Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2020/112 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/245
KARAR NO : 2020/112

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin …Esas Sayılı Asıl Davası Yönünden

DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, … AVM içinde zemin katta bulunan mağazanın dava dışı …A.Ş.’den kiralandığını, bu mağazanın davalı ile yapılan mağaza ve bayilik sözleşmesi kapsamında “…” işletme adı ile bayiliği ve işletmesinin davalı …Şti.’ye verildiğini, davalının 2016 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarının genel giderlerini, tüketim giderlerini ve su bedellerini ödemediğini, bunun üzerine @ fatura düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, borcun ödenmemesi üzerin de İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe davalı şirketin itiraz etmesi üzerin de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı şirkete altı tane teminat mektubu verdiklerini, davacı şirketin bu teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, teminat mektuplarının toplam tutarının 508.195,60 TL olduğunu, bu miktarın davacının alacağının tamamını karşıladığını, davacının kendilerinden doğacak alacaklarına karşı 1.000.000,00 TL değerinde sigorta yaptırdığını, davacının kendilerinden alacakları olsa bile temerrüt ihtarında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, 24.09.2008 tarihli kira sözleşmesini, … mağaza işletme ve bayılık sözleşmesini, @ fatura dökümlerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, teminat mektuplarını, davacı tarafın sigorta poliçesini, ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299’a göre; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında imzalanan Mağaza İşletme Sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin “Sözleşme Konusu Mecur” başlıklı 1’inci maddesinde “Şirket …’da kurulan … isimli büyük alışveriş merkezinde 24.09.2008 tarihli kira sözleşmesi ile …A.Ş.’den kiraladığı mağazanın iş bu sözleşme uyarınca işletmeciye işletme hakkını vermektedir.” yazılı olduğu, “Sözleşmenin Bütünlüğü” başlıklı 2’nci maddesinde de “Şirketin asıl sözleşme ile asıl kiralayana karşı yüklendiği kira ve her türlü gider dahil olmak üzere her türlü borç, taahhüt ve mükellefiyetine tamamen vakıf olduğunu ve asıl asıl kiralayana karşı işletmeci ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, (…) kabul ve beyan eder.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Sözleşmede yer alan bu iki hüküm taraflar arasında yapılan sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu ve 6098 sayılı TBK m. 322’de yer alan “Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.” hükmüne göre de alt kiracılık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.

Davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Davacının takip talebinde borcun kaynağını … AVM genel giderleri olarak gösterdiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz dosyasıda İstanbul…Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas;…Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmeden önce bu mahkemece 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda sadece bu davaya konu icra takibi alacağı değil davacı şirketin diğer AVM’lerde davalı şirkete kiraladığı diğer mağazalardan kaynaklı alacakları ile ilgili olarak başlattığı icra takiplerine yönelik olarak da hesaplama yapılmıştır. Raporda, davacının davalıdan diğer dosyalarla birlikte toplam alacaklı olduğu miktarın 310.115,58 TL olduğu, davacı tarafın nakde çevirdiği teminat mektuplarının miktarının 508.195,60 TL olduğu, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu masrafların ana para toplamının 21.193,75 TL, faizinin ise 689,32 TL olduğu, nakde çevrilen teminat mektuplarının borca mahsup edilmesi durumunda ise davacını alacağının bulunmadığı tespitinde bulunulmuştur.

İstanbul … İcra Dairesinin…sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda masraf olarak talep edilen ana para tutarının 17.504,43 TL, faiz talebinin ise 4.718,48 TL olduğu görülmektedir. Dolayısıyla hazırlanan 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda ki hesaplama ile İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasındaki davacı talepleri birbiriyle uyuşmamaktadır. 6100 sayılı HMK m. 30’a göre usul ekonomisi gereği dosya tekrar bilirkişiye gönderilmemiştir.

Davacı tarafın davalıdan almış olduğu teminat mektuplarının her biri ilgili bankalardan sorulmuştur. Gelen yazı cevaplarında teminat mektuplarının davacı tarafından nakde çevrildiği bildirilmiş, teminat mektuplarının bir örneği de yazı cevabı ekinde dosyaya gönderilmiştir. Teminat mektuplarının incelenmesi sonucunda mektupların tamamının mal alımlarından dolayı davacıya verildiği, davalı şirketin davacı şirketle olan alt kira ilişkisini ve kiralanan yerin zorunlu masraflarından kaynaklanacak alacakları kapsamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından nakde çevrilen teminat mektuplarının davalı tarafın borcuna mahsubu talebi kabul edilmemiştir.

Davalı tarafın davacının kendilerinden doğacak alacaklarına karşı 1.000.000,00 TL değerinde sigorta yaptırdığı, davaya konu alacağı bu sigortadan alabileceği itirazı ile ilgili olarak dosyaya sunulan davacı şirketin sigorta şirketi olan … A.Ş.’nin 20.03.2017 tarihli yazısında Kredi Sigortası Genel Şartları B.3 maddesine göre; “Sigortalının alacak tutarı ve haklarının geçerliliğinin ihtilaflı olduğu durumlarda tazminat ödemesinin bu ihtilafın kesinleşmiş bir mahkeme veya hakem kararı ile sonuçlanmasına kadar ertelenir.” hükmü uyarınca davacının talebinin güncellendiği ve mahkeme kararı ile kesinleşinceye kadar ya da anlaşma sağlanıncaya kadar tazminat hakkının askıya alındığı bildirilmiştir. Dolayısıyla davacı şirketin mahkememiz dosyasına konu olan uyuşmazlık için kendi sigorta şirketinden tazminat alabilmesi yargılama bitinceye kadar Kredi Sigortası Genel Şartları B.3 maddesine göre hukuken mümkün değildir.

Taraflar arasında imzalanan Mağaza İşletme Sözleşmesinin “Kira Bedeli, Giderler ve Ödenmesi” başlıklı 5’inci maddesine göre; “İşbu sözleşme uyarınca ödenecek kira bedeli asıl sözleşme uyarınca şirketin asıl kiralayana ödemekle yükümlü olduğu kira bedeli ve her ne nam altında olursa olsun tüm giderlerden oluşmaktadır.” yazılıdır. Ana sözleşmenin “Giderler” başlıklı 11’inci maddesinde de giderlerin nelerden oluştuğu açıkça belirtilmiştir. Davacı tarafın talep ettiği giderler 6098 sayılı TBK m. 341’de yer alan “Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.” hükmü kapsamına girmekte olup bu giderlerden davalı sorumludur.
6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınan İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacı taraf 17.504,43 TL asıl alacak ve 4.718,48 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 22.222,91 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak davaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin 6102 sayılı TTK m. 18/II’e uygun şekilde ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Mahkememiz Dosyası İle Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin
2019 / 57 Esas; 2019 / 866 Karar Sayılı
Davası Yönünden

DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, … AVM içinde bulunan mağazanın dava dışı … A.Ş.’den kiralandığını, bu mağazanın davalı ile yapılan mağaza ve bayilik sözleşmesi kapsamında “…” işletme adı ile bayiliği ve işletmesinin davalı …Şti.’ye verildiğini, davalının 2016 yılı Temmuz ve Ağustos aylarının genel giderlerini, tüketim giderlerini ve su bedellerini ödemediğini, bunun üzerine @ fatura düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, borcun ödenmemesi üzerin de İstanbul… İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe davalı şirketin itiraz etmesi üzerin de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı şirkete altı tane teminat mektubu verdiklerini, davacı şirketin bu teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, teminat mektuplarının toplam tutarının 508.195,60 TL olduğunu, bu miktarın davacının alacağının tamamını karşıladığını, davacının kendilerinden doğacak alacaklarına karşı 1.000.000,00 TL değerinde sigorta yaptırdığını, davacının kendilerinden alacakları olsa bile temerrüt ihtarında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, 29.11.2006 tarihli kira sözleşmesini, … mağaza işletme ve bayılık sözleşmesini, @ fatura dökümlerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, teminat mektuplarını, davacı tarafın sigorta poliçesini, ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299’a göre; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında imzalanan Ticari Kira Sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin “Konu” başlıklı 3’üncü maddesinde “Sözleşme, mecurun 6570 sayılı Kanun çerçevesinde kiraya veren tarafından kiracıya kiralanması, sözleşme süresi içinde kiracı tarafından kullanılması ve işletilmesinin hüküm ve şartlarını düzenler.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Sözleşmede yer alan bu hüküm taraflar arasında yapılan sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu göstermektedir.

Davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Davacının takip talebinde borcun kaynağını … AVM genel giderleri olarak gösterdiği anlaşılmaktadır. Mahkememizin bu dosyasının birleştirildiği mahkememizin… Esas sayılı asıl dava dosyası öncesinde görevsizlik kararı veren İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmeden önce bu mahkemece 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda sadece bu davaya konu icra takibi alacağı değil davacı şirketin diğer AVM’lerde davalı şirkete kiraladığı diğer mağazalardan kaynaklı alacakları ile ilgili olarak başlattığı icra takiplerine yönelik olarak da hesaplama yapılmıştır. Raporda, davacının davalıdan diğer dosyalarla birlikte toplam alacaklı olduğu miktarın 310.115,58 TL olduğu, davacı tarafın nakde çevirdiği teminat mektuplarının miktarının 508.195,60 TL olduğu, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu masrafların toplamının ise 3.668,88 TL olduğu, nakde çevrilen teminat mektuplarının borca mahsup edilmesi durumunda ise davacının alacağının bulunmadığı tespitinde bulunulmuştur.

İstanbul…İcra Dairesinin… sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda masraf olarak talep edilen ana para tutarının 3.668,88 TL, faiz talebinin ise 126,18 TL olduğu görülmektedir. Dolayısıyla hazırlanan 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda ki hesaplama ile İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasındaki davacı talepleri birbiriyle uyuşmamaktadır. 6100 sayılı HMK m. 30’a göre usul ekonomisi gereği dosya tekrar bilirkişiye gönderilmemiştir.

Davacı tarafın davalıdan almış olduğu teminat mektuplarının her biri ilgili bankalardan sorulmuştur. Gelen yazı cevaplarında teminat mektuplarını davacı tarafından nakde çevrildiği bildirilmiş, teminat mektuplarının bir örneği de yazı cevabı ekinde dosyaya gönderilmiştir. Teminat mektuplarının incelenmesi sonucunda mektupların tamamının mal alımlarından dolayı davacıya verildiği davalı şirketin davacı şirketle olan alt kira ilişkisini ve kiralanan yerin zorunlu masraflarından kaynaklanacak alacakları kapsamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından nakde çevrilen teminat mektuplarının davalı tarafın borcuna mahsubu talebi kabul edilmemiştir.

Davalı tarafın davacının kendilerinden doğacak alacaklarına karşı 1.000.000,00 TL değerinde sigorta yaptırdığı, davaya konu alacağı bu sigortada alabileceği itirazı ile ilgili olarak dosyaya sunulan davacı şirketin sigorta şirketi … A.Ş.’nin 20.03.2017 tarihli yazısında Kredi Sigortası Genel Şartları B.3 maddesine göre, sigortalının alacak tutarı ve haklarının geçerliliğinin ihtilaflı olduğu durumlarda tazminat ödemesinin bu ihtilafın kesinleşmiş bir mahkeme veya hakem kararı ile sonuçlanmasına kadar ertelenir hükmü uyarınca davacının talebinin güncellendiği ve mahkeme kararı ile kesinleşinceye kadar ya da anlaşma sağlanıncaya kadar tazminat hakkının askıya alındığı bildirilmiştir. Dolayısıyla davacı şirketin mahkememiz dosyasına konu olan uyuşmazlık için kendi sigorta şirketinden tazminat alabilmesi yargılama bitinceye kadar Kredi Sigortası Genel Şartları B.3 maddesine göre hukuken mümkün değildir.

Taraflar arasında imzalanan Ticari Kira Sözleşmesinin “Mecurda Ticari Faaliyete Başlanılması ve Sürdürülmesi” başlıklı 8’inci maddesinin 6’ncı bendine göre; “Su, elektrik ve benzeri gibi konularda kiracı ilgili dağıtım şirketleri ile doğrudan kendi nam ve hesabına sözleşme akdederek mecur için ayrı sayaç bağlatır. Ancak ticaret merkezinin alt yapısının kendi adına sözleşme yapmaya ve ayrı sayaç bağlatmaya uygun olmadığı hallerde anılan hizmet kolektif olarak alınır.” yazılıdır. Sözleşmenin “Genel Giderler” başlıklı 10’uncu maddesinde de genel giderlerin neler olduğu ve kiracı tarafından ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafın talep ettiği giderler 6098 sayılı TBK m. 341’de yer alan “Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.” hükmü kapsamına girmekte olup bu giderlerden davalı sorumludur.

6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınanİstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacı taraf 3.668,88 TL asıl alacak ve 126,18 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 3.795,06 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak davaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin 6102 sayılı TTK m. 18/II’e uygun şekilde ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin … esas sayılı dosyası yönünden;
a-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 17.504,43 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
b-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 17.504,43 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davanın reddedilen 4.718,48 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul … ATM… esas ve… karar sayılı dosyası yönünden;
a-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 3.668,88 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
b-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 3.668,88 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davanın reddedilen 126,18 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.195,73-TL nispi karar harcının peşin alınan 268,41-TL harçtan mahsubu ile eksik 927,32-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.453,50-TL ( 1.000,00-TL BK ücreti, 548,70-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.144,89-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 287,51-TL ( 14,50-TL BH, 268,41-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/57 Esas ve 2019/866 karar sayılı davası yönünden:
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 250,62-TL nispi karar harcının peşin alınan 45,84-TL harçtan mahsubu ile eksik 204,78-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 95,20-TL ( tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 92,03-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 64,94-TL ( 14,50-TL BH, 45,84-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
12-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 126,18-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememizin … esas sayılı asıl dava yönünden İstinaf kanun yolu açık, birleşen İstanbul … ATM … esas ve… karar sayılı dosyası yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır