Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/263 E. 2020/84 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/263
KARAR NO : 2020/84

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 15/10/2012
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 01.02.2005 tarihli protokol ile davalının kiracısı olduğu ve alt kiraya verme yetkisi bulunduğu … merkez ilçesi … mahallesi 131 pafta 101 ada ve 17 parsel olarak kayıtlı taşınmaz ile bu taşınmaz üzerinde inşa edilecek akaryakıt istasyonunun 27 yıl süreyle müvekkili şirkete kiralanması, tapuya şerhi ve bayilik sözleşmesinin kurulası hususunda anlaşma düzenlendiğini, buna uygun olarak 06.12.2004 tarihinde kira sözleşmesi, ayrıca söz konusu taşınmaz üzerinde… bayisi olarak işletilmek üzere 04.02.2005 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, protokole uygun olarak tapu kaydı üzerine de 25.01.2005 tarihinde şerh konulduğunu, protokolün 6. Maddesi gereği 27 yıllık kira sözleşmesi bedelinin 27.000+KDV USD karşılığı 34.466 TL olarak davalıya 17.02.2005 tarihinde ödendiğini, daha sonra istasyonunun işletilmesi bakımından gerekli olan ekipmanlar bakımından ariyet sözleşmesi imzalanarak davalının kullanımına tahsis edildiğini, müvekkilinin 27.06.2007 tarihinde zorunlu kılınan “istasyon otomasyon sistemini” istasyonda kurduğunu ancak Rekabet Kurulunun 05.03.2009 tarihli kararı ile bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi ve kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin 18.09.2010 tarihinde ortadan kalkacağına ilişkin kararı gereği, taraflar arasında 18.09.2010 tarihinde yeni bir 5 yıllık bayilik sözleşmesinin imzalandığını, davalının istasyonu bir başka kişiye devretmesi ve EPDK.’nın bayilik lisansını 23.08.2011 tarihinde iptal etmesi sebebiyle bu tarihten sonraya isabet eden kira sözleşmesi bedeli bakımından davalının haksız zenginleştiğini, KDV dahil 30.182,04 TL’nin iade edilmesi gerekirken edilmediğini, ariyet olarak verilen malların veya bedelinin iadesi gerektiğini, bu hususta davalı adına 25.01.2012 tarihli 1.312, 73 TL tutarında fatura düzenlenmesine rağmen bunun da ödenmediğini, ayrıca davalının üye olduğu Positive Bayi Üyelik uygulamasına katılım bedeli olan 70,36 TL’yi, otomasyon bakım ücreti olan 354 TL’nin ariyet olarak verilen malların demonte masrafı olan 708 TL’nin de ödenmediğini ileri sürerek, bakiye kira bedeli olan 20.369,44 USD ile diğer fatura toplamı olan 2.455,09 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, kira şerhi tarihinin 25.01.2005 tarihi olduğunu ve 25.01.2010 tarihi itibariyle hükümsüz kaldığını, davacının talebinin TL cinsinden olması varsa temerrütün dava tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini, iktisap tarihinden itibaren avans faizi talebinin yersiz olduğunu, demonte için ücret talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 102 ve davamı maddelerine göre acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasında düzenlenen 01.02.2005 tarihli protokolün incelenmesinde, davalının 17 parselde kayıtlı taşınmazda inşaa edilmiş ve edilecek istasyonda davacının bayisi olarak 27 yıllık sözleşme imzalamayı ve bu sözleşmenin tapuya şerhini yüklendiği, 6. Maddede ise bu süre için 27.000 USD kira bedelinin davacı tarafından davalıya ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Aynı taraflar arasında düzenlenen 06.12.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu petrol istasyonunda, davalı davacıya ait ürünlerin satışı konusunda anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 04.02.2005 tarihinde imzalanan bayilik sözleşmesinin 31/bb maddesinde, bakiye intifa kira süresinin tazmini şekli düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki 5 yıl süreli bayilik yeni bir bayilik sözleşmesi 18.09.2010 tarihinde imzalanmıştır. Bayilik sözleşmesinin 23. Maddesi uyarınca davacı kayıt ve defterleri kati delil oluşturacağı da benimsenmiştir.
Tapu kaydının incelenmesinden, 101 ada 17 parsel üzerine 25.01.2005 tarihinde kira şerhinin tapuya yazıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi kurula verilerek rapor ve ek rapor alınmış, alınan rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas asınmıştır. Bilirkişi rapor ve ek raporunda özetle, kullanılmayan bakiye 7409 günlük kira süresi nedeniyle 23.221,29 TL ve KDV miktarı alacağı bulunduğu, sabit yatırım nedeniyle 1.312,73 TL, positive katılım bedeli olarak 70,63 TL, iade masrafları nedeniyle 708,00 TL ve bakım masrafları nedeniyle 354 TL olmak üzere toplam 25.666,38 TL alacağı bulunduğu belirlenmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen bayilik ve kira sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verilen peşin kira bedeli ile katılım ve ariyet bedelleri ile demonte bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin, dosyadaki tüm beyanlar ve özellikle davalı beyanlarından davalının kusuru nedeniyle ifasının imkansız hale geldiği ve yine sözleşme uyarınca davacı yanın defterlerinin kesin delil olması karşısında davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve davacının alacağının göre toplam 32.627,13 TL olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda yapılan incelemede, sözleşme tarihinde peşin olarak ödenen kira bedelinden sözleşmenin ifa edilmeyen kısmına denk gelen miktar yönünden davalı yanın, kira sözleşmesinin terkin edilmediğine ilişkin bir savunmasının bulunmaması karşısında davacının isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Diğer yandan istek kalemleri arasında yer alan otomasyon sisteminin bakım masrafları yönünden taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı yanın sorumluluğu bulunmaktadır. Ariyet sözleşmesine konu malın iadesine ilişkin masraflar da yine ariyet alan davalıya aittir. Diğer yandan davalı yan, üyelik giderleri için düzenlenen faturaya süresinde itiraz etmemesi karşısında fatura içeriğinin kesinleştiği kabul edilmiş, yatırım bedelleri yönünden taraflar arasındaki sözleşmenin 20. Maddesi hükmü gözetilerek iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona erme tarihi itibariyle sözleşmeler için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak, dava öncesi TBK nun 117. Maddesi uyarınca davacının davalıyı temerrüde düşürmediği anlaşıldığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ve davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİNİN BOZMA KARARI:
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, “Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 27 yıl yani 9860 gün için yapılmış olduğu, kira sözleşmesi için öngörülen döviz üzerinden kira bedelinin TL olarak ödeneceği için davalıya 36.466 TL (KDV dahil) kira bedeli ödendiği sabittir. Bu sözleşmenin süresinden önce sona erdiği anlaşılmıştır. Yani sözleşmenin geriye kalan 7409 günü uygulanmamıştır. Sözleşmenin 6.maddesi gereğince sözleşmenin uygulanmaması halinde karşılıksız kalan kira bedeli iade edilecektir. Bu durumda mahkemece 36.466 TL (KDV dahil) kira bedeli herhangi bir KDV indirimi yapılmaksızın 9860 güne bölünüp bulunacak bir günlük kira bedeli ile 7409 günlük kullanılmayan kira süresi çarpılıp bulunacak miktarın KDV eklenmeksizin davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken, bilirkişice kira bedelinden önce KDV indirimi yapılıp bulunan iade bedeline KDV eklenmeksizin davacının hak ettiğinden daha az miktara hükmedilmesi yanlış olup, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekirken bu şekilde onanması doğru olmadığından Dairemizin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bu şekilde bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.

YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
Yargıtay 19. HD’nin bozma kararına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra bozma kararına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay 19. HD’nin içtihadı doğrultusunda 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda, kira sözleşmesinin 9860 gün olduğu, bir günlük kira bedelinin 3,70 TL olduğu, sözleşmenin erken feshi nedeniyle uygulanmayan 7409 günlük kira bedelinin ise 27.413,30 TL olduğu tespit edilmiş, bu rakama Yargıtay’ın bozma kararı öncesinde hazırlanan 26.03.2015 tarihli bilirkişi raporundaki sabit yatırım bedeli, pozitiv katılım bedeli, iade masrafları ve bakım masrafları kalemleri de eklendikten sonra davacının toplam alacağının 29.858,39 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 29.858,39 TL davacının takip talebindeki talebinin altında kalmakta olup bu rakam üzerinden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-29.858,39-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.039,63-TL nispi karar harcının peşin alınan 647,85-TL harçtan mahsubu ile eksik 1.391,78-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.776,40-TL ( 2.400,00-TL BK ücreti, 376,40-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.900,25-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 672,30-TL ( 21,15-TL BH, 647,85-TL PH, 3,30-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.478,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır