Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2019/679 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/907 Esas
KARAR NO: 2019/679

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ: 05/10/2018
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirketi arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde;Finansal Kurumlar Birliği nezdinde 13/05/2016 tarih ve … tescil no ile tescilli Finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini,bu kiralama sözleşmesi gereğince finansmanını sağladığı makinelerin borçluya teslim edildiğini, davalının kira bedellerinin süresinde ödemediğini ihtarlara rağmen edimini yerine getirmediğini, yine sözleşmenin ilgili maddesi gereğince… Noterliğinin 20/07/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarlarıyla feshedildiğini, makinenin iade edilmediğini, belirterek makinenin müvekkil şirkete teslimi konusunda teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir kararı oluşturulmasına makinelerin müvekkile teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” davacı tarafça zilyetliği de devralınan davaya konu ekskavatörler üzerinde davacı, her türlü tasarruf hakkını kullanır durumdadır. Dilekçe ekinde yer alan internet çıktısı veya internette yapılacak basit bir araştırmadan da kolaylıkla anlaşılacağı üzere davacı taraf, sözleşmeye konu ekskavatörleri internette satışa dahi çıkartmıştır. Her türlü tasarruf yetkisini kullanabilen, sözleşme uyarınca daha sözleşme tamamlanıncaya kadar mülkiyet hakkı kendisinde bulunan davacı taraf aynı zaman da zilyedi de olduğu bu makinelerle ilgili talep edebileceği başkaca bir ” iade” türü hukuk sistemimizde yer almamaktadır.Davacı tarafın talep ettiği dava konusu ekskavatörlerin ” aynen iadesi” istemi konusuz olup huzurdaki davayı ikame etmekte de davacı tarafın herhangi bir yararı bulunmadığından huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir. Sakarya…İcra Müdürlüğü’nün …Tal.sayılı dosyasında teslimin dava tarihinden de önce olduğu dikkate alındığında, davaya sebebiyet veren tarafın da müvekkilimiz olmadığı aşikardır. Bu nedenle davanın usulden reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde kalmasına ” karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Açılan dava, menkul malın iadesi, istirdatı istemine ilişkindir. Dava değeri olarak 170.000-TL gösterilmiş ise de ön inceleme duruşmasında Finansal Kiralama Sözleşmesine konu menkul mallar yönünden değerleme raporunun sunulması için davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili süresinde… A.Ş.’nin düzenlediği değerleme raporunu ibraz etmiş, bu rapordaki menkul malların tespit edilen değerine göre harç tamamlattırılarak dosya heyete tevdii edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava menkul malın istirdatı istemine ilişkin olup her ne kadar davalı vekili malların icra kanalıyla bile olsa davacı tarafça teslim alınmış olduğundan davanın konusuz kaldığını iddia ve savunmasında bulunmuş ise de İstanbul …ATM tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası menkul malların rızaen değil cebri icra yolaylı teslim alınabildiği anlaşılmış, dosya kanıtlarına göre davada konu edilen malların 3226 Sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi Yasası kapsamında davalıya teslim edildiği, kiralama konusu mallar ile ilgili olarak ödenmesi gereken kira borcunun noterlik ihtarnamesinde verilen yasal süre içinde ödenmemesi nedeni ile davalının temerrüde düştüğü, mülkiyeti davacıya ait kiralama konusu mallar ile ilgili davalının sadece kiralama dönemi içinde zilyet bulunduğu, sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, bu şekli ile kiralama konusu malların iade koşullarının oluştuğu anlaşılmış olup, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle mülkiyeti davacıya ait finansal kiralama sözleşmesine konu ” 1 ADET …MODEL, … MARKA, … TİPİ … ŞASİ NOLU, … MOTOR NOLU VE … TESCİL PLAKA NOLU PALETLİ EKSKAVATÖR, 1 ADET, … MODEL, …MARKA, … TİPİ … ŞASİ NOLU,… MOTOR NOLU VE … TESCİL PLAKA NOLU PALETLİ EKSKAVATÖR ” ün davalıdan alınarak davacıya teslimine,
2-İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devamına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 42.789,38-TL nispi karar harcından peşin alınan ve ıslah olunan 10.690,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 32.098,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 39.006,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 10.866,62-TL’nin (35,90 B.H., 2.903,18 P.H., Islah harcı 7.787,34, 5,20 V.H., 135-TL Tebliğ ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …
(Karşı oy)

Üye …

Katip …KARŞI OY

Davacı taraf, davalı ile aralarında yapılan finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeden kaynaklanan kira borcunu ödemediğini, bunun üzerine kendisine gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini belirterek sözleşmeye konu makinelerin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davacının davayı konu makineleri teslim aldığını hatta internetten satışa da çıkarttığını, makinelerin iadesi kararı verilmesini gerektiren bir durum kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DAVAYA KONU MAKİNENİN RAYİÇ DEĞERİ TESPİT EDİLMEDEN KARAR VERİLMESİNE KATILMADIĞIMIZA İLİŞKİN KARŞI OYUMUZ:
Dava, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen makinenin kira parasının ödenmemesi nedeniyle iadesi davasıdır. Taraflar arasındaki sözleşme ilk olarak 10.05.2016 tarihinde yapılmış daha sonra taraflar arasında tadil edilmiştir. Sözleşmeye konu mal ise iki adet ekskavatör olarak bilinen inşaat makinesidir. Her iki makine de 03.10.2018 tarihinde Sakarya … İcra Dairesinin ..Tal. Sayılı dosyası işlemi ile davacı tarafa teslim edilmiştir. Dolayısıyla her iki makine de sözleşmenin kurulduğu 10.05.2016 tarihinden davacı tarafından teslim alındığı 03.10.2018 tarihine kadar yaklaşık iki yıl beş ay süreyle davalı tarafın kullanımında kalmıştır.
Davalı taraf davayı 170.000,00 TL üzerinden harç yatırarak açmış, daha sonra dosyaya kendi hazırlattığı değerleme raporunu sunarak dava değerini 626.400,00 TL’ye çıkartmış ve bu miktar üzerinden harcı tamamlamıştır. Sayın mahkeme davacı tarafından hazırlanan değerleme raporunda yazılı olan değeri esas alarak bu değer üzerinden davayı sonuçlandırmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi aşağıya alıntıladığımız içtihadında; “Davaya konu 6 M- CAL/H katı yakıt kazanı seri no 2012/003 olarak tanımlanan finansal kiralamaya konu malın değerinin dosya içinde bulunan faturaya göre 272.700.00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusunun değerinin resen tespit edilmesi ve eksik harcın tamamlanması gerekmektedir. Ancak harç 20.000.00 TL üzerinden yatırılmış olup mahkemece dava kabul edildiği halde eksik harç tamamlanmamış, 20.000.00 TL üzerinden karar harcı alınmış olup bu husus resen bozma nedenidir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28.maddesinde karar ve ilam harcının 1/4’ünün peşin alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Yasa’nın 32. maddesinde eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemlere, devam edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece yapılması gereken davanın gerçek değeri üzerinden eksik harç tamamlanması için davacı vekiline mehil verilmesi, süresinde harç yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu 28. ve 32. maddeleri gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasıdır. O halde açıklanan nedenlerle kararın resen bozulmasına karar verilmiştir.” (Yargıtay 19. HD 2017/2580 Esas; 2019/969 Karar; 19/02/2019 Tarih) tespitinde bulunmuştur.
Yargıtay’ın bu kararında iki önemli tespit bulunmaktadır. Bunlardan birincisi davaya konu malın rayiç değerinin tespiti, ikincisi dava değerinin mahkemenin yaptıracağı bilirkişi incelemesi ile mahkemece resen tespit edilmesi gerektiğidir.
İadeye konu mal yaklaşık olarak iki yıl beş ay davalı tarafın kullanımında kalmıştır. Dolayısıyla ne kadar kullanıldığı ve yıprandığının tespiti ancak mahkemenin tarafsız gözlemi ile mümkündür. Bu nedenle iadeye konu malın davacıya teslimi yapıldığına göre malın bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılarak makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılması sağlanıp malın rayiç değerinin tespitinin yapılması gerekirken davacının sunduğu değerleme raporu ile yetinilmesi ve bu rapora göre harcın tamamlanması yoluna gidilmesi usul hukukuna göre hatalı olmuştur.
Mahkemenin yapacağı rayiç değer tespiti ile davacı tarafın yaptırdığı değerleme raporu arasında ortaya çıkacak fark davayı kaybeden davalı yönünden ödemek zorunda kalacağı nispi harcı ve yasal vekâlet ücreti miktarını da doğrudan etkileyecektir. Bu durumda yargılama giderleri yönünden ayrı bir adaletsizlik yaratacaktır. Bu gerekçelerle sayın mahkemenin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

SONUÇ:
Bu gerekçelerle sayın mahkemenin Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadına aykırı şekilde davaya konu makinenin rayiç değerini resen tespit etmek yerine davacı tarafın değerleme raporuna göre davanın değerini belirleyerek kurmuş olduğu hükmün harçlara ilişkin 3’üncü ve yasal vekâlet ücretine ilişkin 4’üncü bendine tamamen, 5’inci bendinin ıslah harcı ile ilgili kısmına katılmıyorum.

Üye