Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/117 E. 2022/307 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/117
KARAR NO :2022/307

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:18/10/2017
KARAR TARİHİ:25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinden özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 05/12/2013-04/07/2017 tarihleri arasında akdedilen acentelik sözleşmesi davalı sigorta şirketinin yetkili acentesi olarak faaliyet gösterdiğini ve … 47. Noterliği’nin 04/07/2017 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile feshedilmiş olduğunu, sözleşmenin feshinde davacının mağdur durumda kalmış olduğunu, 04/07/2017 fesih tarihinden itibaren ticari faiz ile avukatlık ücretinin ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu acentelik sözleşmesinin 26. Maddesi ile müvekkilinin ticari merkezi olan adresin yetki alanı içerisinde olduğunu, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığını, yetkili Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesini aksi kanaatte ise davacıya taleplerini açıklaması ne kadar talep ettiğini bildirmesi ve denkleştirme talebinin değerlendirilebilmesi için harca esas değerin sözleşmenin ayakta kaldığı süre içerisinde hak kazandığı komisyon tutarının belirtildiği bu miktar üzerinden harcın tamamlatılması için kesin süre verilmesini aksi halde davanın açılmamış sayılmasını, itirazların kabul görmemesi halinde yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 08/07/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
26/12/2019 tarihli raporunda bilirkişi heyeti; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 05/12/2013 tarihli acentelik sözleşmesinin akdedildiği, söz konusu sözleşmenin davalı sigorta şirketi tarafından … 47. Noterliğinin 04/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi üç ay sonra hüküm ifade etmek üzere fesih ihbarı gönderildiği ve sözleşmenin 04/10/2017 tarihinde sona erdirildiği, davalı sigorta şirketi tarafından … 47. Noterliğinin 04/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamede sözleşmenin TTK m. 121/1 uyarınca 3 aylık fesih ihbar süresi sonunda sona ereceği belirtildiğinden ve davacı acente vekili tarafından da bu durum cevap dilekçesinde belirtildiğinden, davacı acentenin TTK m. 121/4 uyarınca başlamış işlerin tamamlanamamasından kaynaklı zararının tazminini isteyemeyeceği, davalı sigorta şirketince sözleşmenin feshi için keşide edilen … 47. Noterliğinin 04/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamede herhangi bir fesih sebebinin belirtilmediği, cevap dilekçesinde belirttiği hususları ispata yarar somut bilgi ve belge de dosyaya ibraz edilmemiş olduğundan, davalının sigorta sözleşmesini feshetmede haklı bir sebebinin olduğunun söylenemeyeceği; dolaysıyla TTK m. 122/1 ve Sigortacılık Kanunu m. 23/16 uyarınca acentenin denkleştirme tazminatı isteme hakkı bulunduğu, TTK m. 122/1’de belirtilen denkleştirme / portföy tazminatı isteme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacının denkleştirme isteminde bulunabileceği kanaatine varılması halinde, davacı Aacentenin denkleştirme tazminatı tutarının 105.634,04 TL olarak hesaplandığı, denkleştirme tazminatı üst sınırının 35.496,40TL olarak hesaplandığı, TTK m. 122/2 uyarınca acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı acentelik süresince hak ettiği komisyon ve sair gelirlerinin ortalamasını aşamayacağından, somut uyuşmazlıkta acente lehine hükmedilecek denkleştirme tazminatı tutarının üst sınır olan 35.496,40TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bu kez 03/02/2021 tarihli ara karar ile, rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
27/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda tüm objektif ve rasyonel verilere göre tespitler yerine getirildiğinden, gerçekleştirilen tespitler yasal mevzuat ve içtihada uygun olarak yerine getirildiğinden, davalının itirazlarının kabulünün mümkün olmadığı ve kök rapordaki görüş ve kanaatte direnilmesinin yerinde olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;

Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshine dayalı olarak portföy tazminatı ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemlerine ilişkindir.
Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının denkleştirme tazminatının bilirkişi incelemesi ile hesaplanabileceği gözetildiğinde hukuk yarar olduğu anlaşıldığından davalını bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Acentenin portföy tazminatı talep edebilmesi için dört koşulun gerçekleşmesi gerekir: 1-Acentelik sözleşmesinin denkleştirme talep edecek şekilde sona ermiş olması, 2-Acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra müvekkilin, acentenin çabasıyla oluşturulan yeni müşteri çevresinden önemli menfaatler elde etmeye devam etmesi, 3-Sözleşmenin sona ermiş olması nedeniyle acentenin, müvekkiline devrettiği yeni müşteri çevresinden gelir elde etme imkanını kaybetmiş olması, 4-Acenteye denkleştirme ödenmesinin hakkaniyete uygun (hakkaniyetin bir gereği) olması ( Özge Ayan, Acentenin Denkleştirme Talep Hakkı, Seçkin Yayınları, Ankara 2008, s. 146 vd; Arslan Kaya, Ticaret Kanunu Şerhi- Birinci Kitap Ticari İşletme- Yedinci Kısım-Acentelik, 2. Basım, İstanbul 2016, s.247 vd).
Bu açıklamaya göre, mahkemece öncelikle bu dört koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmelidir.
TTK’nın 122/4. maddesi gereğince denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
Denkleştirme talebinin üst sınırı, 6102 sayılı TTK’nın 122/2. maddesinde şöyle tanımlanmıştır: “Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır”. Üst sınırın hesaplanmasında, ilk basamaktaki hesaplamadan farklı olarak, acentenin her türlü geliri hesaplamaya dahil edilmeli ve bürüt gelir esas alınmalıdır. Üst sınır acentenin alacak talebini sınırlayan bir düzenleme olduğundan, hesaplamanın bu şekilde yapılması hakkaniyete uygun olacaktır.
Dosyada mübrez … 47. Noterliği 04/07/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından “Sayın Muhatap, 25,07.2016 tarihinde akdetmiş olduğumuz Acentelik Sözleşmesi, “Sözleşmenin Feshi” kenar başlıklı 22. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu “Acentelik Sözleşmesinin Sona Ermesi” kenar başlıklı 121. Maddesi uyarınca şirketimiz tarafından tek taraflı olarak ve işbu ihbar tarihinden itibaren 3 (üç) ay sonra etkisini doğuracak şekilde feshedilmiştir. 25.07.2016 tarihli Acentelik Sözleşmesi “Sözleşmenin Feshinde Yapılacak İşlemler” kenar başlıklı 23. maddesinde yer alan haklarımız saklı kalmak kaydıyla, işbu ihtarname ile şirketimizi temsil yetkinizin kalmadığını nezdinizde bulunan evrak, malzeme, matbuat ve benzeri malzemeler ile tarafımıza ait tüm eşyaların, fesihten itibaren en geç 3 (üç) gün içinde tutulacak bir tutanakla şirketimize iade edilmesi gerekliliğini ihbaren ve ihtaren bildiririz” şeklinde tek taraflı olarak sonlandırılmasına karar verildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. İhtarnamede her ne kadar 25.07.2016 tarihli sözleşmeden bahsedilse de dosya kapsamında bu tarihli ikinci bir acentelik sözleşmesi ibraz edilmemiştir.
Sigorta uzmanı bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 26/12/2019 havale tarihli raporunda özetle; davalı sigorta şirketinin, davacı ile aralarında münakit 20.03.2014 tarihli Yetkili Acentelik Sözleşmesini … 47. Noterliği 04/07/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile ihtar tarihinden 3 ay sonra etkisini doğuracak şekilde 04/10/2017 tarihi itibariyle yaptığı tek yanlı feshin haklı nedene dayanmadığı, davacı acentenin, davalı sigorta şirketinden 20.03.2014 tarihli Yetkili Acentelik Sözleşmesini 04/10/2017 tarihinde haklı neden olmaksızın feshetmiş olması sebebiyle dava tarihi itibariyle TTK.m.122 hükmüne istinaden 105.634,04TL tutarında denkleştirme (Portföy Tazminatı) hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin davacı acentesinden dava tarihi itibariyle üst sınır olarak 35.496,40 TL alacaklı bulunduğunu beyan ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından, 01/03/2022 tarihinde talep artırım dilekçesi sunulmuştur.
5684 sayılı Sigorta Kanunu’nun 23/16. maddesi uyarınca sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesinin sigorta şirketinden tazminat talep edebileceği, tazminat hesabı yapılırken davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği hususlarının tartışılması gerektiği(Yargıtay 11. HD.nin 09/03/2015 tarihli 2014/16850 E – 2015/3124 K sy ilamı), davalı sigorta şirketi tarafından acentelik sözleşmesinin … 47. Noterliği 04/07/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile ihtar tarihinden 3 ay sonra etkisini doğuracak şekilde 04/10/2017 tarihi itibariyle feshedilmiş olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 22′ üncü maddesindeki “3 ay evvel noter aracılığı ile feshi ihtar etmek kaydı ile” şeklindeki düzenlemeye riayet edildiği, her ne kadar aynı maddede sözleşmenin feshi halinde portföy tazminatı talep edilmeyeceğini acentenin kabul ettiği düzenlenmiş ise de, gerek bir hakkın doğumunundan önce bu haktan vazgeçilmesinin mümkün olmaması, gerekse TTK.nun 122/4 maddesinde denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemeyeceği düzenlenmiş olması karşısında sözleşmenin 22. maddesindeki düzenlemeye itibar olunamayacağı, bunun yanı sıra sözleşme ile davalı sigorta şirketine üç aylık ihbar süresi aranmaksızın haklı bir sebeple derhal fesih yetkisi verilmiş ise de, davalı sigorta şirketinin ihtarnamede fesih sebebinin belirtmediği, haklı nedenle fesih sebebinin ispatlanamadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan feshin haksız fesih olduğu, bu kapsamda davacının denkleştirme tazminatının kabulü için TTK.nun 122/1 ‘inci fıkrasının a-b ve c bentlerinin kümülatif şekilde gerçekleşmesinin gerektiği ve hesaplamada TTK.nun 122/2 ‘nci maddesine göre yapılması gerektiği, mahkememizce alınan tarihli ek bilirkişi raporu ile 27/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporunun gerek anılan Yargıtay kararına gerekse denkleştirme tazminatını düzenleyen TTK.nun 122’ nci maddesinde açıklanan hususlara uygun olması nedeniyle, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle 27/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edildiği, her ne kadar mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince hesaplamanın TTK.nun 122/2 ‘nci maddesine uygun olmadığı şeklinde itiraz edilmiş ise de, bilirkişi tarafından sözleşmenin yürürlükte kaldığı 1401 gün üzerinden denkleştirme tazminatının hesaplandığı, davacı tarafın davalı tarafın ticari defterlerine dayandığı, buna göre davalı tarafın 2013/2017 dönemine ilişkin ticari deftere kayıtlarına göre incelemelerini yapıldığı, bu nedenle davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazının yerinde olmadığı, bilirkişi raporunda denkleştirme tazminatının üst sınırı olarak 35.496,40 TL olduğunun hesaplandığı, buna göre sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının 35.496,40 TL denkleştirme tazminatı alacağının bulunduğu, bu alacağın davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği, davacı tarafça dava dilekçesinde reeskont faizi talep edilmiş olması nedeniyle alacağı dava tarihinden itibaren ticari faizi uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne,
35.496,40 TL denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.424,76-TL nispi karar harcından peşin ve tamamlama harcından alınan ‭621,4‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.803,36-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.324,46 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭4.675,9‬0-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 31,40-TL Peşin Harç, 590,00-TL Tamamlama Harcı, 618,50-TL Tebliğ ve Posta, 3.400,000-TL BK) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip … Hakim ..
e-imzalıdır e-imzalıdır