Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/100 E. 2019/852 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/100
KARAR NO : 2019/852

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taşımacı müvekkilinin, aynı zamanda …’da bulunan TIR garajını da işlettiğini, davalının da aynı alanda çalıştığını,davalının 2013 yılının Mart ayında müvekkiline müracaat ederek, bir kısım konteynerlerini davacının garajına bırakmak ve oradan indirme-bindirme yapmak islediğini bildirdiğini, müvekkilinin de 15 güne kadar olan beklemelerden para almayacağını, sadece indirme-bindirme ücreti alacağını, 15 günden fazla bekleyen konteyner için cari ardiye ücreti tahakkuk ettireceğini belirterek davalının talebini kabul ettiğini, taraflar arasında yazılı bir ardiye sözleşmesi imzalanmadığını, ancak davalının eylemli olarak konteynerlerini getirip müvekkiline ait yere koyduğunu, bir kısmını götürüp getirdiğini, bir kısmının ise halen müvekkiline ait yerde bulunduğunu, davalının icra takibine itirazında indirme-bindirme (…) ücretini kabul ettiğinden ardiye hizmetinin verildiği konusunda çekişme bulunmadığını, davalının ardiye ilişkisini inkar etmediğini, fakat ardiye ücreti ödemek istemediğini beyan ettiğini , uyuşmazlığın da bundan doğduğunu, müvekkilinin davalının konteynerlerine ayırdığı yeri başka konteynerler için kullanamadığı için zarara uğradığı gibi, gerek müvekkilinin gerekse başka firmaların ardiye ücreti almadan konteyner depolama gibi bir uygulamasının bulunmadığını, müvekkilinin davalıya bir ayrıcalık tanıyarak başka şirketlere tanımadığı 15 günlük ücretsiz depolama imkanı verdiğini, davalının ise müvekkilinin bu iyi niyetli yaklaşımına rağmen ardiye ücretini ödemediğini, davalının ardiye ücretini ödememesi üzerine, müvekkilinin zilyetliğinde bulunan davalıya ait konteynerler üzerine TMK 950 vd. hükümlerine göre hapis hakkını kullanarak, konteynerleri teslim etmeyi durdurduğunu ve işbu davaya konu icra takibini başlattığını, ancak davalının kötü niyetini sürdürerek elleçleme ücretini ödediğini, ardiye ücretine itiraz ettiğinden bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek;davalı/borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki kısmi itirazının iptali ile takibin itiraz edilen kısım üzerinden devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, depolarında bulunan davalıya ait konteynerler üzerinde TMK 950 hükmüne göre kanuni hapis haklarının bulunduğunun tespitine, ödeme emrinin tebliği ile davalıya ihbar yapılmış bulunduğundan TMK 953 hükmüne göre paraya çevirme işleminin şimdiden başlatılması konusunda ara kararı verilmesine,henüz takip konusu edilmemiş işlemiş ücretler ile yargılama süresince işleyecek ardiye alacakları dikkate alınarak, davalıya ait konteynerler üzerine HMK 389 hükmüne göre ve ardiye tahakkukuna devam etmek suretiyle ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, masraf ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konteyner taşımacılığı yapan müvekkili şirketin konteyner taşımacılığı işini kendi tesislerinin yanında, ihtiyaca göre başka şirketlerin depo, garaj ve tesislerini kullanarak yaptığını, müvekkilinin davacı tarafla da, davacıya ait depo alanında konteynerlerin elleçleme (…) indirme bindirme hizmeti ücreti karşılığında anlaştığını, taraflar arasında ardiye ücreti ödeneceği konusunda yazılı veya sözlü bir anlaşma ve mutabakatın bulunmadığını, müvekkili şirketin çok yoğun konteyner taşıma işi gerçekleştirmesi sebebiyle, davalı tarafla yapılan sözlü anlaşmada bu hususlar dikkate alınarak, konteyner başına elleçleme (…) indirme bindirme ücreti karşılığında anlaşma yapıldığını, hal böyle iken davacı tarafın tek taraflı ve keyfi olarak anlaşma şartlarını değiştirerek ardiye ücreti talep etmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığını, davacı tarafından anlaşma şartları doğrultusunda düzenlenen 29.03.2013 tarihli 762,28 USD bedelli fatura bedelinin davacı şirkete ödendiğini, bunun da taraflar arasında yapılan sözlü anlaşmanın indirme-bindirme hizmet bedelinden ibaret olduğunun ve herhangi bir ardiye ücreti ödenmesine ilişkin anlaşmanın bulunmadığının açık kanıtı olduğunu, müvekkilinin, davacı şirket dışında (örn: …Şti. gibi) birçok şirketle de ardiye ücreti ödemeksizin indirme-bindirme hizmet bedeli karşılığında çalıştığını, davacının ardiye ücreti alacağı bulunduğundan bahisle yasaya aykırı olarak el koyduğu (hapis hakkını kullandığını iddia ettiği) konteynerleri iade etmiş olmasının da, taraflar arasında ardiye ücreti ödeneceğine ilişkin bir anlaşmanın olmadığının ve dolayısıyla davacının ardiye ücreti alacağının bulunmadığının bir göstergesi olduğunu, davacının sözlü anlaşmaya aykırı şekilde indirme-bindirme ücretinin dışında, ardiye ücretine ilişkin 06.06.2013 tarihli … nolu 15.819,55 USD ve 29.06.2013 tarihli 835091 nolu 18.170,82 USD bedelli faturalardaki ardiye ücreti ve KDV’sine itiraz edilerek, faturaların sözlü anlaşma gereği düzeltilerek indirme-bindirme hizmeti için fatura düzenlenmesi hususunun … Noterliği’nin 09.07.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya ihtar edildiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla; davacının beyan ve iddia ettiği gibi bir ardiye ücreti talep hakkının doğduğu farz edilse bile, davacının indirme-bindirme ücreti dışında ayrıca ardiye ücreti talep edeceği hususunun müvekkili şirkete derhal ihtar edilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dışı … şirketine ait konteynerlere el koyma işlemine karşı Gaziosmanpaşa C.Başsavcılığı’nın… Hz dosyası ile 02.08.2013 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, bunun üzerine davacı tarafın konteynerlere el koyma fiiline son vererek, hapis hakkını kullandığını iddia ettiği konteynerleri ilgilisine teslim ettiğini, bu sebeple davacının hapis hakkına ilişkin beyan ve talepleri ile ihtiyati tedbir talebinin yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; davacının deniz ve karayolu taşımacılığı yapan bir şirket olduğunu, Hadımköy de kendisine ait tır garajı bulunduğunu, davalının aynı alanda çalıştığı, davalının Mart 2013 tarihinde davacıya müracaat ederek kendi konteyner depolarının bir kısmını davacının garajında bırakmak istediği, davacının da kendisine 15 günü kadar olan beklemelerden para alınmayacağı, 15 günden fazla bekleyenler için cari ardiye ücreti tahakkuk ettirileceğinin kabul edildiği, davacı ile davalı arasında yazılı bir ardiye sözleşmesi olmasa da eylemli olarak davalının konteynırlerini getirip depoya koyduğu, bir kısmını götürdüğünü halen bir kısım konteynırlarının depolarda olduğu, davalının ardiye ücretini ödemediği, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine yapılan kötü niyetli itirazın iptali, takibin devamı ve davalı aleyhine İİK nun 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi talepli itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLER;
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası fotokopisi celp edilmiştir.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak … Hazırlık Sayılı dosyası Uyaptan celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu olaya ilişkin fatura örnekleri sunulmuştur.
Davacı vekili delil dilekçesi ekinde …Noterliğince düzenlenmiş 02/08/2013 tarihli …yevmiye nolu, … Noterliğince düzenlenmiş 13/08/2013 tarihli…yevmiye nolu, … Noterliğince düzenlenmiş 13/08/2013 tarihli … yevmiye nolu, ve … Noterliğince düzenlenmiş 05/08/2013 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamelerin tebliğ şerhli örneklerini sunmuştur.
Davalı vekili tarafından delil dilekçesi ekinde … Noterliğince düzenlenmiş 9/07/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ şerhli örneğini sunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 02/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle, tarafların beyanları, delilleri ve ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı ve delil olma özelliğine dair tespitlerin tartışıldığı, ardiye sözleşmesinin rızai ve şekle bağlı olmayan bir sözleşme olduğu, tarafların birbirine uygun irade beyanları ile kurulacağı,taraflar arasında yazılı bir ardiye sözleşmesi olmasa bile, dava konusu malın antrepoya alınması halinde, hizmetten yararlanan kişinin ardiye ücretinden sorumlu olacağı, davacı … Şti.’nin dava dosyasına sunduğu konteyner hareket listesinde konteynırlerin davacıya ait depoya giriş ve çıkış tarihleri ile 15 günlük free time süreye ilişkin dökümlerin ve ücretlendirme detaylarının ayrıntılı olarak yer aldığı, söz konusu konteynerlerin indirme bindirme bedelleri davalı tarafından kabul edilip ödendiğine göre davalı …Ş’ye ait konteynırlerin davacı … Şti tarafından saklandığı konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, bu çerçevede tacir davacı … Şti.’nin, verdiği ardiye hizmeti dolayısıyla kararlaştırılmış olmasa bile ücrete hak kazanacağı; davalı …Ş ‘nin ise bu hizmet dolayısıyla ücret ödenmeyeceği konusunda anlaşmaya vardıklarını ise ispat etmekle yükümlü olduğu ancak dava dosyasına sunulan belgelerden bu hususun ispatlanamadığı; icra takibine konu edilen faturalarda toplamda; 2.736,42 USD’lik Terminal ve İndirme-Bindirme bedeli 31.253,95 USD Ardiye Ücreti olmak üzere 33.990,37 USD’nın yer aldığı, icra takibinde asıl alacak olarak aynı rakamın (33.990,37 USD) talep edildiği, icra takibinde talep edilen 33.990,37 USD’nin indirme bindirme bedeline ilişkin 2.736,42 USD tutarındaki kısmının davalı-borçlu tarafından kabul edilerek icra dosyasına ödendiği, 31.253,95 USD tutarındaki ardiye ücretine ise itiraz edildiği, bilirkişi heyetince yapılan değerlendirmede; icra takibinde itiraz edilen 31.253,95 USD tutarındaki (takip tarihi itibarıyla 1,9450 USD kurundan TL karşılığı 60.783,93 TL) ardiye ücretinin davacı-alacaklı tarafça davalı-borçludan talep edilebileceği görüş ve kanaatinin hasıl olduğu, icra takibinde işlemiş faiz talep edilmediği, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde, talep doğrultusunda asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 4 oranında faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 26/12/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; tarafların kök bilirkişi raporuna karşı beyanları ve itirazları ile dosyaya sunulan delillerin yeniden incelenmesi sonucunda, takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğuna işaret edilmek suretiyle ek raporun sönceki bölümlerinde yapılan açıklamalar doğrultusunda, bilirkişi heyetince varılan görüş ve kanaatleri terditli olarak sunuluğu, bu kapsamda mahkemece dosyaya davacı delili olarak sunulmuş olan 10 Nisan 2013 tarihli elekronik posta yazışmasında, davacının davalıya ait konteynerlerin kendi deposunda ardiyesiz olarak saklanması konusunda kabulünün bulunduğu şeklinde değerlendirme yapılması halinde, takip konusu faturalardan dolayı davacının talep edebileceği herhangi bir miktarın bulunmadığının kabulunün gerekeceği, mahkemece dosyaya davacı delili olarak sunulmuş olan 10 Nisan 2013 tarihli mail yazışmasında 15 günlük süre için ardiye ücreti alınmayacağı, 15 günü geçen süreler için ardiye ücreti ödenmesi gerektiği yönünde değerlendirme yapılması halinde, takip konusu 2 adet fatura içeriği ardiye ücretlerinin tamamının 15 günü geçen sürelere ilişkin olduğu, bu yönde değerlendirme yapılması durumunda kök raporun sonuç ve kanaat bölümünde belirtilen kanaatin aynen geçerli olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın 03/03/2015 tarihinde kabulüne karar verilmiş olup, kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/12233 Esas, 2017/585 Karar Sayılı 106/02/2017 tarihli ilamıyla “Dava, ardiye sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte davacı tarafından delil olarak sunulan ve davalı tarafından da içeriği kabul edilen 10.04.2013 tarihli e-mail yazışmasında davalının depoyu aktif olarak kullanması karşılığında Haziran ayına kadar ardiye ücreti alınmayacağının kararlaştırıldığı, ancak beklenen hareketliliğin olmaması üzerine davacı tarafından davalının ihtar edildiği, yine 30.04.2013 tarihli e-mail yazışmasında 30.04.2013 tarihinden itibaren depodaki konteynırlara giriş günleri itibariyle 15 günlük free-time (ücretsiz dönem) uygulanıp kalan günler için günlük ardiye ücreti yansıtılacağı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, depodaki tüm konteynırlar için deneme döneminin 30.04.2013 tarihinde sona erdiği ve davacının davalıya 30.04.2013 tarihinden itibaren 15 günlük free-time uyguladığı böylece bu sürenin bitimi olan 16.05.2013 tarihi itibariyle ardiye ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ardiye ücretinin 16/05/2013 tarih itibariyle hesaplanması için SMM bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla; 31/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı şirket vekili tarafından 10.07.2013 tarihinde davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan haciz talepyi ilamsız icra takibinde 33.990,37USD asıl alacak talep edildiği, icra takibinde talep edilen miktarın 2.736,42 USD tutarındaki kısmının elleçleme (indirme bindirme) bedeli olarak 31.253,95 USD tutarındaki kısmının ise ardiye ücreti olarak talep edildiği, davalı-borçlu tarafça 2.736,42USD tutarındaki elleçleme (indirme bindirme) bedeline isabet eden miktara itiraz edilmediği ve 2.736,42USD asıl alacağa tekabül eden miktarın, kapak hesabı yapılmak sureti ile 6.180,80TL olarak 18.07.2013 tarihinde takip dosyasına ödendiği, icra takibinde talep edilen miktarın ardiye bedellerine ilişkin olan 31.253,95USD tutarındaki kısmına itiraz edildiği ve icra takibinin itiraza uğrayan 31.253,95USD için durdurulduğu, huzurdaki davada söz konusu itirazın iptalinin talep edildiği, yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan hesaplamada takip tarihi itibarıyla davacının ardiye ücreti olarak davalıdan talep edebileceği asıl alacak miktarının KDV dahil 9.836,48USD olarak hesaplandığı, bu miktarın takip tarihi itibarıyla 1,9450USD kurundan TL karşılığının 19.131,95TL olduğu, buna mukabil davacının talep etmiş olduğu asıl alacak miktarının 31.253,95USD olduğu, icra takibinde işlemiş faiz talep edilmediği, sayın mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde talep doğrultusunda asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %4 oranında faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ek rapora yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi açısından 2.ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup; 31/10/2019 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; davacı vekilinin 31.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin ek raporda yapıldığını iddia etmiş olduğu maddi hatanın ne olduğuna dair somut bir itirazının bulunmaması ve ek raporda yapılan hesaplamaların yargıtay bozma ilamına uygun olarak yapılmış olması sebebiyle 31.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen görüş ve kanaatin aynen muhafazasının gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, taraflar arasındaki ihtilafın, antrepo ardiye ücreti alacağının oluşup oluşmadığı ve varsa tutarı hususlarında olduğu anlaşılmıştır. Tacir şirketin yaptığı iş ticari iş olduğundan ve bu ticari iş nedeniyle ücrete hak kazanması esas olduğundan, ticari iş kapsamında hizmet verdiğinden ve bu durum itiraza uğramadığından ve belgelerle ispatlı olduğundan bu kısım üzerinde anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı tarafın, davacının verdiği bu ardiye hizmetini ücretsiz olarak sunduğu ve bu konuda aralarında anlaşma olduğu noktasında bulunduğundan, davalının bu savunmasını kanıtlaması gerekmektedir. Bu bağlamda, gümrük antrepoları, gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla kurulan yerlerdir (Gümrük Kanunu m. 93/2). Gönderenin fabrikasından ya da taşıyıcının gümrük bölgesi dışında kalan deposundan araca yüklenerek yola çıkarılan ihraç malları hariç olmak üzere ihraç edilecek diğer mallar ve taşıma aracından indirilmeksizin alıcının fabrikasına götürülecek olanlar dışındaki ithal malları, gümrük işlemlerinin tamamlanması için gümrük antrepolarına teslim edilecektir. Gümrük işlemlerinin tamamlanmasının akabinde emtia, ilgililer tarafından bu antrepolardan teslim alınmaktadır.
Gümrük antrepoları gümrük idarelerinin yanı sıra, kamu kuruluşları, belediyeler, gerçek ve tüzel kişiler tarafından da işletilebilmektedir. (Gümrük Kanunu m. 94) Uyuşmazlıkta, taraflar arasında bir antrepo sözleşmesinin akdedildiği, ancak ücret mukabili olmadığı davalı yanca ileri sürülmektedir. Taşıyıcının, gönderenin ya da alıcının taşınan eşyalar ile ilgili olarak antrepo sözleşmesi yapmak zorunda olduğuna ilişkin herhangi bir düzenleme, eşyanın karayolu, denizyolu ve havayolu ile taşınmasına ilişkin hükümler getiren TTK, TSHK, CMR Konvansiyonu ve Varşova Konvansiyonu’nda yer almamaktadır. TTK m. 792 hükmüne göre, aksi yönde bir sözleşme olmaması durumunda taşıma ücreti ile ardiye ve sair masrafların varma yerinde eşyanın kabulünden sonra taşıma senedinde gönderilen olarak kayıtlı kişi tarafından ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Ancak bu düzenleme, taşıma ücreti, ardiye ücreti vb masrafları gönderenin mi alıcının mı ödeyeceği ile ilgilidir. Taşıyıcının ardiye sözleşmesi yapmasına engel bir düzenleme olmadığı gibi, alıcıyı ardiye sözleşmesi yapma yükümlülüğü altında da bırakmamaktadır. Taşıyıcının ardiye sözleşmesi yapması durumunda, TTK m. 792 çerçevesinde bu ücretleri de alıcıdan talep etmesi ya da taşıma sözleşmesinde özel hüküm olması durumunda gönderenden talep etmesi mümkündür.(bkz. TTK m. 792 hükmü ile ilgili açıklama için Eriş, Gönen, Açıklamalı – İçtihatlı – Uygulamalı Kara Taşıma Hukuku, Ankara 1996, s. 529 vd.) Uygulamada, taşıyıcıların bu işi meslek olarak da sürdürüyor olmaları sebebiyle, belirli antrepolarla çalıştıkları görülmektedir. Eşya sahipleri göndericisi oldukları eşyaları taşıyıcının kendilerine bildirdiği antrepoya teslim etmekte, alıcısı oldukları emtiayı da yine taşıyıcının bildirdiği antrepodan teslim almaktadırlar. Bu durum, uygulamada antrepo sahibi ile taşıyıcı arasında antrepo sözleşmesi kurulması neticesini ortaya çıkarmaktadır. Ancak uygulamanın bu yönde olması, eşya sahibinin antrepo işletmecisi ile sözleşme yapmasına ve taşıyıcıya eşyayı buradan teslim alması ya da buraya teslim etmesi talimatını vermesine engel değildir. Antrepo Sahibinin Sorumluluğu bakımından, hukukta, eşya sahibinin antrepo sözleşmesinin tarafı olduğu istisnai haller bir tarafa bırakılırsa, uygulamada genellikle antrepo sözleşmesinin tarafının taşıyıcı olduğu söylenebilir. Bu durumda, sözleşmesel sorumluluk da antrepo sahibi ile taşıyıcı arasındadır. Antrepo sahibi taşıyıcıya karşı, eşyayı muhafaza etme, başka eşyalar ile karıştırmama, gerekli özeni gösterme ve eşyayı aldığı hali ile iade etme borcu altındadır. Taşıyıcı ise antrepo ücretini ve muhafazanın sebebiyet verdiği bütün masrafları ödemekle yükümlüdür. (818 sayılı BK m. 473 vd, 6098 sayılı BK m. 571 vd.) Antrepo ücretinden kimin sorumlu olduğu sorusu da, uygulamadaki genel durum ve istisnai olarak gerçekleşen eşya sahibinin antrepo sözleşmesinin tarafı olduğu durumlarda farklı cevaplar bulacaktır. Antrepo sözleşmesinin eşya sahibince akdedildiği hallerde, bu ücretten eşya sahibi sorumlu olacaktır. Aksi halde uygulamadaki genel durumda, antrepo ücretinden antrepo sahibine karşı sorumlu olan taşıyıcıdır. (bkz. Yard. Doç. Dr. Özlem Karaman Coşgun – Gümrük Antrepoları, Eşyanın Tasfiyesi ve Antrepo Ücretinden Sorumluluk, M.Ü.H.F.D.)
Somut ihtilafta, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi, davacı tarafından delil olarak sunulan ve davalı tarafından da içeriği kabul edilen 10.04.2013 tarihli e-mail yazışmasında davalının depoyu aktif olarak kullanması karşılığında Haziran ayına kadar ardiye ücreti alınmayacağının kararlaştırıldığı, ancak beklenen hareketliliğin olmaması üzerine davacı tarafından davalının ihtar edildiği, yine 30.04.2013 tarihli e-mail yazışmasında 30.04.2013 tarihinden itibaren depodaki konteynırlara giriş günleri itibariyle 15 günlük free-time (ücretsiz dönem) uygulanıp kalan günler için günlük ardiye ücreti yansıtılacağı belirtilmiştir. Bu durumda, depodaki tüm konteynırlar için deneme döneminin 30.04.2013 tarihinde sona erdiği ve davacının davalıya 30.04.2013 tarihinden itibaren 15 günlük free-time uyguladığı böylece bu sürenin bitimi olan 16.05.2013 tarihi itibariyle ardiye ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek, davalı tarafından da bu borcun ödendiği ya da taraflar arasındaki sözleşmede bu hizmetin süresiz olarak ücretsiz verildiği kanıtlanmadığından, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna itibar edilip, açıklanan gerekçelerle ardiye sözleşmesinin ücretli olması gerektiği kanaatine varılarak, davacının davasının kısmen kabulüne, itirazı haksız görülen davalının, hükmolunan asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının %20’si oranında icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 9.836,48USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %4 oranında faiz işletilmesine,
2-Asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan alınması gereken 1.306,91TL harçtan peşin alınan 707,65TL harcın mahsubu ile bakiye 599,26TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Bozmadan önce verilen … Esas …Karar sayılı 03/03/2015 tarihli karar nedeniyle bakiye 3.444,84TL harcın tahsili için yazılan 10/08/2015 tarih ve 2015/222 harç tahsil nolu müzekkereye konu 3.444,84TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 735,70TL (24,30TL BH, 707,65TL PH, 3,75TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.644,00 TL (2.400,00TL bilirkişi ücreti, 244,00TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 832.14TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.295,83TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
8-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.282,00TL ( 1.200 TL bilirkişi ücreti, 82 TL Posta gideri ) yargılama ücretinin davanın kabul red oranına göre takdiren 878,52TL’sin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.932,27TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
10-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır