Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/253 E. 2020/73 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/253
KARAR NO : 2020/73

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, çeşitli tv üniteleri, gardrop, raf gibi çeşitli mobilya ürünlerini davalı şirket için taraflarca imzalanmış satın alma sözleşmesi kapsamında imal ettiğini, bu mobilya ürünlerini davalı şirkete veya davalı şirketin belirttiği müşterilerine kargo yolu ile teslim ettiğini, bu ürünlerin teslimatlarından sonra müvekkilinin, İstanbul … İcra Dairesinin… E. sayılı dosyasında numaraları ve miktarları belirtilen 4 adet irsaliyeli faturaları davalı şirkete teslim ettiğini, Ayrıca, taraflar arasında mail yolu ile cari hesap ekstreleri gönderilerek borç konusunda mutabakat sağlandığını, bu mutabakat maillerinde, davalı şirketin, müvekkil şirkete olan borcunun varlığı ve miktarı belirtilerek taraflarca kabul edildiğinin görüldüğünü, bu hesap ekstresine davalı-borçlu şirketin, itiraz etmemesine rağmen borcunu ödemediğini, davalının borcu ödememesi üzerine, aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. s.lı dosyası ile 154.745.88.-TL asıl alacak ve 4.094.28-TL faiz olmak üzere toplam 158.840,16.-TL. takip rakamlı ilamsız icra takibinin 02.04.2019 tarihinde yapıldığını, davalının borcunun olmadığından bahisle borca, faize ve tüm ferilerine 09.04.2019 tarihinde itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalının, itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, itirazında hiçbir gerekçe sunmadığını, davalı-borçlu şirkete, icra takibine konu fatura ve cari hesap ekstreleri teslim edilmiş ve davalının yazılı veya sözlü usulüne uygun hiçbir itirazda bulunmadığını,müvekkil şirketin, satın alma sözleşmesi kapsamında yapılması gereken bütün işleri yaptığını, imal edilen mobilya ürünlerini teslim etmiş olup karşılığında fatura düzenlenlediğini ve davalı-borçlu şirkete faturayı teslim ettiğini, davalının ise ülkemizdeki yargılama sürelerinin uzunluğundan faydalanarak borcu ödeme zorunluluğunu uzatmak için kötüniyetle icra takibine itiraz ettiğini ve müvekkilinin alacağını icra yolu ile almasını engellediğini, davalı şirketin icra takibine itiraz ettikten sonra yasa gereği arabuluculuk kanun yoluna 17.04.2019 tarihinde başvurduğunu, arabuluculuk görüşme günü olarak 26.04.2019 günü belirlendiğini ve taraflara bildirildiğini, davalı şirketin avukatı ile, arabuluculuk gününde, arabulucunun işyerinde bir araya geldiklerini, davalı şirketin avukatının borcun ödenmesi konusunda hiçbir şekilde bir, anlaşma yapmayacağını belirttiğini, bunun üzerine arabulucu huzurunda anlaşamama arabuluculuk son tutanağı taraflar ve arabulucu tarafından imzalanarak düzenlendiğini, davalının ticari defterleri incelendiğinde, faturayı aldığı ve resmi kayıtlara işlediğinin tespit edileceğini, davalının, … Vergi Dairesine verdiği BA-BS form ve beyannameleri incelendiğinde, fatura ve içeriğini teslim alıp, kayıtlarına işleyerek, beyannamelerinde göstererek resmileştirdiğinin ortaya çıkacağını, davalının haksız ve kötüniyetle yaptığı itirazının iptal edilerek asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin yasalara ve hakkaniyete uygun bir karar olacağını, yerel mahkemelerde ve Yargıtay kararlarında takip öncesi faiz ile İlgili olarak temerrüt noktasında çelişkili kararlar verildiğinden, faiz miktarı yönünden talep edilen rakam ile bilirkişinin belirlediği rakam arasında küçük de olsa farklar oluşabileceğinden ve bu faiz farkları nedeniyle davanın kısmen reddi halinde karşı vekalet ücretine hüküm verilebildiğinden, icra takip talebinde belirtilen 4.094.28-TL takip öncesi faizi işbu davada talep etmediklerini, takip öncesi faizin karar verilirken dikkate alınmamasını talep ettiklerini, iş yapıldıktan ve fatura teslim edildikten sonra bedelinin ödenmesi ticari teamül olmasına karşın, davalının hem borcu Ödememesi ve hem de icra takibine itiraz etmesinin kötü niyetini gösterdiğini, davalının itiraz nedeninin, işi sürüncemede bırakarak zaman kazanmak olduğunu, bu durumun da müvekkilini mağdur ettiğini, davalı şirketin, asıl alacağının %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, takibe konu borcun tacirler arası ticari ilişkiden kaynaklandığından, vadesinde ödenmeyen borçlara yürütülecek faiz, en yüksek ticari avans faizi olduğunu, davalının haksız itirazının iptali ve takibin asıl alacak ve ferileri yönünden devamı için işbu davayı açmak zorunda kalındığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; tarafların aralarındaki ticari ilişki ve ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına karşı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibaret olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLER;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı vekili 20/12/2019 tarihli dilekçesi ekinde dava konusu olaya ilişkin davacı şirkete gönderilen banka havale makbuzları ve ödeme evrakları fotokopileri dosyaya sunulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup takip ve dava tarihlerinden sonra taraf şirketler arasında 13/06/2019 tarihinde protokol imzalandığı, davamıza konu icra takibi sebebi ile davalı tarafından haricen 173.367,17 TL ödendiği ve davalının ibra edildiği, bu hususun banka dekontları ile de sabit olduğu, 28/01/2020 tarihli celsede davacı vekilinin davanın icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden devam ettiğini beyanı ettiği dikkate alınarak; icra takibine konu alacak, yargılama sırasında taraflarca imzalanan protokolde belirlendiği şekilde ödenmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ayrıca her ne kadar asıl alacak ödenmiş ise de dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da takibe itirazında haksız olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebi ile HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA;
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3–Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40TL maktu karar harcının peşin alınan 1.848,48TL harçtan mahsubu ile artan 1.794,08TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 18.650,86TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.977,98TL (44,40TL BH, 6,40TLVSH, 1.848,48TL PH, 78,70TL posta ve tebliğler) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır