Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2019/351 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/313 ESAS
KARAR NO : 2019/351 KARAR
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 23/05/2019
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin 25/12/1958 yılında doğduğun, tek başına yaşadığını, arkadaşı Şerafettin Keser’in sana ek iş var diyerek birkaç kişilerle tanıştırdığını, tanışdırdığı kişilerin seni burada çalıştıralım diyerek kandırdığını, gel bize vekalet ver diyerek kandırdığını, müvekkiline iş verip “sana yaptığımız inşaattan bir daire verelim” diyerek vekaleti aldığını, senet imzalattıklarını, vekaleti alanların …, … ve … olduğu müvekkilini bankaya götürüp emekli maaşına karşılık 50 adet çek aldıklarını, bu çekleri imzalattıkları bu şahıslar da… ve… olduğunu, müvekkilinin bu kişilerin iş yerleri diye gösterdikleri yerden ayrılmış olduklarını öğrendiğini, bu kişilerin hiç bulanamadığını, müvekkilinin tüm maaşına haciz nedeniyle bloke konulduğunu, müvekkilinin şu an kızının evine sığındığını, senet ve 50 adet çeki alan bu kişilerin müvekkili eşyalarını bir depoya koyup kilitleyip ortadan kaybolduklarını, müvekkiline Bakırköy … İcra Müdürlüğünden …nolu icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, adına şirket kurulduğunu, icra takibini yapan kişiye müvekkili 70.000,00-TL lik bir senet vermediğini, alacaklı bu senedi kimden aldığı müvekkili bu şahısa bir senet vermesini gerektiren hiçbir borç alacak ilişkisi olmadığını, müvekkili alacaklıyı tanımadığını, müvekkili alacaklıya bu senedi vermediğini, müvekkili dolandırıldığını anlayınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 2018/40621 Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, Savcılık soruşturma başlattığı müvekkili, alacaklı …’e borcu olmadığını, müvekkili …’e senet vermediğini, … bu senedi müvekkili dolandıran kişilerden almış olacağı bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturma başlatıldığını, müvekkili borçlu olmadığı bu 70.000,00-TL lik senedin iptaline karar verilmesini,bu çeklere yasaklı kodu konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Uyuşmazlığın icra takibine konu bonolardan kaynaklandığını, bonoların TTK’da 776 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, anılan kanunda düzenlenen hususların ticari dava olarak kabul edildiği 6102 sayılı TTK’nun 5/3 maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan ve dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğunu, mahkemece görülmekte olan menfi tespit davasının konusu icraya konulmuş olan bono ve taraflarınca hiçbir ilgisi olmayan çeklerin iptaline ilişkin olduğu İİK 72. Madde yetkili mahkemeyi menfi tespit ve istirdat davaları yönünden takibin yapıldığı icra dairesi veya davalının ikamet adresinin bağlı olduğu mahkemede açılabileceğinin belirtildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, icra dairesi yönünden yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemesi olduğunu,Yargıtay kararları doğrultusulnda görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli Asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu tespitine ve yetki itirazının görevli mahkemeye bırakılmasına görev itirazının kabul görmemesi halinde yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğu tespitine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili fason şekilde çanta imalatı yaptığı davacı ile eşantiyon çanta ve inşaat yapım aletleri taşınması için çanta dikimi için davacı tarafına başvurması ile tanıştığını, müvekkilinin bu vesile ile davacının inşaat malzemeleri satışı yapan şirketi olduğu öğrenildiğini, müvekkili davacının siparişi üzerine 1.000 tane eşantiyon küçük boy çanta, tanesi 30,00-TL’den 1.000 tane demir bükme aleti için çanta yaptığı, ve davacıya teslim ettiğini, müvekkili babası inşaat işiyle uğraştığı kalfalık yoluyla inşaat yaptığını, davacı taraf müvekkili babasının inşaat işiyle uğraşmakta olduğunu öğrendiğini ve müvekkile babasına uygun fiyatlı inşaat malzemesi temin edebileceğini bu yolla çanta bedelleri için mahsuplaşabilecekleri teklifinde bulunduğunu, davacı taraf kendi inşaatlarını yaptıklarını ve yaptıkları inşaatlarda müvekkili babası ile taşeron şeklinde çalışma yapabileceğini beyan ettiğini, davacının müvekkili babasına uygun fiyatlı inşaat malzemesi temin ettiği müvekkilinde davacıya çanta dikimi yapması konusunda anlaştıklarını, müvekkili davacıya sipariş edilen miktarda çantanın dikimini yaparak toplam 45.000,00-TL değerinde çanta teslim ettiğini, müvekkili aracı olarak babası için davacı taraftan inşaat demiri almak istediğini, davacı taraf istenen demir bedeli olarak 88.280,00-TL bedel çıkardığını, 45.000,00-TL müvekkilinin alacağı olan masuplaşmak üzere anlaştıkları 25.000,00-TL’si elden verildiğini, kalan 18.280,00-TL’si nakliye parası ve malzeme teslim edildiğinde ödeneceği üzere anlaştıklarını, alınacak malzeme nasıl ödeneceği konusunda belge verildiğini, davacı tarafından anlaşılan zamanda malzeme teslimi gerçekleşmediğini, müvekkili şifahi olarak davacıdan malzemelerin teminin istendiği ancak davacı taraf malzeme temini konusunda sıkıntı yaşadığını, müvekkili mağdur etmemek ve mahil alabilmek için dava konusu senedi düzenleyerek müvekkile verdiğini, müvekkil bir süre daha malzemelerin temini için beklediğini, ancak malzemeler temin edilmediğinden ve davacıyı ve iş yerinde kimseyi bulamayınca dava konusu senet hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı taraf ile müvekkil arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, dava dilekçesinde beyan edilen davacının müvekkili tanımadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı mevcut dava ile borçtan kurtulma maksadıyla kötü niyetli şekilde mevcut davayı ikame ettiğinu, dava dilekçesinde geçen olguların gerçek varsayıldığında dahi davacının kendi firmasıyla ilgili durumların müvekkili ve mevcut borç ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, bahsi geçen tüm bu olguların mevcut borçtan kurtulmaya yönelik olduğunun açık olduğunu, davacı senetteki imzaya hiçbir surette itiraz etmediğini, davacının senedi imzaladığı hususunda ihtilaf olmadığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını, arada sabit şekilde borç ilişkisinin mevcut olduğunu, davacının çeke yasaklı kodu konulmasını talep ettiğini, bahsi geçen çeklerle müvekkilinin hiçbir ilgisi olmadığını, mevcut davanın dayanağı olan icra takibinin dayanağı bahsi geçen senet olduğunu, tespiti istenen borç ve icra takibinin çeklerle hiçbir ilgisi olmadığını davacının açmış olduğu dayanaksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı görevsizlik Kararı ile dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 6/1 maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmünü düzenlemiştir.
İİK’nın 72/son maddesi: “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lâzım gelmediğini ispata mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir.
Somut olayda icra takibinin Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, İİK’nın 72/son maddesine göre yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğu, HMK’nın 6. Maddesi gereğince davalının yerleşim yeri itibariyle yetkili mahkemenin Küçükçekmece Mahkemeleri olduğu, davacı tarafın davasını yetkili mahkemede açmaması ve davalının da cevap dilekçesinde usulüne uygun olarak yetki itirazını ileri sürmesi nedeniyle HMK’nın 19/2 Maddesi gereğince davalının seçmiş olduğu Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla mahkememizce yetkisizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde talep halinde, dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-HMK 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme üzerine, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.