Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/940 E. 2020/838 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/940
KARAR NO:2020/838

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/10/2018
KARAR TARİHİ:02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili… A.Ş. tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve davalı firmanın 18/06/2018 tarihinde takibe itiraz ettiğini, dava dışı sigortalı bulunan … A.Ş. tarafından …’ya 22/06/2017 tarih ve … nolu fatura İçeriği kriyojonik tank ve dorse emtiasının taşınmaz üzere … plakalı nakliye aracına yüklenerek sevk edildiğini, emtiada taşıma esnasında hasar meydana geldiğini, … Ltd. Şti. tarafından yapılan ekspertiz incelemesi neticesi tespit edilen 1.101,94 Euro hasar tazminatının dava dışı sigortalısına ödenerek haklarına halef olunduğunu meydana gelen hasardan dolayı davalı taşıyıcının sorumlu bulunduğunu, taşıyanın TTK. 1178 maddesi gereğince sorumlu bulunduğunu, eksper raporu bağlayıcı olduğundan icra inkar tazminatı talebinde de bulunulduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …. A.Ş. tarafından … firmasına satımı yapılan bir kap 7.800 kg ağırlığındaki … tank emtiasının karayolu ile taşınması işinin müvekkili tarafından taahhüt edildiğini, yükün sevk edildiği alıcının ise … ünvanlı şirket olduğunu, davalı müvekkil tarafından nakliyenin ihbar edilen …. Şti/ne yaptırıldığını, yükün taşıtan tarafından 22/06/2017 günü … plakalı aıaca yüklendiğini ve fiili taşıyan tta Nakliyat tarafından 04/07/2017 tarihinde alıcısı … ünvanlı şirkete teslim edildiğini, CMR ve TTK’ya uqygun olarak kendilerine hasar ihbarında bulunulmadığını, yükleme ve yükün bağlanarak sabitlenmesi davacının halef olduğu tanıtan/yükleten … A.Ş. tarafından yapıldığını, taşıyan TTK 862-863-878 maddelerine göre taşıtan/yükleten tarafından yapılan istif ve sabitlemeden kaynaklanan hasarlardan sorumlu olmadığını, tüm sorumluluğun davacı sigorta şirketinin sigortalısı bulunan … AŞ.’ye ait olduğunu, dava konusu hasann 18/09/2017 tarihinde tanzim edilen … nolu Nakliyat Emtia Abonman poliçesinin kapsamına girmediğini, yükün teslim tarihinden sonra düzenlenen poliçe nedeni ile yapılan teminat harici ödemenin lütuf ödemesi olduğunu, davacının lütuf ödemesine ilişkin tutan taşıyandan talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ayrıca davanın dava dışı fiili taşıyan …. Şti.’ne ihbarına karar verilmesini talep etmiş, davacı vekilinin bu talebi mahkememiz 21/06/2019 tarihli ara kararı ile davanın ihbarına karar verilmişse de dava dışı ihbar olunan şirket tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 18/07/2019 tarihli ara karar ile dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
01/06/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı… AŞ. tarafından … Sigorta poliçesinin davaya konusu sevkiyat başlamadan önce düzenlenmediği, emtianın alıcısına tesliminden ve hasar ihbarından sonra 18/09/2017 tarihinde düzenlendiği, Abonman Ana Poliçesinde yer alan ihbar mükellefiyeti özel klozu gereğince meydana gelen hasarın teminat kapsamında bulunmadığı ve bu nedenle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu, davalı taşıyıcıya rücu edilmesinin mümkün bulunmadığı, davalı … Tic. Ltd. Şti. dava dışı gönderilen / sigortalı… A.Ş.’ye 22/06/2017 tarih ve … nolu içinde gümrükleme masrafları ile navlun ücretinin olduğu toplam 3.130,00 Euro bedelli e-fatura düzenlenmiş olması sebebiyle, TTK m. 921 gereğince taşıyıcı sayılan taşıma işleri komisyoncusu niteliğinde olduğu ve ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklı tazminatlar için sorumluluğuna gidilebileceği, dava dışı gönderilen / alıcının hasarla ilgili bir kaydının CMR senedinde bulunmadığı ve yine alıcının teslim sırasında anlaşılmayan gözle görülmeyen hasarlarla ilgili teslim tarihinden itibaren 7 günlük şiire içinde davalı taşıyıcıya yazılı bir hasar bildiriminde bulunduğunun tespit edilemediği (CMR m. 30/1), her ne kadar dosyada tarihsiz hasarın bildiri bulunmaktaysa da, bu bildirimin teslimden itibaren 7 gün içinde yapıldığının kesin, net ve tartışmasız şekilde ortaya konulamadığı, bu durumda alıcının malı CMR Senedinde belirtildiği üzere hasarsız teslim aldığı sonucuna ulaşılabileceği, 13/11/2017 tarih ve … nolu Nakliyat Emtia Abonman Ait Sigortası Hasar Raporu’nda yükte meydana gelen hasarın yükleme, sabitleme veya boşaltma kaynaklı oluşmuş olabileceğinin belirtilmiş olduğu, yükleme, sabitleme ve boşaltmanın taşıyıcı tarafından gerçekleşmediği durumlarda, nezaret yükümlülüğü dışında meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı (CMR m. 17/4c); ekspertiz raporundaki kanaat ile hasar fotoğraflarından davalı taşıyıcının nezaret yükümlülüğünü ihlal kapsamında %25 müteraflk kusurlu kabul edilebileceği, davacı sigorta şirketinin haleflyete hak kazandığı ve hasar ihbarının süresi içinde yapıldığı kanaatine varılması halinde, ekspertiz raporunda tespit edilen hasar tutarından %10 ilave tutar düşülerek bulunan 1.001,76 EUR hasar tazminatının davalı taşıyıcının %25 orandaki müterafık kusuruna denk gelen 250.44 EUR için davalının sorumluluğuna gidilebileceği, davalı taşıyıcının sorumlu olduğu 250,44 EUR tutarındaki hasar tazminatı için, davacı sigorta şirketinin davalıya rücu talebinde bulunduğu 20/03/2018 tarihinden itibaren yıllık %5 oranında temerrüt faizi işletilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları, 02/12/2020 tarihli duruşma sırasında, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava, nakliyat emtia abonman poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalı taşıyan ile onun sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazların iptali istemine ilişkindir.
Davadışı sigortalı yükleten … San. Aş. nin 22/06/2017 tarihli … nolu fatura ile kriyojenik tank emtiasının 04/07/2017 tarihinde alıcı firmaya teslim edildiği, davaya konu taşımaya ilişkin Ana Abonman Poliçesine bağlı … sayılı Alt Sigorta poliçesinin seferden ve emtianın varış yerine tesliminden sonra 18/09/2017 tarihinde düzenlendiği görülmektedir. Davacı sigorta şirketi ile davadışı sigortalı arasında düzenlenen … nolu Ana Abonman sigorta poliçesinin 11. sayfasında “ihbar yükümlülüğü” klozunun düzenlendiği, buna göre sigortalı, partiler halinde sevk ettireceği sigorta konusu emtiaya ai bilgileri her sevkiyat içi ve seferin başlangıcınndan varış mahalline kadar tüm seferi karşılayacak şekilde emtianın cinsi,bedeli, ambalaj durumu, koli adedi, emtianın nereden nereye sevk edileceği, hareket tarihi vb. Bilgileri sevkiyat başlamadan önce sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu, sigortalının sevkiyatlarının bir kısmını bildireyerek ihbar mükellefiyetini yerine getirmemesi halinde iş bu sözleşme ile verilen sigorta teminatının geçersiz olacağı belirtilmiştir.
Davaya konu emtia İstanbul/Türkiye’den Saonara/…’ya taşındığından uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümü gerekmektedir.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemesi ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir.Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
Davalı şirket tarafından davadışı sigortal tarafa 22/06/2017 tarihli … nolu gümrükleme masrafları ve navlun ücreti olarak 3.130,00EU bedelli e-fatura düzenlendiği, davalı şirketin TTK m.921 kapsamında taşıma işleri komisyoncusu konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
CMR 17/1 maddesine göre Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
Hasarın hangi süre içinde nasıl bildirileceği CMR m. 30/1’de şöyle belirtilmiştir: “Ahcı, taşıyıcı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim a tun da veya açıkça görülmediği hallerde (teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır.” Bu hükme göre, zıya ve hasar açıkça görülüyorsa teslim anında, açıkça göriilmüyorsa teslimden itibaren 7 gün içinde alıcı tarafından taşıyıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Açıkça görülmeyen zıya ve hasar bildirimlerinin de yazılı yapılması lazımdır.Mahkememizce aldırılan usul ve yaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan incelemelerde, dosyada mevcut CMR Senedinde malı teslim alan dava dışı alıcı / gönderilen …. yükle ilgili herhangi bir kayıt düşmeden senedi imzalamış ve malı teslim aldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla gözle görülmeyen hasar halinde dosya kapsamında dava dışı alıcı / gönderilen tarafından davalı veya dava dışı fiili taşıyıcıya yapılmış bir hasar bildirimi bulunmadığı, dosyada Ingilizcesi örneği bulunan dava dışı …, yetkili İmzasını taşıyan ve dava dışı gönderen… A.Ş.ye hitaben kaleme alınan 04/07/2017 tarihli yazıda gönderinin hasarlı olduğu ifade edilmiştir. Yine dosyada örneği bulunan dava dışı gönderen sigortalı… A.Ş. tarafından davalıya hitaben düzenlenen tarihsiz ihtarname başlıklı yazıda, taşıma konusu emtianın hasarlandığı ve rücu edileceği bildirilmiştir. Ancak söz konusu bildirimin teslimden itibaren 7 gün içinde yapılıp yapılmadığı tespit edilememiştir. Dosyada mevcut dava dışı gönderen / sigortalı… A.Ş. tarafın … A.Ş.ye zararların başvurulması için başvurunu / bildirimin tarihi ise, 03/07/2017’dir. Dosyadaki bilgi ve belge durumuna göre, davalı taşıyıcıya (taşıyıcı sayılan taşıma işleri komisyoncusuna) CMR. m. 30/1 uyarınca teslimden itibaren 7 günlük süre içinde hasar bildiriminde bulunulmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu taşıma tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücu davası açılabilmesi için, sigortacı ile sigortalı arasında bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının bu nedenle sigortalısına bir ödeme yapmış olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekir. Somut olayda, davacı ile dava dışı sigorta ettiren … San. Aş. arasındaki nakliyat abonman sigorta poliçesi yanında dava konusu taşımaya ilişkin spesifik poliçe dosyaya ibraz edilmiştir. Sadece abonman sözleşmesinin bulunması, yani belirli bir taşımaya ilişkin kazadan önce bildiri ve bu bildirim sonucu düzenlenen spesifik poliçe olmadıkça taşınan malın sigorta örtüsü altında olduğunu göstermez ve sigortacı da böyle bir rizikodan sorumlu olmaz. Keza … nolu Ana Abonman sigorta poliçesinin 11. sayfasında “ihbar yükümlülüğü” klozunun düzenlenmesine rağmen dosya kapsamında davadışı sigortalı tarafından davacı sigorta şirketine karşı seferden önce herhangi bir ihbarda bulunulduğuna ilişkin bir delil sunulmamış olup spesifik poliçe emtianın teslim tarihi ve hasar tarihi olan 04/07/2017’den sonra 18/09/2017 tarihinde düzenlendiği tespit edilmiştir. Bu husus aktif dava ehliyetine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Zira abonman sigorta sözleşmeleri birer çerçeve anlaşma niteliğinde olup, sigortacı ile sigorta ettiren arasında, sigorta ile ilgili bir hukuki ilişkiyi oluşturur. O halde öncelikle hasara neden olan rizikonun teminat dahilinde olup olmadığının(yapılan ödemenin hatır ödemesi olup olmadığının) ve davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekecektir (Yargıtay 11.HD’nin 31/05/2013 tarihli 2012/10836 E., 2013/11346 K., Yargıtay 11.HD’nin 29/06/2018 tarihli 2016/12047 E., 2018/4971 K. sayılı emsal kararı) .
Bu hukuki ilişkiden dolayı her taşıma için ayrı bir sigorta sözleşmesi düzenlenir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1458. maddesi “Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır”. Dosya içeriğinden,nakliyat emtia spesifik sigorta poliçesinde teklif tarihinin belirtilmediği, nakliyat emtia abonman alt spesifik sigorta poliçesinde başlangıç tarihinin 23/06/2017 saat 12.44 olarak belirtildiği, emtianın alıcıya teslim ve kaza tarihinin 04/07/2017, tanzim tarihinin 18/09/2017 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Sigortalıya ait malların taşınması sırasında 04/07/2017 tarihinde riziko meydana geldikten sonra sigortalı tarafından spesifik poliçenin düzenlendiği göz önüne alındığında teminatın en erken teklif tarihinde başlayacağının kabulü gerekir. Metni yukarıya alınan yasa hükmüne göre rizikonun gerçekleşmesinden sonra yapılan teklif üzerine düzenlenen sigorta poliçesi hükümsüzdür. Hükümsüz bulunan bir sigorta ilişkisine nazaran yapılan ödeme de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca davacıya halefiyet hakkı sağlamaz. Öte yandan, dosya içerisindeki sigortalı emtiada oluşan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından 23/11/2017 tarihinde yapılan 1.101,94EU bedelli ödeme tazminat dekont nedeniyle ibraname ve sigortalısının zararını ödeyen davacı sigorta şirketi yararına temlik beyanında bulunulmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle rizikonun gerçekleşmesinden sonra yapılan teklif üzerine sigorta poliçesi düzenlenmesinin önceden meydana gelen rizikoyu teminat altına alma olanağının bulunmadığı, emtianın sevkiyatından önce dava dışı sigortalı tarafından davacı sigortalıya bildirim yapıldığına dair dosyaya davacı tarafça herhangi bir delil veya belge sunulmadığı dolayısıyla bu hususu davacı tarafın ispatlayamadığı, bu anlamda davaya konusu hasarın sigorta örtüsü altında olmadığı,davacı tarafça yapılan ödemenin lütuf ödemesi mahiyetinde olduğu, sigortalısının zararını ödeyen davacı sigorta şirketi yararına temlik beyanında bulunulmadığı hususları gözetilerek davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın Reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 96,08 TL harçtan mahsubu ile artan 41,68 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 46,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır