Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2022/509 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/230 Esas
KARAR NO:2022/509

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:15/02/2012
KARAR TARİHİ:14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Davalı ile Müvekkili … İnşaat Nak.taah. Teks. Turizm Bilgi İşlem Pazarlama Ltd. Şti arasında akdedilen sigorta sözleşmesi ile İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesinin tanzim edilmiş olduğu Müvekkil Şirket ile Sigorta Şirketi arasında yukarıda arz edilen sigorta ilişkisinin kurulmasının akabinde ve sigorta ilişkisinin devam ettiği, 10,02.2010 Tarihinde, Müvekkili Şirkete ait ve sigorta kapsamı içerisinde bulunan Yozgat …’deki iş yerinde talebine dayanak teşkil eden ve …’ın vefatı ile sonuçlanan iş kazası vuku bulmuş olduğu iş kazasının gerçekleşmesinin hemen ardından riskin gerçekleştiği Sigorta Şirketine ihbar edilmiş olduğu davalı … Şirketinden işbu dosyanın İstenilmesi halinde İş kazası ve akabinde yaşanan gelişmeler hakkında Sigorta Şirketinin bilgilendirilmiş olduğu bahse konu iş kazası nedeniyle …mirasçıları olan Eşi …, Oğlu …, Kızı … İle aynı evde birlikte ikamet ettikleri ve Müteveffa …’ın desteği ile hayatını idame ettirmekte olan anne … tarafından Müvekkili şirket aleyhine … İş Mahkemesî’nin …’ Esas Sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talebiyle tazminat davası İkame edilmiş olduğu davanın ikamesinin ardından, Yukarıda bahsedilen tazminat davası, tarafların sulh olması nedeniyle davacıların davalarından feragat etmesi nedeniyle reddedilmiş olduğu Müvekkili Şirketçe İş kazası neticesinde hayatını kaybeden müteveffanın ailesine ve destek sağlamakta olduğu kişilere yapılan bu tür ödemeler Sigorta Poliçesi içerisinde yer alan teminatlar kapsamında bulunmakta olup, Müvekkili Şirket tarafından Davalı … Şirketine sigorta poliçesi kapsamında tazmini talepleri sonuçsuz kalmış olduğu Müteveffanın yaşı , evli ve iki çocuğunun olması ve hali hazırda annesi …’a destek sağlamaya devam etmesi hususları ile bahse konu iş kazası ile ortaya çıkan sonucun ağırlığı hususu göz önünde bulunduruldurulmuş olduğu, müvekkili şirket tarafından Müteveffanın ailesi ile destek sağlamakla yükümlü olduğu annesine sulh yoluyla ödenmiş bulunan tazminat miktarının Sigorta Şirketini zarara uğratmak kastıyla verilmiş olduğu fahiş bir tazminat tutar olmadığını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle;
… sayılı hasar dosyası içeriği borç ilişkisine mesned olayın oluş şekli ve durumu ile sorumluluğun bulunmadığını ispatlamış olup bilirkişi incelemesi poliçeden kaynaklı sorumluluğun bulunmadığı hususunu ispatlayacak olup … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası gerçek zarar miktarının belirlenmesine ilişkin delilleri içerdiği düşünülmekte olup SGK başkanlığı tarafından zarar görenlere bağlanan peşin değerli gelirin miktarı ve rücua tabi alacaklardan bulunup bulunmadığı hususlarında müzekkere yazılması Davacı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkının saklı kalmak kaydını talep etmiştir.
Mahkememizce bozma öncesi alınan 21.02.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda iş kazası nedeniyle soruşturma dosyasından alınan raporda kusur oranı belirlenmediğinden, öncelikle kusur oranının belirlenmesi istenmiş, bilirkişi kuruluna iş kazalarında uzman bilirkişi de katılarak ,kusur oranı ve iş kazası sonucu vefat edenin hak sahiplerinin destekten yoksun kaldıkları zarar ve davacı ödemeleri de değerlendirilerek davalının sorumlu olabileceği bedelin varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından rapor alınmıştır.
Mahkememizce bozma öncesi alınan 10.12.2014 tarihli raporda, meydana gelen iş kazasında davacının % 90, kazazade …’ın % 10 kusurlu olduğu, iş kazası sonucu vefat eden …’ın anne ve babasına yapılan destekten yoksunluk tazminatı ödemesi nedeniyle 18.04.2011 ibraname tarihi itibariyle davacının talep edebileceği tazminat tutarının 57.322.93 TL olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce bozma öncesi alınan 16/06/2014 tarihli ek raporda; hak sahipleri bakımından hesaplanan maddi tazminat miktarına göre davacı tarafın davalı … şirketine rücu edebileceği tazminat tutarı iki seçenekli olarak hesaplanmış ve birinci seçenekte , maddi ve manevi tazminat tutarları ile sınırlı olarak davacının davalıya rücu edebileceği tutarın 57.322.93 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminat olmak üzere 107.322,93-TL olduğunu, SGK tarafından hak sahiplerine bağlanan ilk gelir peşin değerlerinin rücuya tabi olan kısmı 86.444,19-TL ‘nin davacı şirket tarafından SGK ‘ya henüz ödenmediği için bu tutarın davalı … şirketinden talep edilemeyeceğini, ikinci seçenekte ise 57.322.93 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminat ile 86.444,19-TL SGK rücu tazminatı olmak üzere toplam 193.767,12-TL tazminat istenebileceğini beyan etmişlerdir.
Davacı vekili 14/10/2015 tarihli ıslah dilekçesinde; yapılan bilirkişi incelemesi ile müvekkili için alınması gerekli gerçek nihai zararının 107.322,93-TL olduğunun tespit edildiğini, dava değerini arttırdıklarını açıklamış, bu miktar üzerinden nispi harcını tamamlamıştır.
Mahkememizce davanın 23/11/2015 tarihinde kabulüne karar verilmiş olup, kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13674 Esas, 2017/2828 Karar Sayılı 11/05/2017 tarihli ilamıyla “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda iş kazasının meydana gelmesinde davacının %90, iş kazasında hayatını kaybeden işçi …’ın %10 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminat miktarına hükmedilmiş ise de davalı … şirketi vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı işveren davacı şirketin sorumluluğu ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından alt ve üst işverenlere karşı açılan rücuan tazminat davasında … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… E. 2015/… K. sayılı dosyasında sigortalı alt işveren … İnşaat Nak. Paz. Ltd. Şti’nin %40, iş kazasında hayatını kaybeden işçi …’ın %30, üst işverenlerin %25, Şantiye şefi …’ın %5 oranında kusurlu olduğu yönünde bilirkişi raporu düzenlendiğini, mahkemece hükme esas alınan rapor ile SGK tarafından açılan davada alınan raporlar arasında çelişki oluştuğunu, müvekkilinin sorumluluğunun en fazla SGK tarafından açılan dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlenen %40 oranında olabileceğini ileri sürmüş olmasına göre mahkemece, davanın işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat davası olduğu da nazara alınarak iş kazasında hayatını kaybeden işçi ve işveren davacı yönünden işbu davada esas alınması gereken kusur oranları bakımından bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuş, mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13674 Esas, 2017/2828 Karar Sayılı 11/05/2017 tarihli ilamında da belirtildiği gibi; iş kazasında hayatını kaybeden işçi ve işveren davacı yönünden işbu davada esas alınması gereken kusur oranları bakımından bir değerlendirme yapmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda,Dava dışı … … İş Ort.A.Ş Adi Ortaklığının işveren, … Inşaat Nakliye Taahhüt Tekstil Turizm ve Bilgi Işlem Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin alt işverenin olması nedeniyle her ikisinin müşterek ve müteselsilen %80 kusurlu oldukları, müteveffanın atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davalı … nezdinde, davacının … sayılı 03/07/2009 başlangıç tarihli 23/07/2010 bitiş tarihli işveren sorumluluk sigortası mevcut bulunduğu, herhangi bir manevi tazminat ödemesi yapmayan davacı şirketin, davalı … şirketinden yaptığı ayni ve de nakdi yardımların dışında manevi tazminat talebinde bulunamayacağı, davacı şirketin %80 kusur oranınca davalı … şirketinden maddi tazminat yönünden talepte bulunabileceği, davacı tarafın 45.858,34 TL’nin davalı … şirketinden 18/04/2011 tarihli feragatname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce rapora itirazlar doğrultusunda itirazların tek tek değerlendirilmesi amacıyla dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 21/12/2021 tarihli ek raporunda Dava dışı .. A.Ş Adi Ortaklığının işveren, … Inşaat Nakliye Taahhüt Tekstil Turizm ve Bilgi Işlem Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin alt işverenin olması nedeniyle her ikisinin müşterek ve müteselsilen %90 kusurlu oldukları, müteveffanın atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin vefat eden işçi …’ın ailesine manevi tazminat bedeli olarak da ödeme yapıldığı hususunun … mirasçıları ile … İnşaat Ltd. Şti arasında düzenlenmiş bulunan feragat sözleşmesinde açıkça belirtildiği ve bu nedenle davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında manevi tazminattan dolayı sorumluluğunun mevcut olduğu, TTK 1473/2 Maddesi Kapsamında Poliçe Genel Şartları gereğince davalı … şirketinin, davacı sigortalısının %90 kusuru oranınca sorumluluğu üstlenmiş bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce de 21/12/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporundaki kusur oranları hükme ve denetime elverişli bulunmuş, davacının %90 kusurlu, müteveffa …’ın kusursuz, dava dışı …’ın (İş güvenliği ve saha sorumlusu) %10 kusurlu olduğu yönündeki görüş benimsenmiş ve olay sebebiyle davacı %90 kusurlu bulunmuş, TTK 1473/2 Maddesi Kapsamında Poliçe Genel Şartları gereğince davalı … şirketinin, davacı sigortalısının %90 kusuru oranınca sorumluluğu üstlenmiş bulunduğu, bozma öncesi alınan bilirkişi raporlarında da davacının %90 kusurlu olduğu göz önünde bulundurularak aktüerya hesabı yapılmış olduğundan usul ekonomisi gereği yeniden dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdine yer görülmemiştir. Davacı ile davalı arasında 23.07.2009 23.07.2010 tarihlerini kapsar riziko teminatı olan işveren sorumluluk sigortası bulunduğu. Bu kapsamda davacı tarafından vefat edenin hak sahiplerine nihai ve gerçek zararları olan 57.322.93 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 107.322,93-TL ödendiği, sigorta poliçesinin 2D maddesine göre manevi tazminatların da teminat kapsamında olduğu, davalının poliçe kapsamında zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının hak sahiplerine ödediği 107.322,93 TL’yi feragatname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen davalıdan talep edebileceği anlaşılmış, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM /
1-Davanın kabulü ile, 107.322,93-TL nin 18/04/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.223,23 TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.610,00 TL (ıslah ve peşin harç toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 5.613,91.TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.098,44TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan dava açılarken ve ıslah ile yatırılan yatırılan toplam 1.634,45 TL (21,15.TL TL BVH , 3,30 VSH, 1.485,00 TL peşin harç, 125,00 TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 4.906,35 TL ( 4.500,00TL bilirkişi ücreti, 406,35.TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022