Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2018/1278 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/865
KARAR NO : 2018/1278
DAVA : Alacak
ASIL DAVA TARİHİ:10/03/2010
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA;
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, yurt içinde … markası ile toptan ve perakende olarak satış ve pazarlanma işi ile iştigal etmekte olduğunu, bu kapsamda … markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği ve tapuda … Pafta, 2230 ada, 16 Parselde kayıtlı gayrimenkulde 05.09.1995 tarihli sözleşme kapsamında müvekkili şirkete 06.10.2015 tarihine kadar intifa hakkının verilmiş olduğu ve bu hakkın tapu siciline tescil edildiğini Rekabet Kurumu tarafindan düzenlenen, 14.07.2002 tarihli ve 24815 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tcbliğ’inin “Rekabet Etmeme Yükümlülüğü” başlıklı 5.maddesinin (a) bendinde; “Bu Tebliğ ile tanınan muafiyet, anlaşmada yer alan, aşağıda belirtilen yükümlülüklere uygulanmaz: a) alıcıya getirilen belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü” ve hükmüne yer verildiğim, dolayısıyla tebliğ konuşu dikey anlaşmalar kapsamında olan bayilik sözleşmelerinin sürelerinin belirsiz veya 5 yılı aşacak şekilde olması halinde, söz konusu sözleşmeler 2002/2 sayılı tebliğ kapsamında grup muafıyetine dahil edilmeyeceğini ve sonuç olarak 4054 sayılı Rekabetin Korunmasi Hakkındaki Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca hukuka aykırı diğer bir ifade île edimlerin geçersiz hale geleceğini. Rekabet Kurumu’nun 2002/2 Sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği neticesinde müvekkil şirketin de dahil olduğu tüm dağıtım şirketleri, bayilik sözleşmelerini bahse konu emredici kurallara göre uyumlaştırma sürecine girdiklerim ve bu süreç, Rekabet Kurumu’nun düzenlediği 2002/2 Sayılı Tebliğde değişiklik yapan 2003/3 Sayılı Tebliğin öngördüğü şekilde 18.09.2003 tarihinde başladığını ve 18.09.2005 tarihi itibariyle sona erdiğini, Rekabet Kurumu, aldığı 15.11.2006 tarih ve 06-84/1059-306 sayılı ve benzeri kararları ile 5 yılı aşan intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerin rekabeti kısıtlayıcı yönü olmadığına dair kararlar tesis etmekte iken daha sonra Rekabet Kurumunun Haziran 2008’de yayımladığı akaryakıt sektör raporu Danıştay 13. Dairesi’nin 13.05.2008 tarihli 2006/1604 Esas ve 2008/4196 K. sayılı …-… kararı ve Rekabet Kurulu’nun “…Şti – … A.Ş.” ve “…Şti. – … A.Ş.” kararları doğmltusunda Rekabet Kurumu, inlemel sitesindeki 12.03.2009 tarihli duyurusunda, 18.09.2005 öncesinde akdedilmiş olan intifa vb. sözleşmeleri de kapsayan benzeri etkiye sahîp tüm hukuksal tasarruflara ilişkin hakların, terkin edilip yeniden 5 yılı aşmayacak şekilde tesis edilmemesi veya kısaltılmaması halinde 18.09.2010’dan sonra 2002/2 sayılı tebliğ kapsamındaki grup muafıyetinden yararlanamayacağını ve 18.09.2005 sonrasında akdedilenlerin ise 5 yılı aşan süreler için muafiyetten yararlanamayacağı hususunu ilan ettiklerini, bu ilan sonrasında da Rekabet Kurulu birçok kararında 2005 öncesinde yapılan intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerin terkin edildiğini, yeniden 5 yılı aşmayacak şekilde tesis edilmemesi veya kısaltılmaması halinde 18.09.2010’dan sonra 2002/2 sayılı tebliğ kapsamındaki grup muafiyetinden yararlanamayacağma karar verildiklerîni, J- Müvekkil şirket lehine, intifa hakkı tesis edilen gayrı menkulde kalıcı yatırımlar müvekkili şirket tarafindan yaptırıldığım, ancak, söz konuşu intifa hakkının, yukarıda açıkladıkları şekilde Rekabet Kurumu’nun düzenlemeleri çerçevesinde 18.09.2010 tarihinde sona ercccğini, bu nedenle müvekkili şirketin, ödediği (kalıcı teknik yatırım bedelleri) meblağları, davalılar açısından, sözleşmenin geçersiz kılındığı süre olan 18.09.2010 tarihi sonrası dönem için sebepsiz zenginleşmeye yol açmakta odluğunu, Davalılar, sebepsiz zenginleşme kuralı uyarınca aldıklarını geri vermekle yükümlü olduğunu; Müvekkili şirketin…İlçesi, 2. Bölge, İstiklal Mah. Şeytan Köprüsü Mevkii, 22/1 Pafta, 2230 ada, 16 Parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulde akaryakıt istasyon kurulması ve işletilmesi için kalıcı teknik yatırımlar yaptıklarını, Rekabet Kummu’nun düzenlemeleri çerçevesinde söz konusu intifa tesisine dair sözleşme süresinin 5 yılı aşması nedeniyle, sözleşmenin 5 yılı aşan süresi, grup muafíyctinden yararlanmayacaklannı ve 4054 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca hukuka aykırı olarak addedilecek intifanın kullanılamayacağı süre için edimlerin geçersiz olacağını, Müvekkili şirketin, kalıcı teknik yatırım olacak ödediği meblağların, sözleşmelerin geçersiz kılındığı süre olan 18.09.2010 ila 06.10.2015 tarihleri arası dönem için, müvekkili şirket tarafından yerine getirilen edimler kapsamında davalıların sebepsiz zenginleşmiş olduğu tutan talep ettiklerini, Güncellenmiş değerin, sebepsiz zenşinleşme kapsamında olduğunu, Sebepsiz zenginleşmeye dayanan taleplerde, bir tarafın zenginleşmesi diğer tarafın fakirleşmesinin kapsamı belirlenirken, doktrinde ve Yargıtay kararlannda ifade edildiği üzere enflasyon ve diğer objektif nedenler gözetilmek suretiyle sebepsiz zenginleşmeye konu tutarın ödeme tarihindeki alım gücünün iade tarihindeki karşılığının dikkate alınması gerektiğini, Sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebinin söz konusu olduğu hallerde, asıl yöntem olarak “denkleştirici adalet” ilkesinin esas alındığını, Denkleştiricı adalet ilkesi uyarınca kalıcı teknik yatırım olarak verilen paranın alım gücü, ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulastınlarak iadesine karar verilmesini, iadenin kapsamı belirlenirken, iade alacaklısının, sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarihin esas alinmasini, müvekkili şirkete iadesi gereken tutar, ödeme tarihindeki alım gücünün, iade tarihi olan 12.03.2009 tarihine (müvekkil şirketin sözleşmenin 5 yılı aşan süresinin ifa edilmeyeceğini öğrendiği Rekabet Kurumu’nun internet sitesindeki duyuru tarihi) kadar güncelleştirilerek belirlenen meblağın ve yine 12.03.2009 tarihinden itibaren bu meblağa işleyecek ticari temerrüt faiz olduğunu, Düzenlenen 05.09.1995 sözleşme kapsamında 06.10.2015 tarihinde sona ereceği düşüncesi ile yapılan kalıcı yatırımların, intifa sözlcşmcsinin geçersiz kılındığı süre olan 18.09.2010 tarihi sonrası döneme tekabül eden kısmı, davalılar açısından sebepsiz zenginleşmeye söz konusu olduğu 18.09.2010 ila 06.10.2015 tarihleri arası dönem için, kalıcı teknik yatırımlar olarak ödenen bedelin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değeri olan 60.027,00.-TL’nm, sebepsiz zenginleşme kapsamında 12.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan talep ettiklerini, Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarinin saklı tutarak; Yapılacak yargılama ile … 20.009.-TL, … 20.009.-TL ve … 20.009.-TL olmak üzere, toplam 60.027,00.-TL’nm 12.03.2009 tarihinden itibaren İşleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
ASIL DAVA: Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde benzer şekilde özetle;Davaya konu iadeyi talep etmek hakkının zamanaşımına uğradığının kabulünün gerektiğini ve zamanaşımı itirazlarını yenilediklerini, Davacı taraf “Sebepsiz Zenginleşme nedeniyle alacağınnın varlığının tartışmasız olduğunu” iddia etmek suretiyle tedbir talebinde bulunduğunu, anılan talebin reddinin gerektiğini, Davacı tarafın, ödenen bedelleri yatırım avansı şeklinde gösterme arzusu içerisinde olduğunu, ancak davayı kabul anlamina gelmemek kaydıyla, eğer iade talep edilecekse, bu yatırımların kendisine olan geri dönüşleri de istenen bedelden takas ve mahsup edilmesi gerektiğini, Davacı tarafın, yıllarca davalı istasyona akaryakıt tedarik etmiş ve hatırı sayılır bir meblağda kar elde etmiş olduğunu, bu doğrultuda Davacı yaptığını iddia ettiği yatırımın değerini, akaryakıt tedarikinden elde ettiği kar ile fazlasıyla geri almış olduğunu, aynı şekilde yapılacak bir hesapta Davacı tarafın Müvekkil’lerinden edindiği kira bedellerinin de düşürülmesi gerektiğîni, Söz konuşu akaryakıt istasyonu hem davacı hem de müvekkilleri tarafından, işletilmek ve kar elde etmek amacı ile kurulduğunu. Müvekkilleri tarafindan, davacı taraftan çok daha büyük bir meblağ, bu istasyona yatırım olarak harcandığım, şimdi davacı tarafın iddiası doğrultusunda yapılan yatırım bedeli geri talep edilebiliyorsa, aynı şekilde müvekkilleri tarafından yapılan yatırım bedelleri, arsanın istasyon olarak değerlcndirilmesi, müvckkillerinin uğradığı zarar ve ziyanın hcsaplanması ve tarafların karşılıklı yol açtığı menfaat ve zarar dengesine göre hesaplanarak, davacı tarafın iddialanndan mahsup edilmesini talep ettikleri, Her türlü dava ve talep haklariıı saklı tutarak haksız davanın reddini, talep etmişlerdir.
BİRLESEN DAVA:
İstanbul 36 ATM 01.03.2012 Tarih ve 2012/49 E. 201226 K.28.02.2012 Tarihli dilekçe ile; Asıl davada davalı …’ın dava tarihinden önce vefat etmiş olması sebebiyle veraset ilamı alındığı, asıl davanın 29.12.2011 tarihli celsesinde …’ın veraset ilamı ile tespit edilen mirasçılarına yönelik aynı konuda İsanbul 36 Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, mahkemenin 01.03.2012 Tarih ve 2012/49 E. 201226 K.sayılı kararı ile davaların birleştirilmesine ve davaya davamız dosyası üzerinden devam edilmesine karar vermiştir.
DELİLLER & DEĞERLENDİRME VE KABUL:
Dava, taraflar arasında bayilik faaliyeti nedeniyle tapuda kayıtlı gayrimenkul üzerinde 05.09.1995 – 06.10.2015 tarihlerini kapsar şekilde davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiş ise de Rekabet Kurulu kararları nedeniyle itifa hakkının 18.09.2010 tarihinde sonlanmak durumunda kalması nedeniyle davacının ödediği kalıcı teknik yatırım bedellerinin güncellenmiş değerlerini sebepsiz zenginleşme hühümleri çerçevesimnde tahsili talebine ilişkindir…. Tapu Sicil Müdürlüğünden tapu kayıtları getirtilmiş, kurumun 18.12.2013 Tarih ve 5060 sayılı yazılarına ekli tapu kayıtlarındataşınmaz üzerinden intifa hakkının kaldırılmadığı, halen devam ettiği görülmüştür. Bilirkişi kurulu yapmış olduğu teknik inceleme sonunda verdiği 24.05.2015 tarihli raporunda yapılan yatırımların güncellenmiş ikame değerlerinin 22.700.-TL olduğu saptanmıştır.İtirazlar üzerine bilirkişi heyetinden tekrar ek-rapor istenmiş, bilirkişiler taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiği ve tapudaki intifa hakkının kaldırılmadığı anlaşıldığından ortada bir sebepsiz zenginleşmenin olmadığı bildirilmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde gayrimenkullere konulan intifa şerhinin halen devam ettiğini ve davacı şirketten hâlen akaryakıt aldıklarını, Petrol İstasyonunun onların markası altında halen çalıştığını, akaryakıt alımı yaptıklarını söylemiş, davacı replik dilekçesinde bu durumu inkar etmemiştir.Buna göre taraflar arasındaki sözleşmenin devvam ettiği ve tapudaki intifa hakkının kaldırılmadığı anlaşıldığından ortada bir sebepsiz zenginleşmenin olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davalı vekili ve asıl-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/15597 esas – 2018/3592 Karar sayılı ilamı ile ” Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Birleşen davalar bağımsızlıklarını korurlar .Birleşen İstanbul 36.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/49 esas sayılı davanın davalısı kendisini duruşmada vekil aracılığı ile temsil etmiş olup bu durumda dava reddedildiği için lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsizdir ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde asıl dava yönünden verilen karar onanmış olduğundan bu dava yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş birleşen dava yönünden ise davalı vekili yararına vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla aynı gerekçe doğrultusunda birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Mahkememizin … (Eski Esas…) Esas sayılı dosyasının onanmış olması nedeniyle yeniden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
B)Birleşen İstanbul …ATM’nin … E-K sayılı davasının REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 297,15 TL harçtan mahsubu ile artan 261,25 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden kar. Tar. As. Av. Tar. Hükümleri gereğince hesap olunan 2.401,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davalı vekillerinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …