Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/290 E. 2021/1085 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/290
KARAR NO : 2021/1085

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı …A.Ş. Arasında 01/07/2015 tarihli Samsun, Ordu, Giresun, Sinop, Merzifon, Amasya, Çorum ili ve ilçeleri olmak üzere kargo taşımaçığılı ticari vekillik sözleşmesi imzalandığını, Müvekkilinin vekil olduğu söz konusu sözleşmeye göre, … kargo’nun müşteri ve diğer şubeleri tarafından gönderilen kargoların teslim alınması, … kargo tarafından belirlenen azami süreler içerisinde alıcılarına teslim edilmesi, kargoları alıcının adresine ulaştırmak vs. gibi hususlarda karşılıklı olarak anlaşıldığını ve imza altına alındığını, müvekkiline verilmiş olup, gerek … kargo şirketi gerekse şirket yetkilisi olan …tarafından verilen tüm çek ve bonoların karşılıksız kaldığını, sözleşme bedelleri tamamı ile karşılıksız kaldığını, davalı… Kargo şirketi arasında yapılan sözleşme bedelleri müvekkiline ödenmemiş olmakla müvekkilinin oldukça büyük bir şekilde zarara uğradığını, davalı firma tarafından alacakları ödememek amacıyla borca batık duruma getirilerek muvazalı bir şekilde şirket devirlerine gidildiğini, müvekkilinin davalılardan alacaklarının hesaplanması olmak üzere şimdilik ödenmeyen toplam 10.000,00 -TL(On Bin Türk Lirası) alacağın sözleşme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacının 1.000.000,00 TL alacağı olduğu iddia edildiğinden, harca esas değer olarak 10.000,00 TL değer gösterilmiş bulunması usule uygun olmadığından, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacak zamanaşımına uğradığını, husumet yokluğu nedeniyle müvekkil açısından davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkili ile dava dışı… kargo arasında iştirak ilişkisi söz konusu olmadığını, davacının taraflar arasında ortaklık ilişkisi olduğuna ilişkin iddiaları soyut nitelikte olup, yerleşik yargıtay içtihatları da uyarınca bu yönde iddiası olan tarafın iddiasını somut verilerle ortaya koyması gerektiğini, taraflar arasındaki ortaklık-iştirak ilişkisini hiçbir şekilde kabul etmemek kaydıyla, bir an için bir hakimiyet ilişkisi olsa dahi tüzel kişilik perdesinin aralanması için gerekli koşulların oluşmadığını, öncelikle husumet itirazımız göz önünde bulundurularak müvekkil şirket açısından davanın esasa girilmeksizin husumet yokluğu nedeniyle reddine, belirlenebilir bir alacak için belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiş bulunan davanın usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise harcın tamamlanması için kesin süre verilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,… Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı celp edilmiş, tüzel kişiliğin perdesinin aralanması, cari hesap alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 02/09/2021 tarihli raporda “- Davacılar ve davalı …A.ş. (… Kargo) arasında, Kargo Taşımacılığı Ticari Vekillik Sözleşmesi, Cari Hesap Sözleşmesi ve Taşıma Sözleşmesinden doğan borç ilişkisinin ve verilen çek ve senetler dolayısıyla kambiyo ilişkilerinin bulunduğu, Söz konusu borçların ödenmediği, varlığını halen koruduğu, Davalı … (…) Kargo A.Ş. ile… Yatırımlar Holding A.Ş. arasında organik bağın meydana geldiği, Davalı … (…) Kargo A.Ş. ile… Holding A.Ş. için tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin uygulanmasının mümkün olduğu, uyuşmazlık konusu alacaklardan …(…) Kargo A.Ş. ile… A.Ş.’nin birlikte sorumlu tutulabileceği ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili, mahkeme tarafından dava değerine ve harcın tamamlanmasına ilişkin verilen süre içerisinde 21.09.2020 tarihinde harcın tamamlandığı ve bu konuda aynı tarihli beyan dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava tüzel kişilik perdesinin aralanması ve sözleşmeye dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı şirket ile … Kargo A.Ş.(Eski Ünvan … Kargo A.Ş.) arasında Kargo taşımacılığı ticari vekillik sözleşmesi bulunduğu, 01.07.2015 tarihinde imzalanan sözleşmeden sonra aynı tarihte cari hesap sözleşmesinin de imzalandığı, sözleşme bedeli olarak verilen toplamda 1.530.000,00 TL bedelli çek ve bonoların taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda karşılıksız kaldığı ve davacının 1.530.000,00 TL sözleşmeden kaynaklı alacaklı olduğu, … Kargo A.Ş.’nin ise borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Diğer davalı…A.Ş. Yönünden tüzel kişilik perdesinin aralanması hususuna bakılacak olursa TTK’da ticari şirketlere ilişkin düzenleme yapılırken tüzel kişiliğe ilişkin en önemli unsur, malvarlığının ayrılığı ve bağımsızlık unsurudur. Hiçbir şirket, diğer bir şirketin borçlarından sorumlu tutulamaz. Mevzuatta açıkça özel bir düzenleme olmamakla birlikte bu kuralın istisnaları mevcuttur. “Organik bağ” ve “Tüzel kişilik perdesinin aralanması” bu istisnalardandır. Bu durumda birbirinden ayrı tüzel kişiliği olan şirketler aynı borçtan dolayı sorumlu olmaktadırlar. İki tüzel kişi arasındaki ilişki ticari bir bağımlılık olabileceği gibi iktisadi ve ekonomik bir ilişki de olabilir. Bu ilişkinin yanı sıra alacaklılardan mal kaçırma amacıyla hareket edilmesi de gerekmektedir. Tüzel kişilik perdesinin aralanması doktrinde “tüzel kişilik kavramının ardına gizlenerek kanuna karşı hile yapılması, ya da tüzel kişilik kavramına sığınarak onun ardında yer alan gerçek kişilerin taraf oldukları sözleşmelerden doğan yükümlülükleri ihlal etmeleri veya 3. Kişilere zarar verme amacı gütmeleri durumunda tüzel kişilik perdesi aralanmalı ve tüzel kişiliğin ardında yer alanlara el atılmalıdır. Yani MK 2/f2 anlamında hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğunda tüzel kişinin perdesi aralanmalı ve tüzel kişilik vasıtası ile elde edilmek istenen amaç engelllenmelidir. (Tekinalp, Ünal “Perdeyi Kaldırma Teorisi” İstanbul 1995 s 396) şeklinde ifade edilmektedir. Organik bağ kavramı ise Yargıtay içtihatların da iki şirket arasında devir ilişkisinin olması ayrı merkezden işlerin yürütülmesi, faaliyet alanlarının ve müşteri çevresinin aynı olması iki şirketin organizasyon ve malvarlıklarının birbirine karışması, çalışanların büyük ölçüde aynı olması, akrabalık ilişkisi v.b. Şeklinde yer bulmuştur. Tüm açıklanan kavramlar somut davada incelenecek olursa …A.Ş.’ni… Kargo A.Ş.’ye 08.02.2016 tarihine kadar ortak olduğu, bu tarihe kadar dava dışı …’ün her iki şirketin ortağı olduğu, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …her iki şirketin de yönetim kurulu üyesi oldukları, … 08.02.2016 tarihinin öncesinde ve sonrasında her iki şirkette de çeşitli sıfatlarda görev aldığı, yönetim kurulu üyeliği yaptığı, ayrıca … Kargo A.Ş.’nin hisselerini devralan …A.Ş.’de genel müdür yardımcısı olduğu, her iki şirketin ortağı olan …’ün damadı olan…’ın…’da görev aldığı, her iki şirkette yönetim kurulu üyeliği yapan …’ın …’de de görev aldığı, … Kargo A.Ş.’nin 2015 yılı genel kurul toplantısının…Holding A.Ş.’nin adresinde yapıldığı, her iki şirket arasında organik bağın mevcut olduğu, bu hususun İstanbul … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da vurgulandığı, İstanbul BAM 27 HD’nin 2018/3134 Esas – 2018/1507 Karar sayılı ilamında da organik bağın mevcudiyetinin kabul edildiği tespit edilmiş olmakla tüzel kişilik perdesinin aralanması için gereken şartların oluştuğu, davalı olan her iki şirketin davaya konu alacaktan sorumlu oldukları anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Sözleşmelere bağlı kambiyo ilişkisinden kaynaklanan 1.530.000,00-TL alacağın dava tarihi olan 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 104.514,30 TL nispi karar harcından peşin ve tamamlama harcı ile alınan 24.128,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 80.385,72 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 86.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 28.022,18 TL’nin ( 44,40 TL Başvurma Harcı, 6,40 TL Vekalet Suret Harcı, 170,78 TL Peşin Harç, 23.957,80 TL Tamamlama Harcı, 242,80 TL tebliğler, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …