Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/997 E. 2021/886 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/997
KARAR NO:2021/886

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:30/10/2018
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tanzim ettiği dağıtıcı lisansı kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, kendi belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu altında … standartlarında faaliyet gösterecek akaryakıt istasyonlarında akaryakıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyetinde bulunduğunu, müvekkili ile Davalı arasında Kula/Manisa adresinde bulunan akaryakıt istasyonunda … markası altında bayilik yürütülebilmesi için muhtelif sözleşmelerin imzalandığını, davalı şirket ile bayilik dikey ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda taraflar arasında19.02.2016 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin ve aynı tarihli bayilik protokolünün akdedildiğini, diğer davalı olan …’ in Davalı şirketin müvekkili şirket ile imza ettiği sözleşme ve protokolde, müvekkili şirketin tüm hak ve alacaklarının kefili ve garantörü sıfatıyla taahhüt ettiğinden davanın tarafı olduğunu ve bayilik protokolü ile sözleşmesinden imzaları olduğunu, bu aşamada garanti veren olarak mevcut hukuki ilişkinin tamamı üzerinden hudutları sınırlanmamış sorumluluk aldığını, işbu davada bu bağlamda garantörlük sözleşmesinin kefalet ilişkisinden ayrıldığını, ayrıca davalı olarak 19.02.2016 tarihli kefalet sözleşmesini de imzalamak suretiyle garantörlük dışında müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatına sahip olduğunu, dağıtım şirketlerinin, bayilik hakkı tanıyacakları istasyona yapılacak yatırımları, ödeyecekleri bedelleri ve istasyon üzerinde tesis edilecek intifa hakkı süresini belirlerken, bayinin satmayı taahhüt ettiği ürün miktarını ve söz konusu istasyonda kaç yıl süre ile kendilerine ait ürünlerin satılacağını esas aldığını, müvekkil şirketin beş yıl boyunca kendi logosu ve markası altında satış yapılacağı inancı ile sözleşmeden ve bayilik ilişkisinden kaynaklanan edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmiş olmasına karşın davalı tarafın hiçbir haklı nedene dayanmaksızın sözleşmeyi süresinden önce tek taraflı ve haksız olarak sona erdirdiğini, Davalı eski bayinin müvekkili şirkete keşide ettiği … 41.Noterliğinin 07.03.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname içeriğinde fesihe ilişkin hususların yer aldığını, beyan ettiği sözleşme ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyan tazmin hakları saklı kalmak kaydıyla bayilik sözleşmesinin Davalı bayi tarafından süresinden önce erken feshi nedeniyle 50.000 USD cezai şart bedelinin işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun davalılara tebliğ edilmişse de davalılar tarafından mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme araştırmalar yapılmış, 26/12/2019 tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
19/03/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda bilirkişi özetle; sözleşmenin 19/02/2016 tarihinde 11 Sayfa olarak imzalandığı, sözleşmenin 43 maddesine göre sözleşme süresinin 5 yıl olarak belirlendiği, davalı tarafından tek taraflı olarak 09/03/2017 tebliğ tarihli ihtarname ile sonlandırıldığı, bayilik protokol’ünün ise 6 sayfadan ibaret olduğu görülmüş olduğu, dava konusunun Ticari Satımdan Kaynaklanan Alacak olmakla birlikte konu edilen alacağın Bayilik sözleşmesinin davalı bayi tarafından süresinden önce erken feshi sebebiyle 50.000 USD cezai şart bedelinin işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili talebi olduğu görülmüş olduğu, feshin haklı olup/olmadığı hususunda hukuki değerlendirme sayın mahkemenin taktirinde olduğu, davalıya ait aşağıdaki cetvelde gösterilen noter tasdiklerini ihtiva eden 2016 yılına ait ticari defterleri(Yemiye) incelemeye tabi tutulmuş olduğu, incelenen davacıya ait 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde usulüne uygun tasdik edildiği tarafımdan görülmüştür. HMK.222.Madde gözetilerek Takdir Sayın Mahkemeye ait olduğu, davcının davalı ticari defter Kayıtlarında 320.03 … A.Ş. (SATICILAR) Alt Hesap kodu ile takip edildiği, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin Ticari Defter kayıtlarına göre 27/07/2016 tarihin de başladığı, davalı 2016 yılı Ticari Defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 31/12/2016 tarih itibariyle 708,00 TL alacak bakiyesinin gözüktüğü sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Talimat bilirkişi raporu geldikten sonra talimat raporu da değerlendirilerek inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 07/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacı taraf ticari defterlerinin; 6102 sayılı kanunun 64. Md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 182 ile 220. md. uyarınca Mali ve Kaydi olarak usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu tespit edilerek, işbu hususlar doğrultusunda 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca kendi lehlerine delil olma niteliğine ilişkin değerlendirme ile takdirin Mahkememizde olduğu, davacı şirket ile davalı taraflar arasındaki ticari ilişkinin 19.02.2016 tarihli “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” ve 19.02.2016 tarihli “Bayilik Protokolü” ile yazılı olarak kayıt altına alındığı, tarafların kaşe ve imzaları altında akdedildiği, ayrıca Davalı … tarafından Imzalı şekilde diğer Davalı şirket adına kefaletname hazırlanarak imzası altında akdedildiği, 30.10.2018 tarihi sonu itibariyle (dava tarihi) 120.01.006.0241 nolu hesap bakiyesinde davacı tarafın Davalı taraftan Mali ve Kaydi olarak 2,10 TL Alacaklı olduğu, 2019 yıl sonu kapanış kayıtları incelendiğinde ilgili bakiyenin 2020 yılına devrettiği, dava tarihi akabinde ilgili bakiyenin 01.04.2020 tarihli ve “İcra Kurulu Kararı ile Bakiye Kapatma” açıklamalı yevmiye kaydı ile sıfır -0- olarak düzeltildiği /kapatıldığı, Davacı taraf kayıtlarına göre taraflar arasında herhangi bir borç/alacak bakiyesinin kalmadığı, keza Davacı tarafın bu yönde bir talebinin de olmadığı, sektörel değerlendirmede Davacı’nın bir fiili ya da kusuru sebebiyle Davalı’nın iddiası olan ticari ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürümemesine ilişkin bir husus tespit edilemediği, bu çerçevede sektörel değerlendirmenin yukarıda Rapor içinde yer aldığı; sektörel değerlendirmenin nihai tahlili yüce Mahkemeye ait kalarak, o tahlil baz alındığında, yine yukarıda yer alıp takdire takdim edildiği esaslar çerçevesinde, davacı yararına cezai şart isteme koşullarının tekemmül ettiğinin düşünülebileceği, dava dosyasına mübrez tüm inceleme ve değerlendirmelerin mali – kaydi bilgi ve belgeler üzerinden yapıldığı, hukuki tüm görüş ve irdelemelerin Mahkememizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında yapılan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek sözleşmelerden kaynaklanan cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 19/02/2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, 19/02/2016 tarihli Bayilik Protokolü ve 19/02/2016 tarihli Ariyet Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalı …’ in ise, imzalanan Bayilik Sözleşmesi ve Bayilik Protokolünün GARANTÖRÜ olduğu ayrıca 19/02/2016 tarihli 100.000,00TL kefalet sözleşmesini de imzaladığı görülmektedir.
Davalı şirket tarafından … 41 .Noterliği … yevmiye nolu 07/03/3017 tarihli Fesih İhbarında “ 07/03/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürümemesi , ticari ilişkiden her iki tarafın da umduğu faydayı sağlayamamış olması nedeniyle şirket yönetiminin almış olduğu karar istinaden tek taraflı olarak feshetmiş olmaktayız” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Davacı şirket tarafından …. Noterliği 16/06/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile 19/02/2016 tarihli Bayilik Protokolü ve Ariyet Sözleşmesinin davalı tarafça gönderilen 09/03/2017 tarihli ihtarname ile tek taraflı feshedilmesi nedeniyle tüm sözleşmelerin ve bayilik lisansının da aynı gün sona erdiğini, buna bağlı olarak uyarılarda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 43. maddesine göre, sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süre ile geçerli olduğu, sözleşmenin 44. maddesinde, …’in bayinin sözleşme yükümlerine aykırı davranışı halinde sözleşmeyi tek tarafı olarak fesih hakkına sahip olduğu görülmektedir. Bu madde uyarınca, …’in karşı tarafa süre vererek karşı tarafın sözleşme şartlarına uymasını yazılı olarak ihtar edebileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 45. maddesi uyarınca, …’in sözleşmeyi fesih ve bayilik ilişkisinin sona erme hakkının her zaman olduğu, 5 bend halinde yazılı durumların mevcudiyeti halinde de yine …’in tek taraflı olarak yine üç gün önceden fesih ve ihbarda bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshedebileceği düzenlenmiştir. Feshin sonuçları başlıklı 46. maddesinin d bendinde, ”Bayinin iş bu sözleşme ile veya bu sözleşmeye ek protokollerle belirlenen cezai şarta ilaveten fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar geçecek dönemde yıllık satış taahhüdüne göre satması gereken toplam petrol ürünlerinin fesih işlemi nedeniyle satamaması sonucu …’in uğradığı tüm zarar ve ziyanı bu beyanda fesih tarihinden sözleşme süresi sonuna kadar satması gereken otogaz LPG ürünlerindeki … karı esas alınmak suretiyle belirlenecek toplam … zarar ve ziyan tutarlarını hiçbir itirazda bulunmaksızın mahkeme kararı gerekmeksizin …’in ilk talebinde nakden ve defaten ödeyeceği” hükme bağlanmıştır.
Davalı eski bayinin müvekkil şirkete keşide ettiği; ‘… 41. Noterliğinin 07.03.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname içeriğinde yer alan ; ‘…akdedilmiş bulunan istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesini 07.03.2017 tarihinden geçerli olmak üzere; ticari ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürümemesi, ticari ilişkiden her iki tarafın da umduğu faydayı sağlayamamış olması nedeni ile şirket yönetiminin almış olduğu karara istinaden tek taraflı olarak feshetmiş bulunmaktayız.’ şeklindeki gerekçesi; gerçekle hiçbir ilgisi bulunmayan, afaki iddialar olup ispata matuf beyanlardır. Davalı yan tek taraflı ve haksız olarak sözleşmeyi feshetmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Bayilik Protokolünün 4. Maddesinde “ Şartı Ceza Uygulaması” başlığı altında ,” … ile BAYİ arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinin, akaryakıt bayilik sözleşmesi için belirlenen süreden önce BAYİ tarafından haksız ve hukuka aykırı bir sebep ve suretle feshedilmesi halinde; …’İn BAYİ eylemleri sebebiyle oluşan zarar-ziyan ve tazminat hakları saklı kalmak ve …’in akaryakıt bayilik ilişkisini fesih edip etmeme seçimlik hakları saklı kalmak üzere; BAYİ ve/veya GARANTÖR …’in ilk yazılı talebinde ve …’in hiçbir kanuni merasim yürütmesine gerek olmaksızın 50.000 USD (elli Bin Amerikan DOLARI) tutarındaki parayı, …’e nakden ve defaaten ödemeyi; kabul , beyan ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için aldırılan19/03/2019 tarihli Talimat(…. Asliye Ticaret) Mahkemesi … Talimat nolu dosyasındaki bilirkişi raporunda, davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini açılış ve kapanış onaylarını süresinde yaptırıldığı, bu kapsamda HMK m. 222 anlamında davalı lehine delil teşkil edeceği anlaşılmakla davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin 27/07/2016 tarihinde başladığı, davacının davalıdan 708,00TL alacak bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan usul ve yasaya uygun, denetime elverişli 07/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda, İncelenen davacı şirkete ait 2016,2017,2018,2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64. Md. ve 213 sayılı VUK 221. Md. göre açılış tasdiklerini usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, davalı şirketin defter kayıtlarında davalı ile ticari ilişkide bulunulduğu , 30/10/2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı şirketten 2.10TL alacaklı olduğu, 01/04/2020 tarihli “İcra Kurulu Kararı ile Bakiye Kapama” açıklamalı yevmiye kaydı ile 0 olarak kapatıldığı, taraflar arasında herhangi borç/ alacak bakiyesinin olmadığı, sektörel açıdan yapılan incelemede taraflar arasında ticari ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürümediği ilişkin bir durumun tespit edilemediği, davacı lehine cezai şart isteme koşullarının oluştuğu kanaati ortaya konulmuştur.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, sözleşme koşulları ve davalının mali yapısı dikkate alındığında 20.09.2010 tarihli sözleşmenin davalı şirket tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği, davalı taraflarca, sözleşmenin tek taraflı feshi için ileri sürülen ticari ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürümediği ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil veya belgenin sunulmadığı, alınan bilirkişi raporlarına karşı bir itirazın sunulmadığı, bu kapsamda sözleşmede belirlenen cezai şartın ekonomik yönden mahvına neden olabileceğinin ileri sürülmediği, davalı tarafça Bayilik sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği, davacının imzalanan Bayilik Protokolünün 4. Maddesinde “ Şartı Ceza Uygulaması” başlığı altında düzenlenen 50.000 USD (elli Bin Amerikan DOLARI) tutarındaki cezai şart alacağını ispatladığı ,ilgili maddede BAYİ ve/veya GARANTÖR ifadesi bulunması nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsile sorumlu olduğu, tarafların tacir olması nedeniyle ticari temerrüt faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın Kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının 50.000 USD cezai şart alacağının 30/10/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.853,56-TL nispi karar harcından peşin alınan 4.713,39-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭14.140,17‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 27.770,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭8.859,49‬-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 4.713,39-TL Peşin Harç, 1.105,00-TL Tebliğ ve Posta, 3.000,00-TL BK) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır