Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2021/863 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/112
KARAR NO:2021/863

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:01/03/2019
KARŞI DAVA TARİHİ:03/04/2019
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin daha önce ihracat yapmak için sipariş aldığı … Şirketine satacağı ham bez ürünlerini boyatmak için davalı şirket ile fason üretim sözleşmesi yaptığını, davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkilinin bundan kaynaklı müşteri ve pazar kaybı yaşadığını, Müvekkilinin e-posta yoluyla, görüşme ve şirket yetkilileri ile mesajlaşma ile ayıp ihbarında bulunduğunu, ayıp oranında bedelde indirim talep olunmuş ve uğranılan diğer zararların davalıya yansıtıldığını, davalı şirketçe ayıp ihbarının kabul edildiğini, davalı firmanın ayıplı ürünleri müvekkiline teslim etmediğini, Müvekkili fatura bedellerinin ödenmesi maksadıyla noter vasıtasıyla 28 kasım 2018 tarihinde ihtarname gönderdiğini, alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, kalan bakiye alacağı için ise …. İcra Müdürlüğünün 2018/495 numaralı icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, …. İcra Dairesinin … numaralı icra takibinin itirazının iptal edilip kaldığı yerden devam etmesine, %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masraflarıyla vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-karşı davalı müvekkiline eserin meydana getirilmesi için teslim etmiş olduğu tüm ham bezleri sanki alım-satım ilişkisi varmış gibi müvekkiline faturalandırdığını, bunun yanında 194.083,31TL reklamasyon bedeli adı altında müvekkiline fatura kesildiğini, taraflar arasındaki cari hesap tabloları incelendiğinde müvekkilinin sürekli alacaklı olduğu ve taraflar arasında ham bez alışverişi olmadığının görüleceği,Davacı-Karşı Davalı tarafından ham bez bedeli ve reklamasyon adı altında gönderilen faturalara müvekkil firma tarafından … 27. Noterliğinin 10.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini ve faturaların iade edildiğini, eser sözleşmesinde eseri teslim ettiğini ispat külfeti yüklenicide, ayıp ve ayıptan kaynaklanan zararı ispat külfetinin ise iş sahibine ait olduğunu, malların davacı-karşı davalıya teslim edildiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, Davacı-karşı davalının malın ayıplı olarak teslim edildiğini ve bu ayıplı teslimden dolayı oluşan zararını ispat etmesi gerektiğini, davacının davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı-karşı davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-Karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Karşı davalı ile imzalanan 02.04.2018 tarihli, her ne kadar satış sözleşmesi olarak tanımlanmışsa da, imzalanan eser sözleşmesinin 2. Maddesinde faturanın tanzim edildiği tarihten itibaren havalede 90 ve çek ile 90-120 gün vadeler ile malın yapılacağının belirtildiğini, bunun yanında sözleşmenin 3. Maddesinde vadesinde yapılmayan ödemelere %6 vade farkı uygulanacağının düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkil firma tarafından geçmişte yapılan işlerden kaynaklı olarak 08.10.2018 tarih, … sıra numaralı 21.939,20TL meblağlı ve 23.10.2018 tarih, … sıra numaralı 8.968,00TL meblağlı iki adet vade farkı tanzim edilerek karşı davalı firmaya … 27. Noterliğinin 23.11.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderilmiş ancak karşı davalı tarafından bu faturalara itiraz edilerek iade edildiğini, karşı davalı firmanın cari hesapları incelendiğinde 31.10.2019 tarihi itibari ile müvekkilinin 199.681,48TL alacaklı olduğunu, bu tarihten sonra yapılan işlerden kaynaklı olarak müvekkil tarafından 21.821,88TL fatura kesildiğini ve iki adet vade farkı faturası da eklendiğinde alacağımızın miktarının net olarak ortaya çıktığını, karşı davalı firmaya yapılan işler ile geçmişte yapılan işlerden kaynaklanan vade farkı faturaları sebebi ile toplam 253.858,65 TL alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlu-karşı davalı firma tarafından icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, karşı davanın kabulü ile davalı-borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki ve borca itirazlarının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı-karşı davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-Karşı Davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; borçlu olarak gösterilen tarafın bulunduğu yerde dava ve icra takibi yapılması gerektiğini, açılan icra takibi İstanbul’da açıldığı için yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesi … icra daireleri ve … mahkemelerinin olduğunu, yetkisizlikten karşı davanın red edilmesini, müvekkili ile davalı-karşı davacı şirketin reklamasyona konu olan miktarı çözmeleri için yapılan görüşmelerde aralarında anlaşma yapılmasını da suistimal ederek cari borç kalmamasına rağmen vade farkı faturası kesildiğini, taraflarına teslim edilmeyen eserin borç yükümlülüğü doğmadığı yani alacağın muaccel olmadığının aşikar olduğunu, müvekkili ile herhangi bir muaccel borç ilişkisi bulunmadığı için karşı davayla yönlendirilen borcun söz konusu olmadığını, muaccel olmamış bir borç ilişkisinde vade farkı söz konusu bile olamayacağını, doğmamış bir borcun icra takibi veya dava yoluyla tahsil edilemeyeceğini, bu sebeple esastan karşı davanın red edilmesini ve davalı-karşı davacının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 …dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 405.099,75 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 …uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 …belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Karşı Dava, İİK 67 …dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 253.858,65 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 …uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 …belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösteriler deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarı yönünden davacı defterlerinin incelenmesi için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişiden 19/03/2020 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi 19/03/2020 tarihli raporunda ” Davacı yan ticari defterleri incelenmiş olup 2017-2018 yılına ait yevmiye defteri tarafıma sunulmuştur. Davacının 2017-2018 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yaptırıldığı, Davalı yanca davacı adına düzenlenen 23.10.2018 tarih A-… seri sıra numaralı 8.968,00TL, 08.10.2018 tarih A-… seri sıra numaralı 21.936,20T1 tutarlı vade farkı faturalarının ticari defter kayıtlarında olmadığı, Davacı yanın 2017-2018 ticari defterlerine göre davacının davalıdan 405.099,75TL alacağının olabileceği, ” görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce Davalı-Karşı davacının defterlerinin incelemesi, talimat raporuyla karşılaştırmalı olarak, taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmış, alınan 04/02/2021 tarihli raporda ” A)Davacı- karşı davalı… San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, – …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile davalı-karşı davacı … San. Ve Tic. A.Ş’nden 405.099,75 TL. alacak talebinde bulunduğu,- Davacının incelenen ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın davalı taraftan 12.12.2018 takip tarihi itibari ile 405,099,75 TL. alacaklı olduğu, – Davacının, davalı-karşı davacı tarafın düzenlemiş olduğu davaya konu, 08.10.2018 tarihli … sıra numaralı 21.936,20 TL., 23.10.2018 tarihli … sıra numaralı 8.968,00 TI, bedelli olmak üzere toplam 30.904,20 TL, bedelli vade farkı faturasını ticari defterlerine işlemediği, B) Davalı-karşı davacı … San, Ve Tic. A.Ş’nin, – …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile davacı-karşı davalı… San. Ve Tic, Ltd. Şti.’nden 253.858,65 TL. alacak talebinde bulunduğu, – Davalının incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davalı tarafın davacı taraftan 07.01.2019 takip tarihi itibari ile 253.585,65 TL. alacaklı olduğu, – Davalı taraf davacı tarafın düzenlemiş olduğu, 28.03.2018 tarihli … sıra numaralı 1.109,44 TL, 31.10.2018 tarihli 35417 sıra numaralı 68,65 TL, 02.11.2018 tarihli 35421 sıra numaralı 194,083,31 TL, 27.11.2018 tarihli … sıra numaralı toplam 432.519,80 TL. olmak üzere toplam 627.781,20 TL. bedelli faturaları ticari defterlerine işlemediği, – Tarafların %20 tazminat talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” görüşü bildirilmiştir.
Hem talimat raporu hem kök raporu incelemek çelişkileri gidermek itirazları değerlendirmek için bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan 17/05/2021 tarihli raporda “Yanlar arasında bir eser sözleşmesi olduğu tartışma dişidir. Ayıp iddiası dermeyan eden iş sahibinin yapması gereken. “TBK md. 474 hükmü kapsamında ayıpları belirlemek ve bunu yükleniciye bildirmektir. Somut olayda. davacı (k. davalı) yüklenicinin bu işlemi yapmadan, davalı (k. Davacı) yandan aldığı ürünleri doğrudan dava dışı 3 kişiye intikal ettirdiği anlaşılmaktadır. Esasen bu yöntem TBK md. 474 hükmünde belirlenen ilkelerin özüne aykırıdır ve ticari teamüller gözden uzak tutulacak olursa, davacı (k. davalı) yanın kayıt durumu (bu kayıt durumunun yanlar arasındaki ilişkide gözetilmesi gereken TBK md. 474 hükmü ile uyumlu esas müstenit olmadığı görülerek…) davacı yanın Kök Rapor’da mufassal mali incelemesi yapılan talebinin reddi ile. (bu seçenekte…) k.davacı (davalı) yan isteminin kabulü yönünde hüküm verilmesi düşünülebilir. İşlem konusu malların incelenmesinin somut koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık (yekdiğer seçenekte… ). somut durumda yanların uzun süredir devam ettiği anlaşılan ticari ilişkisinde davalı (k.davacı) yanın davacı (k. davalı) nezdinde uyandırdığı güven ve 3.kişiye sevk edilecek ürünün Türkiye’de kontrolünün sektörel/fiili zorluğu dikkate alınacak olursa, dava yanlarının müterafik sorumluluğunun olduğu ve buna göre, tarafların her birinin icra takibine koyduğu meblağın kabulünün gerekeceği, mahsuplaşma ilgili değerlendirmenin bu noktada/seçenekte sayın Mahkemeye ait olacağı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava hem asıl hem karşı dava eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılmış icra takiplerine yapılmış itirazların iptali istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında ham bezlerin boyanması ve fason üretim hususunda 2017 yılı Ağustos ayından itibaren süregelen ticari ilişki ve eser sözleşmesi olduğu, sipariş edilen her malın niteliğine göre sözleşmenin yenilendiği, 29.01.2018 tarih ibaresini taşıyan ama 02.04.2018 tarihinde imzalanmış ve fiyat listesi bu tarihten geçerli sözleşme incelendiğinde ödeme şeklinin havale de 90 gün, çek ile 120 gün olduğu, vadesinde yapılmayan ödemelerde %6 vade farkı tahakkuk ettirileceği, irsaliye tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmeyen mallar veya başka işlemler uygulanmış mallara reklamasyon kabul edilmeyeceğinin hükme bağlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Asıl dosya davacısı başlattığı icra takibinde 02.11.2018 tarih … numaralı “reklamasyon bedeli” açıklamalı 194.083,31 TL ve ayrıca 27.11.2018 tarihli … numaralı toplam 432.519,80 TL toplam 626.603,11 TL fatura alacağı üzerinden bedelde indirim seçimlik hakkını kullanarak 405.099,75 TL miktar üzerinden alacağın tahsilini talep etmekte, Karşı dava davacısı ise başlattığı icra takibinde 08.10.2018 tarihli … numaralı 21.936,20 TL ve 23.10.2018 tarihli … numaralı 8.968,00 TL bedelli vade farkı faturaları dahil olmak üzere 253.858,64 TL cari hesap alacağını talep etmektedir. Öncelikle Asıl dava yönünden eser sözleşmesi, somut olaya ilişkin süreç ve kesilen faturaların mahiyeti incelenecek olursa taraflar arasındaki ham bezlerin boyanmasına ilişkin eser sözleşmesinde sipariş edilen malların niteliğine göre sözleşme hükümlerinin ve fiyat listesinin belirlendiği, parti parti malların çıkartılarak sevkiyatının yapıldığı, taraflar arasındaki borç-alacak durumunun cari hesap ilişkisi içerisinde belirlendiği sabittir. Asıl dosyada davacı taraf ihracat yapacağı italyan şirketine sevkedeceği ham bezlerin boyanması işini davalı tarafa verdiğini, malların teslim edilmediğini, malların ayıplı çıkması nedeniyle İtalyan şirketin reklamasyon faturası kestiğini, bu nedenle kendilerinin de reklamasyon faturası düzenlenmek zorunda kaldıklarını, 02.11.2018 tarihli 194.083,31 TL bedelli faturanın bu nedenle düzenlendiğini iddia etmiş ise de malların teslim edildikten sonra italyan şirketinin kendilerine fatura kestiğini zaten davacı taraf beyan etmekte olup malların teslim edildiği hususu açıktır. İhracı yapılan malların doğrudan yüklenici tarafından sevkedildiği iddiası noktasında ise TBK 474 Md.’ye göre işsahibi eseri gözden geçirmek ve varsa ayıplarını bildirmekle yükümlüdür.( ki somut olayda davacı taraf dilekçelerinde ilk incelemede anlaşılacak ayıptan söz etmektedir.) ayrıca TBK 477/2 md’ye göre iş sahibi gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse eseri kabul etmiş sayılır. Somut olayda süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbar veya bildirimi bulunmamaktadır. Davacı taraf, malları kabul etmiş ve direkt ihracatın yapılmasına müsaade etmiştir. Buna göre reklamasyon faturası haksız olup 194.083,31 TL bedelin karşı davacıdan talep edilmesi mümkün değildir. Davacının ikinci talebine gelince 27.11.2018 tarihli ve toplamda 432.519,80 TL bedelli iki adet faturaya dayanmakta olup ikinci parti sevkiyatı yapılacak mallar yönünden davalının hapis hakkını kullanarak malları göndermediği, bunun üzerine bu malları davalı satın almış kabul ederek toplamda 432.519,80 TL fatura düzenlendiğini, alacağı olduğunu iddia etmekte ise de dosyada mübrez ihtarnameler, mail yazışmaları ve ticari defter hükümlerine göre davacı taraf bu alacağı talep etmeden önce karşı davacının cari hesap alacağını ve vade farkı faturalarının ödenmesini talep ettiği, bu hususta ihtarnamelerin keşide edilmiş olduğu, borcun ödenmediği, bunun üzerine davalının TMK 950 Md. Uyarınca mallar üzerinde hapis hakkını kullandığı, malların satın alınma durumunun olmadığı gibi, taraflar arasında satış sözleşmesi de bulunmadığından 27.11.2018 tarihli iki adet fatura uyarınca 432.519,80 TL bedelin talep edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu faturalar dayanak yapılarak karşı tarafın cari hesap borcu düşülüp icra takibinde 405.099,75 TL alacak talep edilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan açılan asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden talepler incelecek olursa taraflar arasındaki sözleşmede vadesinde yapılmayan ödemelerde %6 vade farkı tahakkuk ettirileceği belirlenmiş olup 08.10.2018 tarihli 21.936,20 TL bedelli ve 23.10.2018 tarihli 8.968,00 TL bedelli vade farkı faturaları sözleşmeye uygun olup talep edilebilmektedir. Karşı davacının incelenen ticari defterlerine göre yapılan takip itibariyle 253.858,65 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Vade farkı faturaları dahil cari hesap alacağını tahsil etmek amacıyla başlatılan icra takibi haklı olup itirazın iptaline ve karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip karşı davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Mahkememizde açılan asıl davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 6.918,10 TL harçtan mahsubu ile artan 6.858,80 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 36.806,98 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Bilgehan Karış’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
B)Karşı davanın KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı yaptığı itirazın iptali ile takibin 253.858,65 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 17.341,08 TL nispi harçtan peşin alınan 4.335,27 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 13.005,81 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davalı-Karşı Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 4.341,67 TL ( 4.335,27 TL Peşin Harç, 6,40 TL Vekalet Suret Harcı ) harcın davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI-KARŞI DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davalı-Karşı Davacının yaptığı 1.000,00 TL bilirkişi ücreti’nin davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI-KARŞI DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 26.220,11 TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI-KARŞI DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Sevgi Şeker’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin davacı-karşı davalı’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 04/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …