Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/181 E. 2020/167 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/181
KARAR NO : 2020/167

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra müdürlüğüne ibraz edilen 19/02/2019 tarihli dilekçe ile borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, taraflarınca huzurdaki itirazın iptali davası ikame edilmeden önce Ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olması nedeni ile … sayılı başvuru numarası ile…Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmesinde tarafların anlaşamayarak 06.03.2019 tarihinde anlaşmazlık son tutanağının düzenlendiğini, davalı tarafından icra dosyasına sunulan itirazın haksız ve kötü niyetli olup, işbu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamı için huzurdaki davanın açılmasının zaruretinin doğduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkil tarafından davalıya 22.11.2018 tarihli … nolu, 5.199,08USD tutarlı, 22.11.2018 tarihli, … nolu 2.081,52 USD tutarlı, 10.12.2018 tarihli … nolu 7.515,42USD tutarlı 14.2.2018 tarihli … nolu 206,77 USD tutarlı olmak üzere toplam 15.002,79 USD tutarlı 4 adet fatura tanzim edildiğini, davalı tarafından dava konusu fatura bedellerinin müvekkiline ödenmemesi ve müvekkilinin 8 ayı aşkın iyi niyetli bekleyişinin sonuçsuz kalması nedeni ile müvekikli tarafından bu defa İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından işbu dosyaya yapılan haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle takibin durduğundan takip işlemlerine devam edebilmek açısından öncelikle arabulucuk müessesine başvurulmuş olmasına rağmen davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığından bu defa huzurdaki davanın açılmasının zaruretinin doğduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep, dava, beyan ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız, dayanaksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, takibin talepleri doğrultusunda devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; aralarındaki ticari ilişki ve ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına karşı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLER;
İstanbul … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu faturalar, sevk irsaliyeleri fotokopileri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; 20/12/2019 tarihli bilirkişi raporuda özetle; davacı şirketin 2018 yılına ait incelenen ticari defterlerinin açılış tasdikinin ve yevmiye defteri kapanış tasdikinin süresi içinde tasdik ettirildiği, bundan dolayı davacının ticari defterlerinin son kararının sayın mahkemeye ait olmak üzere kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, Mahkemece belirlenen inceleme gününde davacı taraf ve vekilinin incelemeye katıldığı dava konusu ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davalı tarafın bilirkişi inceleme ve teslim tutanağında görüldüğü üzere incelemeye katılmadığı ve davalı tarafın davaya konu ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, bu konudu son kararın Mahkemede olduğu, incelenen davacı taraf … A.Ş. 2018 yılı ticari defterlerine göre incelenen yevmiye ve sayfa numaraları detaylı olarak yazılan cari hesap ekstresinde incelendiği üzere icra takip tarihi olan 14.02.2019 tarihi itibari ile toplamda ( 15.002,79 USD) 78.917,68TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, tarafların faiz, yargılama gideri, mahkeme masrafları ve inkar tazminatı v.b taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bidirilmiştir.
Davalı inceleme gününde ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle cari hesap alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı 15.002,79 USD faturalara dayalı cari hesap alacağı bulunduğu anlaşılmış olup, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibilin 15.002,79USD asıl alacak ve bu alacağa takip talebinden itibaren işleyecek fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden USD cinsinden alacaklar için uygulanan en yüksek mevduat faizi oranında faiz yürütülmek suretiyle devamına,
2-Kabul edilen asıl alacağın takip tarihideki Türk Lirası karşılığının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.756,63TL karar harcından peşin 1.044,57TL harcın mahsubu ile bakiye 4.712,06TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.755,38TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.997,07TL ( 44,40TL BVH, 6,40TL VSH, 1.044,57TL Peşin Harç, 101,70TL posta ve tebliğler, 800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıldan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır