Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/961
KARAR NO :2021/208
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:10/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 27/09/2016 tarihinde genel nakdi ve gayri nakdi sözleşmesi imzalandığını, borçluların süresinde ödemeleri gerçekleştirmemeleri neticesinde …. Noterliğinin 28/03/2017 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun taraflara tebliğ edilmişse de davalılar tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 26/06/2019 tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve ön incelemede tespit olunan hususlar gözetilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
16/03/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; 24.05.2017 takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan; 39.305,39 TL asıl alacak, 1.629,44 TL İşlemiş temerrüt faizi, Faizin % 5 BSMV’si 91,01 TL ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 41.465,84 TL talep edebileceği, davacı bankanın 24.05.2017 takip tarihi itibarı ile; 39.305,39 TL (taksitli ticari kredi ) olan asıl alacak tutarı için; takip tarihinden tamamen tahsiline kadar olmak üzere %31,68 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, 18/11/2020 tarihli mahkememiz ara kararı ile davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
21/12/2020 tarihli ek raporunda bilirkişi özetle; Taleple bağlılık ilkesi, Medenî Usul Hukuku’nda yer alan yargılamaya hâkim olan ilkelerden bir tanesidir ve hâkimin, tarafların talepleriyle bağlı olduğunu, talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremeyeceğini; ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceğini ifade eder. Ki tarafımızca yapılan karşılaştırma tablosu sonucunda oluşan “talep edilebilecek tutar” iş bu ilkelere bağlı kalınarak yapıldığını, raporun 2. ve 3. sayfasında;
“…Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt ile ilgili 10. Maddesi ile temerrüt hali hüküm altına almış ve ” 10.5 ve 10.7…müşterinin kredi borcunu, faiz, komisyon… masrafları, taksit ödeme tarihinde ödemeyerek temerrüde düşmesi halinde temerrüt faiz oranının bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi ödeyeceği …” ifadesine yer verildiğini,
Ancak; HGK.’nun 02.05.2019 Tarihli 2017/…-… Esas ve 507 karar sayılı kararında “…TBK’nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası(karara konu edilen bankanın uyguladığı orandır) temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği…” kararına istinaden; dava konusu taksitli ticari krediye % 15,84 akdi faiz oranı uygulandığı tespitimize göre sözleşmenin temerrüt maddesi ile 2 katı oranında temerrüt faizi talep edilebileceği için, iş bu karar gereği taksitli ticari kredi için uygulanan % 15,84 akdi faiz oranının 2 katı olan % 31,68 oranında temerrüt faiz oranı talep edilebileceği, takipte talep edilen % 40 temerrüt faiz oranını talep edemeyeceği kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 39.305,39 TL asıl alacak, 2.518,37 TL işlemiş %40 temerrüt faizi, 125,92 TL %5 BSMV toplamı, 272,41 TL masraf, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 42.662,09 TL’nin davalılardan tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Açılan dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup davacı banka ile davalılardan asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti. arasında 27/09/2016 tarihli 50.500,00TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, söz konusu sözleşmeye …’in 50.500,00TL sözleşme limiti itibariyle müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalılardan kefilin kefalet miktarını kendi eliyle yazdığı ve imzaladığı, gözetilerek TBK m. 583 vd. Hükümlere uygun olarak davalılar ile banka arasında yasal şartlara uygun olarak geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı banka, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borç ödenmediğinden davalılara hem davalı asıl borçlu hem de kefilin sözleşmede belirttikleri adreslerine …. Noterliği’nin 28/03/2017 tarih … yevmiye sayılı kat ihtarı göndermiş, kat ihtarı asıl borçlu ve kefilin sözleşmede belirtilen adreslerine 30/03/2017 tarihinde davalı asıl borçluya tebliğ edilmiş olup ,davalı müteselsil kefile ise TK m. 21/c maddesi uyarınca 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda davalıların ihtarnamede verilen 7 günlük süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle 07/04/2017 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Davalılar, ihtara rağmen kredi borcunu ödemediklerinden, davacı, … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, anılan takibe davalılar itiraz ettiğinden takip durmuş, davacı da itirazın iptalini, takibin devamını talep etmiştir.
Davacı vekilinin itirazları nedeniyle aldırılmış olan ek raporda, kök rapordaki hesaplamalarda değişikliğe gidilmesini gerektirecek bir durumun olmadığı tespit edilmiştir.Yargıtay HGK.’nun 02.05.2019 Tarihli 2017/… Esas ve … karar sayılı kararı nazara alındığında taksitli ticari krediye % 15,84 akdi faiz oranı uygulandığı, sözleşmenin temerrüt maddesi ile 2 katı oranında temerrüt faizi talep edilebileceği için, iş bu karar gereği taksitli ticari kredi için uygulanan % 15,84 akdi faiz oranının 2 katı olan % 31,68 oranında temerrüt faiz oranı talep edilebileceği, takipte talep edilen % 40 temerrüt faiz oranını talep edemeyeceği soncuna ulaşılmaktadır.
Dava konusu tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ve davalı kefilin kefaleti hukuken geçerli olup, TBK’nun 581 ve devamı maddelerine uygundur. Davalıların kat ihtarına rağmen kredi borcunu ödemedikleri açıktır. Davacı bankanın alacak miktarının tespiti için dosyadaki belgeler ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, borçlu ve kefil yönünden ayrı ayrı hesaplamalar yapıldığı bankacı bilirkişinin 16/03/2020 tarihli kök bilirkişi raporunun bu haliyle yasaya uygun olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan Mahkememizce kabul edilmiş ve davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin 39.305,39 TL asıl alacak, 1.629,44 TL işlemiş faiz, 91,01 TL BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 41.465,84 TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 31,68 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına gerektiği kanaatine varılıp ayrıca asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin 39.305,39 TL asıl alacak, 1.629,44 TL işlemiş faiz, 91,01 TL BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 41.465,84 TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 31,68 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 2.832,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 515,26 TL harcın mahsubu ile eksik 2.317,27 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.190,56 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 556,36 TL ( 515,26 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 977,40 TL ( 700,00 TL BK, 277,40 TL Müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 950,00 TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır