Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2020/603 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/244
KARAR NO:2020/603

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/04/2019
KARAR TARİHİ:06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını ve davalı şirketin alacağı sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacıyla kötü niyetli olarak borcun tamamına, faiz oranına itiraz ettiğini, davalının itirazında ödeme emrine konu borcun tamamının ödendiğini beyan etmek suretiyle ödeme itirazında bulunmuş olup, bu itirazı ve beyanının doğru olmadığını, taraf defter ve kayıtlarından, davalının davacıya borcu olduğunun sabit ve tartışmasız olduğunu, dolaysıyla borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olup, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, bu nedenlerle; davalı borçlunun itirazının iptali ile İcra takibinin devamını, itiraz ile takibin durmuş olduğundan borçlunun, alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine karşı davalının yaptığı itirazın iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … …. Şti ile davalı …. Ltd. Şti her ikiside tacir olup aralarında akdedilmiş bir sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının yasal defterleri, mizanlar ve cari hesap kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davalının 22.12.2016 tarihide borç bakiyesinin 46.707,52TL iken 29.12.2016 tarihinde 30.000,00TL ödeme yaptığı ve 31.12.2016 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 16.707,52TL olduğu, 10.02.2017 tarihinde 3.500,00TL ödeme yaptığı dönemde 31.12.2017 tarihli borç bakiyesinin 40.683,82 TL ve 2018 döneminde hiç ödeme yapmadığı, 31.12.2018 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 57.238,04 TL olduğu, davacı … Ltd. Şti 57.238,04TL alacağı hakkında 29.01.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalı …. Şti 18.02.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, … Esas sayılı dosya kapsamında tespit edildiği, davalı …. Ltd. Şti’nin 24.01.2019 tarihinde yasal defterlerinin incelenmesi için Mahkeme kalemine gelmediği, yasal defterlerini ibraz etmediği, incelenen dosya kapsamında da herhangi bir cevabının bulunmadığının tespit edildiği, davacı …. Ltd. Şti’nin 2016-2017-2018 hesap dönemleri yasal defterleri, mizanları ve davalı cari hesapları incelenmiş olup yapılan mal ve hizmet faturalarının kayıtlarının yapıldığı, davalının 29.12.2016 tarihinde 30.000,00TL ve 10.02.2017 tarihinde 3.500,00TL ödeme yaptığı, başka da bir ödemesinin yapılmamış olduğu, davalının davacıya 31.12.2018 tarihi itibariyle 57.238,04TL borcu olduğu, iki tarafın tacir olduğu, aralarında bir faiz akdi bulunmadığı, bu nedenle 3095 sayılı yasa uyarınca %9 yasal faiz uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı aleyhine klima bakımından kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağına ilişkin takip başlatmış, davalının itirazı üzerine davacı tarafça iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre tarafların ticari defterlerinin mahkememize sunulmasına karar verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş ancak davalı taraf ticari defterlerini mahkememize verilen süre içinde sunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Hazırlanan 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerine göre davacının davalıdan 57.238,04 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, her ne kadar davacı taraf işlemiş faiz talep etmiş ise de; alacağın vadesinin belirlenmediği, davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtar ve ihbarda bulunulmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile; takibin 57.238,04TL asıl alacak üzerinden takip tarihindeki koşullarla aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 3.909,94TL harçtan peşin alınan 846,28 TL’nin mahsubu ile eksik 3.063,65TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 897,08TL (44,40TL BH, 846,28TL PH, 6,40TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.030,00TL(800,00TL bilirkişi ücreti, 230,00TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 848,33TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 8.240,95TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır