Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/143 E. 2021/322 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/143
KARAR NO:2021/322

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/03/2019
KARAR TARİHİ:08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …A.Ş. ile davalı borçlu …. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereği borçlu şirkete Taksitli Ticari Kredi Kredileri açılıp kullandırılmıştır. İtiraz eden diğer davalı …, … ve … Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır.Davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine 27.11.2018 tarihi itibarı ile hesap kat edilmiştir. Borçlulara …. Noterliğinin 30.11.2018 tarihli, … yevmiye numaralı borcun ödenmesi ihtarlarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarname keşide edilerek gönderilmiştir. Talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine de …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, …. Asliye Ticaret Mahkemesi …D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Ödeme emrini tebliğ alan davalı borçlular; yetkiye, tüm borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Haksız itirazların kabulü mümkün değildir.İtirazın iptali davası açmadan önce 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı TTK’ nın 4. maddesi çerçevesinde Arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunduğundan, …başvuru numarası ile arabuluculuk başvuru yapılmış olup yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanmamıştır.(Ek 3-Arabuluculuk Son Tutanağı Aslı) Borçlular ile anlaşma sağlanamaması üzerine işbu davayı ikame etme gereği hasıl olmuştur. Şöyle ki; öncelikle, davalı borçluların yetki itirazı yerinde değildir. Müvekkil banka ile borçlu …. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıkta hangi mahkeme ve icra müdürlüğünün yetkili olacağı açıkça düzenlenmiştir. Diğer davalılar da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri’nin 6.2. maddesine göre “Sözleşme’ den doğacak her türlü anlaşmazlıkta, (Banka’ nın yurtdışı şubelerince tesis edilen kredilere ilişkin anlaşmazlıklar dahil) Türkiye Cumhuriyeti kanunları uygulanacak ve anlaşmazlıkları çözümlemeye İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili olacaktır.” Davalı … …. Ltd. Şti. yönünden ve diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ilgili sözleşme uyarınca İstanbul İcra Müdürlüklerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğu açıkça ortadadır. Taraflar arasında düzenlenen yetki anlaşması HMK m. 17 gereğince geçerlidir. Dolayısıyla davalı borçluların yetki itirazının kabulü mümkün değildir.Davacı banka, taraflar arasındaki sözleşme gereği kendi edimini yerine getirerek davalılara kredi/krediler kullandırmıştır. davalı borçlular ise kullandığı kredileri sözleşmeye aykırı bir şekilde geri ödememiştir. Davalıların …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Banka ve davalı müvekkil şirket … Gıda Tur. Mim. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 10.02.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin imzalanması sonucunda ticari kredi ilişkisi kurulmuştur.Diğer davalı müvekkiller …, … ve … de 3.000.000,00 TL limitli olmak üzere Kredi Sözleşmesi’ne kefil olmuştur. 10.02.2017 tarihinde davalı Banka önceden matbu olarak hazırladığı Kredi Sözleşmesi’ni ekonomik olarak zayıf durumdaki şirket yetkilisi …’e sunmuştur. Nakit para ihtiyacı bulunan …, içeriğine etki etmediği şartlarla birlikte sözleşmeyi imzalamak mecburiyetinde kalmıştır.Beyanlarımızın kabulüne, haksız davanın reddine,Davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine,Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalıların hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacının 686.472,94-TL asıl alacak, 36.726,53-TL işlemiş faiz, 1.836,33-TL BSMV, 409,16-TL masraf olmak üzere 725.444,96-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalıların İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları,….İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası celp edilmiş, kredi alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 08/09/2020 tarihli raporda “17.01.2019 takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan ;Asıl alacak(6913752-25-7 nolu taksitli kredi)685.612,11 TL, İşlemiş akdi faiz 32.315,18 TL, Faizin % 5 BSMVsi 1.615,76 TL,Toplam 719.543,05 TL Talep edebileceği,Davacı bankanın takipte talep ettiği asıl alacak tutarına; tahsil edilemeyen 2 takside ait, ancak banka tarafından devlete ödenen BSMVleri de (411,44 TL + 449,39 TL = 860,83 TL) dahil ettiğinin anlaşıldığı, (tarafımızca bulunan asıl alacak tutan ile talep edilen asıl alacak arasındaki fark 860,83 TL’dir) mükerrer vergilendirme olacağı için; tarafımızca tespit edilen asıl alacak tutanna iş bu tutarın eklenmediği,Davacı bankanın 17.01.2019 takip tarihi itibarı ile; davalılardan12195780-15-1 Nolu taksitli kredi asıl alacak tutan 685.612,11 TL için %33,60 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi talep edebileceği” görüşü bildirilmiştir.
Davalılar vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş aldırılan 10/11/2020 tarihli ek raporda ” 1- Değerlendirme:6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (RG. 04.02.2011* sa: 27836) 20-25. maddelerinde Genel İşlem Koşullan düzenlenmiş olup, Yasa 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 20-25. Maddelerinin tamamı banka uygulamaları ile ilgilidir,20/1. maddeye göre; genel işlem koşullan bir sözleşme yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu hükümlerin sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli nitelendirmede önem taşımaz.20/4. maddesinin gerekçesinde bu kişi ve kurumlann hazırladıkları sözleşmeler her durumda tip sözleşme olarak kabul edilmekte, böylece mutlak surette genel işlem koşullarının emredici düzenlemesine bağlı tutulmuş olmaktadır. Genel işlem koşullarının tabi olduğu emredici düzenleme açısından sözleşme koşullarını hazırlayan tarafın kamu tüzel kişisi olması, uygulama farklılığı doğurmayacaktır denilmiştir. Gerekçede kamu tüzel kişisinden söz edilmekte ise de; Bankaların da 4. fıkraya tabi olduğu sonucuna varılacaktır. Zira Bankacılık Yasasına göre; Bankalar Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulunun verdiği izinle (Md. 6) kurulmakta ve aldıkları faaliyet izni ile (Md. 10) hizmet vermekte olduğundan, bankaların hazırladıkları sözleşmeler tüm maddeleri ile genel işlem koşulu sayılacaktır. Burada tek kıstas sözleşmelerin banka tarafından hazırlanmış olmasıdır.Bankalann tüm sözleşmeleri ( genel kredi sözleşmeleri, taşınır, taşınmaz ve hakların rehnı sözleşmeleri dahil) – BK. 20-25. Maddelere tabidir.Bilirkişi temerrüt ftiz oranlarında hataya düşmüştür.2-Değerlendirme;Dava konusu taksitli kredi için, sözleşmenin temerrüt maddesine istinaden; krediye uygulanan akdi faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faiz oram (% 33,60) talep ettiği görülmüş olup, iş bu faiz oranının da HGK kararına uygun olduğu kök raporumuzda tespit edilmiştir.Türk Borçlar Kanunu genel kanun, Bankacılık Kanunu ise Özel kanundur.5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. madde si gereğince Bakanlar Kurulu, bankalann kredi işlemlerinde uygulayacaklan azami faiz oranlarını belirleme yetkisine sahip olup bu yetkisini Merkez Bankasına devretmesi yine aynı madde gereğince mümkün bulunmaktadır. Nitekim, Bakanlar Kurulu da bu yetkisini 16.10.2006 tarih ve 2006/ 11188 sayılı kararıyla Merkez Bankasına devretmiştir. Merkez Bankası almış olduğu bu yetkiye istinaden çıkardığı 2006/1 sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Hesaplan Kar ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ ile Banka!an kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarım belirleme bakımından serbest bırakmıştır. (Tebliğ m.4)İş bu açıklamalar ışığında; hesaplama ve tespitlerimiz 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine bağlı kalınarak yapılmıştır. Bilirkişi kefillerin sorumlu olduğu miktar ile talep edilen miktardaki farklılıkları tespit etmemiştir.3-Değerlendirme:Kök raporumuzun 4. Sayfasında fark tespitleri yapılmış olup, iş bu fark tablosu tüm davalıları kapsamaktadır” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı asillerin sözleşmeyi müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği fakat kefillerden … hariç asıl borçlu ve kefillere çıkartılan tebligatların bila ikmal döndüğü, asıl borçlu takiple birlikte temerrüde düşürülmüş olduğundan hem asıl borçlu hem de tüm kefiller yönünden temerrüt tarihinin takip tarihi olan 17/01/2019 tarihi olduğu, hesabın kat edildiği tarihte yapılan ödeme mahsup edildiğinde 685.612,11-TL asıl alacak bulunduğu, takip tarihine kadar işlemiş akdi faizin 32.315,18-TL olduğu, 1.615,76-TL BSMV hesaplandığı ihtarname masrafının istenemeyeceği anlaşılmakla bilirkişi tarafından hesaplanan bu miktarlar üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalılar da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazların kısmen iptali ile takibin 685.612,11-TL asıl alacak, 32.315,18-TL işlemiş faiz, 1.615,76-TL BSVM olmak üzere 719.543,05-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 33,60 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Alınması gereken 49.151,99-TL harçtan peşin alınan 8.734,25-TL nin mahsubu ile eksik kalan 40.417,74- TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.785,05-TL ( 44,40 TL başvurma harcı, 8.734,25 peşin harç, 6,40 TL vekalet suret harcı) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, tebligat gideri 184,50 TL toplam 1.384,50 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.376,27 TL nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 53.027,15-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.312,15 TL’nin davalılardan, 7,85 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …