Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/871 E. 2021/125 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/871
KARAR NO:2021/125

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/09/2018
KARAR TARİHİ:17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında 27.04.2015 tarihli …ve Otomasyon İşleri Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme gereğince davacının edimlerini yerine getirmesine karşın sözleşme bedelinin kalan kısmını alamadığını, taraflar arasında yapılan şifahi sulh görüşmelerinden olumlu bir sonuç alınmaması üzerine davacının …. Noterliği’nin 18 Temmuz 2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye sözleşme bedeli 12.375,00 Euro tutarında alacağının ödenmesini ihtar ettiğini, söz konusu ihtarname ile 3 günlük ödeme süresi tanındığını ve bu ihtarnamenin 19.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 23.07.2018 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünü, mezkûr ihtarnameden de bir sonuç alınamaması üzerine davacının 12.375,00 Euro tutarındaki bakiye sözleşme bedeli alacağı ile temerrüdün 23.07.2018 tarihinden itibaren işlenmiş 109,17 EURO tutarındaki faizin tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Dairesinde … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, örnek 7 ödeme emrinin tebliğ üzerine davalının, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalı şirketin % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile yasal avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklerilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşme bedelinin kalan kısmım edimlerini tamamlamadan talep etmesinin haksız ve sözleşmeye aykın olduğunu, davacı taraf ile davalı şirket arasında 27.04.2015 tarihinde …VE OTOMASYON İŞLERİ YÜKLENİCİ SÖZLEŞMESİ akdedildiğini, işbu sözleşmede davalının iş sahibi (yüklenici), davacı taraf ise yüklenici (alt yüklenici) konumunda olduğunu, davalının … Bölgesel Yönetimi tarafından yaptırılan, … …’nin ana yüklenicisi ve … A.Ş.’nin alt yüklenicisi olduğu… Santrali’nin, Su Arıtma Tesisi [… (…) ] ve Atık Su Arıtma Tesisi [… … (…)] projesini yürüttüğünü, sözleşmede davacı yüklenici tarafından yapılacak işin, söz konusu su arıtma ve atık su arıtma sistemi kapsamında yer alan … panoları ve …/… bazlı komple otomasyon sistemi ve otomasyon sisteminin … A.Ş.’ye ait genel kontrol … ağına bağlanmasına yönelik olarak, donanım ve mühendislik (fiber optik kablo çekimi işi hariç) işlerinin Sözleşme ekinde verilen şartnameler, teklif ve malzeme listelerine göre projelendirilmesi, imalatı, temini, yazılım geliştirme ve programlanması, bilgisayar donanımı, sistemin çalışması için gerekli olacak lisanslı yazılımları, atölye testleri ve bunların dokümantasyonu, haberleşme ve donanım altyapısının kurulması ile İlgili süpervizörlük ve devreye alınması faaliyetler olduğunu, İşin Fiyatı ve ödeme Bilgilerini düzenleyen sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca ise, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin toplam bedelinin %15’i devreye alma sonrasında, 45 gün vadeyle banka hesabına havale olarak yapılacağını, sözleşme ile yüklenici tarafından yapılacak işin kapsamında yeı alan süpervizörlük ve devreye alma hususunun sözleşmenin 15. Maddesinde düzeniendiğini, buna göre yüklenicinin “sistemin devreye alma çalışmaları sırasında sistemin çalıştırılması ve kararlı bir otomasyon altyapısının oluşturulması sonrasında normal çalışma şartları altında btltOn panoların montajı yapılmış, otomasyon sisteminin eksiksiz bir şekilde çalışmasını sürdürür durumda olması” suretiyle sözleşme uyarınca üstlendiği edimin ifasını tamamlayarak geçici kabul için davalı şirkete başvuracağının taraflarca kararlaştırıldığını, diğer bir anlatımla, davacının hangi koşullarla bedelin % 15’ini tahsil etmeye hak kazanacağının taraflarca açık olarak belirlendiğini, davacının huzurdaki davaya konu ettiği istemin, bedelin % 15’Iik bu dilimine ilişkin olup, aşağıda arz edilen sebeplerle, davacı tarafın bedelin bakiye % 15’lik kısmım hak etmesi için öngörülen edimi yerine getirmediğini, Süpervizörlük ve devreye alma ayrıca, sözleşmenin eki niteliğinde olan Genel Teknik Şartname’de düzenlendiğini, söz konusu şartnamenin “Diğer Detaylar” başlıklı 5. Maddesinin, “Devreye alma lokasyonu … / … adresinde olacaktır. Devreye alma isleri için 2 adam x 30gün (60 adam/gön) öngörülmüştür. Bu sürenin Yüklenici tarafından kaynaklanmayan nedenlerden dolayı uzaması durumunda teklifte belirtildiği adam/gün fiyatı üzerinden fıyatlandınlacaktır. … ve … sistemleri ayrı iki sistem olup, devreye alma süreleri İşveren tarafından bildirilecektir.” ilgili hükümlerden de anlaşılacağı üzere, davalının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca süpervizörlük ve devreye alma yükümlülüklerinin sabit olduğunu, sözleşme ve eki olan şartname uyarınca, davalının ancak toplamda 60 günlük devreye alma işlemlerini tamamlamasını takiben sözleşmede kararlaştırılan toplam bedelinin %15’ine hak kazanacağı açıkça görüldüğünü, davacının devreye alma işlemini tamamlamadığım, buna rağmen davalı şirketin iyiniyetli bir tavırla sözleşmede kararlaştırılan toplam bedelin %15’i olan 24.750 Euro’luk kısmın yansı olan 12.375 Euro’yu etkenden ve kararlaştırılan iş tamamlanmadan ödediğini, davalı tarafından yapılan fatural andırmanın ise, sözleşme konusu ihraç kayıtlı bir teslimat niteliğinde olduğundan işin tamanmıı kapsadığını, davalı tarafından işin bedelinin %85’inin ve kalan %15’lik kısmın da yansının davacı şirkete ödendiği hususunda taraflarca uyuşmazlığın olmadığım, davacı tarafın %15’lik kısmın yansını davalıdan talep ettiğini, davalı şirket tarafından sahaya davet edilen davalının, devreye alma ve süpervizörlük için sahadaki çahşmalanna 27.03.2017 tarihinde başladığını ve 12.05.2017 tarihinde toplam 41 gün çalışarak sahayı, henüz devreye alma işlemini tamamlamadan terk ettiğini, fakat sözleşme ve şartname uyarınca davacının sahada sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmesi, dolayısıyla devreye alma ve süpervizörlük İşlerini tamamlaması için sahada 60 gün kalması gerektiğini, ayrıca devreye alma için
gereken İşleri de tamamlaması gerektiğini, davacının işi tamamlamadan sahayı terk ettiğini, davalı şirketin davacının henüz sö2İeşme ile üstlendiği edimi tamamlamadan talep ettiği bakiye kısım ödemesi için, davacıya işin tamamlanması gerektiğini hatırlatarak davacı şirketi defalarca sahaya davet ettiğini, davacıya ancak sahada eksik kalan devreye alma ve süpervizörlük işlerinin tamamlandığı takdirde ödeme yapılacağının belirttiğini, davacı şiıket tarafından işin henüz tamamlanmadığını kabul ve beyan edildiğini, aynen “..tüm ödememizin yapılmasının akabinde sahaya gelerek belirttiğiıup kalan işleri yapabiliriz.” “Biz işimizi yapacağız fakat önce ödememizi almak istiyoruz.” ifadeleri kullanılarak, davacının açıkça sözleşme gereği henüz hak etmediği bedeli almadan işleri tamamlamayacağım belirttiğini, Sözleşme ve şartname uyarınca, davacının %15’lik kısmın bedelini talep etmeye hakkı olmadığının açık olduğunu, davacı tarafın işleri tamamlamadığı için taraflar arasında geçici kabul protokolü düzenlenmediğini ve davalı tarafından işlerin başkasına yaptırılmak zorunda kalındığım, davacı namına yaptırılan tüm işler açısından da davalının haklarım saklı tuttuklarım, Tüm bu açıklamalara rağmen, davacı tarafından önce …. Noterliği’nden keşide edilen 18.07.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile 12.375,00-Euro’nun ödenmesinin davalıdan talep edildiğini, buna karşılık davalı taraftndan da …. Noterliği’nden keşide edilen 24.07.2018 tarihli … yevmiye numaralı oevabi ihtarname ile davacının sözleşme gereği işlerini tamamlamadığını, bu yüzden alacağı talep yetkisinin olmadığının ifade ettiğini, ardından davacı tarafından haksız bir şekilde …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından davalı aleyhine 12.375,00-Euro ve işlemiş faiziyle birlikte 12.484,17 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından .. İcra Müdürlüğünden gelen ödeme emrinin tebliğ alındığını ve süresi içinde haksız takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, tüm bu açıklamalar neticesinde, davacı şirketin sözleşme bedelinin kalan kısmı için davalı şirkete yönelttiği talebin haksız ve sözleşme şartlarına aykırı olduğunun sabit olduğunu, bu nedenlerle görülen bu haksız davanın reddini talep ettiklerini, arz edilen ve re’sen dikkate alınacak sebepler uyarınca, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 17/04/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği ve tüm dosya kapsamında, tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının ve varlığının miktarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
06/01/2020 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davacının davalıdan 2014 yılından devreden 90.069,19 TL alacaklı olduğu, 2015 yılında 726.979,51 TL bedelli fatura düzenlediği, 8.128,72 TL kur değerlemesi ile davalı taraftan 825.177,42 TL alacak kaydedildiğini, davacı taraf davalı taraftan 738.983,30 TL tahsilat yapmış, 20.492,77 TL kur değerlemesi ile birlikte 759.476,07 TL alacağından düştüğünü, davacı tarafin 65.701.35 TL alacaklı hale geldiğini, davacı taraf 30.06.2018 tarihinde kur değerlemesi yapmış ve davalı taraftan 65.701.35 TL alacaklı hale geldiğini, 30.06.2018 tarihinde TCMB Döviz alış kunı 5.3092 TL olup davacının davalı taraftan alacağı, 65.701.35 TL / 5,3092 = 12.375 EURO olduğunu, davalı tarafın rican deffer kayıt ve belgelerine göre, davalı tarafın davacı tarafa 2014 yılından devreden 62.828,98 TL borçlu olduğu, 2015 yılında 689.650,14 TL bedelli fatura aldığı, 63.731,00 TL kur değerlemesi ile davacı tarafa 816.210,12 TL. borç kaydettiğini, davalı taraf davacı tarafa 701.348,77 TL ödeme yapmış, 40.264,85 TL kur değerlemesi ile birlikte 741.613,62 TL borcundan düştüğünü, davalı tarafın 816.210,12 TL borç – 741.613,62 TL ödeme = 74.596,50 TL borçlu hale geldiğini, davalı tarafın kayıtlarına göre onun, davacı tarafa 13.375 EURO borçlu olduğu görüldüğünü, tarafların ticari defter kayıt ve belgelerine göre, 13.375 EURO borç- alacak bakiyesinde mutabık oldukları görüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun taraf vekillerine tebliğ edilmiş, mahkememizce
07/10/2020 tarihli ara kararla davalı yanın tüm itirazlarının tek tek değerlendirilmesi yönünde ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
21/12/2020 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; Davacı tarafın 07.09.2018 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 12.375,00 EURO asıl alacak ve 46,36 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.421,36 EURO alacak hesaplandığı, Kök Rapora vaki beyanlar itibariyle, Kök Rapor’da mali incelene açısından sehven yapılmış yazım hatasının tashihi mahkememiz takdirinde ve saklı kalarak; Kök Rapor’da yer alan kanaatin özünün muhafaza edildiği; davalı yan kök rapora itiraz ederken her ne aksini savlamış ise de, kök rapor’da yer alan “…yüklenilen edimin davacı yanca sözleşmeye uygun ifa edilip edilmediği ve buna ilişkin yukarıda özetlenen yazışmaların bu anlamda delil değeri -o alanda uzman teknik bilirkişi olma vasfını taşımadığımızdan- mütalaa serdedebileceğimiz bir husus değildir…” şeklindeki görüşün muhafaza edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 12.375,00 Euro asıl alacak, 109,17 Euro işlemiş faiz olmak üzere ve asıl alacağa devlet bankalarının 1 yıllık Euro cinsinden uyguladıkları %8 oranında faiz yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.
Taraflara arasında 27/04/2014 tarihli …VE OTOMASYON İŞLERİ YÜKLENİCİ SÖZLEŞMESİ imzalanmış olup buna göre …’ta bulunan… Santrali için … Panoları ve … bazlı otomasyon sisteminin genel kontrol ağına bağlanması, ilgili altyapının kurulması ve devreye alınmasını kapsamaktadır.
Davacı şirket sözleşme gereği edimlerinin yerine getirdiğini iddia etmekte olup davalı taraf ise devreye alma faaliyetinin tamamlanmadığını ileri sürmektedir.
Davacının …. Noterliği 18/07/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile bakiye sözleşme bedeli olarak 12.375,00EU nun ödenmesinin ihtar etttiği ve 3 günlük ödeme süresi verildiği, Davalı tarafından …. Noterliği 24/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamede davacının sözleşme gereği işleri tamamlanmadığı bu yüzden bedeli talep yetkisinin bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Davacı taraf Panellerin teslimine ilişin davacı ve davalı şirketlerin imzalarının bulunduğu 02/02/2016 tarihli teslim belgesini dosyaya sunmuştur,
Davalı taraf 02/01/2019 tarihli dilekçesinde davacı tarafın işleri tamamlamaması nedeniyle işin başkalarına yaptırılmak zorunda kaldığını beyan etmesine rağmen buna ilişin dosyada herhangi belge veya delil sunulmamıştır. Türk Medeni Kanunu 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” , bu anlamada davalının işleri başkasına yaptırdığını ispatlaması gerekmektedir.
Sözleşmeye konu işin …’ta ifa edilmesi söz konusu olup inceleme dosyaya giren delillerle sınırlı olarak yapılabilecektir Her iki tarafında kabulünde olan davalı tarafın sunmuş olduğu mail dizisi incelendiğinde davacı şirket yetkilisi …’ın davalı şirket yetkiline yazmış olduğu 10/04/2017 tarihli mailde devreye alma işlelerinin 27/03/2017 tarihinde başladığı, sahada yapılan çalışmaların sıralandığı, … kurulumu yapılmadığından … ile ilgili haberleşme yapılamadığı belirtilmiştir. Buna karşılık davalı şirket yekilisi …’ın 24/05/2017 tarihli mailinde kalan bakiyenini ödenmesi ile ilgili talebiniz… dökümanların ingilizce olarak teslimi ve bu meblağ karşılıında 2 yıllık kati Teminat mektubu verilmesi halinde kabul edilebilieceği belirtilmiştir.
Sözleşme incelendiğinde 15. Devreye Alma, Saha Eğitimleri ve Kabulbaşlığı altında … ve sistemin kullanma talimatlarını sunmak, ekipmanların kullanma klavuzlarını ve gerekli ilave talimatları, tasarım hesaplamalarını varsa Müşteri talebi olan ilave dökümasyonları tanzim etmesi gerektiğinin düzenlendiği ancak bu konuda herhangi bir dil şartı bulunmadığı ve sözleşmenin geneline bakılığında teminat mektubu şartının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporları incelendiğinde, tarafların uyuşmazlık dönemine tabi deferelerinin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, HMK m. 222 anlamında kendi lehlerine delil vasfı taşıdığı, 12.375,00EU nun her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının alacaklı olduğunu ispatladığı anlaşılmakla; davacının …. Noterliği 18/07/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile bakiye sözleşme bedeli olarak 12.375,00EU nun ödenmesinin ihtar etttiği ve 3 günlük ödeme süresi içeren ihtarnamenin, 19/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/07/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla ek bilirkişi raporunda hesaplanan bedeller üzerinden davanın kısmen kabullü ile ayrıca alacak likit yani belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.375,00 Euro asıl alacak ve 46,36 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.421,36 Euro üzerinden devamına,
Euro cinsinden olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca en yüksek %8,00 oranından faizi geçmemek şartıyla döviz faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 6.508,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.155,92 TL harcın mahsubu ile eksik 5.353,03 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.002,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 481,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.197,02 TL ( 1.155,92 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.802,45 TL ( 1.500,00 TL Bilirkişi Ücreti, 302,45 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 1.793,40 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır