Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2021/1032 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1094
KARAR NO:2021/949

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:22/11/2018
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın İstanbul’da bulunan hizmet binalarının temizliği, ilaçlanması, binalar içerisinde bulunan eşyanın taşınması, mutfak ve yemekhanelerde tabaklar toplanarak bulaşıkların yıkanması hizmetlerinin ihale üzerinde bırakılan yüklenici firmalarca istihdam edilen personel tarafından yerine getirildiğini, bu kapsamda, ihale yüklenicisi olan … Hizm.Ltd.Şti-….Org.İnş. Gıda Hayv. … San.Tic.Ltd. Şti. iş ortaklığı ile 01 Eylül 2013-31 Mayıs 2015 tarihlerine ilişkin sözleşme imzalandığını, adı geçen alt işveren iş ortaklığının işçisi olarak çalışmış bulunan dava dışı işçi …’e 11 Eylül 2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi ile değişik 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesi gereğince 24 Aralık 2018 tarihinde 3456,00 TL tutarında kıdem tazminatı ödemesi gerçekleştirildiğini, davalıların alt işverenler olarak kendi dönemleri için anılan işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesinden müteselsilen sorumlu olduklarını, bu kapsamda, …’e yapılan kıdem tazminatı ödemesi ile ilgili olarak, anılan işçinin son ücreti üzerinden yapılan hesaplama sonucu, 1 yıl 9 ay boyunca alt işverenlik yoluyla istihdam edildiği iş ortaklığını oluşturan davalı şirketlerin ödenen kıdem tazminatı tutarının 3456,00 TL’lik kısmından sorumlu bulunduğunu, müvekkili banka tarafından asıl işveren sıfatıyla davalı firmaların sorumluluğunda bulunan dönem açısından dava dışı işçi … için ödenen 3456,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları ve ıslah hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 1720,00 TL’lik kısmının iş ortaklığını oluşturan … Hizm.Ltd.Şti ve … …. … San.Tic.Ltd.Şti/’nden ödeme tarihi olan 24 Aralık 2015 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek ticari işlerde temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalılar tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış ve gerekli araştırmalar yapılmış, mahkememiz 16/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
24/05/2021 tarihli raporunda bilirkişi özetle; dosya kapsamında sunulan taraflar arasında imzalı ihale sözleşmesi ve eki niteliğindeki teknik şartnameye göre, iç ilişkide sorumluluğun tamamen … Hizm. Ltd. Şti. …. Org. İnş. Gıda Hayv. … San. Ve Tic. Ltd. Şti. İş ortaklığına ait olduğu kanaatine varıldığı takdirde, davacı… A.Ş. Tarafından kıdem tazminatı olarak ödenen tutarın, ödeme tarihi başlangıç tarihinin 24/12/2018 olduğu, davalının payına düşen tutarın 3.473,61 TL, talep edilen tutarın 1.720,00 TL, davalıya rücu edilebilecek miktarın 3.456,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde;
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
4857 Sayılı İş Kanununun 2/6. Maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerin sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır.Kural olarak her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. Aynı işin devamı niteliğinde davacıya bağlı yerlerde hizmet verip dava dışı işçiyi çalıştıran diğer firmalar içinde sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde davacıyı sorumlu tutmak mümkün değildir. Buna göre davacı kurum davalı firmaların işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden işçilik alacaklarını davalıdan isteme hakkına sahiptir. BK.nun 167. Maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir. Zira sözleşme ve ihale dokümanında sorumluluk belirlenmiş olup dava dışı işçiyi çalıştıran şirketlerin aralarında müteselsil sorumluluğu gerektirir hukuki veya fiili irtibat bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre işçinin, kıdem tazminatı için davacı kurumun sorumlu tutulması İş Kanununundan kaynaklanan bir zorunluluktur.
Dava konusu olayda da davalı şirketler ile davacı Türkiye Cumhuriyet… arasında sözleşmeye dayalı ilişkinin bulunduğu, taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin kıdem tazminatı ödemek zorunda kaldığı miktarın davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkin davada, taraflar raındaki hizmet sözleşmesi ve eki olan şartnamede işilik alacakları yönünden davacı bankanın sorumluluğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı, iç ilişkide sorumluluğun tamamen davalı iş ortaklığı üzerinde olduğu, davalıların dava dışı işçinin kendi yanlarında çalıştığı döneme isabet eden miktarından sorumlu olduklarının kabulü gerekir.
Davalı konumundaki … Hizm. Ltd. Şti ve …. Org. Tic. Ltd Şti iş ortaklığının sorumlu olduğu tutar Yargıtay uygulamalarına göre usul ve yasaya uygun denetime elverişli raporda hesaplandığı anlaşılmakla, raporun hükme esas alınabileceğine kanaat getirilerek davadışı işçi …’in davalı şirketteki 01/09/2013-31/05/2015 tarihleri arasındaki 1 yıl 9 ay çalışmasına göre 3.473,61TL’ lik kıdem tazminatı hesaplaması yapıldığı, ıslah dilekçesi dikkate alınarak taleple bağlılık gereği 3.456,00TL nin davalı şirketlerden ödeme tarihi olan 24/12/2015 tarihinden itibaren taraflar arasındaki işin ticari iş olması nedeniyle avans faiz işletilerek tahsiline, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile, 3.456,00 TL’nin ödeme tarihi olan 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 236,07-TL nispi karar harcından peşin ve ıslah harcından alınan 65,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 170,17-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.456,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.166,4‬0-TL’nin (35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 35,90-TL Peşin Harç, 30,00-TL Islah harcı, 309,40-TL Tebliğ ve Posta, 750,00-TL BK) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır