Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/191 E. 2022/251 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/191
KARAR NO :2022/251

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:04/04/2019
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin turizm sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı arasında alt distribütörlük sözleşmesi imzalandığını ve aralarında cari hesap ilişkisi başladığını, müvekkili şirketin davalı taraftan cari hesaptan kaynaklanan alacağının olduğunu, müvekkilinin bu alacağını tahsil edemediğini, müvekkilinin alacağın ödenmesi için davalı tarafa noter aracılığı ile ihtarname gönderdiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için ….icra müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile yasal takip yapıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 6102 sayılı Türk ticaret Kanunun’nun madde 102 ve devamı maddelerine göre acentelik sözleşmesine konu alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı icra ve iflas kanununun madde 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 20/09/2019 tarihli celse kararı ile … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı tarafın, … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak taraflar arasında cari hesap ilişkinisine konu faturalardan kaynaklı alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespitinin edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
10/12/2019 tarihli … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi raporunda; Davacı tarafın ticari defterleri ve belgelerine göre, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davacı şirketin davalı şirket adına borç kaydettiği faturalar bedellerine istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 25.975,09-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu görüşüne varılmıştır.
10/02/2020 … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2015 yılı resmi defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresi içerisinde yaptırıldığını 2016 yılı kapanış tasdikinin yaptırılmadığının, davalı şirketin 2015 yılı kayıtlarına göre davacı şirkete borcu bulunmadığı, 2016 yılı kayıtlarına göre davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunun gösterir kayıt bulunmadığı görüşüne varılmıştır.
Mahkememizce verilen 17/09/2020 tarihli ara karar ile … Asliye Ticaret Mahkemesine tekrar talimat yazılarak dosyanın aynı kişiye tevdi ile davalı şirketin ticari defterlerinin tekrar incelenerek davaya konu faturaların hangi tarihli çek ve hangi bankanın hangi tarihli işlemi ile EFT olarak ödendiğini açıklaması, raporunun ekine incelemesini yaptığı davalı tarafın envanter, yevmiye ve kebir defterlerinin sayfalarını da eklenerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
26/10/2020 tarihli … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi ek raporunda; Davalı şirketin ticari defter kayıtlarında yer alan Çek Ödeme — Eft kayıtları incelendiğinde ödemelerin fatura karşılığı değil cari hesap bakiyesi karşılığı yapıldığı, davacı takip talebinde cari hesaptan kaynaklandığı ve 30.974,82 TL tutarın talep edildiği, davacı şirket tarafından davalı unvanına düzenlenen faturalar, davalı tarafından davacı unvanına düzenlenen faturalar, davalı tarafından yapılan çek ödemeleri, davalı tarafından yapılan eft ödemeleri tablo haline getirildiğinde; davalının davacı şirkete borcu bulunmadığı, 25.155,26 TL fazla ödemesi bulunduğu, çek ve Eft olarak yapılan kayıtlı ödemelerin toplam tutarı 216.131,73 TL olduğu, davalı tarafından sunulan çek listesi ve 12 Adet …çek tahsil dekontlarının davalı resmi defterlerinde kayıtlı olmadığı ödemelerin … aracılığı ile yapıldığı toplara ödeme tutarının 230.000,00-TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 07/12/2020 tarihli celsede dosyanın SMM bilirkişiye verilerek; 11.12.2019 tarihli … talimat bilirkişi raporu ile 10.02.2020 ve 26.10.2020 tarihli … talimat bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve taraflar arasında alacak borç ilişkisinin tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
08/02/2021 tarihli ön raporunda; davacıya ait 2014 ve 2015 yıllarına ait defterlerin incelenmediğini ve söz konusu defterlere ilişkin rapor sunulduktan sonra tarafına verilen görevi yerine getireceği bildirilmiştir.
Mahkememizce 10/02/2021 tarihli celsede … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacıya ait 2014 yılından 2018 yılına kadar bütün ticari defterlerin incelenerek taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığının ve miktarının tespitinin aynı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş ve … Asliye Ticaret mahkemesince hazırlanan bilirkişi raporunda davalının sadece 2015 yıllına ait defterlerinin incelendiği, 2014, 2016, 2017 ve 2018 yollarına ait defterlerin incelenmediği anlaşılmakla; … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalıya ait 2014 yılından 2018 yılına kadar bütün ticari defterlerin incelenerek taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığının ve miktarının tespitinin aynı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
24/02/2021 tarihli … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi ek raporunda; davacı şirketin ticari defterlerinde yukarıda görüldüğü gibi davacı şirketin 20.01.2014 tarihinden itibaren başlayan ticai ilişki gereğince davalı şirket adına borç kaydettiği faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 25.975,09-TLtutarında davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğu görüşüne varılmıştır.
03/05/2021 tarihli … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi 2. ek raporunda; Davacı ile davalı arasında 2014 yılında alacak borç ilişkisi olduğu, davalı taraf 2014 yılı resmi defter açılış ve kapanış işlemlerin kanuni süresinde yaptırıldığı, 2016-2017-2018 resmi defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, davalı resmi kayıtlarında davacı şirket tarafından davalı unvanına düzenlenen faturalar, davalı tarafından incelendiğinde davalının davacı şirkete borcu bulunmadığı, 63.828,83-TL ödemesi bulunduğu, davalının resmi defter kayıtlarına göre 2016 – 2017 – 2018 yılları arasında ticari alacak-borç ilişkisi bulunmadığı görüşüne varılmıştır.
Mahkememizce 15/09/2021 tarihli celsede dosyanın yeniden SMM bilirkişiye verilerek talimat bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin ve borç ilişkisinin giderilmesi hususunda yeniden rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
05/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Dosyadaki uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca eksikliklerin giderilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce 16/11/2021 tarihli celsede taraf vekillerine bilirkişi raporundaki eksiklikleri tamamlamak üzere 1 aylık kesin süre verilmiş, akabinde dosyanın yeniden SMM bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
25/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davada davacı 27.06.2018 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün
… dosya numarası 25.975,09-TL asıl alacak ve 11.477,43-TL faiz
olmak üzere toplamda 37.452,52-TL üzerinden ilamsız takibe geçildiği, davalının icra takip itirazları üzerine takibin durduğu, davacının da davalı aleyhine
yaptığı takibin devamı için huzurdaki davayı açtığı,
ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının … .İcra Müdürlüğünün
… dosya numarası ile davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davalıdan
37.452,52-TL alacağı olduğu, ancak davalının bu tutar kadar borcu olmadığı
yönünde itirazları olması halinde somut bilgi ve belgelerini (ödeme makbuz,
çek, vb.) ibraz etmesi gerektiği, mevcut dosya kapsamında davalının icra
dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğu görüşü bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 64/1. maddesinde ise: her tacirin, ticarî defterleri tutmak ve defterlerinde, ticarî işlemleriyle ticarî işletmesinin iktisadi ve malî durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanun’a göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu düzenlenmiş, aynı Kanun’un 64/3. maddesinde de, tacirlerin tuttuğu yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin açılış onaylarının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce yapılacağı, yevmiye defterinin kapanış onayının ise, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Yine TTK’nın 82. maddesinde de her tacirin ticarî defterlerini 10 yıl süre ile saklamak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Ticarî defterlerin ibrazına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi; “(1) Ticar uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.
(2) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.” hükmünü haiz olup TTK’da, belirtilen düzenlemenin ikinci fıkrasındaki HMK’ya yapılan atıf dışında ibraz edilmemenin sonuçları hakkında herhangi bir düzenleme ihdas edilmemiştir. Buradan hareketle HMK’daki ticarî defterlerin ibrazına ilişkin düzenlemeler üzerinde durulması da önem arz etmektedir. Ticarî defterlerin ibrazı ve delil niteliği, HMK’nın 222. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. fıkrasında mahkemenin, ticarî davalarda tarafların ticarî defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasında ise ticarî defterlerin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiği düzenlenmiştir. Ticarî defter kayıtları ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan tarafın, ticarî defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticarî defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir (HMK m. 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticarî defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olurlar. (HMK m. 222/4). Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/5. maddesi uyarınca taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticarî defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. Bu hüküm, taraflardan birinin ileri sürdüğü hususun ispatında münhasıran karşı tarafın defterlerine delil olarak dayandığı hâllerde uygulanacaktır. Ayrıca ticarî defterlerin ibraz edilmemesi durumunda ibrazı isteyen tarafın iddiasını ispatladığı kabul edilecek olup bu hususta hâkime takdir yetkisi tanınmamıştır. Öte yandan taraflardan birinin diğer deliller yanında karşı tarafın ticarî defterlerine dayanmasıyla karşı taraftan ticarî defterlerin ibrazının istenilmesi, ancak ticarî defterlerin ibrazından kaçınılması durumunda, HMK’nın belgelerin ibraz mecburiyetini içeren 219 ve devamındaki hükümler uygulama alanı bulacaktır. Bu çerçevede HMK’nın 220/3. maddesinde düzenlenen belgenin ibraz yükümlülüğüne aykırı davranışın sonucunda, HMK’nın 222/5. maddesindeki düzenlemeden farklı olarak hâkime takdir hakkı tanınmış olup hâkim, ibraz edilmeyen belgenin/ticarî defterin içeriği hakkında, somut durumun niteliğine uygun düştüğü ölçüde yapacağı değerlendirme sonrasında ibrazı isteyen diğer tarafın beyanının kabul edilip edilemeyeceğine karar verecektir (Pekcanıtez, Özekes, Akkan, Korkmaz, s. 1834).
Tüm bu açıklamalar ışığında; somut olayda davacı ve davalı tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup; davalı yanın 2014 yılı resmi defter açılış ve kapanış işlemlerin kanuni süresinde yaptırıldığı, 2016-2017-2018 resmi defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı hususu tespit edilmiş olup bu haliyle davalı yanın sahibi lehine delil vasfı kalmadığı ve davacı yanın defter ve kayıtlarına göre davalının uyuşmazlığa konu borç nedeniyle borcu olmadığı
yönündeki itirazlarını somut bilgi ve belge ile ispat edemediği ve aşamalarda ödeme olgusu da bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin 25.975,09-TL asıl alacak, 11.477,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.452,52-TL üzerinden aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin 25.975,09-TL asıl alacak, 11.477,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.452,52-TL üzerinden aynı koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.558,38-TL nispi karar harcından peşin alınan 639,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.918,78-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.617,88-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.101,95-TL’nin ( 44,40-TL BVH, 6,40-TL VH, 639,60-TL Peşin Harç, 1.297,25-TL Talimat, 750,00-TL BK, 364,30-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸