nispi harçtan bozmadan önce alınan 9.041,44 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 11.427,79 TL harcın davalı … … A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.952,30 TL ( 14,00 TL Başvurma Harcı, 1.026,00 TL Peşin Harç, 910,00 Tamamlama Harcı, 2,30 TL Vekalet Suret Harcı ) harcın davalı … … A.Ş.’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Kabul edilen maddi tazminat yönünden yapılan davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 5.412,90-TL ( 3.700,00-TL Bilirkişi ücreti, 884,90-TL tebliğler ve posta, 828,00 TL ATK masrafı ) davalı … … A.Ş. tamamından, davalı … A.Ş. 540,37 TL’den sorumlu olmak kaydı ile davalılardan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
5-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 27.185,64-TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-Davacı … kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
7-Davacı … kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
8-Davacı … kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
9-Davacı …’ın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak DAVALI … … A.Ş.’NE VERİLMESİNE,
10-Davacı …’ın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak DAVALI … … A.Ş.’NE VERİLMESİNE,
11-Davacı …’ın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak DAVALI … … A.Ş.’NE VERİLMESİNE,
12-Davalı … A.Ş. Yönünden konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.156,67-TL vekalet ücretinin Davalı … A.Ş.’den alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
13-Davalı … A.Ş. Yönünden konusuz kalan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.650,00-TL vekalet ücretinin Davalı … A.Ş.’den alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
B) Birleşen ….ATM nin … E-K sayılı dosyasında açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
235.279,52-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … … A.Ş.’den tazminine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 16.071,94 TL nispi harçtan peşin alınan 1.330,93 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 14.741,01 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.398,73 TL ( 59,30 TL Başvurma Harcı, 1.330,93 TL Peşin Harç, 8,50 TL Vekalet Suret Harcı ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 24.919,57 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 18.617,36 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …