Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/165 E. 2020/450 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/165
KARAR NO : 2020/450

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 24/03/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı…A.Ş.’ye inşaat demiri sattıklarını, davalı şirketin kendilerine ödeme olarak çek verdiğini, çekte düzeltme yapıldığını ancak yapılan düzeltmenin paraflanmaması nedeniyle çekin kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla takibe konulamadığını, bu nedenle İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı…A.Ş. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır. HMK m. 186’ya göre usulüne uygun şekilde çağrıldığı sözlü yargılama duruşmasına da katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre davaya konu malları teslim alan davalının malların kendisine teslimi ile birlikte bedel ödeme borcunu yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve tarafların ticari defterlerini mahkememize sunmaları istenilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş ancak davalı taraf ise usulüne uygun şekilde ticari defterlerini sunması istenildiği halde kendi ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
Hazırlanan 04.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre 18.10.2018 tarihine göre davacının davalıdan 611.899,90 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bilirkişi raporuna alınan hesap dökümünde davaya konu … sayılı ve 236.340,00 TL bedelli çekinde davalı defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Ancak raporda taraflar arasında yapılan ticari işin sadece demir alım satımına ilişkin olup olmadığı ve tarafların başka bir mal alım satımına ilişkin ticari ilişkilerinin bulunup bulunmadığı yönünde bir tespit bulunmaması nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 12.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda davalıya 2018 yılında 2.755.580,51 TL tutarında mal faturası düzenlendiği, bunun 2.577,066,45 TL’sinin nervürlü demir, 178.514,06 TL’sinin ise çelik hasır olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacı ile davalı arasında demir ticareti dışında başkaca bir alım satım ilişkisi bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Davaya konu İstanbul.. İcra Dairesinin… sayılı dosyasında davacı 236.340,00 TL çek alacağı, 14.063,85 TL cari hesap alacağı olarak alacak talebinde bulunmuş, 3.671,36 TL çek bedelinin faizi, 3,47 TL’de cari hesap alacağının faizi talebinde bulunmuştur. Davacının toplam talebi 254.078,68 TL’dir. Bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul… İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 17.356,12-TL nispi karar harcından peşin alınan 3.068,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.287,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 26.235,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 4.004,33-TL’nin ( 44,40-TL BVH, 6,40-TL VH, 3.069,03-TL Peşin Harç, 184,50-TL Tebliğ ve Posta, 700,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Gültekin Altun’un 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/09/2020
Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır