Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2020/800 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/931
KARAR NO :2020/800

DAVA:Sigorta
DAVA TARİHİ:11/10/2018
KARAR TARİHİ:18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borçlu … ile yaptığı kredi rehin sözleşmesine istinaden … plaka numaralı taşıta rehin şerhi işlendiği, ödemelerin yapılmaması nedeni ile icra takibi başlatıldığı, taşıta bilirkişi marifeti ile 11.300,-TL değer takdir edildiği, 27/10/2017 tarihinde 8.900,TL bedelle satışının gerçekleştiği, 20.588,24TL alacağın kaldığı, 06/03/2017 tarihinde kazaya karışan taşıtın hasar gördüğü, kasko poliçesini yapan sigorta şirketi tarafından ekspertiz raporuna göre 8.158,91TL onarım bedelinin taşıt maliki …’a ödendiği, müvekkile sorulmadan işlemin gerçekleştirildiği, ödemenin müvekkile yapılması gerektiği, hasarın tespitinden sonra şimdilik 100,-TL’nın işleyecek faizi, vekalet ücreti ve masraflar ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ekspertiz raporuna istinaden belirlenen 9.659,37TL bedelin 13/04/2017 tarihinde davacı tarafa ödendiği, muafiyet ve istisnaların dikkate alınması gerektiği, ispat yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, sorumluluğun tamamlandığı, temerrüde düşülmediğini, müvekkili şirket tarafından dava açılmadan önce davacıya ödeme yapıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 29/01/2020 tarihli ara karar ile dosyadaki ön incelemede tespit edilen uyuşmazlık hususlarında davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 26/08/2020 havale tarihli raporunda özetle; kazanın oluşumunda sürücü …’ın %100 oranında, tam kusurlu olduğu, taşıt hasarının kazanın oluş biçimi ile uyumlu olduğu, hasarın onarım bedelinin sigorta şirketlerinin anlaşmaları nedeni ile makul iskonto tatbiki ile KDV dâhil 9.659,52 TL ve indirim tatbik edilmemesi halinde KDV
dâhil 10.870,75 TL şeklinde piyasa orijinal parça ile yetkili servis rayicinde olduğu, davalı … şirketinin %20 muafiyet uygulanması talebinin yerinde olmadığı, aracın 17.03.2017 tarih … sayılı fatura ile belirlenen onarım bedelini davalı … şirketinin davacı dain-i mürtehine ödediği ve sorumluluğunu yerine getirdiği, aracın onarılması yoluna gidilse idi sigorta şirketinin 9.659,52 TL ile onarımı yaptırabileceği ancak bedelin dain-i mürtehin tarafından talep edilmesi nedeni ile onarım yaptırılmadan dain-i mürteine ödendiği bu nedenle indirimsiz bedelin davacı tarafça talep edilmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, bu hususun takdirinin mahkememize ait olduğu, aracın değer kaybı nedeni ile icra müdürlüğünce düşük bedelle satıldığı anlaşıldığından, davalı … şirketinin araçta oluşan değer kaybından sorumlu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 14/09/2020 tarihli dilekçesi ile 100,00 TL üzerinden açılan dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda eksik ödeme yapıldığı anlaşılan 1.214,38 TL’ye artırdığı yönündeki talep artırım dilekçesini ibraz etmiş, eksik peşin harcın maktu peşin harç miktarı altında kaldığından yatırılmadığını beyan etmiş, davacı vekilinin bu talep artırım dilekçesinin davalıya 23/09/2020 tarihinde tebliğ olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava; Dava dışı … ile davacı arasındaki 09/05/2016 tarih … numaralı Kredi Rehin Sözleşmesi imzalanması sonucu … ‘a davacı tarafından … plaka sayılı vasıta için otomobil kredisi kullandırılması, krediye istinaden araç üzerinde davacı lehine rehin verilmesi, davalı … A.Ş ‘ye … numaralı sigorta poliçesi ile sigortalanan araçta tarafik kazası nedeniyle oluşan hasar üzerine davacı şirketin aracın dain-i mühtehini olmasından dolayı kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle dava dışı …’dan alacaklı olduğu, davalı şirketin …’a yaptığı 8.158,91 TL’lik ödemenin kendilerine yapılması yönünde ihtarname gönderildiği, davalı şirketçe ödemem yapılmaması sebebiyle bu kapsamda hasar bedelinin tespiti ile KDV’si ve kaza tarihi itibariyle ödenmesine ilişkin maddi tazminat talebini ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2.maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Yasal düzenlemeler uyarınca, sigortalı durumda olan, rehin hakkı sahibi olduğundan, sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.
Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu dava şartının yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Davalı şirket davacıya ait … plakalı aracın 09/05/2016-09/05/2017 tarihlerinde Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesi sigortacısı olup 06/03/2017 tarihli kaza nedeniyle davacı …Ş’ye 9.659,37 TL hasar bedeli ödemiş olup davalının anılan poliçe genel şartlarına göre sigortalının önerilen onarım merkezleri dışındaki başkaca
bir servisten onarım hizmeti alması halinde ödenecek tazminat tutarı üzerinden poliçede belirtilen diğer muafiyetler saklı kalmak kaydıyla %20 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının düzenlendiği şeklindeki itirazı incelendiğihde taraflar arasındaki Kasko poliçesinin Klozlar bölümünde düzenlenen 12. madda “ Hasar tanzim yeri” klozunda servis seçimi sigortalının tercihine tabi olduğu anlaşıldığından yerinde değildir. Dosyaya sunulan dekonta göre Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesi sigortacısı olup 06/03/2017 tarihli kaza nedeniyle davacı …Ş.’ye 13/04/2017 tarihinde 9.659,37 TL hasar bedeli ödemiş olup …. İcra müdürlüğü … Esas takibinde, … İcra Müdürlüğü vasıtasıyla hasarlı araç değerinin 13.500,00 TL olarak kıymet takdir edildiği, icrada aracın 8.900,00 TL bedelle satıldığı, davadışı … tarafından onarım yaptırılan … servisi tarafından düzenlenen 9.659,52 TL onarım faturası bedelinin tamamını davalı … şirketinin TTK m.1472/2 uyarınca belirlenen süre içinde davacı dain-i mürtehine hasar ödemesini yaptığı anlaşıldığından, davalının başkaca sorumluluğu kalmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükükm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile 18,50 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan nispi 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır