Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2022/187 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/998
KARAR NO:2022/187

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:31/10/2018
KARAR TARİHİ:31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil i ile davalı şirket arasında bayilik dikey ilişkisi kurulduğunu, taraflar arasında 20.09.2015 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve Bayilik Protokolü akdedildiğini, Davalı aynı zamanda şahsen de müvekkili ile imza ettiği sözleşme ve protokolde, müvekkilinin tüm hak ve alacaklarının garantörü sıfatıyla taahhüt ettiğini, ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile 20.09.2015 tarihli kefaletnameyi de imzaladığını, davalı yan daha sözleşmenin ilk yılından satış taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı bayinin satış taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine…. Noterliğinin 01.09.2016 tarih ve 1367 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile satış taahhüdüne uyulmadığını, bu sebeple cezai şart borcu doğduğunu, ürün verilmeye devam edilmesinin cezai şart isteminden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği yönünde davalı şirkete uyarı yazısı gönderildiğini, davalı, müvekkiline olan cezai şart borcunu ödemediğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini de … 2. Noterliğinin 03.07.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmek sureti ile süresinden önce haksız olarak sona erdirdiğini, bayilik sözleşmesinin davalı bayi tarafından süresinden önce erken feshi sebebiyle 50.000 USD cezai şart bedelinin işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Davalı bayinin satış taahhüdünü ihlali nedeni ile satış taahhüdünü ihlalden doğan cezai şart alacağımızın şimdilik 10.000-USD’lik kısmının (onbinamerikandoları) temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Ariyet ve demirbaşların hasarsız şeklide aynen iadesine karar verilmesini, bu mümkün değil ise tespit edilecek rayiç bedellerinin şimdilik 15.865,00 USD tutarındaki kısmının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini
talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Piyasadaki şartların ekonomik olarak kötüye gittiğini, müvekkilinin 10 km. yakınında bulunan 2 adet petrol istasyonunda mazot’un ve gaz’ın çok çok ucuza satıldığını, davacı şirket tarafından müvekkilinin istasyonuna herhangi bir yatırımın yapılmadığını, müvekkilinin satış yapamadığını ve hatta işçilerin parasını ödeyemeyecek duruma geldiğini, müvekkili aylarca satış yapamayınca ekonomik anlamda iflasın eşiğine kadar geldiğini, bu hususları belirtir ihtarnameyi 03.04.2017 tarihinde davacı şirkete … 2. Noterliği’nin 2017/… yevmiye numarası ile gönderdiğini ve Bayilik Sözleşmesini tek taraflı fesih ettiğini, dava dilekçesinde yazan cezai şart miktarları müvekkilinin mahvına sebep olacağını, Müvekkilinin, … 2. Noterliğinin … yevmiye numarası ile gönderilen 03.04.2017 tarihli ihtarnamede Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve tüm ekleri ve bağlantılı sözleşmeler, lisansının 13.03.2017 tarihi itibari ile sona erdirdiğini, istasyonunda bulunan kurumsal kimlik ve varsa şirketinize ait diğer malzemelerin 5 gün içinde alımı için ihtarname gönderdiğini, ancak davacı şirketin buna da cevap vermediğini, Müvekkilinin TTK. Madde 133 uyarınca fesh hakkını kullandığını, Davacı şirket tarafından, müvekkili ile çalıştıkları 2004 yılından beri kelepçe sözleşmeler yaparak bayilik süresinin uzatıldığını, müvekkili tarafından taahhüt ettiği miktarda ürün alımı olmamasına rağmen, davacı şirket, müvekkille bayilik ilişkisini hep sürdürmüş olduğundan bu durum bayilik sözleşmesinin tonaj taahhüdü ve cezai şart hükümlerinin uygulanmasından zımnen vazgeçtiği anlamını taşıdığını, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Vergi Dairesi Cevabi yazısı, … Vergi Dairesi yazı cevabı celp edilmiş, bayilik sözleşmesinden kaynaklı cezai şart ve demirbaşların teslimi veya bedeline ilişkin alacağın varlığı ve miktarı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 25/03/2020 tarihli raporda ” a)Davalının sözleşme kapsamında üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı,b)Taraflar arasındaki sözleşmeler, davalı tarafından herhangi bir haklı nedene dayanmadan feshedildiğinden davacının sözleşmelerde kararlaştırıları cezai Şart tazminatlarını ve ariyet olarak vermiş olduğu malların iadesini talep edebileceği, c) Davacının talep edebileceği cezai şart tazminatı miktarı, sözleşmenin feshine bağlı olarak düzenlenen 50.000 USD’lik cezai şart tazminatı ve ayrıca sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde satın alma taahhüdünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan 43.800,00 USD’lik cezai şart tazminatı olmak üzere 94.800 USD olarak hesaplandığı,” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmış, alınan 12/11/2020 tarihli raporda ” a) Kök raporda her ne kadar “davalının davacı tarafından temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir ihtara rastlanmadığından hesaplanan alacaklara dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerekmektedir” denilmiş ise de, davacı vekilinin haklı olarak ifade etmiş olduğu üzere, sözleşmenin feshin sonuçlarını düzenleyen 45/b.1 maddesinde “İş bu bayilik sözleşmesinin feshi veya herhangi bir sebeple sona ermesi halinde bayilik ilişkisi sebebi ile … ile akdetmiş olduğu bütün kredi, malzeme vesaire hususlara müteallik sözleşmelerin münfesih olacağını ve bu sözleşmelerden doğan borçların muaccel olacağını peşinen kabul ve taahhüt eder” hükmü uyarınca davalının sözleşmeyi feshettiği tarihte (03.04.2017) …’in tüm alacaklarının muaccel olduğunun kabulü gerektiği, b)kök raporda yer alan diğer görüş ve kanaatimizde herhangi bir değişiklik oluşmadığı,” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ariyet ve demirbaşların rayiç bedellerine yönelik itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmış, alınan 05/05/2021 tarihli raporda ” Davaya konu ariyete konu malzemenin muhteviyatı, özellikleri, fesih tarihindeki durumlarının tam olarak tespitinin mümkün olmaması nedeni ile muhtemel duruma göre değerlendirme yapma zaruretinin hasıl olduğu, Ariyete konu makina, teçhizat, cihaz ve sair malzemenin kullanılmış halde toplam ikinci el değerinin 24.000,-TL mertebesinde bulunduğu, ek raporda belirtmiş olduğumuz diğer görüş ve kanaatimizde bir değişiklik oluşmadığı, ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart tazminatları ve ariyet-demirbaşların iadesi veya bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında 20.09.2015 tarihinde 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik sözleşmesi imzalanmış olup davalı taraf sözleşmeyi 03.07.2017 tarihli fesih ihtarnamesi ile feshetmiştir. Davacı taraf cezai şart tazminatı olarak ilk etapta erken fesih nedeniyle cezai şart tazminatı, ikinci olarak ise satış taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart tazminatı talep etmektedir. İlk önce erken fesih nedeniyle cezai şart istemi incelenecek olursa sözleşmenin 47. Md.’de “……… Sözleşmenin … tarafından feshi halinde veya Bayinin …’in rıza ve iznini almaksızın sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi ….. BAYİ, … ile aralarında kararlaştırılacak ve sözleşme eki olarak belirlenen işlemlerde kaleme alınacak olan cezai şart tutarlarını ihtarname keşidesine ve mahkeme kararı alınmasına gerek kalmaksızın ilk yazılı talep üzerine …’e ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” hükmün ihtiva etmekte olup aynı doğrultuda Protokol’ün 4. Md.’de “…. Bayi ve/veya Garantör …’in ilk yazılı talebinde ve …’in hiçbir kanuni merasim yürütmesine gerek olmaksızın 50.000 USD tutarındaki parayı …’e nakden ve defaten ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder …” hükmünü ve feshin sonuçlarını düzenleyen sözleşmenin 45/b,1 Md.’de fesih halinde, sözleşmeden doğan tüm borçların muaccel olacağı ” hükmü kapsamında davalı taraf sözleşmeyi süresinden önce piyasa koşullarının değişmesi ve karlılık paylarının düşürülmesi neden göstererek feshettiğinden fakat sözleşmede kar payı taahhüdünde bulunulmayıp sözleşmenin imzalandığı tarihte basiretli bir tacir gibi piyasa koşullarının öngörülmüş olması gerektiğinden yapılmış olan fesih haksız olup davacı taraf sözleşmenin erken feshi nedeniyle 50.000 USD cezai şart talep etme hakkına sahiptir fakat davalının … Vergi Dairesinden getirtilen gelir vergisi beyannameleri dikkate alındığında bu tutar şirketin ekonomik anlamda mahvına sebebiyet verebileceğinden %20 oranında tenkis yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılarak bu talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş faiz başlangıç tarihi taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren hükmedilmiştir. Satış taahhüdün ihlali nedeniyle cezai şart talebi yönünden somut davaya bakıldığında sözleşmenin eki niteliğinde bulunan satış taahhütnamesine göre bahar sözleşme yılında asgari 500 m3/yıl beyaz ürünü davacıdan satın alınarak satmayı taahhüt etmiş olup bahar m3 beyaz ürün için 60 USD cezai şart bedeli öngörülmüştür. Buna göre 20.09.2015 sözleşmenin imzalandığı tarih ile 13.03.2017 tarihi arasında çalışılan döneme göre 738,35 m3 beyaz ürün alımı yapması gerekirken 184,84 m3 beyaz ürün alındığı, 553,51 m3 eksik alım olduğu ve cezai şart bedelinin toplamda 33.210,54 USD olduğu, davacı tarafın daha önce….Noterliği’nin 01.09.2016 tarih ve 1367 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, satış taahhüdüne uyulmadığı, cezai şart borcu doğduğunu, ürün verilmeye devam edilmesinin cezai şart isteminden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceğini davalı tarafa bildirmiş olduğundan zımnen feragat hususunda söz konusu olmadığı gözönüne alınarak davacının satış taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ariyet ve demirbaşların aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine gelince taraflar arasındaki ariyet sözleşmesi hükümleri gereğince sözleşmenin herhangi bir nedenle son bulması halinde bayi’nin teslim edilen tüm malzemeleri davacı ariyet veren şirkete geri teslim etmekle mükelleftir. Bu konuda kuşku olmamasına rağmen davalı taraf, davacıya çektiği fesih ihtarnamesinde ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde ariyet ve demirbaşların istasyondan alınmasını davacı şirkete ihtar etmiş ve kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş fakat davacı taraf ariyet ve demirbaşları teslim almamış olup kusurludur. Kusurlu olan davacının dava açarak bunların iadesini veya bedelini talep edemeyeceği hukuken ortada olup bu talep yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A) 50.000-USD sözleşmenin erken feshi nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart bedelinin % 20 oranında tenkisi ile 40.000-USD’nin dava tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) 33.210,54-USD satış taahüdünün ihlali nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart bedelinin 10.000-USD si yönünden fesih tarihi olan 03/04/2017 tarihinden , 23.210,54-USD si yönünden ıslah tarihi olan 23/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
C) Ariyet ve demirbaşlara ilişkin açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 37.068,87 TL nispi harçtan peşin ve ıslah ile alınan 11.705,46 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 25.363,41 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken ve ıslah ile yatırılan 11.746,56 TL (35,90 TL Başvurma Harcı, 7.151,63-TL Peşin Harç, 4.553,83 Islah Harcı, 5,20 TL Vekalet Suret Harcı,) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 4.400,00 bilirkişi ücreti, 208,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.608,00-TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.870,11 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalının yaptığı 12,00 TL tebligat gideri’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1,92 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 44.182,83 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 12.184,72 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …